Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Sanayi Ötesi Bilgi Toplumuna Doğru

Süratle değişen dünyada neyin ne zaman, hangi yönde değişeceğine dair bazı senaryolar üretilmektedir. Bu senaryolara göre, gelecek yıllara uzanan rakamsal tah­minler yapılmaktadır.

Senaryolar

Ekonomik ortama etki yapan faktörlerdeki iyimser veya kötümser  elişmelere ait bazı senaryolar aşağıda tartışılmıştır.

- Dünya ticaretindeki iyimser gelişmeler şöyle olabi­lir. GATT gerçek bir başarılı gelişme gösterebilir. Bazıbölgesel anlaşmalar Avrupa'da, Asya'da ve Batı dünya­sında, dramatik bir bütünleşme sağlar. Dünya ticareti bu sayede büyük bir gelişme gösterir. 

Bu iyimser var ayıma karşılık, şu şekilde kötümser bir tahmin de yapılabilir. GATT müzakereleri başarı­sızlıkla sonuçlanır. Büyük sanayi ülkelerinin ferdi poli­tikaları bir ticaret savaşına dönüşür. Dünya ticareti azalma eğilimine girer. 

- Yeni teknoloji sağlıklı bir gelişme çizgisi gösterir. Özellikle tarımda verim süratle artar. Uluslararası tek­nolojik işbirliği gelişir. Bilgisayar büyük pazarlarin avantajını azaltır. Daha iyi ulaşım imkanları ülkelerin insan faktörüne yatırımını daha verimli hale getirir. Uluslararası teknoloji akımı hızlanabilir.

Bu iyimser varsayıma karşılık, teknolojiler daha so­fistike olur. İşçi tasarrufu sağlanır ve gelişmekte olan ülkelerin ucuz işçi ve hammadde avantajı kaybolur gibi varsayımlar da vardır.

- Sermaye akımı ülkeler arası ve kalkınmakta olan ülkelere daha kolay ve daha süratle sağlanır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına daha büyük bir güven ortamında devam edilir.

Bu iyimser varsayıma karşılık, kötümser bir varsayım da, uluslararası sermaye piyasası daha fazla temkinli davranmaya başlayabilir. Kalkınmakta olan ülkelerin transferlerinde kesintiler olur.

- Dünya finans sektöründeki başlıca müesseseler mali reformlar yapar. Sistemdeki riskler azalır. Kalkın­makta olan ülkelerin borç yükleri azalır.

Bu konudaki kötümser varsayım da şöyle olabilir. Dünya finansmanında önemli roloynayan Japon ve Amerikan müesseseleri ağır risklerle karşılaşabilir ve yatırımlarını kısabilir.

     Muhtemel yüksek enflasyon ve ekonomideki durak­lama kalkınmakta olan ülkelerde borç krizi doğurabilir.

- Sanayileşmiş ülkelerin makro ekonomik politikala­rı mali piyasaları istikrara kavuşturabilir ve büyümeyi. devamlı hale getirebilir.

Bu iyimser varsayıma karşılık, başlıca sanayici ülke­lerin makro ekonomik politikaları başarılı olmayabilir. Mali piyasalar sarsılır. Ekonomik büyüme azalabilir gi­bi kötümser varsayımlar vardır. 

- Dünya güvenliği konusunda iyimser bir varsayımla, soğuk savaşın sona ermesi süper güçler arasındaki tan­siyonu düşürür. Birleşmiş Milletler güçlendirilerek uluslararası yeni bir güvenlik sistemi oluşturulur.

Bu konudaki kötümser tahmin ise şöyledir: Süper güçlerin zayıflaması bölgesel krizleri artırır ve etnik ça­tışmalar çoğalır. Silahlanma yarışı ekonomik kaynaklarıtüketir. Terörizm, uyuşturucu ve fakirlik, ülkelerin içgüvenliğini sarsar.

- Enerji konusundaki iyimser bir varsayım şöyledir:

Orta Doğudaki yeni politik gelişmeler sonucu petrol üreticileri ve alıcıları arasında yapıcı bir diyalog ortaya çıkarır. Böylece petrol fiyatlarında bir istikrar Sağlanır. Yeni teknolojilerle yeni enerji kaynakları ortaya çıkar­tılır.

Bu iyimser varsayıma karşılık, Ortadoğu'da bir an­laşmaya varılamaz çatışmalar ve petrol fiyatlarındaki is­tikrarsızlık devam edebilir.

- Çevre konusundaki iyimser varsayım; milli ve ulus­lararası politikalarla kıt kaynakları koruyacak yeterli tedbirler alınabilir. Çevrenin korunması daha az mali­yetle sağlanabilir, şeklindedir.

Kötümser tahmin ise şudur: çevre konusundaki tah­ribat hızla devam eder, bunun ekonomik etkileri de bü­yür.

Bu iyimser ve kötümser varsayımlar ışığında 21.Yüzyılda hedef alınan toplum ne olabilir. 

21. yüzyıl için hedeflenen batı toplumu "sanayi ötesi bilgi toplumu" olarak tanımlanmaktadır. Kitle haber­leşmesindeki gelişmeler toplumsal değişmeyi süratlendirmekte ve genişletmektedir. Sosyal ve Ekonomik Po­litikaların tespitinde sosyal bilimcilere büyük görevler düşmektedir.

Hedef alınan bu topluma ulaşırken değişikliğe uğra­yan ortam ve bazı faktörleri iyi değerlendirmek gerekir. 

Bilgi toplumuna ulaşırken çevre ve kaynakları nasıl koruyacağımız sorunu ortaya çıkmaktadır. Bugüne ka­dar teknoloji tabiatı yenmiştir. Bir anlamda teknoloji tabiatı bitirmek üzeredir. Bu gidişe dur deme kaygısı, "sürdürülebilir kalkınma" kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu kavram "bugünkü kuşakların ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını tehlikeye sokmaksızın karşıla­nabilmesidir" şeklinde tanımlanabilir. 

Tüketim toplumunun çevre ve tabiatta ortaya çıkar­dığı tahribatı, "bilgi toplumu" önleyebilmeli veya telafi edebilmelidir. 

Yeni Üretim Tekniklerini Geliştirme

Sanayi. toplumunda "üretim yapma bilgisine" sahip olma ,yeterli idi. Bilgi toplumunda ise "teknoloji üretme bilgisine" sahip olma önem kazanıyor. Bugünkü Batı Dünyası teknoloji üretme bilgisini tekelinde tutmakta­dır. Batı bu sonuca varabilmek için belirli bir bilgi sevi­yesine ulaşmış, bu bilgiyi yeni üretim teknikleri oluştur­makta kullanabilmiştir. 21. yüzyılın bilgi toplumunda mukayeseli üstünlük sahip olunan teknolojiye göre şe­killenecektir. .

Avrupa kıtası ABD ve Japonya'dan sonra" bilgi top­lumu"olrna yolunda büyük çabalara girmiştir. Bu ülke­lerde sanayi üretimi yavaş yavaş ikinci derecedeki yeni sanayileşen ülkelere bırakılmakta, teknoloji üretimi bi­rinci plana çıkmaktadır.

21. yüzyılın bilgi toplumundaki üretim yapısının şu şekilde olacağı ifade edilebilir: Teknoloji üretimi, ileri teknolojiye dayalı bazı sanayi üretimi ve gene ileri tek­nolojiye dayalı hizmet üretimi

Üretim yapısı bu şekilde değişirken şüphesiz tüketim kalıpları da değişecektir.

Günümüz sanayi toplumunda sermaye-yoğun sanayi tipi, emek-yoğun sanayi tipinin alternatifi olarak kulla­nılmaktadır. Sermaye-yoğun sanayi tipi geliştikçe işsiz­lik artmaktadır. Bilgi toplumunda ise, ileri teknolojiler hem sermaye, hem emek yoğun üretim tipine dönük olabilecektir. Büyük kapasitelerin kullanılışında, yoğun sermayeyi gerektiren çok sayıda iyi yetişmiş insan gücü­ne de ihtiyaç duyulacaktır. Ileri teknolojinin kullanıldı­ğı sahada olmasa bile bu teknolojilerin etkilediği sanayi kollarında büyük ölçüde kalifiye insan gücüne ihtiyaç doğacaktır. Böylece 21. yüzyıl üretim yapısında hem büyük ölçüde sermaye hem de büyük istihdam yaratan üretim tipleri ortaya çıkmış olacaktır. 

Bilgi toplumunda hizmetler sektörünün daha da bü­yümesi beklenmektedir. İleri teknoloji ile üretilen mal­ların pazarlanması daha geniş ve kalifiye hizmet sektö­rünü yaratacaktır. 

- Bilgi çağı diye, adlandırabileceğimiz 21. yüzyılda eğitimin niteliği de değişecektir. Okulda edinilen bilşi­ler teknolojinin süratle değişmesi sebebiyle yetersiz ka­lacaktır. Değişen her teknolojinin yeniden öğrenilmesi " ömür boyu iş başında eğitim" uygulamasını ortaya çıkaracaktır. İş başında yeni mesleki bilgiler verilirken, işgücünün yeni ve yan meslek gruplarına kolayca geç­mesini sağlayacak bir eğitim düzenine ihtiyaç duyula­caktır. 21. yüzyıl toplumunda meslek tanımı da değişe­cektir. Bir meslek dalında uzmanlaşma yeterli olmaya­caktır. Değişen teknolojilere uyum sağlayabilecek "es­nek" meslek tipleri ortaya çıkacaktır. Bunlara "Küme meslekler" "modül meslekler" denebilecektir. Mesleki eğitimde temel bilgiler okul sıralarında verilecek, tek­noloji değişikliklerine kolayca adapte olabilecek bir es­neklik sağlanacaktır.

- 21. yüzyılda "İş bölümü" kavramı da değişikliğe uğ­rayacaktır. Üretim hattında bir halka olan insan bu özelliğini kaybedecektir. Belli grup işler birkaç meslek bilgisini gerektiren gruplar tarafından yürütülecektir. Böylece, iş gücü uzmanlaşma yerine, değişik bilgi ve teknolojiyi kullanabilecek tarzda yetiştirilecektir.

- 21. yüzyılın bilgi çağında sanayi toplumunda görü­len bacalar ve büyük fabrikalar ortadan kalkacak, 50-60 kişilik küçük işletmelere dönüşebilecektir. Ferdi küçük teşebbüs tipi yaygınlaşabilecektir.

- Yüksek teknoloji üretimde zaman tasarrufu sağla­dığı için insanların dinlenmek ve eğlenmek için daha fazla boş zamanı olacaktır. Bu boş zamanların değer­lendirilmesi turizm ve hizmet sektörünün daha da önem kazanmasını sağlayacaktır. 

      Sanayi ötesi bilgi toplumunun başlıca özellikleri şu şekilde özetlenebilir:

- Mal üretiminden çok, bilgi üretimi daha değerli ha­le gelecektir. Bu itibarla malın değil, bilginin fiyatı yük­selecektir.

Avrupa bilgi üretimindeki Japonya ve ABD'ye göre geri kalmışlığını EUREKA ortak teknoloji üretim pro­jesi ile gidermeğe çalışmaktadır. Bu projede devlet kat­kısı büyüktür. 21. yüzyılda ülkeler mal ihracatlarına gö­re değil, bilgi ihracatlarına göre sıralanacaktır.

- Bilgi toplumunun ikinci büyük özelliği, "insanın çok boyutluIuğu" kavramının gelişmesidir. İnsan faktö­rünün eğitimi ve istihdamı yeni boyutlar kazanmakta­dır. Bu tip toplumda bilgi ve teknoloji üreten insan tipi önem kazanmaktadır. Bu itibarla bugünden "insan tipi modelleri1' konusunda çalışmalara başlatılmıştır.

"Hayat boyu yaygın eğitim" verilirken; insanda tahlil, sentez, araştırmacılık, müteşebbislik, objektiflik, pratik yaratıcı düşünce, gereğinde bağımsız, gereğinde takım çalışması yapabilme konularına ağırlık verilecektir.

- 21. yüzyılda fert daha da ön plana çıktığı için "siyasi ve iktisadi liberalizm" güç kazanacaktır. Bu gelişmeler kültürler arası  etkileşmeyi hızlandıracak, güçlü kültür zayıf kültürü yok edilebilecektir.

- 21. yüzyılda ileri teknolojilere geçiş, kısa vadede sa­nayi sektöründe işsizlik yaratacaktır. İstihdamın sektö­rel dağılımında hizmet sektörü lehine değişiklikler ola­caktır. Bu da yeni hizmet sektörlerine adaptasyon için daha fazla eğitimi gerektirecektir.

- Batı toplumunun 21. yüzyılda bilgi toplumuna sü­ratle adaptasyonu için, uzun vadeli stratejik bir plana ihtiyacı olacaktır. Piyasa mekanizmasının bilgi toplu­munun hızlı değişimini optimal bir şekilde ve zamanın­da dengelemesi beklenemez. Bu itibarla planlama kav­ramı gene devrede olacaktır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005