Uluslar arası Suç A.Ş.’leri (Küresel Mafyalar) ve Kara Para
Aklama
Suç örgütleri günümüzde kara ekonominin şirketlerini,holdinglerini,
kartellerini, hatta çok uluslu şirketlerini
oluşturmaktadır. Malî güçlerini kesin olarak
saptamak güç de olsa, adeta bir şirket gibi faaliyet
gösteren suç örgütlerinin zenginliği somut bir
gerçektir. BM'in Haziran 1999 tarihli İnsan
Kalkınması hakkında yıllık raporunda, "yıllık 1500
milyar dolar ciroyla uluslararası örgütlü suçun
ekonomik gücü, büyük çokuluslu ticari şirketlerin
gücüne denktir" denilmektedir. Dünya mafyalarının
tüm dünyadaki yıllık kârları 1 trilyon dolar
düzeyinde tahmin edilmektedir. Bu yaklaşık olarak,
ABD bütçesine denk bir rakamdır. Yine bu rakam,
Dünya Bankasının değerlendirmelerine göre, toplam
nüfusları 3 milyara varan az gelirli ülkelerin
tümünün gayri safı milli gelirine eşittir. Bu
tahmin, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı vb. suç
örgütlerinin kontrolündeki işlerden gelen kârları
kapsamaktadır. Aklanan para ile yapılan yasal işler
kapsamındaki yatırımlar bu hesabın dışında
kalmaktadır. Örgütlü suç ve finansal sektör
arasındaki bağlantı karapara aklama yoluyla
sağlanmaktadır.
ABD bankası Merrill Lynch'in tahminlerine göre, suç örgütlerinin
dünyanın 55 vergi cennetinden yönetilen özel serveti
en az 3 trilyon dolardır. Bu rakam dünya gayri safı
gelirinin yüzde 15'ine eşittir.
BM Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Merkezi (ODCCP) Başkanı Pino
Arlacchi aklanan kara para hacminin dünya gayrisafi
yurtiçi hasılasının %3 - 5'i düzeyinde olduğunu
belirtmektedir. Bu arada, başka bazı örgütlü suç
türlerinin inanılmaz boyutlara ulaştığını belirten
Arlacchiye göre, bunlar arasında en hızlı büyüyenin
insan kaçakçılığı olup, her yıl yasadışı yollardan
bir ülkeden ötekine nakledilen 4 milyon göçmenin
yanısıra çoğu kadın ve çocuk olmak üzere bir milyon
kişi de, başka amaçlarla insan ticaretine konu
olmaktadır
Karaparanın Tarihi
Karapara kavramı, ilk başlarda, uyuşturucu ve psikotrop maddelerin
satışından elde edilen kazanç olarak ele alınmıştır.
Daha sonra bu tanıma başka örgütlü suçlar da dahil
edilmiştir. Artık kavram bir çok ülkede, her türlü
ağır suçlardan elde edilen kazançları kapsar hale
gelmiştir. Ancak tarihi gelişim uyuşturucu suçlarına
bağlı bir süreç izlemiştir.
1925'teki Cenevre Anlaşması ve 1961 TEK Sözleşmesi ile uyuşturucu
maddelerin geniş çapta yasaklanmasından sonraki
yıllarda, karaparanın varlığı dünya ölçeğinde bir
problem olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu
tarihlere kadar ki uyuşturucu kullanımı sınırlı bir
nitelik taşımaktaydı . Bu nedenle, 1974 dünya
ekonomik bunalımına kadar gerçek bir karapara
probleminden bahsedilemez. Bunda iki kutuplu dünya
yapısının da önemi vardır. Çünkü bu yapı nedeniyle
ülkelerarası ulaşım, taşıma ve iletişim imkanları
günümüzdeki kadar gelişmemişti.
Ancak, uyuşturucu kaçakçılığının başlıca uluslararası suç
örgütlerinin en önemli gelir kaynağı haline geldiği
1974'lerden itibaren karapara ve buna paralel aklama
işlemleri dikkat çekici bir yaygınlık kazanmıştır.
1985-1995 yılları arasında ise, narko dolar yığınının hızlı
artışına parelel olarak, mali küreselleşme ve
serbestleşmenin aklayıcılara sunduğu yeni imkanlarla
karapara aklama eşi görülmemiş bir artış göstermiş,
uyuşturucu ticareti ve örgütlü suçluluğun can
damarı haline gelmiştir.
Uyuşturucu dışındaki suçlardan kaynaklanan karapara ise, en az
paranın tarihi kadar eskidir. Asurlulardan kalan
ticari yazışmaları çözen bilim adamları, Anadolu'ya
ihraç edilecek malların devlete ödenecek
vergilerinden kurtulmak isteyen Asurlu iş
adamlarının sahte beyan yoluna başvurmak suretiyle,
devleti yanıltarak karapara elde ettiklerini ortaya
koymuşlardır.
Modern ve uygar dünya'da en büyük miktarı oluşturan
uyuşturucu kaçakçılığının yanı sıra silah ticareti,
göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti ile fuhuş en
önemli karapara kaynağı olmayı sürdürmektedir.
Dünya çapında, örgütlü suçluluğun diğer bir ifadeyle mafyalaşmanın
artışı karapara trafiğini hızlandırırken, teknoloji
ve iletişim alanındaki gelişmeler de aklama
yöntemlerini çoğaltmıştır.
Günümüzde, karapara kavramının kapsamı hem kendisi aracılığı ile
maddi değer elde edilen fiiller (öncül suçlar) ve
hem de bu fiillerle elde edilen maddi değer (suç
geliri) konusunda genişlemiştir.
Karapara Aklama Kavramı, Aşamalar ve Teknikleri
Bazen sadece "aklama" ya da "para aklama" da denilen "karapara
aklama" işlemine ilişkin literatürde - genelde hepsi
birbirine benzemekle birlikte- çok sayıda tanım
bulunmaktadır. Bazılarını örnek olarak vermek
gerekirse;
"Yasadışı yollardan, özellikle örgütlü suçlardan elde edilen
kazançların yasal gelir olarak kabul ettirilmesi
için malî sisteme sokularak, nakit formundan
kurtarılmasıdır."
"Suç yoluyla elde edilen para veya başka türlü değerlerin, yasadışı
kaynağını gizlemek ve meşru ekonomiye katılmasını
sağlamak amacıyla, meşru değerlere
dönüştürülmesidir."
"Suçtan kaynaklanan gelirleri, yasa dışı yollardan elde edilen
fonları, malî sistem içinde bir süreçten geçirmek
suretiyle, yasallık kazandırmadır."
"Bazı fonların, illegal, hileli kaynaklarını gizleyebilmek
amacıyla, bir dizi işlemlerden geçirilmesidir."
"Yasa dışı yollardan elde edilen paranın, kanunî yollardan elde
edilmiş gibi gösterilmesi için yapılan bütün
işlemlerdir."
"Karaparanın kimliğinin değiştirilmesi suretiyle, meşruiyet
kazandırılmasına yönelik işlemlerdir."
"Yasadışı yollardan elde edilen paranın, kimliğinin değiştirilmesi
suretiyle, meşru bir kaynaktan kazanıldığı
izleniminin yaratılmasına neden olan her türlü
işlemdir."
"Yasadışı faaliyetlerden gelen fonların, özellikle nakit
tutarların, yasal işlerden elde edildiği görüntüsünü
verecek şekilde biçimlendirilmesini amaçlayan bir
işlemdir".
"Karapara aklama, yasadışı faaliyetlerden, özellikle, geleneksel
olarak uyuşturucu kaçakçılığı ve günümüzde daha
geniş olarak belli bir ağırlıktaki her türlü suçtan
elde edilen sermayelerin, yasal ekonomik dolaşıma
sokulmasını amaçlayan malî ve ekonomik nitelikte
işlemlerin tümüdür."
Karapara aklama, iktisadî açıdan ise, " yasadışı
yollardan kazanılan gelirin, değerini mümkün
olduğunca koruyacak, yetkililerin dikkatini
çekmeyecek ve kullanılabilirliliğini arttıracak
şekilde gizleyerek veya yasal gerekçe kazandırarak,
başka varlıklara dönüştürülmesi işlemi" olarak
tanımlanmaktadır.
Fransız Akademisi Sözlüğü ise, karapara aklamayı (blanchiment),
"gerçek kaynaklarını gizlemek amacıyla, suç sayılan
kaçakçılık ya da faaliyetlerden gelen fonların,
tekrar mali dolaşıma sokulması fiili" şeklinde
tanımlanmıştır.
BM Taslak anlaşmasında ise, karapara aklama; "yasadışı kazançların
yasal yollarla elde edilen kazançlar şeklinde
gösterilmesi amacıyla, gerçek kaynağın,
tasarrufların, illegal yollardan kazanılan kârların,
sahiplik ve hareketlerinin, bu kârların elektronik
transfer yoluyla hareket ve değişimler de dahil
olmak üzere gizlenmesi" şeklinde tanımlanmıştır.
En basit tanım olarak aklama, karaparanm
yasallaştırılması tekniğidir.
|