Karadeniz Ekonomik İşbirliği (Örgütü)
Kuruluşu ve Amacı: Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ'nin)
kurulmasıyla ilgili çalışmalar 1990 yılında
Türkiye'nin öncülüğünde başlamış ve 25 Haziran 1992
tarihinde İstanbul'da kurulmuştur. KEİ'de
Türkiye'nin yanı sıra Arnavutluk, Azerbaycan,
Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova,
Romanya, Rusya, Ukrayna ve Yunanistan olmak üzere
11 kurucu üye yer almıştır. Ayrıca son olarak
Almanya ve Fransa'ya gözlemci statüsü tanınmıştır.
Böylece Polonya, Tunus, İsrail, Mısır, Slovak
Cumhuriyetleri, İtalya ve Avusturya ile birlikte
KEİ'de gözlemci devlet sayısı 9'a çıkmıştır.
KEİ'nin amacı
Zirve Deklarasyonu ve Boğaziçi Bildirisi'nde "KEİ üyesi
ülkelerin potansiyellerinden, coğrafî
yakınlıklarından, ekonomilerinin birbirlerini
tamamlayıcı özelliklerinden yararlanarak
aralarındaki ikili ve çok taraflı ekonomik,
teknolojik ve sosyal ilişkilerini çeşitlendirmeleri
ve daha da geliştirmeleri, böylelikle Karadeniz
havzasının bir barış, istikrar ve refah bölgesi
olmasını sağlamaktır" şeklinde belirtilmiştir.
KEİ eski Yugoslavya'da kurulan devletlerin dışında
kalan, Balkanlardan Kafkaslara kadar uzanan, 20
milyon kilometrekarelik alanı kapsayan, petrol,
doğal gaz, kömür, çeşitli mineraller ve ormancılık
gibi doğal kaynaklar yönünden zengin olan 350
milyonu aşkın insanın yaşadığı bir coğrafyadır.
Konumu itibariyle de Batı Avrupa ile Orta Asya ve
Orta Doğu ülkelerine bir geçiş noktası teşkil
etmektedir. Bu işbirliği, soğuk savaş sonrasında
bölgede daha istikrarlı ve siyasi diyaloga hazır bir
ortamın oluşmasına katkıda bulunacaktır.
Yalta'da 5 Haziran 1998 tarihinde
devlet veya hükümet başkanları tarafından imzalanan
KEİ şartı ile KEİ bölgesel bir ekonomik örgüt
haline gelmiştir. KEİ'nin bir örgüt haline
gelmesi. KEİ'ne uluslararası platformda daha etkili
bir şekilde temsil imkanı sağlayacak olması ve KEİ
çerçevesinde projenin finansmanı için uluslararası
mali kuruluşlardan gerekli yardım ve desteğin
sağlanmasını kolaylaştıracak olmasından ötürü önem
taşımaktadır.
KEİ'nin Yapısı:
KEİ devlet ve hükümet başkanları
toplantılarından oluşan Zirvesi, Dışişleri Bakanları
Toplantısı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği tarafından
Parlamenterler Asamblesi (KEİPA), Karadeniz Ekonomik
İşbirliği İş Konseyi (KEİK) ve KEİ Sekreteryasından
oluşmaktadır.
KEİ Uluslarası Sekretaryası:
10 Aralık 1992 tarihinde kurulmuş olan
KEİ Sekretaryası, İstanbul İstinye'de Müşir Fuat
Paşa Yalısı'nda faaliyetini sürdürmektedir.
Bunların dışında Çalışma Grupları ile Geçici
(Ad-hoc) Gruplar konularına göre faaliyet
göstermektedirler. Kuruluşundan itibaren Genel
Sekreterlik görevini bir Türk diplomat üstlenmiştir.
Bu görev I Mayıs 2000 yılından itibaren üç yıl
süreyle Gürcistan'a geçmiştir.
İşbirliği Alanları ve Faaliyetleri:
KEİ Deklarasyonunda ilgili organizasyon, (kamu ve
özel sektör firmalarının da katılımıyla)
ulaştırma, haberleşme, bilişim, iktisadi ve ticari
bilgi alışverişi, ürünlerin standardizas-yonu ve
sertifikasyonu, enerji, madencilik ve ham mineral
malzemelerin işlenmesi, turizm, tarım ve tarıma
dayalı sanayi, hayvansal ve sıhhi koruma, sağlık ve
eczacılık, bilim ve teknoloji gibi çeşitli
sektörlerde ortak projelerin geliştirilmesi
ve gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir.
KEİ Ticaret ve Kalkınma Bankası: Merkezi Selanik'te olan Karadeniz
Ticaret ve Kalkınma Bankası I Haziran 1999 tarihinde
faaliyete geçmiştir. Başkanı 4 yıllık bir süre için
olup, bankanın bu ilk dönemdeki başkanlığına bir
Türk atanmıştır.
Bankanın kayıtlı sermayesi I milyar SDR, taahhüt
edilmiştir. Sermayesi 300 milyon SDR, ödenmiş
sermayesi ise 100 milyon SDR'dir. Türkiye, Rusya ve
Yunanistan banka sermayesinde %16.5'luk,
Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna %13.5'luk, diğer
üyeler ise %2'lik bir paya sahip bulunmaktadır.
İleride ülkeler eşit paylara sahip
olabilecektir.Sermayenin yarısı geçerli döviz,
yarısı da ulusal paralar cinsinden ödenmektedir.
Diğer İşbirliği Proje ve Faaliyetleri:
KEİ'nin işbirliği alanlarında faaliyetlerde
bulunmak üzere çeşitli çalışma ve ad-hoc (geçici)
uzman grupları teşkil edilmiş bulunmaktadır. KEİ'nin
halihazırda faal olan ticaret ve ekonomik kalkınma,
bankacılık ve finans, ulaştırma, enerji, elektrik
ağlarının enterkoneksiyonu, haberleşme, bilim ve
teknoloji, çevre koruma, sağlık, turizm ve doğal
afetler çalışma gruplarında çeşitli projeler
görüşülmektedir.
Öte yandan İtalya, Türkiye, Ukrayna ve Rusya Federasyonu
arasında tesis edilen 3500 km. uzunluğundaki
İTUR Denizaltı Fiber Optik Kablo Sistemi Ağustos
1996'da bitirilerek hizmete sokulmuştur.
Böylece bu ülkelerin, Palermo, İstanbul, Odessa ve
Novorosisk üzerinden Avrupa, Kuzey Afrika, Orta ve
Uzak Doğu, Kuzey ve Güney Amerika ile doğrudan
haberleşme imkanları sağlanmıştır.
Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler arasında deniz altından
telekomünikasyon irtibatı kurulmasına yönelik. 500
km'yi aşan uzunluktaki KAFOS Denizaltı
Fiber Optik Kablo Sistemi projesi de 1996 sonlarında
tamamlanmıştır. Bu sayede ülkemiz üzerinden
Akdeniz, Batı Avrupa, Kuzey Amerika, Orta ve Uzak
Doğu ülkelerine, Romanya ve Bulgaristan üzerinden
ise Balkan ülkelerine ulaşılacaktır.
KEİ'nin Türkiye Açısından Önemi: Türkiye açısından KEİ,
dünyada meydana gelen liberal iktisadi değişimler
ve globalleşme eğilimlerine paralel olarak,
ülkemizin dünya ile entegrasyonuna katkıda
bulunabilecek ve ayrıca Batı Avrupa ile
bütünleşmesini öngören temel tercih ve
politikalarına alternatif oluşturmayan, ancak kendi
coğrafî konumunun meydana getirdiği iktisadi ve
siyasi imkanlardan da yararlanmayı hedefleyen bir
ekonomik işbirliği hareketidir.
Nitekim KEİ'nin asıl vurgulanan amacı ekonomik
olmakla birlikte kısa vadedeki işlevi siyasidir.
Bu konuda KEİ bölgedeki anlaşmazlıkların
yumuşatılması ve siyasetçilerin birbirleriyle
diyaloglarının artırılması için de elverişli bir
zemin oluşturmaktadır.
Ancak KEİ üyesi ülkelerden büyük bir kısmının birbirlerinden
farklı ekonomik rejimlere sahip olması, ekonomik
veriler, kavramlar, tanımsal sınıflamalar ve
farklı milli muhasebe sistemlerinin oluşturduğu
ayrılıklar, ticari ve finanssal mevzuattaki
boşluklar, karar alma mekanizmasındaki güçlükler,
fînans imkanlarının yetersizliği dış ticaretin
henüz serbest döviz ile yapılmaması, özel sektörün
ve pazar ekonomisinin henüz gelişmemiş olması
KEİ üyesi ülkeleri arasında geliştirilmeye çalışılan
ekonomik işbirliğini olumsuz yönde etkileyen
önemli faktörlerdir.
Türkiye'nin Hatası:
KEİ merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın
öncülüğünde kurulmuştur.Türkiye'nin hatası AB ile
ilgili hiç bir taviz almadan, Karadeniz'de kıyısı
olmayan Yunanistan'ın KEİ'ye kurucu üye olarak
alınması ve bu ülkeye bundan sonra KEİ'ye tanı
üvelik başvurusunda bulunacak ülkelere karşı veto
hakkı tanınmasıdır. Nitekim Yunanistan, Özbekistan
ve İran'ın KEİ'ye başvurusunu veto etmiştir. Ayrıca,
KEİ'de Slav ittifakı sonucu KEİ Ticaret ve Kalkınma
Bankası İstanbul yerine Selanik'te kurulmuştur.
Sonuç:
KEİ'nin gelişmesi üye ülkelerin iktisadi sorunlarının çözümüne,
Türkiye-Rusya arasındaki iktisadi ve siyasi
ilişkilerin ne ölçüde gelişeceğine bağlı
görünmektedir. Bu kuruluş, Türkiye-AB ilişkilerine
bir alternatif değil tamamlayıcılık niteliğindedir.
Uzun vadede Türkiye'nin çok yönlü politik ve
ekonomik politikalar uygulayabilmesi için önemli bir
potansiyele sahiptir. Türk Cumhuriyetleri'nin
tamamının KEİ'ye üye olabilmesi ve doğal gaz ile
petrol boru hatlarının Türkiye'den geçmesi hem
KEİ'nin gelişmesine ve hem de Türkiye dahil,
Türk Cumhuriyetleri'nin zenginleşmesine çok
önemli katkıda bulunacaktır.
|