Küçük ve
Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) Önemi ve
İkinci OECD - KOBİ İstanbul Bakanlar Konferansı
Genel
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ), Dünya
ekonomisindeki rolü giderek artmakta ve önem
kazanmaktadır. KOBiler, yeni istihdam alanları
yaratılmasındaki katkıları, piyasa koşullarındaki
değişikliklere uyum sağlama yetenekleri, ekonomik ve
sosyal kalkınmanın sağlanmasındaki etkileri ile
gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinde gün
geçtikçe daha vazgeçilmez olmaktadırlar. Bu gelişme
de ülkeleri KOBİ'lerin teşviki ve gelişimi için
uygun politikalar belirlemeye yöneltmektedir.
Ülkemizde 1980'lerin sonundan itibaren KOBİ'lerin
desteklenmesi yönünde çalışmalar başlamıştır.
KOBİ'lerin ülke ekonomisindeki payını artırmak,
rekabet güçlerini geliştirmek ve sanayide
entegrasyonu ekonomik gelişmeye uygun olarak
gerçekleştirebilmek amacıyla Nisan 1990'da Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı bünyesinde Küçük ve Orta Ölçekli
Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
(KOSGEB) kurulmuştur. KOBİ politikalarının
oluşturulması ve uygulamasında Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Birliği gibi
kuruluşlar da rol oynamaktadır.
KOSGEB kuruluş kanunda yer alan KOBİ tanımına göre,
imalat sanayi sektöründe 1-50 işçi çalıştıran
işletmeler küçük, 51-150 işçi çalıştıranlar ise orta
ölçekli işletme sayılmaktadır. KOBİ'ler, daha az
yatırımla daha çok üretim ve ürün çeşitliliği
sağlama; düşük yatırım maliyeti ile İstihdam
yaratma; talep değişikliklerine ve çeşitliliklerine
kolay uyum gösterme; teknolojik yeniliklere yatkın
olma; bölgeler arası dengeli kalkınmayı
gerçekleştirme; gelir dağılımındaki çarpıklığı
asgariye indirme, bireysel tasarrufu teşvik etme,
yönlendirme ve hareketlendirme, büyük sanayi
işletmelerinin destekleyicisi ve tamamlayıcısı olma,
politik ve sosyal bakımdan istikrar unsuru teşkil
etme, demokratik ve liberal ekonominin temel
taşlarından birini oluşturma gibi özellikleriyle
tanınmaktadır.
Türkiye'deki tüm
işletmelerin %99.8'i KOBİ'lerden oluşmakta ve bu
işletmeler toplam istihdamın %76’sını sağlamaktadır.
Bu oranlar ülke ekonomisinde KOBİ'lerin yeri ve
öneminin büyüklüğünü çarpıcı olarak göstermektedir.
Ülkemizde KOBİ'lere yönelik politikalar
belirlenirken, KOBİ'lerin zayıf yönleri olarak
belirtilen finansman ve teknoloji sorunları ile
rekabet gücüne ilişkin sorunların çözümüne öncelik
verilmektedir. Bu çerçevede, girişimcilik ve
eğitimin önemi, daha ucuz ve daha hızlı iş kurma
süreçleri geliştirilmesi, kanun ve mevzuat
düzenlemeleri yapılması, nitelikli personel
yetiştirilmesi, internet erişiminin geliştirilmesi
ve KOBİ'lerin en iyi uygulamalar hakkında internet
aracılığıyla bilgi sahibi olabilmesi, )'eni
pazarlara açılma, vergilendirme ve mali konularda
iyileştirmeler yapılması, KOBİ'lerin teknolojik ve
yenilikçilik kapasitesinin geliştirilmesi,
uluslararası platformlarda KOBİ'lerin daha iyi
temsil edilmesi konularına öncelik verilmektedir.
OECD'nin KOBİ'lere yönelik faaliyetleri
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), KOBİ
politikaları ve en iyi uygulamaların
yaygınlaştırılması konusundaki çalışmalarıyla bu
alanda önemli bir uluslararası platform
niteliğindedir. OECD bünyesindeki KOBİ'ler ve
Girişimcilik Çalışma Grubu, en iyi uygulama
politikalarını tanıtarak ve üye ülkelerle üye
olmayan ülkeler arasında işbirliği sağlayarak küçük
işletmelerin verimliliğinin artırılmasına yönelik
çalışmalarda bulunmaktadır,
Çalışma Grubu, iş ortamı, yönetmeliklerin getirdiği
yükler, finansman ve girişim sermayesine erişim,
vergilendirme ve yönetici eğitimi, e-işletme gibi
genel girişimcilik ve KOBİ konuları ile kadınlara
ait işletmelere ilişkin meseleleri ele almaktadır.
Çalışma grubu, yenilikçi başlangıçlar ve KOBİ'lerin
istihdam yaratma ve büyüme açısından giderek daha da
önem kazanan rolünü de özellikle
değerlendirmektedir. Ayrıca en iyi uygulamaları
tespit etmek ve yaymak maksadıyla KOBİ
politikalarının ve programlarının
değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır.
OECD, KOBİ ve Girişimcilik Çalışma Grubu vasıtası ile
uluslararası düzeyde üye ve üye olmayan ekonomiler
arasında bu alandaki işbirliğini sağlamaya ve en iyi
uygulama politikalarını tanıtarak küçük işletmelerin
performansını yükseltmeye çalışmaktadır. Çalışma
Grubu ulusal ve uluslararası düzeyde KOBİ ve
girişimcilikle ilgili konuları ve politikaları
incelemekle ve OECD Bologna sürecini devam
ettirmekle görevlidir.
OECD Bologna Süreci
Küreselleşen ekonomik ortamda girişimciliği ve
KOBİ'lerin rekabet gücünü geliştirmek amacıyla 13-15
Haziran 2000 tarihlerinde İtalya'nın Bologna
şehrinde OECD üyesi olan ve olmayan toplam 48
ülkenin (30 OECD üyesi ve 18 üye olmayan ülke)
katılımıyla KOBİ'lerden sorumlu Bakanlar Konferansı
gerçekleştirilmiştir. "Küresel Ekonomide KOBİ'lerin
Rekabetçiliğinin Artırılması: Strateji ve
Politikalar" başlıklı bu toplantı OECD üyeleri ve
üye olmayan ekonomiler arasında KOBİ'ler konusunda
"Bologna Süreci" olarak adlandırılan siyasi
diyalogun başlangıcı olmuş, KOBİ'lerin ihtiyaçlarına
cevap vermek için somut ve etkin bir uluslararası
işbirliği zemini yaratmıştır.
Konferans sonunda KOBİ politikalarına ilişkin Bologna
Şartı kabul edilmiştir. Bu bildiride, KOBİ'lerin
ekonomik gelişme, istihdam sağlama bölgesel kalkınma
ve sosyal dayanışmaya katkıda bulundukları
vurgulanmış, küreselleşme ve teknolojik yeniliklerin
KOBİ'lere yeni fırsatlar sunduğu ancak değişime ayak
uyduramamaları halinde birtakım risklerle
karşılaşacakları belirtilmiş bu olumsuzlukları
önlemek için KOBİ'lerin finans kaynaklarına
erişiminin sağlanması, KOBİ işbirliği ağları
oluşturulması, KOBİ'lerle ilgili mevzuatın
basitleştirilmesi, işlemlerin hızlandırılması, adil
bir vergi rejimi geliştirilmesi, şeffaf rekabet
politikaları uygulanması, kamu ve özel sektör
arasında işbirliği sağlanması hususlarının önemine
dikkat çekilmiştir.
Bologna Şartında, küresel bir ekonomide KOBİ'lerin
rekabet gücüne yönelik politikaların etkinliğini
artırmaya yönelik genel ilkeler ortaya konmuş ve
belirlenen hedeflerin 2004 yılında düzenlenecek
ikinci bir Bakanlar Konferansı ile gözden
geçirilmesi öngörülmüştür.
Türkiye, KOBİ'lere
verdiği önem çerçevesinde ikinci Bakanlar
Konferansına ev sahipliği yapma önerisinde bulunmuş
ve bu öneri OECD'de kabul edilmiş, böylece Bologna
Sürecinin İstanbul Konferansı ile devam etmesi
kararlaştırılmıştır.
İstanbul Konferansı
İkinci OECD KOBİ'lerden sorumlu Bakanlar Konferansı
3-5 Haziran 2004 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirilmiştir.
Toplantıya 30 OECD üyesi ülkenin yanısıra 35 üye
olmayan ülke ve çok sayıda uluslararası kuruluş ve
hükümet dışı örgüt katılmıştır. "Küresel Ekonomide
Girişimciliğin ve Yenilikçi KOBİ'lerin
Geliştirilmesi" teması ile yapılan konferansın
amaçlan aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
-
Küreselleşmeyle ilgili yeni gelişmelerin KOBİ'ler
üzerindeki etkisini değerlendirmek
-
Küresel ekonomide girişimcilik ve KOBİ'lerin rekabet
gücüne ilişkin politikaların daha iyi anlaşılmasını
sağlamak
-
En
iyi uygulamaları saptamak ve politika önerileri
hazırlamak
-
OECD üyesi olan ve olmayan ekonomiler arasında
politik diyalog ve işbirliğini güçlendirmek.
Konferansa paralel olarak İş Sempozyumu ve Küresel
Pazar Yeri düzenlenmiştir. İş Sempozyumunda
KOBİ'lerin teşvikine yönelik politikalar üretilmesi,
hükümetlerin, hükümet dışı kuruluşların ve tüm
ilgili tarafların bu konuda işbirliği yapması,
KOBİ'lerin rekabet gücü ve yenilikçi bölgesel
sistemlerde oynadıkları rol, KOBİ'ler arasında bilgi
alışverişi ve ağ kurulması için internetin önemi, bu
arada internet aracılığıyla işlenen suçlara karşı
alınacak önlemler gibi hususlara yer verilmiştir.
Küresel Pazar Yeri etkinliği ise Türk ve yabancı
KOBİ'lerin birlikte yer alması ve karşılıklı iş
görüşmeleri yapmalarına imkan sağlamak amacıyla
gerçekleştirilmiştir. Bilişim ve iletişim
teknolojileri konusunda faaliyet gösteren KOBİ'ler
ve teknoloji merkezleri kendilerini ve ürünlerini
tanıtma olanağı bulmuştur.
Bakanlar Konferansı çerçevesinde aşağıda belirtilen
dört çalıştay düzenlenmiştir:
Girişimcilik ve KOBİ Yenilikleri
Paneli 1: Girişimcilik ve KOBİ Yeniliklerine Yönelik
Politikalar
Panel 2: Kadın Girişimciliğinin Geliştirilmesi
KOBİ Yeniliklerine Yönelik Araçlar
Panel 1: KOBİ'lere Yönelik Finansman: Yenilikçi
Çözümler
Panel 2: Ortaklıklar, Ağlar, Kümeleşmeler ve Fikri
Mülkiyet Hakları
Küresel Ekonomide KOBİ'ler
Panel 1: KOBİ'lerin Küresel Pazarlara Erişiminin
Kolaylaştırılması
Panel 2: Elektronik Ticaretin Katkısının
Güçlendirilmesi
KOBİ'lerin Kalkınmadaki Rolünün Artırılması
Panel 1: KOBİ'lerin Rekabetinin Artırılması
Panel 2: KOBİ'ler ve Yoksulluğun Azaltılması
Ayrıca "KOBİ'ler İçin daha Sistematik İstatistiksel
Bir Ölçüme Doğru" başlıklı özel bir çalıştay da
düzenlenmiştir. Bu çalıştayda "KOBİ İstatistik
Sistemlerinin Güçlü ve Zayıf Noktaları: Üreticilerin
Perspektifi" ve "KOBİ İstatistik Sistemlerinin Güçlü
ve Zayıf Noktaları: Kullanıcıların Perspektifi"
başlıklı paneller yapılmıştır.
Bakanlar Konferansının sonunda "İstanbul Bildirisi"
kabul edilmiştir. Bildiride, KOBİ'lerin bütün
ülkelerde iş camiasının %95'ten fazlasını
oluşturarak en yaygın işletme türü olduğu, özellikle
bilgiye dayalı sektörde yeniliğe öncülük ettikleri
için ekonomide dinamik bir unsur oldukları,
sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlanması ve
istihdam yaratılmasında kilit rol oynadıkları
belirtilmiş KOBİ'lerin ve girişimciliğin
geliştirilmesi için hukukun üstünlüğünün tanındığı
teşvik edici bir iş ortamı yaratılması gerektiği,
KOBİ'lerin dünyanın farklı yerlerinde birbirinden
farklı kültürlerde İş yaptıkları, ancak
karşılaştıkları sorunların benzer olduğu ifade
edilmiştir. 13-15 Haziran 2000 tarihlerinde yapılan
1. Bakanlar Konferansı sonunda yayınlanan Bologna
Bildirisine atıfla, KOBİ'lerin gelişimini ve
büyümesini sağlayacak, rekabet güçlerini artıracak
politikaların belirlenmesinin önemi vurgulanmış, İstanbul Konferansında girişimcilik, kadın girişimciliği,
KOBİ'lerin uluslararası pazarlara açılımı, bilgi ve
iletişim teknolojileri, kalkınmada KOBİ'lerin
rolünün artırılması gibi hususların ele alındığı
belirtilmiştir. Bildiride, KOBİ'lerin sorunları ve
KOBİ politikaları için ülke değerlendirmeleri (peer
review) yapılması gereği üzerinde durulmuş, KOBİ
politikalarının geliştirilmesine yönelik istatistik
çalışmalarının desteklenmesi gerektiği belirtilmiş,
ilgili ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla
işbirliği halinde KOBİ'lerin uluslararası pazarlara
girmesi yönündeki engellerin kaldırılmasına yönelik
yöntemlerin belirlenmesi, KOBİ politika ve
programlarının değerlendirilmesine ilişkin
uygulamaların paylaşılması, OECD'ye üye olan ve
olmayan ülkelerin bu konuda birlikte çalışmasının
önemi vurgulanmıştır.
Bildiride, KOBİ'lerin küresel pazarlara erişiminin
önündeki engellerin kaldırılması, makul koşullarda
finansmana erişimlerinin sağlanması, KOBİ
politikaları ve programlarından sorumlu Bakanlık ve
kurumların konuları en iyi şekilde değerlendirerek
uygun kararlar alması, politikalar belirlenirken
ulusal ve uluslararası karşılaştırılabilir veri ve
istatistiklerin ve KOBİ'lerin zaman içindeki
gelişimlerinin analiz edilmesinin önemi ayrıca
vurgulanmıştır.
İstanbul 'Konferansının somut projesi olarak ülkemiz
tarafından Gelişen Bölgesel Pazarlar Teknoloji
Transfer Ağı (REMTECH) adlı bir öneri getirilmiştir.
OECD üyesi olan ve olmayan ülkelerin katılımına açık
olan bu proje, üniversiteler, araştırma merkezleri,
KOBİ destek kuruluşları ve özel sektör
temsilcilerinin katılımıyla, yenilikçilik ve
teknoloji transferi yoluyla küreselleşme sürecinde
KOBİ'leri desteklemek amacını taşımaktadır. Bu
çerçevede, küresel üretim değer zincirlerinin
gelişimine katkıda bulunmak ve büyük şirketlerle
KOBİ'ler arasında işbirliği sağlamak. yeni bilişim
araçlarının kullanımını teşvik etmek, gelişen
bölgesel pazarlar arasında işbirliği ağlarının
yaygınlaştırılmasını teşvik etmek, fikri ve sınai
mülkiyet hakları çerçevesinde REMTECH ağı sayesinde
geliştirilecek yeni ürünler için marka, patent ve
telif hakları yaratılmasını desteklemek gibi
hususlar yer almaktadır.
İstanbul Bildirisinde REMTECH projesi ile ilgili bir
paragraf da yer almıştır. Burada küresel düzeyde
çeşitli sektörlerde teknolojiye öncelik vererek
faaliyet gösteren KOBİ'lerin entegrasyonu ve
ilerlemesini hedefleyen projenin ilgiyle not
edildiği belirtilmiş, bu çerçevede, otomotiv yan
sanayi alanında bir pilot proje uygulanmasından
memnuniyet duyulacağı kaydedilmiştir.
Ayrıca Konferans sırasında İtalya, Portekiz ve
Brezilya'nın REMTECH projesine katılmak
istediklerini belirtilmeleri üzerine Türkiye ile bu
ülkeler bir ortak bildiri yayınlamıştır. Bildiride
bu projenin diğer ülkelere de açık olduğu
vurgulanmıştır.
Öte yandan Bakanlar Konferansı çerçevesinde, Kadın
Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Amerikan Tsunami
Projesinin işbirliği ile düzenlenen Kadın
Girişimciliğinin Geliştirilmesi Forumu, kadın
girişimciliğinin etkinliğini ve kadınların iş
hayatına katılımının teşvik edilmesi gereğini ortaya
koymuştur. Gelişmiş ülkeler tarafından desteklenen
bu mesajın İstanbul Konferansında verilmesi yararlı
olmuş, ayrıca bu etkinlik Konferansın içeriğini
zenginleştirmiştir.
İstanbul'da bulunan OECD Özel Sektörü Geliştirme
Merkezinin özellikle OECD'nin kadın girişimciliği
faaliyetlerinde daha etkin kullanımı toplantı ortak
bildirisinde yer almıştır.
2'nci OECD-KOBİ Bakanlar Konferansı gerek
organizasyon gerek içerik bakımından başarılı
geçmiş, özellikle tarafımızdan önem verilen REMTECH
projesinin kabulünün sağlanması ve bu konudaki ilk
pilot projenin adımlarının da bu vesileyle atılması,
İtalya, Portekiz ve Brezilya ile bir ortak bildiri
yayınlanması yararlı olmuştur. Ülkemiz ve dünya
ekonomilerinde de çok önemli yeri bulunan KOBİ'lerin
sorunları Konferansta geniş bir platformda ele
alınmış, iş dünyası temsilcileri ile Bakanlar temas
imkanı bulmuştur.
İstanbul Konferansı, KOBİ'lerin küresel ekonomideki
yerinin önemini ortaya koyarak, KOBİ'lerin değişen
ekonomik koşullara en iyi şekilde nasıl uyum
sağlayabileceğine açıklık getirmiş, gelişmekte olan
ülkelerin KOBİ'leri ulusal öncelikleri arasına
almalarını teşvik etmiştir.
Bilindiği üzere, KOBİ'ler Türkiye'nin gerek ekonomik
kalkınmasında gerek bölgedeki ekonomik gücünü
artırmasındaki en önemli temel dayanaklarından
biridir. Ülkemizin ikili ve bölgesel işbirliği
alanlarında ön plana çıkarmak ve geliştirmek
istediği KOBİ'lere ilişkin böyle bir toplantının,
üstelik OECD gibi saygınlığı olan bir uluslararası
kuruluş bünyesinde İstanbul'da gerçekleştirilmesi
ayrıca önem taşımaktadır. Bu şekilde. KOBİ
alanındaki faaliyetlerimizin uluslararası bir
kuruluş şemsiyesi altında dünyanın değişik
uluslarına daha etkin olarak sunulması imkanı ortaya
çıkmıştır.
Kaynak: Yasemin Eralp İrten – Dışişleri Bakanlığı