|
Küresel Toplumun Kolektif Devrimi: İnternet!
Ceyhun Canbazoğlu
15. yy'da kişisel özgürlük kavramının ortaya
çıkışından beri hiçbir "vatandaş", Internet
üzerindeki kadar söz sahibi olamadı. Ekonomiden,
yönetime kadar her alanda hızlı bir dönüşüm yaratan
bilgi ağı, 21. yy'm toplumlarının geleceğini
belirleyecek. Güç ve söz hakkı taksiminde
paydalarına düşenle yetinmeyip mücadele verenler,
kapitalizmin kendi elleriyle yarattığı bu sosyalist
ortamı kullanımda bir web sayfasından fazlasına
ihtiyaç duymuyor. Peki bir monitör ve modem böylesi
bir sosyal dönüşümün fenomeni olabilir mi?
Marshall McLuhan, "Global Köy" kavramını ortaya
attığında; kimse, Rus füze saldın-sında birlikler
arasındaki koordinasyonun aksamaması için
tasarlanan ARPANET'in askeri bir imkan ve kabiliyet
unsuru olmasının ötesine geçebileceğini tahmin
etmemişti. Oysa "La Planete Relationnelle" kitabının
yazarlan Al-bert Bressand ve Catherine Distler'in
dikkat çektiği üzere, Amerikan mali piyasalarında
radikal değişimler yaratan iki önemli imkan olan
tren ve telgrafın, Internet olarak
nitelendirdiğimiz bilgi ağının ortak bileşkesi
olduğunu söylemek mümkün. 1997 yılında İnternet
üzerinde gelişen yeni ekonomik düzenin, dünya
ekonomisi içindeki payını yüzde 5'in üzerine
çıkardığını görüyoaız. Üç kişilik personeliyle 1996
yılında 15.7 milyon dolar kazanan ve 3 milyon kitabı
satışa sunan Amazon Book (www.amazon.com)
Barnes&Nobel gibi köklü bir geleneğe ve kabarık
sayıda satış noktasına sahip bir firmayı iflasın
eşiğine getirdi. Ortaya çıkan bu yeni pazarlama ve
iletişim kanalının ekonomiler üzerine etkileri ise
tahmin edilenin çok ötesinde. Tüm bu parametrelere
bakıldığında, Internet'in gücünü görmek mümkün.
Kullanıcısının amacına göre, etkileri ve sağladığı
faydalar değişiklik gösteren bu enstrüman geleceğin
toplumu hakkında önemli ipuçları veriyor.
Oyunu Elektronik Posta ile Yolla
Bilim kurgu filmlerinde sık rastlanan ve toplumsal
konsensüs sağlanması gereken oylamalarda kullanılan
fantastik cihazlar, 21. yy'ın ülke yönetimlerinin
aslında prototipi oldu. Çünkü 2004 yılında Amerikan
Başkanlık seçimlerinde, hükümet yetkilisi Charlie
Fires-tone'a göre benzer bir interaktivite
sağlanarak, elektronik posta uygulaması ile
katılımın arttırılması planlanıyor. Gerekli alt
yapı hazırlıkları ise sürüyor. Bu örnekten çıkarım
yapacak olursak, interaktivitenin yaygınlaştığı ülke
yönetim biçimlerinin, demokrasi tanımında
değişiklikler yaratacağına kesin gözüyle
bakabiliriz. Çevre, sağlık, yönetim, eğitim,
ekonomi ya da sosyal diğer tüm konularda oluşacak
baskı gruplarının gücü artacak.
Birçok vatandaşlık hizmetini İnternet üzerindeki
veri tabanları üzerinden sunmaya hazırlanan Batı,
aslında bürokrasiyi ortadan kaldırarak
müteşebbisleri yıldıran, devlet eliyle inşa edilen
duvarları yıkmayı amaçlıyor. Yeni ekonomik düzende,
bu gelişime karşı refleks zafiyeti olan yönetimleri
ve de toplumları çöküş bekliyor. Bu yüzden olsa
gerek, gelecekteki Amerikan Başkanı adayı gözüyle
bakılan Al Göre, Internet'in gelişimi için yoğun
çaba harcıyor. Çevreye karşı duyarlılığı olan ve bu
alanda aktif çalışmalarıyla dikkat çeken Göre,
global ısınmadan; Yağmur Ormanları'na kadar her
sorunun gündeme getirilmesinde bu imkanı en iyi
kullanan yöneticilerin başında geliyor. Diğer bir
taraftan înternet'in beraberinde getirdiği
tehlikelere karşı önlemler almaktan da geri
durmuyor. Yasaklama konusunda lider ülke ise Çin!
Devrimciler Ağda!
Çin Halk Güvenliği Bakanı Zhu Entao, sadece
geçtiğimiz yıl içerisinde ülkelerinde 1.5 milyon PC
satılmasından hareketle İnternet üzerindeki politik
yıkıcı içeriğe, şiddet ve pornografi ihtiva eden
web sitelerine karşı yasaklama kararı aldıklarını
açıkladı. Bu kararda etken rolü ise Pekin
hükümetine karşı amansız bir mücadele veren muhalif
ve yandaşlarının etkili muhalefetlerinin neden
olduğu biliniyor. Dolayısıyla Çin yönetimi, İnternet
üzerindeki yeni devrimcileri ciddi bir tehdit unsuru
olarak gördüklerini ortaya koydu. Amerikan
toprakları üzerindeki birçok ayrılıkçı milis gücüne
karşı benzer bir yasaklamayı Bili Clinton da
sürdürüyor. Buna karşın ılımlı muhaliflerin görüş
ve düşüncelerini bilgi ağında rahatça ortaya
koyabildiklerini görmek mümkün.
Zapatistler, gerilla örgütleri arasmda în-ternet'i
propaganda için en iyi kullananlar arasında. Bu
psikolojik savaş tekniğinin yanı sıra, kendi
aralarında eylemlerle ilgili koordinasyonu
gerçekleştirmeleri, devletlerin kara kara
düşünmesine neden oluyor. Çünkü milyarlarca verinin
saniyede yer değiştirdiği bu sanal ortamda,
polisiye önlemler yetersiz kalıyor. Bilgisayarlar
konusunda ileri derece bilgi sahibi hacker sıfatlı
dijital suçlular devreye giriyor. Birçok ülkenin
enerji, haberleşme, ekonomi ve askeri alt yapısının
birbirine kablolarla eklemlendiği göz önüne
alınırsa, geleceğin teröristlerinin daha fazla
zarar vermek için bomba yerine PC kullanacaklarını
öngörmek zor değil
Dijital Terörist Devlet Çökertebilir mi?
Geleceğin savaşlarının konvansiyonel yöntemlerden
ziyade, elektronik muharebe teknikleriyle cereyan
edeceğini Körfez Sa-vaşı'nda milyonlarca CNN
izleyicisi kavramıştı. Bu yüzden Hunter Warior
isimli özel kuvvete Apple Newton bilgisayarlar,
monitörlü ve kameralı kasklarla, GPS (Global
Positioning System), cep telefonları ve uydu
bağlantısı sağlayan antenlerle donatan Amerikan
ordusu milyonlarca dolar tutarındaki yatırımıyla,
diğer ülkelerin silahlı kuvvetlerine de ilham
veriyor.
Bu bütçede küçük bir kalem olarak görülen karşı
savunma teknikleri araştırması ise en önemli gündem
maddesi olarak karşımıza çıkıyor. Bunun nedeni
hergün ciddiye alınabilecek yüze yakın dijital
saldırıya manız kalan Pentagon, dahi bir bilgisayar
hacker'ının füzelerin atış kontrol sistemlerine
sızarak 3. Dünya Savaşı başlatmasından ya da
şehirlerin elektrik, havaalanlarının sinyalizasyon,
bankaların veri tabanlarında tahribat yaratmasından
korkuyor. Enformasyon savaşı olarak nitelendirilen
bu girişimler için hakkında birçok şaibe olan ve
spekülasyon yapılan Rand Crop. şirketinin
analistilerinden Dr. Roger Molander, altı şehire
dijital saldırı yaparak sonuçtan dersler aldıklarını
açıkladı. Bu noktada en pesimist değerlendirmeyi
yapan ise, "Enformasyon Savaşı; Bilgi Otobanında
Kaos" kitabının yazarı eski bir Hollywood film
yapımcısı olan Winn Scfnvartau. Amerikan toplumunun
böylesi bir dijital saldın sonucu çökeceğine
inanıyor. Hacker denen sosyopatlar banka soymaktan,
askeri bilgileri sızdırmaya kadar birçok konuda sık
sık isimlerini duyurdular. Örneğin bir hacker,
Körfez Savaşı sırasında Pentagon'dan İngiltere'de
sıradan bir bilgisayar ile sızdırdığı 3 bin dosyayı
Irak'a satma girişiminde bulundu. Uzun süre takibin
ardından yakalanan 18 yaşındaki Richard Pryce'ın
bir konservatuvar öğrencisi olduğu ortaya çıktı.
Görünen o ki; sıradan bir PC dahi, önemli bir
silaha dönüşebiliyor... Hitler, İngiltere üzerinde
uçaklardan sahte para atarak İngiliz ekonomisini
çökertmeyiplanladığında, İnternet ağı olsaydı
hacker'lara danışırdı. Banka hesaplarından para
çekmek gelişkin güvenlik sistemlerine rağmen,
imkansız değil!
Ekonomide Fırsat Eşitliği
Înternet'in toplumlar üzerindeki en önemli
etkilerinin başında yeni iş tanımlarının ortaya
çıkmasını sağlaması ve rekabette milyar dolarlık
sermaye sahibi bir kuramla, küçük boy bir işletme
arasında fırsat eşitliği yaratmasıdır. Yukarıda
bahsi geçen Amazon Book'un 33 yaşındaki eski Wall
Street Brooker'ı sahibi Jeff Bezos gibi birçok
müteşebbis, düşük sermaye ile sahip olduğu "know
how"ı, sunduğu mal ya da hizmeti katma değere
kolaylıkla dönüştürebiliyor. Ev ofis sahibi 3
milyon Amerikalı olduğu saptandı. Bu durum doğal
olarak ulaşımı rahatlatıyor; yakıt harcamalarındaki
düşük enflasyonu indirebiliyor; yeni iş imkan-lan
arttırdığından, ülke ekonomisinde dramatik
değişimlere neden olabiliyor. İnternet uygulamaları
ile büyük işletmelerin pazarlama ya da yönetim
alanındaki idari kadroları küçülüyor. Your Inc.
olarak nitelendirilen tek kişilik kurumlar artık
hayal değil... Şirketlerin harcamalarında tasarruf
imkanı sağlayan Internet, arzı gerçekleştirilen
servisin ya da malın maliyetini ucuzlattığından,
tüketici fiyatlarında düşüş bekleniyor. Şirketlerin
daha az işgücüne ihtiyaç duymalan ve küçülmelerinin,
yeni ortaya çıkan iş imkanları yüzünden işsizliğe
neden olmayacağı düşünülüyor. Bu noktada eğitimli iş
gücüne ihtiyaç beliriyor. Uyumlu iş gücü, öğrenmeyi
öğrenebilen insan kaynağı önem kazanıyor. Bilgi
toplumu yaratabilmek için öncelikle eğitime ağırlık
verilmesi gerekiyor. Böylelikle "bilgi toplumu"
medeniyeti oluşuyor.
Refah Nasıl Paylaşılacak?
PC devriminin ardından bilgisayarların modemler
sayesinde birbirine bağlanabilmeleri ve İnternet
üzerinde web sayfalarına sahip olmanın ücretsiz
kaynaklardan belli kapasitelerde mümkün olduğu göz
önüne alındığında; geleceğin toplumu edilgen
yapısından sıyrıla-cağa benziyor. Yerel ve ülke
yönetiminde ağırlığını daha fazla hissettirecek
tahminini yapmak zor değil. Coğrafi engellerin
ortadan kalkmasıyla, özgürce dilediği
tabiiyetlerden insanlarla bağlantıya geçebilen
"bilgi toplumu" vatandaşları, mevcut her tür
sınırlamaların ötesinde halklar arası dostlukların
ortaya çıkmasını sağlayarak ortak menfaatlerin
doğmasına neden olabileceklerini kısa vadede
görebileceğimizi düşünüyorum. Mevcut çalışma
şartlarında, önceliklerine dahil olmayan alanlara
zaman ayırabilecek "bilgi toplumu" vatandaşı,
sosyal yaşamda hareketliliği ve yeni pazarlann
oluşmasını sağlayabilir. Böylelikle her anlamda bir
zenginlik sürecinin zincirleme reaksiyonla toplumda
önemli değişim ve dönüşümler yaratabileceği iddia
edilebilir. Belki de her şeyden önemlisi, toplumları
felakete sürükleyen diktatörlerin Internet
sayesinde ortaya çıkamayacağı düşünülüyor. Çünkü
diktatörler radyo çağında, dinozorlar gibi yok olup
gittiler. Kolektif bilincin gelişmesiyle birlikte
global köyün sakinleri, yaratacakları ortak kültür
ile dünyayı daha da yaşanabilir kılabilirler.
Birbirleriyle daha kolay iletişime geçebilen
toplumlar, karşılıklı çıkarlarını geliştirmekte
eskisi kadar zorlanmıyor görünüyorlar. Tek sorun
dünya genelinde sorun teşkil etmeye devam eden refah
paylaşımının heterojen olması. Bu durumu
değiştirmeye yönelik atılması gereken ilk adım,
"bilgi paylaşımı" belki de... Bu "refah"! da
homojen hale getirebilir. Kolektif devrim ardından
gelecek!
|