İletişim Çağı, Hukuk ve Türkiye
Levent Korkut
"iletişim çağı", son yıllarda gerek ülkemizde
gerekse de Batı ülkelerinde sosyologundan
kimyacısına kadar bilim adamlarının,
entellektüellerin, siyasetçilerin ve en geniş
anlamda tüm insanların ağzına dolanan, magazin
medyadan en ciddi akademik dergilere kadar her
ortamda üzerine konuşulan ve yazılan bir moda deyim
halini aldı. Bunca yaygınlaşan bir kavramlaştırmanın
içeriğinin ne denli anlaşılır kalacağını tahmin
etmek zor olmasa gerek. Bu yazıda hukuk alanında
"iletişim çağı"nın yol açtığı somut değişimlerden
hareketle bu sihirli kavramlaştırmanın temelinde
yatan ana dinamikleri ortaya koymaya çalışacağım.
Ulusal devletin en ulusal yönlerinden biri o ülkede
uygulanan hukuk olagelmiştir. Her devlet kendi
ülkesi üzerinde yargı yetkisine sahiptir ve o ülke
üzerindeki tüm olaylara yine o ulusal devletin
mahkemeleri bakar. Karşılaştırmalı hukuk
çalışmaları ve diğer ülkelerdeki yasal düzenlemeler
ile mahkeme kararlarının incelenerek bunlardan
yararlanılmaya ça- lışılması yeni bir etkinlik
olmasa da son yıllar da bu alanda hatırı sayılır
gelişmeler kaydedil-mistir. Özellikle bilgisayar
ağlarının kurulması
ile oluşturulan internet teknolojisi bu gelişmenın
motor gücü olmaktadır.
Bilgisayar erişiminin hukuk alanında sağladığı
olanaklar şöyle özetlenebilir: Başka ulusların hukuk
sistemlerini incelemek ve o ülkelerdeki mahkeme
kararlarına ulaşmak son derece kolaylaşmıştır. Bir
ülkenin anayasası tüm kanunların metinleri, bu
kanunların çıkarılması sırasındaki meclis
tartışmalarının tutanakları, yüksek mahkemelerin
hatta alt düzey mahkemelerin kararlan ya da karar
özetleri internet aracılığıyla kolayca ulaşılabilir
hale gelmiştir. Ulusal hukuk sistemleri her ulusun
kendi dili üzerine kurulu olduğundan
karşılaştırmalı hukukun en önemli zorluklarından
biri karşılaştırma yapacağınız ülkenin dilini
öğrenmektir. Son yıllarda birçok ülke kendi hukuk
sistemindeki bilgilerin çevirisini sunmakta ya da
bazı uluslararası kurum ve kuruluşlar bu görevi
üstlenmektedir. Bugün için evrensel dil
İngilizce'dir ve bu nedenle İngilizce bilmek bu
kaynaklara ulaşmak için gereklidir. Ancak onlarca
dili öğrenmenin zorluğu, hatta imkansızlığı dikkate
alındığında yaratılan bu ortamın önemi anlaşılır.
Belki önceki dönemlerde de benzeri faaliyetler
yapılmaktaydı. Ancak hem kapsam hem de zaman kaybı
bakımından sorunlar yaşanmaktaydı. Klasik
yöntemlerle gerçekleştirilen karşılaştırmalı hukuk
etkinlikleri hukuk dergileri, derlemeler ve kitaplar
aracılığıyla sürdürülmekteydi. Bu klasik
yöntemlerle malzemenin ancak bir kısmı
değerlendirilebi-liyor ve kullanıcıya ulaşması zaman
alıyordu. Artık bu sorunlar da ortadan kalkmaya
başlamıştır. Bilgisayar erişimi ile hukuk
kaynaklarına ulaşmanın en önemli özelliklerinden
biri de bu hizmetlerin "temel bilgilendirme"
niteliğinde görülmesi ve tüketiciye ücretsiz
sunulması-dır. Dolayısıyla avukatlık hizmetine
girmeyen bütün hizmetlerden ücretsiz yararlanılması
olanaklıdır. (iletişim
toplum)
Bilgisayar erişiminin ulusal düzeydeki sonuçları
daha önemsiz değildir. Vatandaşlar kendi
ülkelerindeki mahkemelerin verdiği kararlara
kolayca ulaşabilmekte, bu kararlar üzerine
görüşlerini bildirebilmekte, benzer düşünceye sahip
olanlar internet aracılığıyla bir araya
gelebilmektedir. Bu gün için bu servisleri
tam
olarak sağlayan ülkelerin sayısı çok olmamakla
birlikte, sayı giderek artmaktadır. AB D-,
İngiltere, Federal Almanya, Kanada ve Avustralya
gibi ülkelerde aşağı yukarı tüm temel hukuk
metinleri ve mahkeme kararlan bilgisayar ortamına
aktarılmıştır.
Internet teknolojisinin kullanılmaya başlamasıyla
yeni bir hukuk dalı da ortaya çıkmıştır: Internet
hukuku. İnternet hukukunun önemli konularından biri
internet kullanımı ve ifade özgürlüğü olmuşaır.
Internet kullanımının yaygınlaşması ile birlikte
acaba bireylerin bilgisayar ağlarını kullanımı
sansüre tabi tutulabilir mi? sorusu ortaya
atılmıştır. Bu konuda şimdiye kadar verilen
kararların en önemlisi A.B.D. Yüksek Mahkemesi
tarafından verilen porno yayınlara ilişki karardır.
Mahkeme bu kararında internet aracılıyla
gerçekleştirilen yayınların yasaklanmasının ifade
özgürlüğünü sınırlandıracağı görüşündedir.
Mahkeme'ye göre, demokratik toplumların vazgeçilmez
özelliklerinden biri olan ifade özgürlüğü devlet
tarafından düzenlendiği ölçüde bu özgürlük
sınırlandırılır. Yüksek Mahkeme bu nedenle porno
yayınların sansürüne "ifade özgürlüğü"nden hareketle
karşı çıkmıştır.
İnternetin hukuk alanında kullanımı günümüze kadar
bu gelişmelere sahne olmakla birlikte gelecekte bu
alanda birçok yeni açılımın olacağına ilişkin
belirtiler vardır. Örneğin ihtilafa düşen kişiler
arasındaki sorunların normal mahkemeler yerine
internette oluşturulacak sanal mahkemelerde
çözülmesi hem zamanla hem de mekanla ilgili
sorunları ortadan kaldırabilir. Yargılama hukukunda
önemli so-nınlardan biri yazılı her türlü dokümana
ulaşılması ve özellikle devlet tarafından tutulan
kayıtlardan bilgi alınmasıdır. Bu bilgiler
bilgisayar ağlarına konulduğunda gerek avukatların
İŞİ kolaylaşmış olacak gerekse doğru ve tam bilgiye
ulaşılma olanağı doğacaktır. (iletişim ödev)
Burada kısaca değindiğimiz konular bize "iletişim
çağı"nın anlamı hakkında ipuçları vermektedir.
İletişim her şeyden önce bireylerin düşünce,
düşüncelerini başkalarına aktarma ve enformasyon
elde etme özgürlüklerini yaşama geçiren önemli bir
araçtır. Kamusal yaşamda ne olup bittiğinin
öğrenilmesi bireylerin kendilerine uygulanacak yasal
düzenlemeler ve mahkeme kararları hakkında
bilgilenmeleri, hukuki konularda kendi görüşlerini
en kısa yoldan topluma ulaştırmaları, davaların ucuz
ve kısa zamanda sonuçlanması, yasa yapıcıların,
hukukçuların ve entellektüellerin farklı deneyimlere
kısa ve ucuz yollardan ulaşmaları giderek
kolaylaşmaktadır. Tüm bunlar bireylerin bilgi
edinme hakkının değişik boyutlarıdır. Hiç
unutulmamalıdır ki, çağımızda bireylerin
bilgilenmesi devletin sınırlanması anlamına
gelmektedir. Bilgilenmiş birey hak ve
özgürlüklerini daha iyi koruyabilen kamusal alana
etkin olarak katılabilen ve aldatılması zor olan
birey demektir. Bu bağlamda iletişim toplumu
devleti sınırlandıran bir teknoloji olarak
algılanabilir.
Bu bakış açısıyla hareket edildiğinde iletişim
toplumunun aslında, temelleri üçyüz-yıl önce atılmış
bir düzenin, yani birey haklarının güvenceye
alınması düzeninin bugün ulaştığı boyut olduğunu
göstermektedir. Bu nokta ya gelinmesini sağlayan
araçlar ise teknoloji, devletin sınırlandırılması
teknikleri ve hepsinden önemlisi liberal birey
haklan teorisidir. Bu nedenle iletişim toplumunu
özgün kılan şey çoğu zaman ifade edildiği gibi
teknolojik gelişme değil, bu teknolojik gelişmenin
ne amaçla kullanıldığıdır. Batı dünyasında bugün
hakim olan temel amaç bireylerin bilgilendirilmesi
ağırlıklıdır. Aynı teknolojik donanım baskıcı
rejimler tarafından kullanılmış olsaydı farklı
sonuçlar alınması kaçınılmaz olacaktı ve bu
tehlike hala varlığını korumaktadır. Örneğin,
A.B.D. Yüksek Mahkemesi yukarıdaki kararında
sansüre izin vermemiş olmasının altında
vatandaşlara! ifade özgürlüğü yatmaktadır. Eski
Sovyetler Biriiği'nde bilgisayar teknolojisinin
oldukça gelişmiş olmasına rağmen bu teknolojinin
bireysel kullanımının çok gerilerde kalması ise
0 tersi bir tutumu ortaya
koymaktadır. (iletişim gelişim)
Bu konu çerçevesinde ülkemize baktı ğımızda ise
henüz yeterli gelişme düzeyine ge linemediğini
görmekteyiz. Şu anda hukuk enformasyonu alanında
internete çıkan alanlar oldukça sınırlıdır. Bunların
arasında örnek olarak resmi gazetenin her gün
internet aracılığıyla halka sunulması verilebilir.
Ancak alınacak yol çok fazla. Ülkemizde hukuk
enformasyonu alanında en önemli sonınlardan biri
yüksek mahkemelerin kararlarının halka tam
anlamıyla açılmamış olmasıdır. Yargıtay ve Danıştay
kararlarının bazıları bu kurumların dergilerinde
yayınlanmakla birlikte, kararların ancak küçük bir
yüzdesinin bireylerin kullanımına açıldığı bir
gerçektir. Öncelikle yüksek mahkeme kararlarından
başlamak üzere bu kararların internet ortamına
aktarılması gerekmektedir. Bugün Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinde verilen bir karar aynı gün
internet aracılığıyla kullanıma açılmaktadır, A.B.D.
Yüksek Mahkemesi duruşmaların sesli canlı yayımnı
yapmaktadır. Benzer sistemlere bizim yüksek
mahkemelerde de yer verilmelidir. Ülkemizde bırakın
sıradan insanları, araştırmacılar dahi mahkeme
kararlarının çoğuna ulaşamamaktadır. Bu durum
mahkeme kararlarının aleniliği ve ulaşılabilirliğini
ciddi biçimde tehdit etmektedir. Öte yandan devlet
tarafından tutulan emlak, vergi vs. konularındaki
bütün kayıt ve siciller internet ortamına
aktarılmalıdır, TBMM'deki tutanaklar, yasa
tasarıları ve her türlü doküman halka internet
aracılığı ile açılabilir. Ülkemizde esas soran
teknolojiden değil onun kullanım biçiminden
kaynaklanmaktadır. İstediğiniz kadar ileri
teknolojiye sahip olun, bu olanakları birey ve
bireyin mutluluğu ve özgürlüklerini geliştirmek için
kullanmadığınız sürece "iletişim çağı" hoş bir
çağdaşlık yanılmasının ötesine geçemez.
|