Kamu Yönetiminde Kırtasiyecilik Çözüm ve
Öneriler
Sahabettin Harput
Bilindiği gibi kırtasiyecilik, bugün Ülkemizde
yönetimin başına musallat olmuş en büyük
hastalıklardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kırtasiyecilik, bürokrasi ve yönetim sistemimizin
içine yerleşmiş gereksiz formalite ve işlemler
olarak tanımlanabilir.
Kırtasiyecilik bu manada eskilerin deyimiyle "eşya
içinde boğulmaktır." Konuya bu şekilde
yaklaştığımızda idare sistemimiz ve uygulamada
maalesef korkunç bir tablo karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizde kırtasiyeciliğin temelinde yatan en önemli
unsurlardan birisi, önce insanımızın kendini
aşamamasıdır. Bugün maalesef hala ciddi olarak
zihinlerde ve fikirlerde kırtasiyeciliğin en büyük
tohumlarının gizli olduğunu görmekteyiz.
Bunun hemen yanında yönetim sistemimizin kuruluşu,
işleyişi ve hantal yapısı da uygulamada
kırtasiyeciliği yaratan ikinci ana unsur olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Ve nihayet teşkilat yapılanmasında astlarına ve
insanına güven unsurunu gözardı ederek alabildiğine
katı kural ve formalitelerle yüklenmiş bir mevzuat
yığını. Bu da herhalde kırtasiyeciliğin Ülkemizdeki
ana nedenlerinden bir başka unsuru olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Yukarıdaki üç yapısal ve düşünsel temel unsur
yanında Ülkemizde kırtasiyeciliğin diğer sebeplerini
aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür.
1- Yönetim hiyerarşisinde, gerek merîde ve gerek
taşrada üst makamların astlara
güvensizliği, mevzuat müsait olmasına rağmen
yetkilerin ast kademelere devredilmemesi.
2- Ast kademelerin; halkla ilişkilerinde ve kamu
hizmetlerinin ifasında, bilgisizlik, ilgisizlik,
sorunsuzluk, cesaretsizlik ve korkaklık gibi
nedenlerle işi zorlaştırması, şekil ve
formalitelerle hizmet akışını yavaşlatması.
Burada ast kademeler ille de üst makamlardan "şu
işi yap, yada yapma!" gibi bir talimatla
şartlandırılmış, yetkileri içindeki görev ve
hizmetlerde inisiyatif kullanmaz hale gelmiştir.
3- Kamu personelinin özellikle cehaletinden
kaynaklanan özel engelleyici tavırlar. Maalesef
bugün devlet teşkilatında özellikle orta ve ast
kademelerde görev yapan kamu personelinin bir kısmı
cehalet, kompleks, kişilik tatmini gibi nedenlerle
hizmetleri zorlaştırmakta, karşıdaki insanın
yalvarması, yakınması, minnet etmesi, araya çeşitli
insanlar koyması ile lütfen iş yapmayı kabul
etmektedir. O personel, orada o insana hizmet için
oturduğunun, onun için maaş aldığının idrakinden
uzak, biraz belki ekonomik şartlarının da tesiriyle
sanki karşıdaki insana bir ihsan, bir iyilik
yapıyormuş psikolojisi içerisinde hareket
etmektedir. Bu bir psişik hastalıktır.
4- Türk kamu yönetiminde çalışmayana değil,
çalışana, iş yapana hesap sorulması.
Bilindiği üzere uygulamada iş yapıldıkça, hizmet
üretildikçe bir kısım yanlış ve hatalar da
görülebilecektir.
Ancak bugün Türk Kamu Yönetiminde iş yapmayan,
çalışmayan, üretmeyen, kaytaran, yatan pek çok
personel bu hallerinden dolayı takip edilmez,
muaheze edilmez, tecziye edilmezken (istisnalar
hariç) halbuki çalışan, hizmet yapan, üreten pek
çok insan da bu icraatları esnasında yaptığı iyi
niyetli bazı yanlışlardan dolayı, siyasi, idari,
adli ve disiplin yönlerinden takibata maruz ka bu
da bir psikolojik faktör olarak çalışan insanlarda
küskünlük, çalışmayanlarda da cür'et ve cesarete yol
açmaktadır.
5- Devlet teşkilatındaki teknik ve ekonomik
yetersizlikler de yine. kırtasiyeciliğin bir başka
sebebini oluşturmaktadır.
Yönetimde Kırtasiyeciliğin Olumsuz Sonuçları
Devlet hizmet için vardır. Bu hizmeti kurduğu
teşkilatlan marifetiyle en adil, en güvenli, en
sür'atli, en etkili, en verimli, en ekonomik bir
şekilde yapmaya ve devlet olmanın gerektirdiği
özellikleri ve nitelikleri en üst seviyede taşımaya
ve göstermeye mecburdur.
Bu anlayış içerisinde kırtasiyeciliğin o-lumsuz
sonuçlarını şu şekilde saymak mümkündür:
1- Hizmetlerin ya geç tahakkuk etmesi veya hiç
tahakkuk etmemesi sonucu devlet ciddi ölçüde itibar
ve güven kaybına uğramaktadır.
2- Birimler ve hiyerarşik kademeler arasında uzun
süren yazışma ve mutabakat çalışmaları dolayısıyla
devlet çok büyük zaman israfı içine düşmektedir.
3- Geçen zaman içerisinde bir kısım hizmet ve
ihtiyaçlar zamanında görülemediğinden vatandaş için
ciddi bir hizmet ve verim kaybı sözkonusu
olmaktadır.
4- Geçen zaman içerisinde zamanında gerçekleşmeyen
bir kısım iş ve hizmetler de piyasa fiyatlarındaki
değişmeler sonucu devlete daha pahalıya mal olmakta
veya aynı ödenekle daha az iş üretilebilmektedir.
5- Devlet, kamu personelinden bu şekilde istenilen
verimi alamamakla aynı zamanda bir personel
israfına da yol açmaktadır.
6- Hizmetlerdeki gecikme ve aksamayı ortadan
kaldırmak için, kendisine hizmet verilecek halk
kitleleri bu gibi durumlarda bir kısım nüfuzlu ve
etkili kişileri araya sokarak devlet
hiyerarşisinin çalışma düzenini boz-
7- Kendisi için çok önemli saydığı bir kısım
hizmetleri zamanında alabilmek için vatandaş
"rüşvet teklifi" gibi hiç de arzu edilmeyen sosyal
ve ahlaki problemleri gündeme getirmektedir.
Gerek devlet, gerek ülke ve gerekse halkımız
açısından ortaya çıkan ve bir kısmı yukarıda izah
edilmeye çalışılan pek çok problemin ana nedeni
kırtasiyeciliğin sür'atle ortadan kaldırılması için
ciddi bir çalışma içine girilmesi kaçınılmazdır.
T.C. olarak 21. yüzyıla 5 kala girmekte olduğumuz
Avrupa Topluluğu ve Gümrük Birliği çalışmalannm bir
arada değerlendirildiğinde; gerek kendi iç
uygulamalarımız-daki verim, sür'at, tasarruf ve
etkinlik, gerekse Avrupa ile düşünsel ve kurumsal
entegrasyon açısından kırtasiyecilik problemini
sür'atle aşmak mecburiyetinde olduğumuz daha iyi
anlaşılacaktır.
Bunun için neler yapılması gerekiyorsa; fıkir-teşkilat-mevzuat
ve uygulama bazında bir komite (teknik) oluşturulup
bunun hazırlayacağı çok ciddi ve ayrıntılı rapor
sür'atle yürürlüğe konmak mecburiyetindedir.
Bu çerçevede yapılması gerekenleri de kısaca
özetlemek gerekirse;
a. Mevzuatımız yeniden gözden geçirilerek
uygulamadaki formaliteleri asgariye indirecek,
bürokratik işlemleri sıfırlayacak çok ciddi bir
çalışma derhal başlatılmalıdır. (Örneğin bugünkü
mevzuatımıza göre bir yatandasın bahçesindeki
palamut ağacının kesile-bilmesi için Bakanlıktan
izin keyfiyeti gerekmektedir)
b. Bugün taşra, üzerinde çok ciddi olumsuz sonuçlar
doğuran merkezda toplanmış olan idare yetkileri
büyük ölçüde taşraya devredilmeli, iller kendi
bölgelerindeki her sorunu burada halledebilmelidir.
c. Üst makamların astlarına yetki devri konusu
merkezde ve taşrada yeniden ele alınmalı, ast
kademelere daha geniş yetkileri dev-rederek buraları
daha etkili hale getirmek, üst makamları da
formalite işlerden arındırıp kurum ve teşkilatlar
adına yeni fikir ve projeler üretecek, denetim,
takip ve koordinasyona imkan ve zaman kazandıracak
bir yasal düzenlemeye sür'atle gidilmelidir.
Bugün insanlar devletle ilgili bir iş takibi için
önce o kurumun veya birimin en tepe noktasına gidip
ortaya ulaşabilmek için mad-di-manevi pek çok
sıkıntı çekerek günlerce mücadele etmekte, kendileri
maddi-manevi yorulmakta ve üst makamları da gereksiz
yere meşgul edip kendi işlerinden alıkoymaktadır.
Bu yanlışlığın önüne mutlaka geçmek zorundayız.
d. Mevzuatla ast kademelere yetki ve sorumluluk
verilirken bu yetki ve sorumluluğu sebepsiz yere
kullanmaktan kaçman veya kötüye kullananlar mutlaka
sorgulanmalı ve gerekli yasal müeyyideler
uygulanmalı; uygulamada, suçlu kamu görevlisine
sahip çıkma, koruma ve acıma alışkanlığından
kesinlikle vazgeçilmelidir.
e. Mevzuatla başarılı ve verimli çalışan personelin
takdir ve taltifi daha etkili hale getirilmeli, bu
maksatla illerde Valilere maaş veya devlet kamu
tesislerinde ilave izin ödülü gibi ödüller verebilme
yetkisi tanınmalıdır.
f. Kamu görevlilerinin hizmet içi eğitimine önem
verilmeli onların mesleki ve genel kültür
seviyelerinin yükseltilmesi için ciddi ve programlı
bir çalışma içine girilmelidir.
g. Uygulamada, eksik bilme, yanlış bilme veya
bilmemeden kaynaklanan problemlerin önlenmesi,
vatandaşın kamu kurumları ve görevlileri karşısında
hakkını savunabilmesi, devlet dairelerinde işini
kolay takip edebilmesi, kamu görevlilerini lüzumsuz
yere meşgul etmemesi, aracı ve rüşvet gibi yasal
olmayan durumlara düşülmemesi için; tapu, vergi,
trafik ve adliye gibi bir kısım dairelerde iş için
takip edilecek yöntem ve yapılacak işlemler açık,
net ve özlü bir şekilde bu dairelerin girişlerinde
bir tabelaya aşılmalı ve vatandaşın
bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.
|