Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

İletişim Çağı, Hukuk ve Türkiye 

Levent Korkut 

"iletişim çağı", son yıllarda gerek ülke­mizde gerekse de Batı ülkelerinde sosyolo­gundan kimyacısına kadar bilim adamlarının, entellektüellerin, siyasetçilerin ve en geniş an­lamda tüm insanların ağzına dolanan, magazin medyadan en ciddi akademik dergilere kadar her ortamda üzerine konuşulan ve yazılan bir moda deyim halini aldı. Bunca yaygınlaşan bir kavramlaştırmanın içeriğinin ne denli anlaşılır kalacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Bu yazıda hukuk alanında "iletişim çağı"nın yol açtığı somut değişimlerden hareketle bu sihirli kavramlaştırmanın temelinde yatan ana dina­mikleri ortaya koymaya çalışacağım.

Ulusal devletin en ulusal yönlerinden biri o ülkede uygulanan hukuk olagelmiştir. Her devlet kendi ülkesi üzerinde yargı yetkisi­ne sahiptir ve o ülke üzerindeki tüm olaylara yine o ulusal devletin mahkemeleri bakar. Kar­şılaştırmalı hukuk çalışmaları ve diğer ülkeler­deki yasal düzenlemeler ile mahkeme kararla­rının incelenerek bunlardan yararlanılmaya ça- lışılması yeni bir etkinlik olmasa da son yıllar­ da bu alanda hatırı sayılır gelişmeler kaydedil-mistir. Özellikle bilgisayar ağlarının kurulması

ile oluşturulan internet teknolojisi bu gelişme­nın motor gücü olmaktadır. 

Bilgisayar erişiminin hukuk alanında sağladığı olanaklar şöyle özetlenebilir: Başka ulusların hukuk sistemlerini incelemek ve o ül­kelerdeki mahkeme kararlarına ulaşmak son derece kolaylaşmıştır. Bir ülkenin anayasası tüm kanunların metinleri, bu kanunların çıka­rılması sırasındaki meclis tartışmalarının tuta­nakları, yüksek mahkemelerin hatta alt düzey mahkemelerin kararlan ya da karar özetleri in­ternet aracılığıyla kolayca ulaşılabilir hale gel­miştir. Ulusal hukuk sistemleri her ulusun ken­di dili üzerine kurulu olduğundan karşılaştır­malı hukukun en önemli zorluklarından biri karşılaştırma yapacağınız ülkenin dilini öğren­mektir. Son yıllarda birçok ülke kendi hukuk sistemindeki bilgilerin çevirisini sunmakta ya da bazı uluslararası kurum ve kuruluşlar bu görevi üstlenmektedir. Bugün için evrensel dil İngilizce'dir ve bu nedenle İngilizce bilmek bu kaynaklara ulaşmak için gereklidir. Ancak on­larca dili öğrenmenin zorluğu, hatta imkansız­lığı dikkate alındığında yaratılan bu ortamın önemi anlaşılır. Belki önceki dönemlerde de benzeri faaliyetler yapılmaktaydı. Ancak hem kapsam hem de zaman kaybı bakımından so­runlar yaşanmaktaydı. Klasik yöntemlerle ger­çekleştirilen karşılaştırmalı hukuk etkinlikleri hukuk dergileri, derlemeler ve kitaplar aracılı­ğıyla sürdürülmekteydi. Bu klasik yöntemlerle malzemenin ancak bir kısmı değerlendirilebi-liyor ve kullanıcıya ulaşması zaman alıyordu. Artık bu sorunlar da ortadan kalkmaya başla­mıştır. Bilgisayar erişimi ile hukuk kaynakları­na ulaşmanın en önemli özelliklerinden biri de bu hizmetlerin "temel bilgilendirme" niteliğin­de görülmesi ve tüketiciye ücretsiz sunulması-dır. Dolayısıyla avukatlık hizmetine girmeyen bütün hizmetlerden ücretsiz yararlanılması olanaklıdır. (iletişim toplum)

Bilgisayar erişiminin ulusal düzeydeki sonuçları daha önemsiz değildir. Vatandaşlar kendi ülkelerindeki mahkemelerin verdiği ka­rarlara kolayca ulaşabilmekte, bu kararlar üze­rine görüşlerini bildirebilmekte, benzer düşün­ceye sahip olanlar internet aracılığıyla bir ara­ya gelebilmektedir. Bu gün için bu servisleri tam olarak sağlayan ülkelerin sayısı çok olma­makla birlikte, sayı giderek artmaktadır. AB D-, İngiltere, Federal Almanya, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde aşağı yukarı tüm te­mel hukuk metinleri ve mahkeme kararlan bil­gisayar ortamına aktarılmıştır. 

Internet teknolojisinin kullanılmaya başlamasıyla yeni bir hukuk dalı da ortaya çık­mıştır: Internet hukuku. İnternet hukukunun önemli konularından biri internet kullanımı ve ifade özgürlüğü olmuşaır. Internet kullanımı­nın yaygınlaşması ile birlikte acaba bireylerin bilgisayar ağlarını kullanımı sansüre tabi tutu­labilir mi? sorusu ortaya atılmıştır. Bu konuda şimdiye kadar verilen kararların en önemlisi A.B.D. Yüksek Mahkemesi tarafından verilen porno yayınlara ilişki karardır. Mahkeme bu kararında internet aracılıyla gerçekleştirilen yayınların yasaklanmasının ifade özgürlüğünü sınırlandıracağı görüşündedir. Mahkeme'ye göre, demokratik toplumların vazgeçilmez özelliklerinden biri olan ifade özgürlüğü dev­let tarafından düzenlendiği ölçüde bu özgür­lük sınırlandırılır. Yüksek Mahkeme bu neden­le porno yayınların sansürüne "ifade özgürlüğü"nden hareketle karşı çıkmıştır. 

İnternetin hukuk alanında kullanımı gü­nümüze kadar bu gelişmelere sahne olmakla birlikte gelecekte bu alanda birçok yeni açılı­mın olacağına ilişkin belirtiler vardır. Örneğin ihtilafa düşen kişiler arasındaki sorunların nor­mal mahkemeler yerine internette oluşturula­cak sanal mahkemelerde çözülmesi hem za­manla hem de mekanla ilgili sorunları ortadan kaldırabilir. Yargılama hukukunda önemli so-nınlardan biri yazılı her türlü dokümana ulaşıl­ması ve özellikle devlet tarafından tutulan ka­yıtlardan bilgi alınmasıdır. Bu bilgiler bilgisa­yar ağlarına konulduğunda gerek avukatların İŞİ kolaylaşmış olacak gerekse doğru ve tam bilgiye ulaşılma olanağı doğacaktır. (iletişim ödev)

Burada kısaca değindiğimiz konular bi­ze "iletişim çağı"nın anlamı hakkında ipuçları vermektedir. İletişim her şeyden önce bireyle­rin düşünce, düşüncelerini başkalarına aktar­ma ve enformasyon elde etme özgürlüklerini yaşama geçiren önemli bir araçtır. Kamusal ya­şamda ne olup bittiğinin öğrenilmesi bireylerin kendilerine uygulanacak yasal düzenlemeler ve mahkeme kararları hakkında bilgilenmele­ri, hukuki konularda kendi görüşlerini en kısa yoldan topluma ulaştırmaları, davaların ucuz ve kısa zamanda sonuçlanması, yasa yapıcıla­rın, hukukçuların ve entellektüellerin farklı deneyimlere kısa ve ucuz yollardan ulaşmaları giderek kolaylaşmaktadır. Tüm bunlar bireyle­rin bilgi edinme hakkının değişik boyutlarıdır. Hiç unutulmamalıdır ki, çağımızda bireylerin bilgilenmesi devletin sınırlanması anlamına gelmektedir. Bilgilenmiş birey hak ve özgür­lüklerini daha iyi koruyabilen kamusal alana etkin olarak katılabilen ve aldatılması zor olan birey demektir. Bu bağlamda iletişim top­lumu devleti sınırlandıran bir teknoloji olarak algılanabilir. 

Bu bakış açısıyla hareket edildiğinde iletişim toplumunun aslında, temelleri üçyüz-yıl önce atılmış bir düzenin, yani birey hakları­nın güvenceye alınması düzeninin bugün ulaş­tığı boyut olduğunu göstermektedir. Bu nokta ya gelinmesini sağlayan araçlar ise teknoloji, devletin sınırlandırılması teknikleri ve hepsin­den önemlisi liberal birey haklan teorisidir. Bu nedenle iletişim toplumunu özgün kılan şey çoğu zaman ifade edildiği gibi teknolojik geliş­me değil, bu teknolojik gelişmenin ne amaçla kullanıldığıdır. Batı dünyasında bugün hakim olan temel amaç bireylerin bilgilendirilmesi ağırlıklıdır. Aynı teknolojik donanım baskıcı re­jimler tarafından kullanılmış olsaydı farklı so­nuçlar alınması kaçınılmaz olacaktı ve bu tehli­ke hala varlığını korumaktadır. Örneğin, A.B.D. Yüksek Mahkemesi yukarıdaki kararında san­süre izin vermemiş olmasının altında vatandaş­lara! ifade özgürlüğü yatmaktadır. Eski Sovyet­ler Biriiği'nde bilgisayar teknolojisinin oldukça gelişmiş olmasına rağmen bu teknolojinin bi­reysel kullanımının çok gerilerde kalması ise 0 tersi bir tutumu ortaya koymaktadır. (iletişim gelişim)

Bu konu çerçevesinde ülkemize baktı ğımızda ise henüz yeterli gelişme düzeyine ge linemediğini görmekteyiz. Şu anda hukuk enformasyonu alanında internete çıkan alanlar oldukça sınırlıdır. Bunların arasında örnek ola­rak resmi gazetenin her gün internet aracılığıy­la halka sunulması verilebilir. Ancak alınacak yol çok fazla. Ülkemizde hukuk enformasyonu alanında en önemli sonınlardan biri yüksek mahkemelerin kararlarının halka tam anlamıy­la açılmamış olmasıdır. Yargıtay ve Danıştay kararlarının bazıları bu kurumların dergilerin­de yayınlanmakla birlikte, kararların ancak küçük bir yüzdesinin bireylerin kullanımına açıldığı bir gerçektir. Öncelikle yüksek mahke­me kararlarından başlamak üzere bu kararların internet ortamına aktarılması gerekmektedir. Bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde verilen bir karar aynı gün internet aracılığıyla kullanıma açılmaktadır, A.B.D. Yüksek Mah­kemesi duruşmaların sesli canlı yayımnı yapmaktadır. Benzer sistemlere bizim yüksek mahkemelerde de yer verilmelidir. Ülkemizde bırakın sıradan insanları, araştırmacılar dahi mahkeme kararlarının çoğuna ulaşamamakta­dır. Bu durum mahkeme kararlarının aleniliği ve ulaşılabilirliğini ciddi biçimde tehdit etmek­tedir. Öte yandan devlet tarafından tutulan em­lak, vergi vs. konularındaki bütün kayıt ve si­ciller internet ortamına aktarılmalıdır, TBMM'deki tutanaklar, yasa tasarıları ve her türlü doküman halka internet aracılığı ile açıla­bilir. Ülkemizde esas soran teknolojiden değil onun kullanım biçiminden kaynaklanmakta­dır. İstediğiniz kadar ileri teknolojiye sahip olun, bu olanakları birey ve bireyin mutluluğu ve özgürlüklerini geliştirmek için kullanmadı­ğınız sürece "iletişim çağı" hoş bir çağdaşlık yanılmasının ötesine geçemez.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005