İhracat Nasıl Teşvik Edilir?
Hükümetimiz ödemesini yapmadığı paranın vergisini
talep etmektedir. Bu durumda teşvikler geritepen bir
silah misali ihracatçılarımızı vurmuştur.
Tüm dünyada devletler ihracatlarını artırmak için
ihracat yapan firmalarını desteklerler. Bu
destekler nakit olarak yapıldığı gibi ihracatçıların
vergilerini azaltmak, devlete olan borçlarını mahsup
etmek, ucuz hammadde ve enerji temin etmek gibi
indirekt. olarak ta verilmektedir. Bir örnekle bu
günlerde Avrupa Birliği kendi ihracatçılarını
desteklemek için 1200 çeşit teşvik vermektedir. (1)
Türkiye de doğal olarak ihracatını artırabilmek için
bir takım teşvikler vermektedir. Bunların en
önemlileri Navlun teşviği ve mahsup sistemi olarak
bilinen teşviklerdir. Hükümet, bu teşviklerle
ihracatçıları destekleneceği sözünü vermiştir. 93
yılından itibaren ihracatçılarımıza dağıtılan (Söz
verilen ancak henüz ödenmeyen) teşviklerin görüntüsü
şu şekildedir:
Navlun pirimi:
1994 yılında ödenen 10.5 Trilyon TL
1994 yılında bekleyen 15.9 Trilyon TL
1994 yılı toplamı 16.4 Trilyon TL
Mahsup sistemi:
1994 yılında ödenen 1.3 Trilyon TL
1994 yılında bekleyen 3.5 Trilyon TL
1994 yılı toplam ihracat teşviği yükü 32 Trilyon TL
Yukarıdaki verilerden anlaşılacağı gibi devlet 94
yılı içinde 1 milyar dolar'a yakım teşvik vermeyi
taahhüt etmiş fakat ödemesi gereken miktarın küçük
bir bölümünü ödemiş, geri kalan 20 trilyonu
ödememiştir. Yani devlet sözünde durmamış ve
ihracatçılarımızı zor durumda bırakmıştır, Böyle bir
uygulama, ihracatçının devlete olan güvenini
sarsmıştır. İhracatçılarımız artık teşvikleri
"beklenmeyen gelirler hanesinde" kabul etmeye
başlamışlardır. Bu durum teşviklerin amacına
aylandır ve böyle bir durumda teşviklerden umulan
fayda sağlanamaz.
Hükümet bu teşviklerin 95 yılı içerisinde ödemesi
kesinleşmiş herbir prim talebinin %50'sini Şubat
ayında %50'sini mart ayı içinde %30 nakit %70'i özel
tertip devlet tahvili ile ödemelerin yapılacağını
bildirmiştir. Hiç bir yerde kullanılmayacak olan
özel tertip devlet tahvilleri 2 yıl vadeli, TE-FE+1.6
faiz oranlı, yılda bir faiz ödemeli ve valör tarihi
16.2.1995 olacaktır.
Ayrıca, devlet tahvilleri kabul edilip
edilemeyeceğine bakılmaksızın bütün talep
sahiplerinin basım işleri tamamlanıncaya kadar
Devlet tahvili yerine makbuz olarak verilecek. Bu
durumda devlet söz verdiği teşviklerin ödemelerini 2
yıl geciktirerek ihracatçılarımızı zor durumda
bırakmaktadır. Burada garip olan nokta devletin
verdiği tahvilleri için vergi istemesi. Hükümetimiz
1993 ve 1994 yıllarında ihracatçı firmalara
yapakları ihracatlar karşılığı ödenmesi öngörülen
navlun primlerinin, "TC Merkez Bankasına başvuru
yapıldığı tarihten itibaren 1994 yılı bilançolarına
gelir olarak gösterilmesini" istemektedir. Yani,
devlet hiçbir şekilde kullanılamayacak ve bedeli
iki yıl sonra ödenecek olan bir kağıt veriyor.
Fakat vergisini ihracatçıdan peşin olarak talep
ediyor. Görüldüğü gibi devlet bu uygulaması ile hem
ihracatçıya taahhüt ettiği ödemeyi yapmayarak
ihracatçılarımızı zor duruma sokuyor, hemde
ödemediği paranın vergisini isteyerek ikinci bir
darbe daha vuruyor. Bu teşvikler geri tepen bir
silah misali ihracatçılarımızı vurmaktadır. Bu
durum teşviklerin mantığına aykırıdır. Fakat burası
Türkiye. Türkiye'de teşvik böyle olur.
|