Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

OECD Ülkelerinde Emeklilik Sistemlerinin Karşılaştırması 

Giriş

ECD ülkelerinin önümüzdeki yıllarda karşı karşıya bulunduğu en önemli zorluklardan birisi, emeklilik sistemleri ile ilgili sorunların çözülmesidir. Nüfusları hızla yaşlanan OECD ülkelerinin, emeklilik sistemlerine ilişkin dengeleri yeniden kurmaları ve sistemin mali olarak sürdürülebilirliğini sağlamaları gerekmektedir. Nitekim son yıllarda pek çok OECD ülkesinde yapılan emeklilik reformlarının ana nedeni. yaşlanan nüfusla bağlantılı olarak. sistemin finansal açıdan sürdürülebilirliğine ilişkin endişelerdir. Bununla birlikte. emeklilik sisteminde reform yapmak oldukça zor ve kamuoyundan gelen baskılar nedeniyle genellikle geciktirilen bir iştir. Bu nedenle bazı ülkeler. emeklilik kazanımlarında kısıntıya gitmek veya çalışma sürelerini uzatmak gibi zor olan çözümlerin yerine; genç iş gücü göçü. Çalışan kadın sayısının artırılması ve verimliliğin artırılması gibi tedbirler almayı tercih etmektedir. Bu tedbirler. çözümüne katkı sağlamakla birlikte çoğu zaman yeterli olamamaktadır. 

Emeklilik sistemleri konusunda ülkeler arasında karşılaştırmalar yapmak. Reform seçeneklerinin sağlıklı bir şekilde tartışılabilmesi için faydalı bir yöntemdir. Ancak bu konuda pek çok zorluk da bulunmaktadır. Ülkelerin emeklilik sistemlerinin karmaşıklığı emeklilik yaşlarındaki farklılıklar. farklı zorunlu hizmet süreleri gelir ve gelir artışı hesaplama metotları hayat beklentisindeki farklılıklar ve benzeri unsurlar. karşılaştırma yapmayı zorlaştıran başlıca faktörlerdir. Bu faktörler dikkate alınmadan yapılan değerlendirmeler diğer ülkelerin emeklilik sistemleri konusunda. Genellikle yanlış sonuçlara varılmasına yol açabilmektedir. 

OECD tüm bu hususları dikkate alarak ülkeler arası karşılaştırma yapmak üzere yeni bir çalışma yapmıştır. Söz konusu çalışma. mevcut emeklilik politikalarının bugünkü sonuçlarından ziyade gelecekteki etkilerini değerlendirmektedir; ayrıca bu politikaların hem ekonomik hem de sosyal amaçlarını dikkate alınmaktadır. Çalışma. sadece zorunlu emeklilik programlarını kapsamakta olup. ülkemiz için SSK düzenlemelerini esas almaktadır. 2002 yılı itibari ile üye ülkelerde geçerli olan düzenlemelere göre oluşturulan modeller. 30 üye ülkenin her birinde. bugün çalışmaya başlayan birini ele alarak mevcut kuralların bu kişi emeklilik yaşına gelene kadar yaklaşık 40 yıl değişmeyeceğini varsaymaktadır. 

Aşağıda, söz konusu OECD çalışmasının sonuçlan, hem genel olarak hem de ülkemiz açısından özet olarak ele alınmaktadır. 

Emeklilik Programlarının Amacı 

Genel anlamda, emeklilik programlarının iki temel amacı bulunmaktadır: Yaşlılıkta yoksulluğun önlenmesi ve çalışanların yaşam standartlarını emeklilik döneminde de korumalarına yardımcı olunması. Birinci amaca ulaşmak için emeklilik programlarında düşük ücretli emekliler lehine yeniden gelir dağıtımı politikaları uygulanmaktadır. İkinci amaca ulaşmak için ise çalışırken alınan ücret belli bir düzeyde ikame edilerek Yeterli bir emekli maaşı sağlanmaya çalışılmaktadır 

OECD ülkelerinin çoğu genel emeklilik politikalarında yukarıda belirtilen her iki amacı da gözetmekle birlikte iki amaç arasındaki önem dengesi bakımından ülkeler arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. OECD çalışmasında, ülkelerin bu amaçları ne kadar karşıladıklarını ölçmek ve ülkeler arasında karşılaştırmalar yapmak İçin çeşitli göstergeler kullanılmaktadır. Bu göstergelerin en önemlileri şunlardır: 1 - ikame oranı. 2- Nispi emeklilik geliri düzeyi 3- Emeklilik serveti. 

İkame Oranı (Aylık Bağlama Oranı) 

ikame oranı emeklilik politikaları analizinde en çok kullanılan göstergelerden birisidir. Bu gösterge emeklilik kazanımlarını, hayat boyunca alınan bireysel gelirleri" ortalamasının bir oranı olarak Ölçer ve sistemin, emekli olan bir çalışanın kişisel yaşam düzeyini ne kadar koruduğunu gösterir. Diğer bir anlatımla ikame oranı bağlanan emekli aylığının. çalışma hayatı boyunca alınan ücretlerin belli bir yöntem ile bugüne uyarlanması sonucu hesaplanan kişisel ortalama ay lığa oranıdır. 

ikame oranı, brüt ve net olarak iki farklı oran şeklinde hesaplanmaktadır. Hem brüt, hem de net ikame oranlarında üye ülkeler arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. OECD ortalaması alındığında ortalama ücret grubunda bulunan bir kişinin ortalama brüt ikame oranı çalışma süresi boyunca aldığı aylıkların ortalamasının %57'si olarak hesaplanmaktadır. Üye ülkeler içinde, en yüksek brüt ikame oranına. % 102 de Lüksemburg sahip bulunmaktadır. Bu oran, brüt emeklilik ücretinin, emeklilik öncesi brüt ücretten daha yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Türkiye ise %87 oranı ile İkinci sırada yer almaktadır. Brüt ikame oranı % 75'i geçen diğer ülkeler ise şunlardır: Yunanistan, İspanya, İtalya, Avusturya ve Macaristan. Buna karşın. sadece temel emeklilik hizmeti Sunan ve ücretle ilişkili zorunlu bir emeklilik programı olmayan İrlanda. %3 i ile en düşük brüt ikame oranına sahip ülkedir 

Ortalama gelir grubunda bulunan bir çalışan için %57 olan OECD ortalama brüt ikame oranı, düşük ücretli (ortalama ücretin yarısı kadar kazanan) çalışan için %73 ve yüksek ücretli (ortalama ücretin iki katı kadar kazanan) çalışan için %48 olarak hesaplanmaktadır. Bu oranları, düşük ücretlilere yönelik koruyucu politikaların bir sonucu olarak değerlendirmek mümkündür.

Diğer taraftan, brüt ikame oranları ile net ikame oranları arasında, farklı vergi düzenlemeleri nedeniyle önemli farklılık olabilmektedir. Gelir vergisi ve sosyal güvenlik kesintisi yüksek olan ülkelerde, net ve brüt oranlar arasındaki ayrım daha büyük olmaktadır. Gelir vergisi ve sosyal güvenlik kesintileri çıkarılarak bulunan net ikame oranları, brüt ikame oranlarından: düşük ücretlilerde %17, ortalama ücretlilerde %22 ve yüksek ücretlilerde %27 oranında daha yüksek çıkmaktadır. Buna göre, OECD ortalaması alındığında, ortalama ücret grubunun ortalama net ikame oranı %69. düşük ücretlilerin %84 ve yüksek ücretlilerin %59 olmaktadır. 

Üye ülkeler içinde, en yüksek net ikame oranlarına. yine Lüksemburg sahip bulunmaktadır. Ortalama ücretlilere göre bakıldığında, net ikame oranı %75'i geçen diğer ülkeler sırasıyla şunlardır: Türkiye, Yunanistan, Avusturya, Macaristan, İtalya, İspanya, Hollanda, Portekiz ve Finlandiya (Grafik). Genel olarak, sadece asgari ve temel emeklilik olanağı sunan ülkelerin, ikame oranları en düşük olan ülkeler olduğu görülmektedir. 

İkame oranlarında ülkeler arasındaki sıralama, ücret gruplarına göre farklılık gösterebilmektedir. Bu farklılık. emeklilik ödemelerinde. kişisel ücret düzeyi ile kurulan ilişkinin derecesine. asgari aylık ve tavan aylığı gibi düzenlemelere bağlı olarak gerçekleşmektedir. Türkiye. Lüksemburg, Portekiz ve İsveç gibi ülkelerde, düşük ücretlilere, ortalama ücret grubundakinden belirgin şekilde daha yüksek brüt ikame oranı sağlandığı görülmektedir. Türkiye'nin yüksek ücretli grubu sıralamasındaki yeri, tavan aylığın, ortalama  aylığın iki katından daha az olması nedeniyle ve Yunanistan ve İtalya gibi ülkelerde aylık tavanlarının yüksek olması nedeniyle aşağı düşmektedir. Ayrıca, İrlanda ve Yeni Zelanda gibi emeklilik öncesi ücretlerle bağlantı kurmayan sistemler, yüksek kazanç grubundakilere en az cömert alanlardı. 

Nispi Emeklilik Geliri Düzeyi 

Düşük ücretli çalışanlar, özel emeklilik olanaklarından daha az yararlanabilmekte ve emeklilikte ek gelir kaynağı oluşturabilecek kişisel varlıklardan genellikle yoksun bulunmaktadırlar. Bu nedenle de bu grupta yer alanlar, emeklilik açısından daha hassas bir durumdadırlar. Düşük ücretli çalışanların emeklilik açısından durumunu daha iyi değerlendirebilmek ve sistem içinde ne kadar korunduklarını anlayabilmek için, yukarıda tanımlanan ikame oranından başka bir gösterge ye daha, yani nispi emeklilik geliri düzeyine ihtiyaç vardır. Bu gösterge, kişisel emeklilik ücretlerini, ikame oranındakinden farklı olarak, hayat boyu bireysel ücretlerin ortalaması yerine, ekonominin tümündeki ortalama ücretlerin bir oranı olarak ölçer. Diğer bir deyişle, nispi emeklilik geliri düzeyi, emeklilik kazanımlarının sosyal uygunluğunun bir ölçütüdür ve bir emeklinin, ülkedeki ortalama çalışan kazancına kıyasla ne kadar emekli ücreti aldığını gösterir. 

İtalya, Polonya ve Macaristan gibi bazı ülkelerde son yıllarda yapılan emeklilik reformları, emeklilik katkı paylan ile kazanımlar arasında daha yakın bir ilişki kurmayı amaçlamış olup, yeniden dağıtıma ilişkin özellikler sistemden çıkarılmıştır. Emeklilik sisteminin, fonlar yeniden dağıtarak emeklileri fakirlikten korumaya odaklanmaması durumunda, gelir durumuna bakılarak yapılan sosyal yardım ödemeleri. düşük ücretli çalışanların emeklilik gelirlerinde daha belirgin bir rol oynamaktadır. Bu tür programlar. tüm OECD ülkelerinde farklı şekillerde olsa da bulunmaktadır ve emeklilere asgari bir gelir düzeyi sağlamaktadır. OECD ortalaması alındığında, meslek sahibi bir çalışan için asgari emeklilik geliri, ortalama gelirin yaklaşık %29'u olarak hesaplanmaktadır. 

Konuya, emeklilere verilen taahhütlerin ne kadar yeterli olduğunun yanı sıra, bu taahhütlerin aynı zamanda ödenebilir olup olmadığı açısından bakıldığında, bu soruya yanıt bulabilmek için "emeklilik serveti" adı verilen bir başka gösterge ye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu gösterge, emeklilik süresince yapılacak tüm emeklilik ödemelerinin bugünkü değeri olarak hesaplanmaktadır ve bir emeklinin alması beklenen ücretlerin indirgenmiş toplam değerini vermektedir Emeklilik serveti hesabı emekli aylığı ödeme düzeyini, ödemeye hak kazanılan yaşı, yaşam beklentisini ve emekli ücretlerindeki artışın neye endekslendiğini dikkate almaktadır. 

Ortalama ücret düzeyinde kazanan bir çalışan ele alındığında. Lüksemburg en yüksek emeklilik servetine silip olan ülke olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ülke için emeklilik serveti; erkek için ortalama yıllık kazancın 18 katı, kadın için ise (hayat beklentisi daha yüksek olduğundan) 22 katı olarak hesaplanmaktadır Lüksemburg'u sırasıyla: Yunanistan, Macaristan, İspanya ve Avusturya takip etmektedir. Ortalama ücret düzeyinde bir çalışan için en düşük emeklilik serveti, ortalama yıllık kazancın yaklaşık 5-6 katı ile Yeni Zelanda, İngiltere, ABD, İrlanda ve Meksika'da bulunmaktadır. Türkiye, 11 kat rakamı ile emeklilik serveti düzeyinde, OECD ortalaması olan 8,9'dan daha iyi bir tablo sergilemektedir. Çeşitli ücret düzeylerine göre hazırlanmış aşağıdaki tabloda, ortalama olarak en yüksek orana silip 5 ülke ve en düşük orana sahip 5 ülke ile OECD ortalaması ve ülkemizin durumu görülmektedir.

Kaynak: Selamet Yazıcı – OECD Daimi Temsilcisi

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005