|
İktisat Dünyası Bir Filozofa Odaklanıyor, İktisat
Teorisi
Seattle, Cenova ve Prag'da ortalığı birbirine katan küreselleşme
karşıtları, bir yol gösterici olarak birisini bulmuş
olduklarını, bunun da James Tobin olduğunu
düşündüler. Bu ne kadar yanlış bir düşünceydi.
Şüphesiz, Yale Profesörü, şimdilerde meşhur olan «Tobin
Vergisi»ni -yabancı para (döviz) ticaretine küçük
bir vergi konulmasını- malî piyasaların tuhaf
isteklerine karşı yoksul ülkeleri müdafaa etmek
amacıyla 1971'de geliştirdi. Pratikte aksaklıklar
çıktıysa da, bu verginin nihaî amacı açıktı:
Serbest ticaretin faydalarını yoksul dünyaya
taşımaya yardım etmek. Radikal grupların, bir
müddet sonra, «Tobin Vergisi»ni, Tobin'in serbest
ticaret ideallerine karşı kullanmaya çalışması, onun
için en büyük üzüntü kaynağıydı.
Yoksulluğu çok uzaktan romantikleştiren küreselleşme karşıtlarının
aksine Tobin, yoksulluğu doğrudan doğruya yaşamıştı.
Zengin ülkelerin sınırlarını serbest ticarete
kapattığı bir periyod olan büyük bunalım dönemini
yaşayan biri olarak, iktisadın "insanoğlunun
tamamının hayatını iyileştirme"yi (de) ihtiva
ettiğini söyledi. Tobin, bu ruhla, 1936 yılında
Harvard Üniversitesi'nde öğrenciyken, J. M.
Keynes'in çalışmasını keşfetti.
Tobin, savaş süresince USS Kearny torpido muhribinde askerliğini
yaptıktan sonra, akademik kariyerinin ilk yıllarını,
Keynes'in devrimci teorilerini geliştirmeye ve
teşvik etmeye harcadı. Tobin, bu teorileri gerçek
dünyaya olabildiğince yaklaştırdı. Bu çabaları,
Tobin'e sonunda Nobel ödülünü kazandırdı.
Keynes, görüşlerini hayal gücüne geniş alan bırakan
edebî bir üslûpla ifade etti. Tobin'in
berraklaştırdığı ilk hayatî sorun, elde nakit para
tutma talebinin nasıl hesaplanacağı sorunuydu. -Bu
talep, ekonomideki toplam talep düzeyinin
belirlenmesi için gerekliydi.- Keynes'in yaklaşımı,
para ile bazı "sermaye" kavramları arasında belirgin
olmayan bir ayrım yapmak olmuştu. Tobin, gerçek
dünyada, malî varlıkların bütün çeşitlerinin bazen
aynı amaca hizmet edebildiklerini fark etti.'
Bu durum, Tobin'i, bir portföy tercihi teorisi geliştirmeye, yani
bu sayede insanlar ve firmaların servetlerini,
mülkiyet edinmeden hisse senedi alma ve borç vermeye
kadar değişen şekillerde nasıl kullanabileceklerini
belirleme çabasına yöneltti. Tobin ve bir diğer
Nobel ödüllü iktisatçı Harry Markowitz'in
çalışmaları, yatırım ve şirket maliyesinin hemen
hemen bütün modern teorileri için bir yol haritası
oldu ve yine bu çalışmalar, malî piyasaları mal ve
hizmetler dünyasıyla bağlantılı hâle getirdi.
Şimdilerde, emeklilik tasarruflarını hisselerin
farklılaştırıl-mış portföylerine yatıran insanlar,
Tobin'e, sessiz bir minnettarlık duyuyorlar. "Bütün
yumurtaları tek bir sepete koymayınız!" düsturu,
onun yaklaşımının en basit ifadesiydi.
Tobin, hükümet müdahalelerinin para ve maliye politikaları yoluyla
iş hayatının akışını kolaylaştırabildiğini, bu tür
politikaların işsizliğin meşakkatlerini önlemeye
yardım edebildiğini düşünen iktisatçılar kuşağında
yer alıyordu. Hükümetin müşfik gücüne inanmasına
rağmen, Tobin, iktisadî politikalardaki teşviklerin
önemine (rolüne) dikkat çekenlerin öncülerinden
birisiydi. 1960Tarda, Amerikan "büyük toplum" refah
programlarının zaafları ortaya çıkmadan önce, Tobin,
hükümet yardımlarının iş arama için köstekleyici bir
işlev gördüğünü fark etti. Bobin, Milton Friedman'la
birlikte, negatif bir gelir vergisini destekledi. Bu
tür bir vergi, bugünkü vergi politikalarının çoğunun
habercisiydi. Negatif bir gelir vergisi konusu,
Tobin'in Friedman'la aynı görüşü paylaştığı nadir
konulardan birisiydi.
Belki de Tobin'in 1930'lar ve 1940'lardaki tecrübeleri, onun,
1970'lerdeki "rasyonel bekleyişler" devriminin
muhalifi olmasına sebep oldu. Rasyonel bekleyişler
okulu, mükemmel bir şekilde işleyen rekabetçi
piyasalar dikkate alındığında, insanların,
davranışlarını bir vergi indirimi veya bütçe açığı
politikasına uyarlayabildiklerini; dolayısıyla bu
politikaları etkisiz hâle getirebildiklerini ortaya
koydu. Böyle bir durumda, hükümsün yapabileceği en
iyi şey, hiçbir şey yapmamaktı. Tobin, bu teorinin
mantığı kabul edildiğinde, "bu politika ilgisizliği
(policy irrelavan-ce)" önerisinin, pratikte, saçma
olduğunu düşündü. Basitçe ifade etmek gerekirse,
Tobin'e göre insanlar, iktisatçıların varsaydıkları
kadar rasyonel değildi.
Rönesans İnsanı
İki yüzyıldan daha uzun bir süre önce Adam Smith,
işbölümünün faydalarını ortaya koydu; her bir işçi,
bütün işlerle uğraşmak yerine tek bir iş üzerinde
yoğunlaşırsa, kendisi için daha etkin bir durum
ortaya çıkacaktı. İktisatçılar, geçen otuz yıl
boyunca, Smith'in bu mesajının içeriğinden ziyade
lafzını alarak, kendi düşüncelerini desteklemek
için kullanmışlar; dar uzmanlıklara, soyut teorilere
ve egzotik matematiğe dalmışlardır. Çok güçlü
bilgisayarların ortaya çıkması bile, sadece,
politika formüle etme ve onu test etme pahasına,
komplike modellere olan tutkuyu tahrik etmiştir.
Tobin, eski okuluna sıkı sıkıya bağlı kaldı. Eski bir meslektaşı
olan Robert Solow'a göre, Tobin, "hiçbir sorunla
kendisi için ilgili değildi". Tobin, ilgi duyduğu
konulara bağlı kaldıysa da, onun, sosyolojiden
makroiktisada, bankacılıktan maliyeye kadar uzanan
geniş bir yelpazedeki çalışmaları, çoğu çağdaş
iktisatçıyı mahcup etti.
Bugünün çevrecileri, örneğin, Tobin'e minnettardırlar. Tobin,
Yale'de, Willi-am Nordhaus'la birlikte çalışarak,
gayrî safı yurtiçi hâsıla rakamlarının, trafik
kirliliği ve suçun yanı sıra, çevresel bozulmaların
gerçek maliyetlerini de yansıyacak şekilde yeniden
düzenlenmesini yapanların başında geliyordu. Tobin,
ayrıca, "özgül eşitleştirmecilik"le ilgili bir
teori geliştirerek iktisadî eşitlik hakkındaki
geleneksel yaklaşımı (kavrayışı) sorgulamaya
cesaret etti; örneğin, Amerika'daki sağlık ve
yüksek öğrenim piyasalara bırakıldığında,
hükümetler, gelirleri eşitleştirme konusunda niçin
bu kadar kaygı duymasına ne sebep vardır?
Tobin, politika konusunda olduğu kadar matematikte de ustaydı.
Harcama kararlarını tahlil etmek için bir
istatistiksel teknik geliştirdi. -Bu teknik, Tobit
reg-resyonudur; ve bu ismi, Tobin'in askerlik
arkadaşı Herman Wouk tarafından yazılmış olan bir
romanda, "Beyaz1 İsyanı (The Caine Mutiny)"nda
Tobin'e dayalı olarak geliştirilen bir karakterden
aldı. O dönemlerde bilgisayarın sunduğu imkânlar
olmamasına rağmen, Tobin'in çalışması, akan zamana
rağmen başarıyla ayakta kalmıştır. İngiltere
Cambridge'inde bir konferansta, Tobin'in ilk
çalışmalarındaki boşluklar hayalî araçlarla
doldurulmaya çalışıldı; ancak şans, Tobin'den
yanaydı.
Hisse senetlerini net varlıkların yerine koyma (replacement)
maliyetiyle karşılaştıran eşitliğin göreli
değeriyle ilgili bir ölçü olan Tobin Q'su,
muhtemelen, onun en sağlam buluşudur. Tobin Q'su,
şimdilerde, hisselerin fazlasıyla.değerli olduğunu
ortaya koymaktadır. İnsanların rasyonel olup
olmadıkları sorunu konusunda, Tobin, delilini ortaya
koymuştur.
Çeviren:
Caner ERKÂN
Kaynak: The Economist
|