1864’te Erfurt, Thuringia’da
doğdu. Girişimci, kültürlü, siyasetçi ve güçlü
kadınların bulunduğu seçkin ve kozmopolitan bir
ailede dünyaya geldi. Annesi
Helene Fallenstein Weber,
Protestan, kültürlü ve liberal bir kadındı. Babası
profesyonel bir hukukçu, aynı zamanda belediye
meclisi üyesiydi ve Batı Almanya’da kumaş tacirliği
ve tekstil imalatçılığı yapıyordu.
Weberler
1869’da Berlin’e yerleştikten sonra, Baba
Weber
Berlin’de politikayla yakından ilgilendi ve
Bennigsen’in önderliğindeki sağ-kanat libareller
arasında yer aldı. Genç
Weber
küçük yaşta babası sayesinde Dilthey,
Mommsen, Julian Schmidt, Sybel, Treitschke
ve
Friedrich
Kapp
gibi kişileri tanıma fırsatı buldu.
Weber,
kitapları, oyunlara ve spora tercih ediyordu. 13
yaşında tarih denemeleri yazmaya başladı. Sınıf
arkadaşlarının hatta hocalarının entelektüel
bilgilerini eleştiriyordu. Konfirmasyon dersleri
aldı ve Ahdi Atik’in asıl metnini okuyabilecek kadar
İbranice öğrendi.
Weber
büyüdükçe annesi ve babasıyla bir diyalog kurması da
giderek zorlaştı. İçinde bulunduğu atmosfer ne
annesinin dindarlığına ne de babasının basitliğine
uygundu. Büyüklerinin otoritesine yavaş yavaş karşı
çıkmaya ve kendi kabuğuna çekilmeye başladı.
Weber, Heidelberg,
Berlin ve
Gottingen
üniversitelerinde hukuk, iktisat tarihi ve felsefe
eğitimi aldı. 1893’te genç yaşta
Humboldt
Üniversitesi’nde ticaret hukuku kürsüsüne atandı ve
1894’te Freiburg’da ekonomi ve maliye alanında bir
kürsü aldı. Çalışmalarını daha çok iktisat ve hukuk
tarihinin örtüştüğü alanda yaptı. Doktora tezini
Orta Çağlar’daki ticaret şirketlerinin tarihi üstüne
yazdı. Bu sürede İtalyanca ve İspanyolca’yı öğrendi.
1893’te uzaktan akrabası
Marianne
Schnitger ile
evlendi. Evlendikten sonra hayatına Berlin’de
başarılı bir iş adamı olarak devam etti. 1896’da
Heidelberg’de bir kürsü kabul ederek tarihçi okulun
başta gelenlerinden Knies’in yerine geçti. 1897’de
babasının ölümünden sonra bir İspanya gezisi
dönüşünde rahatsızlandı ve ömrünün sonuna kadar
sürecek sıkıntıları başladı. Gerginlik, pişmanlık,
yorgunluk, huzursuzluk gibi duygular içten içe
Weber’in
çökmesine neden
oluyordu. Bir zaman sonra kliniğe yattı ve izinle
Roma gezisine katıldı. Bu gezide tarihe olan ilgisi
patlak verdi ve bu durum
Weber’in
yavaş yavaş iyileşmesini sağladı.
Hastalığından dolayı yaklaşık beş yıl
hiçbir şey üretemeden ve mesleğini neredeyse icra
edemeden geçirdi. Yaşadığı sorunlar ve Almanya’nın
içinde bulunduğu siyasi huzursuzluktan dolayı
Almanya’yı terk etmeyi isterken Sombart’la birlikte
en önemli sosyal bilim dergisinin editörler kuruluna
girmeyi başardı. Bu olay
Weber’e
yeniden mücadele azmi kazandırdı. 1904 yılında
üretmeye yeniden başladı, birçok inceleme ile
beraber Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu adlı
eserinin ilk kesimini yayımladı.
1904’te A.B.D. gezisine çıkan
Weber,
burada yeni dünya
düzeni ve yeni bir toplum ile tanıştı.
Gördüklerinden oldukça etkilendi. A.B.D. gezisi
Weber’in
düşünce dünyasının
yoğun bir şekilde çalışmasını sağladı. En çok işçi
sorunları, göç olayı, belediyelerde siyasetin
yürütülüşü, Kızılderililer ve yönetilmeleri,
Güney’in acıklı durumu ve Zenci sorunlarıyla
ilgilendi.
Dünya Savaşı başladığında 50
yaşındaydı. O’na göre bu savaş her şeye rağmen büyük
ve güzel bir savaştı. Yaşı ve sağlık sorunları
nedeniyle bölüğünün başında yürüyememesi onu
üzüyordu. Yine de,
Weber’e
disiplin ve iktisat
subaylığı görevi verildi.
Heidelberg
yöresinde dokuz hastane kurma ve yönetme görevine
yüzbaşı rütbesiyle atandı. Bu pozisyonu
Weber’de
bürokrasiyi daha
yakından tenkit etme olanağını sağlamıştı.
1918’de Viyana Üniversitesi’nde
konferanslar verdi. Bunlar 19 yaşından beri verdiği
ilk üniversite konferanslarıydı. Dünya dinleri ve
siyaseti üstüne sosyolojik görüşlerini açıkladı.
Konferanslara birçok değişik kesimden dinleyici
geldi.
Weber’in
düşünceleri çok ses getirdi. Viyana Üniversitesi’nin
sürekli görev teklifini geri çevirdi.
Weber, son zamanlarında zatürre
teşhisi konulduğu hastalığı nüksedince Haziran
1920’de hayata gözlerini yummuştur.
1.2. Weber’in Eserleri
Max Weber’in kendisine ait olan
eserleri şunlardır:
1. Kapitalizmin Ruhu ve Protestan
Ahlakı
2. Genel Ekonomi Tarihi
3. Sosyal Bilimler Metodolojisi
4. Eski Yahudilik
5. Hindistan Dinleri: Budizm ve
Hinduizmin Sosyolojisi
6. Müziğin Rasyonel ve Sosyal
Temelleri
7. Ekonomi ve Toplum
8. Yorumlayıcı Sosyolojinin Bir
Taslağı
9. Ekonomik ve Sosyal Organizasyon
Kuramı
10. Toplum ve Ekonomideki Yasalar
Üzerine
11. Şehir
12. Din Sosyolojisi
Hayattayken yayınlanan tek eseri
Kapitalizmin Ruhu ve Protestan Ahlakı’dır.