Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Finansman Olanakları
Büyük işletmeler ile karşılaştırıldığında KOBİ’lerin finansman
sağlama olanaklarının kısıtlı olduğunu söylemek
mümkündür. Bu bölümde KOBİ’lerin farklı finansman
yöntemlerinden yararlanabilmeleri hususunda yoğun
tercih edilen ve daha az yararlanılan alternatif
finansman olanaklarından bahsedilecektir.
Kredi Ağırlıklı Finansman Yöntemleri
Kredi ağırlıklı finansman yöntemleri, bankacılık ve bankacılık dışı
finans sektörü olarak iki ayrı kısımda
incelenecektir.
Bankacılık
Bankalar, yeterli özsermayeye sahip olmayan ve sermaye
piyasalarından faydalanamayan KOBİ’ler için her
zaman önemli bir finansman kaynağı olarak yer
tutmuştur. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde
ekonomik istikrarın sağlanamaması, KOBİ’lerin
muhasebe standartlarına uygun mali tablolar
düzenleyememesi sonucu mali şeffaflığın elde
edilememesi vb. nedenlerden ötürü sermaye
piyasalarının sınırlı büyüklükte olması, KOBİ’ler
için bankaları öncelikli finansman kaynağı konumuna
getirmektedir. Bankalar KOBİ tanımına giren firmalar
ile mevcut yapıları itibariyle büyük ölçekli
firmalara göre daha yüksek risk taşımaları nedeniyle
daha dikkatli çalışmayı tercih etmektedirler. Kredi
ilişkine girilirken istenen yüksek teminatlar ve
KOBİ’lere sunulan kredi maliyetlerinin yüksek oluşu
reel sektörün en önemli parçası olan KOBİ’lerin fon
sağlama olasılığını minimuma indirmektedir.
Son yıllarda yaşanan gelişmeler bankaların KOBİ’lere
yönelik çalışmalarını arttırdığını göstermektedir.
Bankacılık sektöründe yaşanan rekabet ile birlikte
reel sektörün temelini oluşturan KOBİ’lere sunulan
özel bankacılık hizmeti giderek artmaktadır.
Bankaların KOBİ’ler ile mevcut ilişkilerini
arttırmaya çalıştıkları gözlemlenmektedir. Bu
doğrultuda bankaların KOBİ’ler ile iletişim
sağlamada proaktif davranarak sektörde mevcut
paylarını arttırmaya çalıştıkları izlenmektedir.
Bankalar KOBİ’lere yönelik pazarlama stratejileri ile işletmelere
cazip fırsatlar sunarak, pazar paylarını arttırmaya
çalışmaktadırlar. İlgili durumdan daha fazla fayda
sağlamak isteyen KOBİ’lerin bu bağlamda bankalardan
birtakım beklentileri oluştuğu söylenebilir.
KOBİ’ler;
· KOBİ’ler bankaları iş ortağı gibi görerek, kendilerine pratik
çözümler üreten, danışmanlık hizmeti alabileceği
kurumlar olarak yaklaşmaktadır.
· Temelinde güven unsurunun yer aldığı, uzun ve istikrarlı bir
ilişki içerisinde yol almak istemektedirler.
· Bankacılık sektöründeki rekabeti göz önünde bulundurarak
minimum maliyet ile çalışabilecekleri finans kurumu
ile çalışmayı tercih etmektedirler.
· Kaliteli hizmet anlayışının yanında süreçlerin en hızlı
şekilde sonuçlanması işletmelerin önem verdiği
noktalardandır.
Bankaların KOBİ’lere olan ilgisinin artması ve çeşitli ürün
paketleri hazırlayarak işletmelere sunması ile
birlikte yeni bir dönemin başladığı söylenebilir.
Uzun dönemde iki tarafında bu ilişkiden karlı
çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu alanda yapılan
çalışmalar banka ile işletme arasındaki ilişki
süresi arttıkça kullandırılan kredi miktarının
arttığını, istenen teminatların ise azaldığını
göstermektedir. Çapraz satış ile diğer ürünlerin
işletmeye sunulması bankanın firmadan elde ettiği
kar rakamını arttırmaktadır.
Son dönemde Banka-KOBİ ilişkileri artmakla birlikte
uluslararası gelişmeler ve uygulamalar
doğrultusunda, BASEL II sermaye yeterliliği
düzenlemesi kapsamında belirlenen altyapının
tamamlanmasına istinaden finans sektöründe önemli
gelişmeler yaşanacaktır. BASEL II ile birlikte
bankacılık sektörü ve KOBİ’lerin ilgili
değişikliklerden önemli derecede etkilenmesi
beklenmektedir. BASEL II’nin KOBİ’lere muhtemel
etkileri aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir;
· BASEL II ile bankanın kredilendirilen işletmeye karşı kendini
koruması için derecelendirme veya risk notu
belirlemesi amaçlanmaktadır. Derecelendirme
sonucunda ortaya çıkacak risk notu sonucuna göre,
bankanın işletme için ayıracağı karşılık tutarı
değişecektir. Risk notu düşük olan işletme için
banka daha fazla karşılık ayıracaktır. Bu da kredi
maliyetinin işletme için artması anlamına
gelmektedir.
· Derecelendirmeye göre oluşacak kredi notu üzerinden fiyatlama
yapılacağı için kayıt dışı işlemlerin ortadan
kalkması ve şeffaf bir yapının oluşması
gerekmektedir.
· BASEL II’ye göre bir işletmenin bir bankadan
kullanmış olduğu nakdi ve gayri nakdi kredi toplamı
1.000.000 Euro’nun altında ise işletme “Perakende
KOBİ”, 1.000.000 Euro üzerinde ise “Kurumsal KOBİ”
olarak sınıflandırılacaktır. İşletme banka ile olan
ilişkisine göre bir bankada “perakende” sınıfına
girerken, bir başka bankada “kurumsal” sınıfına
girebilecektir. İşletmelerin risk ağırlıklarına göre
kredi maliyetleri değişeceğinden, yapılacak olan
derecelendirme önem kazanmaktadır. Derecelendirme
kuruluşları işletmeyi % 0 - % 150 arası risk
ağırlığına tabi tutabilmektedir. Perakende KOBİ
tanımına giren işletme derecelendirmeye tabi
tutulmadığında risk ağırlığı % 75 olarak kabul
edilmektedir. Kurumsal KOBİ için risk ağırlığı %
100’dür.23 Bu durumda işletmenin banka
ile olan kredi ilişkisini 1.000.000 Euro altında
tutması ve herhangi bir dışsal derecelendirme
kuruluşu tarafından risk ağırlığının belirlenmemesi
durumunda, işletme otomatik olarak % 75 risk
ağılığına tabi tutulacak ve daha düşük maliyetle
kredi kullanma imkanına sahip olacaktır.
· BASEL II’ye göre kredi riskinin hesaplanması standart yöntem ve
içsel derecelendirme yöntemi olarak iki farklı
hesaplama ile yapılmaktadır. Standart yöntem dışsal
derecelendirme kuruluşlarının risk ağırlığını
tespiti, içsel derecelendirme yöntemi ise bankaların
kendi bünyelerinde kredi risk ağırlığının tespit
etmesi olarak tanımlanabilir.
BASEL II ile yaşanacak olan önemli değişikliklerden biri de risk
azaltıcı olarak kabul edilebilecek teminatlardır.
Ülkemizde teminat olarak kabul edilen firma
ortaklarının kefaleti, grup şirket kefaleti ve
müşteri çek ve senetleri BASEL II ile birlikte risk
azaltıcı teminatların içinde yer almamaktadır.25
Teminat olarak kabul edilecek gayrimenkul ipoteği
ikamet amaçlı veya ticari amaçlı olmasına göre,
yatırım fonları içerisinde bulunan menkul
kıymetlerin tipine göre, hisse senetleri ihraç eden
kuruluşun ratingine göre farklı risk ağırlıklarında
kabul edilecektir.
BASEL II’ye göre kabul edilebilecek teminatlar;
Nakit,
Altın,
Hisse senetleri,
Mevduat Sertifikası,
Yatırım fonları,
Borçlanma senetleri
Banka Dışı Kredi Ağırlıklı Finansman Yöntemleri
Banka dışı kredi ağırlıklı finansman yöntemleri içerisinde
faktoring, finansal kiralama ve satıcı kredileri
üzerinde durulacak, ilgili konuların tanımı ve
süreçlerin işleyişi hakkında bilgi verilecektir.
Faktoring
Faktoring, mal ve hizmet satışı sonucu doğmuş ve doğacak faturaya
dayalı alacakları temlik alarak satıcı firmaya
finansman, garanti ve tahsilat hizmetlerinden en az
birinin sunulduğu finansal bir üründür. Faktoring;
faktoring hizmetinden yararlanan (müşteri), temlik
konusu alacağın borçlusu (borçlu) ve faktoring
hizmeti veren kuruluş (faktoring şirketi) arasında
gerçekleştirilen bir işlemdir.
İşleyiş açısından faktoring kısaca şu şekilde özetlenebilir;
· Faktoring talebinde bulunan satıcı için faktoring şirketi
tarafından limit belirlenir. Alınacak komisyon ve
ücret konusunda mutabakata varıldıktan sonra
faktoring şirketi ve satıcı arasında sözleşme
imzalanır.
· Satıcı malları ve temlik edilmiş faturayı alıcıya, faturanın
kopyasını faktoring şirketine yollar.
· Satıcının finansman talebi olması durumunda temlik edilmiş
faturanın bir bölümü satıcıya ödenir.
· Alıcı fatura vadesinde faktoring şirketine ödeme yapar.
· Fatura bedelinden satıcıya ödenen tutar, faktoring ücreti ve
BSMV düşüldükten sonra kalan kısım satıcıya ödenir.
İşlemin uluslararası gerçekleşmesi durumunda
faktoring işleminde dört taraf bulunur. Yurt dışında
faaliyet gösteren firma ile ilgili istihbarat
çalışmasının yapılabilmesi için firma ile aynı
ülkede faaliyet gösteren muhabir faktör ile irtibata
geçilir. Bu durumda faktoring firması işlem ile
ilgili faturanın kopyasını yurtdışında bulunan
muhabir faktöre gönderir. Tahsilatı yapan
muhabir faktör, satıcının faktörüne ödeme yapar.
Dünya genelinde önemli bir finansal enstrüman olarak
talep gören faktoring ile ilgili yıllar itibariyle
karşılaştırmalı ciro rakamlarına aşağıda yer
verilmiştir.
Tablo: Dünya Genelinde Faktoring Ciro Dağılımı
TOPLAM CİRO* |
2006 |
2007 |
2008 |
AVRUPA |
806.983 |
932.269 |
888.533 |
AMERİKA |
140.944 |
150.219 |
154.450 |
AFRİKA |
8.513 |
10.705 |
13.263 |
ASYA |
149.945 |
174.617 |
235.619 |
AVUSTRALYA |
27.853 |
33.780 |
33.246 |
Kaynak:
Factors Chaın International,
www.factors-chain.com/statistics
* Milyon Euro
Finansal Kiralama (Leasing)
Finansal kiralama, şirketlerin yatırımları doğrultusunda satın
alacakları makine ve ekipmanların finansal kiralama
şirketi tarafından satın alınarak, yatırımcıya orta
ve uzun vadede sağlanan finansman kaynağıdır.
Leasing ile alımı gerçekleştirilecek makine ve
ekipman finansal kiralama şirketi tarafından
alınarak yatırımcıya kiralanır, kira süresi sonunda
mülkiyet devri gerçekleştirilir.
Finansal kiralamanın şirketlere sunduğu avantajlar aşağıdaki
gibidir;28
· Orta ve uzun vadede borçlanma olanağı tanır.
· Satın alınacak ekipmanın tamamı için finansman sağlanabilir.
· Döviz üzerinden borçlanılabilir.
· Leasing ile alınan makine ve ekipmanlar için kiracı tarafından
amortisman ayrılır.
· Geri ödemeler sözleşme süresi boyunca sabit
kalmaktadır.
|