Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Mali Piyasalarda Kamu Yönetimi Etkili ve Yetili Mi? 

Harvard Business Review’in Bir sayısında yayınlanmış olan röportajda eski ABD Başkanlarından Jimmy Carter şöyle diyor:

Genel olarak amerikan halkı başkanlarının ekonomik alanda aşırı bir güç ve otoriteye sahip olduğuna vehmetmektedir. Örneğin, başkanın enflasyon konusunda yapabileceği çok şey yoktur. Çok az şey vardır, çok değil. Bütçe açığını etkileyebilir. Ekonomide ve finansta, Başkan otoritesini serbest teşebbüs sistemi, kongre ve federal rezerv board ile paylaşmak zorundadır. 

Bu ifadenin altında çok önemli dersler yatıyor. Siyasetçi serbest piyasa modeline esas alan bir piyasada artık eskisi kadar karar alma ve uygulama, ekonomiyi yönlendirme konusunda tek otorite, hatta etkili bir otorite bile değil. Bu otorite ekonominin gelişmişlik ve dışa açılmışlığına bağlı olarak piyasa ile ve diğer otoriteler ile yetki paylaşımını kabul etmek zorundadır. Hatta bazen enbüyük armağan siyasi otoritenin gölge etmemesi. Bu yaklaşıma ideolojik olarak karşı bile olsanız, globalleşen dünya ve mali piyasaların serbestleştirilmesi ortamında kabullenmek zorundasınız. Kanımca son yaşanan krize bu açıdan bakar isek, bundan ileriye yönelik dersler çıkarabiliriz. 

Her şeyden önce siyasi otorite neyi yapabileceğini ve neyi yapamayacağını hangi araçlara sahip olduğunu ve hangilerine sahip olmadığını, sahip olduğu araçları hangi ortamda ne yoğunlukta ve nereye kadar kullanacağını, hangi araçlarla hangi sonuçları elde edebileceğini iyi bilmelidir. Bunu bilmez ise, bedelini siyasal alanda kendisi, ekonomik alanda da sokaktaki insan öder.  Merkez Bankasının bazı yasal yetkileri vardır. Bu yasal yetkileri artık radikal bir biçimde kullanılamaz. Piyasaların böylesine bütünleştiği ve dışa açık bir mali sistemde kanunda yazılı yetkilerinizin bir kısmı kağıt üzerinde kalır. O halde bu yetkilerinizden çok piyasa araçları ile, piyasada herhangi bir taraf gibi yer almak zorundasınız. O zaman da elinizdeki parasal olanakların büyüklüğü kadar yetkiniz var demektir. Türkiye de kamu yönetimi önce bu resmi görmeli. Politikalarını da bu resme ve gerçeklere uydurmaya çalışmalıdır. 

1994 bunalımının gelede temelinde yatan olgulardan birisi kanımca kamu yönetiminin artık yetkilerinin sınırlarının gerilediği ve ekonomi politikasında tek yetkili olmadığının siyasal otorite dahil toplumun tüm kesimlerinde yeterince anlaşılamamış olmasıdır. Gereksiz yere piyasalarda dalgalanma yaratmaktan kaçınılmalıdır. Bu tür dalgalanmalar ve kaos ortamları yalnız ülkemizde değil tüm dünyada artık yeni bir tür spekülatif, spekülatif olduğu kadar da riskli bir kazanç yöntemi yaratmıştır. Spekülatif kazanç yöntemi artık ülkemizde 1980lerin ortasından beri biçim değiştirmiştir. Eski dönemdeki devlete mal satma ihale alma hayali ihracat güçlüsü yerini piyasalardaki kaostan ve dalgalanmalardan yararlanarak döviz-borsa-faiz getiren araçlar üçlüsünde arbitraja bırakmıştır. Böylesi bir ortamda siyasi otorite araçlar, kurumlar ve piyasalar arasında bozucu etki yaratan düzenlemelerden, önlemlerden yada bunları doğuracak veya müdahale izlenimi verecek davranışlardan kaçınmalıdır. Bunlar piyasalarda gereksiz dalgalanmalara ve bekleyişlerin değişmesine yol açar. Bu dalgalanmalardan önceden bilgi edinenler kazançlar sağlayabilir. Önceden bilgiye sahip olanların yanı sıra gelişmeler üzerinde bazı kişiler kumar da oynayabilir. Bu kişiler temelde önemli bir risk aldıklarından spekülatif bir kazanç sağlayabilecekleri gibi büyük kayıplarla karşılaşarak sisteme de zarar verebilirler. 

Devlet mali piyasalardaki ilk işlevinin dürüst oyunu sağlamak olduğunu unutmamalıdır. Bunun dışında menkul kıymet piyasalarında rekabeti teşvik ederken mali kurumlar arasında bozucu rekabeti önlemelidir. Devletin işlevleri bu genel ilkelere oturulmaz ise yanlış yollara girilir ve labirentin içinde boşuna döner dururuz.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005