Karadeniz Ekonomik İşbirliği
Projesi
1990 yılı ortalarında Sayın Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından
ortaya atılan "Karadeniz Ekonomik İşbirliği
Projesi" (KEİP) teşebbüsünün resmiyet kazanması
1991'in son çeyreğinde eski SB'de ortaya çıkan iç
siyasi çalkantılar ve bağımsızlık hareketleri sonucu
sekteye uğramış ise de, BDT'nin kurulması ve Rusya
Federasyonu'nda Yeltsin'in iktidara gelmesi ile bu
belirsizlik kısa zamanda ortadan kalkmış oldu. Bunun
üzerine Türkiye, Rusya Federasyonu, Ukrayna,
Moldavya, Bulgaristan, Romanya, Azerbaycan,
Ermenistan ve Gürcistan Dış İşleri Bakanları 3 Şubat
1992 günü İstanbul'da bir araya gelerek "Karadeniz
Ekonomik İşbirliği Deklarasyonunun imza tarihini ve
prosedürünü tesbit etmiş oldular. Neticede KEÎP
Deklarasyonu 25 Haziran 1992 günü ilgili devlet ve
hükümet başkanları tarafından imzalanacak, böylece
KEİP teşebbüsü resmiyet kazanmış olacaktır.
Yunanistan'ın da katılmasıyla KEİP'in üye sayısı
10'a yükselmiş olacaktır.
KEİP Deklarasyonu'na imza koyacak devletler bu projenin kurucu
üyesi sayılacaklardır. 25 Haziran'daki toplantıya
Türkiye'nin Yunanistan'ı da KEİP'in kurucu üyesi
sıfatıyla davet etmiş olması Türk Hariciyesinin
büyük bir gafıdır. O Yunanistan ki Türkiye'nin
Avrupa Topluluğu (AT) ile münasebetlerinin
gelişmesini engellemekte ve Türkiye'ye AT tarafından
taahhüt edilen milyarlarca dolarlık ekonomik ve
askeri yardımın gelmesini, AT'a tam üye olduğu 1981
yılından beri, devamlı olarak veto etmektedir. Bu
ülkeyi hiç olmazsa KEİP'e kurucu üye olarak
sokmasaydık, sadece ortak üye statüsünde girmesine
müsaade etseydik, Yunanistan'ın KEİP'e tam üye
olmasına karşılık Türkiye'nin AT'a tam üyeliği için
koz olarak kullanma fırsatını elimize geçirseydik
daha iyi olmaz-mıydı Sayın Dış İşleri yetkilileri?
Ayrıca Yunanistan'ın Karadeniz'de kıyısı olmadığı
halde KEİP'e üyeliğini kabul ettiğinize göre Orta
Asya Türk Cumhuriyetlerinin tamamını niçin davet
etmediniz sayın yetkililer? Bu hatalarınızın ilerde
Türkiye'nin yüce menfaatlarına ne kadar ters düştüğü
aşağıdaki incelememizde detaylı bir şekilde ele
alınacaktır.
KElP'in Geleceği
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Projesi (KEİP) Deklarasyonumun
Yunanistan ve yukarıda belirtilen dokuz devlet veya
hükümet başkanları tarafından 25 Haziran 1992 günü
İstanbul'da imzalanması ile bu işbirliği teşebbüsü
resmiyet kazanacaktır. Bu tarihte Deklarasyona imza
atacak bütün devletler KEİP'in kurucusu ve asil
üyesi sayılacaklardır.
Türk Hariciyesinin KEİP'e Yunanistan'ı kurucu üye olarak davet
etmesi ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini davet
etmemesi büyük bir siyasi hatadır. Çünkü, imza
aşamasından sonra KEİP'e üye olacak ülkelerin daha
önce kurucu üyelik kazanmış bütün ülkelerin onayını
almaları gerekecektir, ilerde Orta Asya Türk
Cumhuriyetlerinden herhangi biri üyelik
başvurusunda bulunduğunda Yunanistan vetosu ile
karşılaşacaklar.
Türkiye'nin Avrupa Topluluğuna (AT'a) girmesi veya
AT'dan iktisadi ve askeri mali destek alması
1981'den beri nasıl Yunanistan vetosu ile
engelleniyorsa, bu ülke Türk Cumhuriyetlerine karşı
da aynı vetoyu kullanacaktır,
Diğer taraftan Türkiye'nin diğer Türk Cumhuriyetleri ile iktisadi
münasebetlerini geliştirebilmesi bile en az 10-15
yıl Rusya üzerinden devam etmek zorundadır. Çünkü
bu Cumhuriyetlerin iktisadi, askeri ve siyasi yönden
Rusya'ya bağımlılığı en az 10-15 yıl daha
sürecektir. Onun için Rusya ve Türkiye'nin başı
çektiği KEİP'e Türk Cumhuriyetleri'nin tamamının
üye olmaması büyük bir siyasi hatadır. Bu
cumhuriyetlerin devlet başkanları 25 Haziran Haki
imza törenine Dış İleri Bakanlığımız tarafından en
kısa zamanda davet edilmelidir. Eğer mümkünse.
AT'la ilişkilerimizde elimizde bir koz olarak
bulundurabilmemiz için, Yunanistan'ın KEİP'e kurucu
ve tam üye olması engellenmeli ve bu ülkenin sadece
ortak üyeliği sağlanmalıdır. Aksi halde Türkiye
Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine karşı KE-İP'de
Yunanistan'a veto hakkı tanımış olacaktır. Çünkü
Türkiye şu anda KEİP'in koordinatörüdür ve bu
teşebbüsü Türkiye başlatmıştır.
Karadenizlilerin 16 Mayıstaki seminerinde Albert
Çernişef'in "Ben sadece Rusya federasyonu'nun değil,
bütün BDT Cumhuriyetleri Büyükelçisiyim...
Taşkent'de bir uçak fabrikası var. Bu fabrikada
üretilen uçakların parçaları Rusya ve Ukrayna'da
üretiliyor. Türkiye bu fabrikadan uçak almak istese
önce Rusya ve Ukrayna ile anlaşmak ve bu ülkelerle
iktisadi faaliyetlerini geliştirmek zorundadır"
şeklindeki beyanatı bile Türk Cumhuriyetleri'nin
KEİP'e kurucu üye olmalarının ön şart olduğunu açık
bir şekilde ortaya koymaktadır.
Not (1996):
Kuruluş aşamasında adı KEİP, şimdiki adı KEİ'dir
başlangıçta gözlemci olan Yunanistan sonradan
Arnavutluk'la birlikte tam üye oldular. Karadeniz
Ekonomik İşbirliği'nin (KEİ'nin) Kalkınma ve
Yatırım Bankası, Slav ittifakının dayanışması
sonucu, Yunanistan'ın Selanik şehrinde
kurulmuştur. Türk hariciyesine tebrikler!
|