Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Siyaset Bilimi Derslerinde Bir Eğitim Aracı Olarak Internet 

Yrd. Doç. Dr. Ömer Faruk Gençkaya 

Kısa Bir Internet Hikayesi 

1960'lann başlarında Amerika Birleşik Devletleri'nde tartışılan en önemli stratejik ko­nuların başında, olası bir nükleer savaşın ar­dından, devlet birimlerinin kendi aralarında güvenlikli olarak işleyecek bir iletişim ağını nasıl oluşturacakları geliyordu/" Soğuk savaş döneminin öndegelen araştırma kuruluşların­dan RAND Corporation, bu somya 1964'te ya­nıt verdi: Önerilen iletişim sistemi, varolan ile­tişi ağı üzerinden çalışacak, bu sistemi denet­leyen herhangi bir merkezi otorite olmayacak ve işlemeye başladığı andan itibaren, sanki uzun süredir kullanıkyormuş hissi verecekti. Bu ağ içindeki tüm hatlar eşit statüye sahip ola­cak -merkezi denetimin olmayışı-; gönderilen mesajlar birbirinden bağımsız olarak nihai ad­reslerine ulaşacaklar ve bir karışıklık söz konu­su olmayacaktı. Böylece, olabildiğince adem-i merkeziyetçi, her türlü dış müdahaleye karşı korunmuş ve birbirinden bağımsız bir biçimde komuta edilebilen bir sistem öneriliyordu. 

Pentagon'daki ileri Araştırma Projeleri Kurumu (Advanced Research Project Agency ARPA) bu konuda ilk adımı atarak, 1969'un sonlarında yüksek hızla çalışabilen dört bilgi­sayarı ulusal araştırma ve geliştirme projelerin­de kullanılmak üzere birbirine bağladı.0-1 Böy­lece, bu alanda bir ilk olan ARPANET kurul­muş oldu. ilk yıllarda daha çok haberler ve özel mesajların kısa mesafelerde iletilmesi amacıyla kullanılan ARPANET, kullanım alanı­nın yaygınlaşmasıyla -ortak araştırma projele­rinde ve öteki işlerde bilgi alış-verişi sağlaya­rak- uzun mesafeli bilgisayar sistemlerinin ge­liştirilmesi gerekti. Böylece haberleşme ağının çapı özgün olarak tasarlanan boyutların ötesi­ne geçti. 

Özellikle 1970'lerde birbirinden farklı sistemler arası iletişim ağının kurulması ("net-work of networks") düşüncesi gelişti. Bu bağ­lamda, Aktarma Denetim Protokolü'ne ("Trans-mission Control Protocol"= TCP) göre, ağların ağını geliştirmek (INTERNET) olanaklı hale geldi.» Kamusal amaçlı TCP/IP ("Internet Pro-tocol") yazılım programı, kuruluşundan başla­yarak adem-i merkeziyetçi bir teknoloji üzeri­ne kurulmuştu ve öteki ağlarla birlikte ARPA-NET'e bağlanabiliyordu. 1983'te askeri kuaı-luşlar, askeri amaçlarla kullanılmak üzere MIL-NET'i oluşturdular. Bu arada, ARPANET araş­tırma amaçlı bir ağ olarak Hawaii'den Norveç'e kadar geniş bir alan içinde varlığını korumayı sürdürdü. Daha sonra, ARPANET ve MILNET binlerce yerel iletişim ağını birbirine bağlayan global ARPA-Internet'i oluşturdular. Günü­müzde kısaca INTERNET, ya da NET olarak bi­linen ve son zamanlarda "siberuzay" (cybers-pace) olarak adlandırılan sistem böylece geliş­ti.

ARPANET'in ilk ağında sadece dört ter­minal varken, günümüzde yaklaşık 150 kadar ülkeyle doğaldan Internet bağlantısı yapmak olanaklıdır. Sadece güvenlik amacıyla geliştiri­len bu sistem, bugün çok daha yaygın ve yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Birçok ülke, kendi Internet ağını ve sistemini oluştururken, uluslararası bağlantıların kapsam ve çeşitliliği de artmaktadır. Ayrıca, birçok özel şirket ken­di ana ağlarını oluştururken, başlıca bilgisayar şirketleri de abonelerine Internet'e ulaşma ola­nakları sağlamaktadır. Bu gelişmeler, Internet kullanımının önümüzdeki yıllarda daha da ar­tacağını göstermektedir. Belki de, Internet kul­lanımındaki artışı belirleyecek en önemli un­sur, "bilgisayar kullanabilen" ya da "bilgi ağla­rına girebilen" bireylerin sayısıyla sınırlı ola­caktır 

Internet Olanakları ve Eğitim 

Günlük ev gereksinimlerinin satın alın­masından, dünyanın farklı noktaları arasında canlı dedikodu yapmaya ve CIA arşivlerine ka­dar girebilme olanağı sağlayan çok çeşitli sü­reçlerde kullandığımız Internet, çeşitli bilim dallarında olduğu gibi, siyaset biliminde de bir eğitim aracı olarak kullanılabilir mi? 

Bilindiği gibi, bilim adamlan ve uzman­ların katıldığı tartışma gruplan, Internet aracılı­ğıyla belli konularda düşünce alışverişinde bu­lunmaktadırlar. Kuşkusuz, internetin bir eği­tim aracı olarak kullanılması çok çeşitli biçim­lerde düşünülebileceği gibi, aynı zamanda farklı bir olgudur. 

izleyen yıllarda geliştirilen daha yüksek kapasiteli Internet bağlantılı bilgisayar sistem­lerine bağlı yerel bilgisayar ağlarının ("Local Area Networks"= LANs) yaygınlaşması, Inter­net olanaklarına erişimi ve bu olanakların bir eğitim aracı olarak kullanılmasına yardımcı ol­muştur. Bu tür bir alt yapı olmasa bile, kişisel bir bilgisayarın ve modemin bulunması, Inter­net olanaklarına erişim için yeterlidir. Bugün birçok kişisel bilgisayarın üzerine Internet hiz­meti sağlayıcı entegre devreler yerleştirilmiştir. Kişisel bilgisayar kullanılmasıyla birlikte, Inter­net kullanıcılarının sayısındaki artış, farklı bilgi ve görüşlere ulaşma konusunda bireyleri eski­sinden daha özgür kılmaktadır. Gerek bilimsel, gerekse bilim dışı toplulukların daha çok sayıda üyeleri Internet olanaklarını bir eğitim aracı olarak kullanmaktadır. Böylece, bireyler, her türlü fiziksel, teknolojik ve kültürel sınırlama­lardan uzak, bilgisayar konusunda uzman ol­mayı gerektirmeyen koşullarda Internet kulla­nabilmektedirler 

Internet kullanıcılarının sayısının bu denli artmasındaki neden, eski araçları yeni ve çok boyutlu işlevlerle bütünleştiren teknoloji­lerdir. Bu bağlamda akla ilk gelen Gopher programı, Internet ağındaki herhangi bir yerde saklı bir bilginin bir arayüz (interface) kullanı­larak elde edilmesini sağlar/71 Gopher progra­mı daha çok metin halinde saklanan dokü­manlara erişimi sağlamaktadır. Bu nedenle ge­leceğe yönelik olarak sınırlı bir gelişme olana­ğına sahiptir. Elektronik yayım teknolojisinde­ki en önemli gelişmelerden bir başkası ise, dünya erişim ağı olarak Türkçeye çevirebilece­ğimiz World Wide Web (WWW)'dir. Internet sistemindeki "uygulamalann anahtarı" olarak adlandınlan WWW, çok çeşitli kullanım kapa­sitelerinin yanı sıra, Gopher kullanımı, Dosya Transfer Programı ("File Transfer Program" =FTP) arşivine girme ve elektronik mektup (e-mail) gönderme olanaklarına da sahiptir. Gop-her'dan farklı olarak WW, mültimedya ola-naklanndan sonsuz bir biçimde yararlanma olanağı sağlamaktadır. Böylece, sadece metin halindeki dokümanlar değil, grafikler, resimler ve sesler de, bir vuruşla bireysel bilgisayar or­tamına taşmabilmektedir. Bu nedenle, bilgisa­yar işletim programlarından bir tanesini iyi bi­len bir öğrenci, ek bir eğitime gerek duymadan WWW kullanarak kendi dokümanlarını oluştu­rabilmektedir. Bu teknoloji sayesinde, "görün-tüsel kütüphanelere" (virtual library), Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklanna, Avrupa in­san Haklan Mahkemesi kararlarına, birçok ulu­sal ve uluslararası gazete ve derginin günlük ve eski sayılarına ulaşmak; ayrıca, öndegelen özel ve kamu kuaıluşlarına bağlanmak ola­naklıdır. 

Kuşkusuz bu ileri teknoloji, eğitim ve öğretim sürecine çok olumlu katkılar sağla­maktadır. Bununla birlikte, grafik işletim prog­ramlarına sahip bir bireysel bilgisayar, hızlı In­ternet erişimi ve niceliksel ve niteliksel olarak kaliteli bir içerik, WWW'in etkin ve etkili bir eğitim aracı olmasına katkıda bulunacaktır. 

internetin Siyaset Bilimi Derslerinde Kullanılması: Uygulamalar ve Değerlendirme

Aşağıda ABD'de gerçekleştirilen Inter­net uygulamalarını ve bunların sonuçlarını özetlemeye çalışacağım. 

Örnek Olay I: USENET Tartışma .Grubu 

Old Dominion Üniversitesi'nde 1993 Sonbahar döneminde verilen Amerikan Siyasal Yaşamına Giriş dersinde, öğrencilerin Inter-net'teki siyaset bilimi ve kültür konu başlıkları­nı içeren haber ağlarından yararlanması öngö-rülmüştür. USENET grupları olarak bilinen ve kullanıcıların gönderdikleri mesajların dünya­nın her tarafında aynı anda birçok kişiye ulaşa­bildiği haberleşme ağları aracılığıyla, çeşitli ko­nularda karşılıklı tartışma olanağı sağlanmak­tadır. Özellikle tartışma ortamının sınırlı oldu­ğu kalabalık sınıflarda bu yöntemin son dere­ce yararlı sonuçlar getireceği varsayılmıştır. Başlangıçta, öğrencilere birkaç saat bilgisayar aracılığıyla haber ağlarına nasıl bağlanılacağı teknik olarak öğretilmiştir. Yine ders dışı reh­berlik saatlerinde öğrencilere bu konuda yar­dımcı olunmuştur. Burada en önemli nokta öğ­rencinin konuyla ilgili haber ağını bulmasını sağlamaktır. Bu alıştırma sürecinde öğrencile­rin bilgisayar kullanmaları da özendirilmiştir. Haber ağlarına ulaşma sürecinde öğrencilerin konuyla ilgisiz eğlenceli ağlara da bağlandıkları gözlemlenmiştir. Ancak ödevlerini programa uygun olarak yapanların bu davranışı engel­lenmemiştir.  

Bu  ders  kapsamında  öğrencilere  iki   ödev sorumluluğu verilmiştir, ilk ödev, konuyla ilgili bir siyasa yazısı yazmaktı, ikincisi ise, Cumhurbaşkanlığı Basın Bildirileri'ni kullana­rak bir çözümleme yapmaktı. Birinci ödev için öğrencilerin haber ağlarındaki bir tartışma ko­nusunu ("thread") izlemeleri ve ortaya atılan görüşleri tartışmaları ve yanıtlamaları istenmiş­tir. Öğrenciler, haber ağlarını kullanırken, tar­tışma gruplarının kamuoyunu tam temsil etme­diklerine dikkat etmediklerini bilmeleri gere­kir. Bu nedenle, öğrencilerden haber ağlarına ek olarak kamuoyu araştırma sonuçlarını, ulu­sal gazeteleri ve akademik dergileri de okuya­rak konuyla ilgili tam bir bilgi sağlamaları is­tenmiştir. 

Bu arada yöntembilimsel bir sorun orta­ya çıkmıştır USENET'ten alınan bilgilerin referansları nasıl verilecektir? Bugüne kadar bu konuda yetkili bir yöntem geliştirilmemiştir. Dersin öğretim üyesi referansların şu şekilde verilmesini önermiştir: Helen Pauley, "Clin-ton's Foreign Policy," USENET news group talk.politics.mise, 8/19/94. 

Öğrencilerin tartışma gruplarındaki tar­tışmalara hemen katılmamaları; bir süre bu grubu tanımak için izlemeleri önerilmiştir. Bu konuda en önemli yardımcı araç, varsa grubun Sık Somlan Somlar ("Frequently Asked Ques-tions"= FAQ) hattından yararlanılması isten­miştir. Öte yandan, USENET aracılığıyla elde edilen Cumhurbaşkanlığı Basın Bildirileri'yle, öğrencilere bu konulardaki haberlerin ulusal basında veriliş biçimini karşılaştırma olanağı sağlanmıştır. 

Bu deneyimin sonunda, derslerde USE­NET kullanmanın çok önemli yararları olduğu anlaşılmıştır. Çoğu kez, tartışma gruplanndaki süreç bir münazarayı kazanma niteliğine bü­rünmüştür. Kuşkusuz tartışmanın ilgi çekici ol­ması, konuyla yakınlığı ve yoğunluğu öğrenci­lerin konuyla ilgili tartışma güdülerini teşvik edecektir. Önemli bir gerçek, her birinin ayrı bir dünyası olan katılımcılar, USENET tartışma konulan etrafında belli cemaatler yaratabil­mektedir. Sonuç olarak, bu yöntemin öğrenci­lerin ilgisini çekerek geleneksel ders materyal­lerinin kullanılmasını da güçlendireceği anla­şılmıştır. Dönemin sonunda öğrencilerin bir çoğu ana bilgisayar sistemindeki kayıt numara­larının süresinin uzatılacağım ve bu tartışma gruplarına katılmayı sürdüreceklerini belirt­mişlerdir. 

Örnek Olay II. "En Çok Satan Kitaplar" Tartışma Listesi 

ikinci deneyimimiz Illinois State Üniver­sitesi'nde okutulan "Irk ve Etnik Yapı" semine­rinde gerçekleştirilen Internet tartışma grubuy-la ilgilidir. Genellikle üçüncü ve dördüncü sı­nıf ve bazen de yüksek lisans öğrencilerinin katıldığı bu seminerin bir özelliği, konuyla ilgi­li en son yayımlanmış 24 ders kitabının dersin okuma listesinde yer almasıdır. Her öğrenci­den dönem içinde dört kitap okuyarak bunlar­la ilgili birer değerlendirme yazısı yazmaları ve bir bitirme ödevi hazırlamaları istenmektedir. 

1994 Bahar döneminde sadece üç "onur sınıfı" öğrencisinin kayıt olduğu bu derste POS302-L kodlu bir tartışma grubu listesi oluş-tumlmuştur. Sınıfın küçüklüğü, ortaya çıkabi­lecek teknik sorunların tesbitini kolaylaştırmış­tır. Bu liste oluşturulurken amaç, öğrencilere ödevlerini yaparken dışardan bir izleyici grubu sağlamak ve ders materyaliyle ilgili bir dış gö­rüş ve değerlendirme elde etmektir.

Dersin öğretim üyesi, 1993 sonbaharın­da internette varolan birçok tartışma grubuna açık bir davet göndererek POS302-L'yi oluştur­maya çalışmıştır. 1995 Bahar dönemine kadar yaklaşık 340 kişi bu listeye abone olmuştur. Bunların çoğu öğretim üyesi ve yüksek lisans öğrencilerinden oluşuyordu. Akademik olma­yan elli ve ABD dışından katılan kırk abone bulunuyordu. Katılımcılardan, okuma listesin­de bulunan kitaplarla ilgili değerlendirme ve yorum yazısı istenmiştir. Katılımcıların bir ço­ğunun, Internet jargonuyla "mesajları çaktırmadan okuyarak" (lurking) yetindikleri göz­lemlenmiştir. Tartışma listesinin oluşmrulma-smdan sonra, 42 kitapla ilgili 95 değerlendirme yazısı gönderilmiştir. Bu mesajların yüzde 80'i Illinois State Üniversitesi'nden gelmiştir. 1995 döneminde ortalama olarak her öğrenci kendi yazıp gönderdiği her kitap değerlendirme ya­zısına karşılık öteki abonelerden bir yorum ya­zısı almıştır. Bu bir önceki döneme göre üçte bir azalmayı göstermekteydi. Öğrencilere gön­derilen yorum yazıları genellikle "içten" ve "ki­bar" bir üsluba sahipti, ancak başka tartışma gruplarından gelen yanıtlar tartışmaları alev­lendirecek nitelikteydi.

Dersin öğretim üyesi, liste abonelerinin katkılarından çok, varlıklarının dersin yapısın­da önemli bir değişiklik yarattığını düşünmek­tedir. Daha önce her öğrenci kendi değerlen­dirme yazısını yazdıktan sonra yapılan sınıf tartışmalarının yerine öncelikle öğrencilerin her kitabı nasıl okuması ve kritik etmesi gerek­tiği üzerinde zaman harcanmaya başlanmıştır. Bunun sonucunda, sınıfın enerjisi dersin öğre­tim üyesi ne öğretiyordan, öğrenciler ne yapı yor sorusuna yanıt aramaya yönelmiştir. Ayrı-ca, böyle bir listenin oluşturulması öğrencileri daha iyi yazmaya yönlendirmiştir. 1995'te der­si alan 14 öğrencinin onikisi yıl sonu ders ve öğretim üyesi değerlendirmelerinde tartışma listesi uygulamasının kendilerini daha iyi ödev yazmaya teşvik ettiğini belirtmişlerdir. Dersin öğretim üyesinin verdiği öteki derslere göre ödevlerdeki yazım hataları azalmış ve öğrenci­ler yazdıkları taslakları kendi aralarında dolaş­tırmaya ve öğretim üyesine göstermeye başla­mışlardır. 

Tartışma listesi uygulamasının öğrenci­ler için olduğu kadar, öğretim üyesi için de so­nuçları bulunmaktadır. Örneğin, Illinois State Üniversitesi'ndeki öğretim üyesi, dönem so­nunda öğrencilere okuma listesine eklemek is­tedikleri bir kitap olup olmadığını sormuştur. En fazla önerilen kitabı okuyunca düş kırıklığ na uğrayan öğretim üyesi, bu kitabı izleyen dönem okuma listesine ekleyerek iyi bir iş ya­pıp yapmadığını sorgulamaktadır. Bir başka risk ise, tartışma listesindeki izleyicilerin öğre­tim üyesinin otoritesini sarsması olasılığıdır. Öteki üniversitelerden katılan profesörlerin yazdığı yorum yazıları karşısında, dersin öğre­tim üyesinin dönem sonunda "tarafsız" bir de­ğerlendirme yapabilmesi güçleşmektedir. De­ğerlendirme yazılarıyla ilgili "ikinci" bir görüş alan öğrenciler dönem sonunda notlarını tartı­şırken kendilerini daha "güçlü" hissedebilmek­teydiler. 

Bu deneyimle ilgili teknik bazı sorunla-nn da önemi vurgulanmıştır. Herşeyden önce bu tür bir tartışma listesini yönetmek basit bir elektronik mektup bilgisinin ötesinde teknik destek ve uzmanlık gerektirmektedir. Böyle bir tartışma listesini sadece kampus içinde dü­zenlemek mesaj trafiğini rahatlatacaktır. Yazı­lım programı her yanıtı tüm abonelere gönder­mek yerine, mesajlara verilen yanıtlar sadece mesaj sahibine gönderilmelidir. Antidemokra­tik görünse de tartışma listesi sahibinin mesaj-lan ilgililere göndermeden önce her mesajı gözden geçirmesi önerilmektedir. 

Genel olarak, "en çok satan kitaplar" kavramına göre tasarlanmış bir derste konu­nun bu nitelikte kitaplar bulabilmeye olanak vermesi gerekir, ikinci olarak daha küçük sı­nıflar için dışardan girdi sağlamak daha yararlı olabilir. Bu nedenle sınıf büyüklüğü de dikka­te alınması gereken önemli bir konudur. 

Bu tür bir yöntemin öteki derslerde uy­gulanmasında farklı yaklaşımlar gözönüne alı­nabilir. Bunlardan en yenilikçi olanı; farklı ku­rumlardan öğretim üyelerinin bir araya gelerek tartışma grubu oluşturmaya olanak verebile­cek ve öğrenci ödevleri çerçevesinde ortak bir programı koordine etmeleridir. Buna göre, ki­taplara değerlendirme yazısı yazmak yerine, öğrenci tartışmaları bir dizi araştırma konusu ya da sorusu etrafında örgütlenebilir. Örneğin, tartışma listesi dersin zoaınlu okuma listesinin elektronik olarak ulaşılabilir arşivlerini içeren bir biçimde oluşturulabilir. Ayrıca, zorunlu okuma kaynaklarının yazarları da doğrudan tartışma grubu listesine katılabilir. Ders kitap­larının yazarları da kendi kitaplarına yönelik böyle bir tartışma ortamına katılmak isteyebi­lirler. Unutulmaması gereken özellik, Inter-net'in "uzaktan eğitim" konusunda çok çeşitli uygulama olanaklarına sahip olmasıdır. Yuka­rıda belirtildiği gibi, farklı üniversitelerin öğ­rencileri serbest araştırma dersi olarak, kendi üniversitelerindeki bir profesörün denetimin­de böyle bir tartışma grubuna katılabilirler. Öğretim üyesi ve araştırmacılardan oluşan aka­demik dünyada araştırma etkinlikleri görevliler arasında yöntem, teknik ve bilgi alışverişini ge­rekli kılmaktadır. Ne yazık ki, öğrenciler ara­sında böyle bir ilişki her zaman gerçekleşme­mektedir. Bu nedenle, yapılacak örgütlenme bu konuyu dikkate almak zorundadır. 

Örnek Olay III. Ikonlar, Internet ve Uluslararası Politika 

Heri teknolojinin ürünü model bir "Bir­leşmiş Milletler" uyarlaması olan Ikonlar (Ulus­lararası iletişim ve Görüşme Simulasyonları, International Communication and Negotiation Simulations» ICONS), öğrencilerin belli bir ül­kenin diplomatik delegasyonu rolünü oyna­mak konusunda araştırma yapmalanna yar­dımcı olur. Bilgisayar ve iletişim araçlarının yardımıyla öteki ülkeleri temsil eden başka üniversitelerdeki arkadaşlarıyla haberleşme ve görüşme yapabilen öğrenciler, dönem boyun­ca araşürma, simulasyon ve tartışma uygula­malarını gerçekleştirirler. 

ABD'de Marist College'da (Maryland) gerçekleşen uygulamada, konferans olanağı sağlayan ve simulasyona elverişli bir yazılım programı kullanılmıştır. Ikon sınıfındaki ve dersin öğretim üyesinin katılmalarına izin ver­diği öteki öğrenciler, bu dersle ilgili tartışma grubu ağına girme olanağına sahiptiler. Uygu­lamanın yapıldığı yıl Avrupa Birliğini ilgilendi­ren soranlar ve ispanya'nın bu sorunlarla ilgili oynadığı rol konu olarak seçilmişti. Öğrenci­lerden konuyla ilgili alt başlıklardan birini seçip, araştırma bulgularını tartışma listesine göndermeleri istenmişti. Sistemde kimin neyi ne zaman gönderdiği kaydedildiği için, hangi öğrencinin çalışıp, hangilerinin çalışmadığını anlamak oldukça kolaydı. Konferans yapma olanağı nedeniyle öğrenciler çok çeşitli konu­larda birbirleriyle görüş alış-verişinde buluna­biliyorlardı. Disiplinlerarası etkileşim olanağı da oldukça fazlaydı. 

Ders kapsamı içinde haftalık okuma lis­tesi, dokümanlar, sınavlar ve yönergeler gibi tüm yazılı malzemeler elektronik mektup ara­cılığıyla dağıtıldığından, "kağıt kalem kullan­madan" eğitim uygulaması da başlatılmıştır. Öğrenciler, çalışmalarının yakından izlendiğini bildikleri için, herhangi bir sorunla karşılaştık­larında, durumu elektronik mektupla öğretim üyesine bildirmekteydiler. 

Uygulama sonunda değişik gözlemler­de bulunulmuştur. Herşeyden önce, gelenek­sel ders anlatma tekniğine yatkın öğrenciler bu uygulamaya katılmada isteksiz davranmışlar­dır. Bu bağlamda, derse kayıt olmadan, dersin kapsamı ve amacı öğrencilere çok iyi bir bi­çimde duyurulmalıdır. Bazı öğrencilerin Ikonlarda liderlik konumu elde etme dürtüsünde oldukları gözlenmiştir. Öteki öğrencilerle ara­larında bir sorun çıkmaması için öğretim üye­sinin anlaşılır bir biçimde devreye girmesinin gerekebileceği anlaşılmıştır. Bir başka teknik sorun, bilgisayar bilgisi az olan öğrencilere sağlanması gereken destek hizmetlerdir. Bu arada, yazma yetenekleri eksik olan öğrencile­rin tkonlardan çok yararlandıklan belirtilmiştir. Gönderdikleri mesajlar dünyanın her yanında okunabileceğinden, öğrenciler mesajlarını oluştururken gramer ve stil konularında daha dikkatli davranmışlardır. 

Derslerde bir tartışma grubu oluşturmak hem yorucu, hem de zaman alıcı bir süreçtir. Belirli adreslerden oluşan LISTSERV tartışma grupları akademik olarak farklı amaçlara hiz­met etse de, teknik olarak yeterince bilgi sahi­bi olmayanlar bir müddet sonra verilen hiz­metten sıkılabilirler. 

ABD'deki birçok üniversitede çok çeşit­li ve yeni mültimedya araçları kullanarak, In­ternet sistemini eğitimde daha etkin kullanma çabalan sürmektedir. Böylece, geleneksel ders anlatma teknikleri programlanabilir bilgisayar yazılımı, video-disk sistemler, CD-ROM'lar ve Internet kaynaklarıyla desteklenmekte; eğitim­de çığır açacak bit yaklaşım uygulanmaktadır 

Önermeler 

Siyaset bilimciler kendi disiplinlerine uygulayabilecekleri zengin ve çok çeşitli elek­tronik medya olanaklarının farkına varmak zo­rundadırlar. Bu teknolojik araçların kullanıl­masıyla hem araştırma, hem de düşüncelerin akademik dünyada yayılması kolaylaşacaktır. Bununla birlikte, siyaset bilimi ders programla­rında kullanılabilcek elektronik olanakların sı­nırlılıkları önceden belirlenmelidir 

Maliyeti yüksek ve sayıca nitelik olarak sınırlı elektronik kaynaklann geleneksel eğitim araçlarına alternatif olması, eskiden kitaplarda yer alan bilgilerin bu sefer elektronik araçlara geçirilmesi değildir. Bu bağlamda CD-ROM'lar metinlerin elektronik olarak yazılması gibi, yanlış bir paradigma üzerine inşa edilmiş gö­rülmektedir. Internet ise, henüz tam yapısallaş-mamış sınırsız bilgi kaynağından oluşmakta-dır

Ayrıca yeni teknolojiler pedagojik yön­leriyle eski yöntemlerin yerini almakta zorla­nacaklardır. Kalabalık ortamlarda, sıkılgan psi­kolojik yapıları nedeniyle derse yeterince katı-lamıyan öğrencilerin "özgürce" tartışmalara katılmasını sağlaması yönüyle Internet son de­rece yararlı bir sistemdir. Ancak bilginin "oto­banında" o denli bilinmeyen çıkışlar vardır ki, yeterince bilgili ve bilinçli olmayan bir kimse aniden yolunu kaybedebilir. Bu durumda, kim rehber olacaktır? Internet gibi bir sistem denetimden uzak başıboş bir yapı görünümündedir. Dolayısıyla, bir yandan daha katılımcı ve demokratik bireyler yetiştirme yönünden ya­rarlarını sıraladığımız bu teknoloji, ifade öz­gürlüğü ve mahremiyet gibi konularda sakın­caları da beraberinde getirmektedir. Bu nokta­da, Internet kültürünün daha büyük toplumun bir alt-kultürü olarak belli değer yargılarını ge­liştirerek bir tür Elektronik Araçlarla Öğrenen­lerin Haklar ve Sonımluluklar Yasasının ("the Bili of Rights and Responsibilities for Electro­nic Learners") çıkartılması ve herkesin bunlara uyması gerekmektedir. 21'inci yüzyılın başın­da teknolojinin sonuçlarına katlanmak yerine, teknolojiyi daha iyi nasıl kullanabiliriz sorusu­na yanıt vermeliyiz. Çok alışılmış ama, kanım­ca yerinde bir etik soruyla bitirebiliriz: tekno­lojiyi hangi amaçla kullanıyoruz? 

internetin yararlı bir eğitim aracı olarak kullanılabilmesi için mutlaka iyi bir haftalık ders programı izlenmeli ereşim kaynaklarına ulaşma öğrencilere iyice öğretilmeli ve önce­likle öğrencilerin çalışmaları ders içi ve ders dı­şı olanaklarla yakından izlenmeli ve gerekli yardım sağlanmalıdır. Öğrencilerin Internet kaynaklarını "saygılı," "yapıcı" ve "etkileşimli" bir anlayışla kullanmalarına özen gösterilmeli­dir, izlemede ortaya çıkabilecek en küçük ak­saklıklar verimi ve istenilen amaca ulaşılmasını engelleyecektir. Internet kullanılarak gerçek­leştirilecek derslerde kimin neyi ne zaman yaptığı kaydedileceği için; herşeyden önce ge­leneksel yöntemde zaman yetişmediğinden yarım kalan tanışmalar sorun olmayacak, tar­tışmalara ilişki "geri besleme" süreci de etkin­lik kazanacaktır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005