İç İstihbaratta Aksayan Hususlarla İlgili Rapor
Oğuz Berberoğlu
A- Askeri istihbarat hariç, istihbarat
faaliyetlerinin tek elden yönlendirilmesi esastır.
Ancak memleketimizde birbirinden bağımsız çok sayıda
kuruluş faaliyeti yürütmektedir. Bu da birtakım
tehlikeleri beraberinde getirmektedir.
Bu tehlikelerden bazıları şu şekilde
sıralanabilir;
1. Özellikle kurum istihbaratı yapan kuruluşlarda
profesyonel istihbaratçı bulunmadığından, işler
amatör personelle yürütülmektedir. Personel
alımlarında liyakat esasından başka üst düzey
yöneticilerinin de etkili olduğu kanaati mevcut
olup, amatör personel ile mevcut kuralların
işlemiyeceği açıktır. Nitekim uygulamada bazı küçük
Asayiş Karakolları dahi teröre yönelik eleman
ve-muhbir kullanmaktadır. Ancak bunları kullananlar
mesleğinin gerektirdiği profesyonelliğe sahip
olmadığından bir müddet sonra bu şahısların halk
arasında hatta örgüt nezdinde deşifre oldukları
görülmektedir. Bunu müteakip bu şahıslar terör
örgütlerince kaçırılmakta, sorguya çekilmekte,
ifadeleri alınmakta, kendileri gibi dev- let
güçlerine yardımcı olan diğer elemanlar da
belirlenerek bilhassa şehirlerarası anayol
üzerindeki telefon ve elektrik direkleri ve yerle-
şim merkezlerinin giriş çıkışlarındaki ağaçlara
bağlanmakta, daha sonra kurşuna dizilmekte, ağzına
bir tutam para sokulduktan sonra "ajan ve muhbire
ceza verildi" diye boynuna bir yazı yazıldıktan
sonra uzaklaşılmaktadır. Yine bu tür kişiler faili
meçhul cinayetlere kurban gitmektedirler. Bunun
sonucunda da istihbarat örgütleri nitelikli kaynak
sıkıntısı çekmektedirler. Mevcut elemanlar çift
taraflı (double ajan) çalışmaktadır. Kısaca
servislerin sayısının çokluğu düşman unsurlarının
bunların içitam oluşturmaktadır.
2. istihbarat örgütlerinin dağınıklığı teknik
imkanlardan yeterince istifade edilememesi sonucunu
doğurmaktadır. Devlet imkanlan mahduttur.
İstihbarat örgütleri çok olduğu takdirde aynı
araç gereci hemen hepsine almak gerekmektedir.
Otomobil, telsiz, dinleme cihazı, müstakil bina
gibi. Ayrıca istihbarat elemanlannın deşifre
olmamaları için mahalli, sosyal, kültürel ve ticari
hayata uygun faaliyetlerde bulunmaları
gerekmektedir. Örneğin; şirket, minibüs,
dolmuş, kahvehane sahibi, koyun tüccarı gibi
çalışmaları lazımdır. Ancak çok sayıda istihbarat
örgütünde bu kadar profesyonel işleri yapmak mümkün
olmamaktadır. İstihbarat örgütlerinin idari merkezi
genelde il merkezi hatta bölge illeri konumundaki
büyükşehirler olduğundan kırsal kesime bilgi
toplamak maksadıyla gittiklerinde yöre halkı
istihbaratçılar gelmiş, yine buradalar şeklinde
sohbet konusu yapmaktadırlar. Yine istihbarat
elemanlannın devlet hayatı içerisinde kamu kurum ve
kuruluşlarına serpiştirilmeleri gerekmektedir.
Ancak çok sayıda istihbarat örgütünün varlığı
dolayısıyla hangisinin bunu yapacağı tereddüt
konusudur ve uygulamada da bakanlıkların personel
genel müdürlükleri buna göre dizayn edilmediğinden
bu husus hiç işlememekte, ilgili kamu kuruluşları
kendilerini istihbarat örgütlerine yardımla
mükellef görmemektedir. İstihbarat elemanları iyi
niyet ilişkileriyle personel veya biyografik
istihbaratı bu kuruluşlardan toplamaya çalışmakta,
bunun sonucunda da deşifre olmaktadırlar. Devlet
çapında bir istihbarat iyi bir orkestra gibi
devletin çeşitli birimleri arasındaki sıkı
koordinasyonla bilgilerin tek elden toplanıp, tek
elden dağıtılması suretiyle yürütülmelidir. Ülkede
bu esaslardan uzak bir teşkilatlanma mevcuttur.
3. Çok sayıda istihbarat örgütünün varlığı bu
teşkilatlar arasında güvensizliğe ve haksız
rekabete sebep olmaktadır. Polis ve jandarmanın
görev sahaları bilindiği üzere yer yönünden
sınırlandırılmıştır. ancak terörist faali yetler yer
yönünden sınırlı değildir. Bundan dolayı jandarma
mıntıkasından başlayan bir terör faliyeti polis
mıntıkasına, polis mıntıkasından başlayan bir terör
faaliyeti jandarma mıntıkasına uzanmaktadır.
Kırsalda eylem yapan terörist şehir merkezinde para
toplama, adam öldürme, yol kesme, bomba koyma gibi
işleri yapabilmektedir. Kısaca terörün mekanı
yoktur. İşte bundan dolayı istihbarat örgütleri iç
içe, bazen birbirlerinden haberli genelde
birbirlerinden habersiz aynı konu üzerinde
çalışmakta ve bilgi toplamaktadırlar. Bundan
dolayı bazen birbirleriyle rekabete
girmektedirler. Bazen de birbirlerini kıskanıp
diğerlerinin elamanlarını deşifre edebilecek noktaya
kadar bu olay uzamaktadır. İstihbarat
faaliyetlerinin denetimi hemen hemen mümkün
değildir. Birbirinden bağımsız aynı amaca yönelik
istihbarat faaliyetlerini denetlemek mümkün
olmayacaktır. İstisnai olarak gayrimeşru olaylara
bulaşan faaliyetlerin bütün teşkilatı hatta devleti
yaralayacağı açıktır. Uygulamada bu duruma 5442 ve
2803 Sayılı Kanunlar ve diğer kanunların
yetkililere verdiği yetkilerle aşılmaya
çalışılmaktadır. Gerek denetimlerin gerekse bilgi
toplama faaliyetlerinin üstün teknolojik araçlarla
yapılması halinde kısmi denetimin yanında bilgi
akışını hızlandırmak daha fazla mümkün olacaktır.
Örneğin; köydeki bir ele-- mana telsiz telefon, cep
telefonu, sınırdaki görevliye termal kamera, gece
dürbünü verilmesi halinde işlerin kolaylaşacağı
açıktır. Ancak zorluk çok sayıda istihbarat örgütü
ve istihbarat elemanından kaynaklanmaktadır. Teknik
imkanlarla donatılmayan istihbarat örgütlerinin
personel sayısı git gide büyümekte, bunun sonucunda
da hareket kabiliyetini kaybetmektedirler.
CIA'nın tahmini eleman sayısının
90.000.dolayında olduğu ve bunun 10.000'e
düşürülmesi hedeflendiği düşünülürse konunun önemi
açığa çıkar. Yeteri sayıda, yeteri kadar teknik
imkanlarla donatılmış, yaptığı işten zevk alan,
dinamik bir istihbarat örgütü tesis edilmesi
gereklidir.
4. Çok sayıda istihbarat örgütünün varlığı
istihbarat örgütleri bünyesinde uzmanlaşmayı
önlemektedir. Örneğin, psikolojik hare katı
yönlendirecek yeteri kadar imkanlarla donatılmış
icra elemanları bulmak genelde mümkün olmamaktadır.
Yıkıcı ve bölücü akımlara karşı mahallinden
psikglojik bir harekat yapmak, bu sebeple istenilen
düzeyde olmamaktadır. Böyle olunca da üniversite
gibi kurumlardan yeteri ölçüde istifade
edilememektedir. Aynı sebeple istihbarat
timlerinden mahallinde yabancı dil bilen personelde
sıkıntı çekilmektedir. Teknik takip ve denetleme,
araba takibi, arazi yapısı, mağaralar, kaçış
istikametleri, kaçakçılık gibi hususlarda yeterli
ölçüde personel istihdamı sağlanamamaktadır. Bu
durum bayatlamış, fakat büyük bir kısmı doğru pek
çok istihbaratın mükerrer fakat eksik
yönlendirilmesine sebep olmaktadır. Örgüt elemanları
ve işbirlikçi elemanları hakkında birbirinden kopuk
çok sayıda arşivin doğmasına neden olmaktadır.
B- Güvenlik Güçleri İstihbarat Örgütlerinin verdiği
haberler konusunda şu tenkitleri yapmaktadır.
1. Verilen istihbari bilgi geleceğe matuf değildir.
2. Somut değildir.
3. Detaylı değildir.
4. Geniş bir makamı kapsamaktadır.
5. Geniş boyutlu değildir.
6. Bütün bağlantılar ortaya konmamıştır.
Kuşkusuz bu tenkitlerde haklılık payı vardır.
Ancak, bütün hatayı istihbarat örgütlerine yüklemek
te doğru değildir. İç istihbarat
örgütlerimiz genelde geniş tabanı olmayan örgütlere
göre organize olmuşlardır. Bölücü örgüt etnik temele
dayandığından halk arasında taban bulabilmektedir.
Bu itibarla kolayca giz-lenebilmekte ve lojistik
destek sağlayabilmektedir. Karşı mücadele ise geniş
halk kitlelerini örgütleyebilen ve geniş bir bilgi
ağı kurabilecek bir istihbarat örgütü ile
mümkündür. Bu noktada herhangi bir istihbarat
örgütünden gelen bilgi Polis ve Jandarma'ya
aktarılmakta, bu bilgiler Güvenlik Güçlerinin
yöneticileri ile emirlerindeki istihbarat
örgütlerince de bir daha değerlendirilmeye tabi
tutulmaktadır. Bazen haksız rekabet sonucu verilen
haber de-ğerlendirilememektedir. Ayrıca güvenlik
makamlarına giden çok sayıdaki istihbarat genelde
asılsız çıktığından dolayı güvenlik güçlerini
yıldırmakta, onları isteksizliğe itmektedir. Az ve
öz istihbari bilgi güvenlik güçlerine gitmektedir
C- İstihbarat; bilgi toplama, toplanan bilgilerin
işlenmesi, değerlendirilmesi ve kullanılmaya
aktarılması şeklinde tezahür eder. Bu çarkın
işleyişinde görev alan istihbarat birimlerinden
biri Milli istihbarat Teşkilatı'dır. Milli
İstihbarat Teşkilatı'mn dış istihbarat yanında iç
istihbarat görevi de vardır. Ancak bu teşkilat
Başbakanlığa bağlıdır ve yasal olarak bilgileri
Başbakan'a verir. PKK terörü sebebiyle İl
Valilerine bilgi aktarılması emredilmiş ve bu emir
gereği bilgiler alınmaktadır. İşin doğrusu
yapılacak yasal düzenlemeyle iç istihbaratla ilgili
her türlü bilgilerin 11 Valisi, Jandarma ve
Güvenlik Güçlerine aktarılmasını sağlayacak
mekanizma kurulmalıdır. İç istihbarat tek bir örgüt
bünyesinde toplanamaz ise MİT yasasında değişiklik
yapılarak bütün istihbarat örgütleri tek bir yasanın
içinde toplanmalı, aralarındaki ilişkiler bu yasa
ile düzenlenmeli, görev ve yetkileri, ilişkileri
açık olarak belirlenmelidir.
D- İstihbarat Örgütlerinin Şikayetleri;
1. Geniş faaliyet sahasına karşılık personel
yetersizliği,
2. Haber elemanlarının beklentilerine cevap
verilememesi,
3. Haberleşme.imkanlarının yetersizliği,
4. Bina ve tesislerin yeterli olmaması,
5. Uzmanlaşmış personel sıkıntısı,
6. Mahalli lisan bilen personelin olmayışı
7. Haberalma ödeneklerinin yetersiz olması,
8. İstihbarat örgütleri arasındaki
koordinasyonsuzluk,
9. Araç ve teknik malzemelerin yetersiz olması,
10. Mevzuatm yetersizliği,
11. Polis ve Jandarma için tayin problemleri,
12. Bir suçlama karşısında yeterli bir hukuki
korumanın olmaması,
13. Personelin eğitim seviyesinin yeter-siliği,
14. Sivil Kamu Kurum ve Kuruluşları ile yeterince
koordinasyonun sağlanamaması,
15. Sorgulama ile bağlantılarının iyi niyet
ilişkilerine bırakılması,
16. Psikolojik harekattaki bilgi araç ve gereç
yönünden bilgilendirilmesi,
17. Verilen bilgilerin değerlendirilmede gecikmesi,
18. Halkın gelenek ve görenekleri konusunda
yeterince eğitilmemeleri,
19. Kimlik Bildirme Kanunu gibi bazı kanunların
uygulanmaması,
20. Verilen bilgilerin basın ve iletişim
organlarına sızması.
|