Siyaset Bilimi Derslerinde Bir Eğitim Aracı Olarak Internet
Yrd. Doç. Dr. Ömer Faruk Gençkaya
Kısa Bir Internet Hikayesi
1960'lann
başlarında Amerika Birleşik Devletleri'nde
tartışılan en önemli stratejik konuların başında,
olası bir nükleer savaşın ardından, devlet
birimlerinin kendi aralarında güvenlikli olarak
işleyecek bir iletişim ağını nasıl oluşturacakları
geliyordu/" Soğuk savaş döneminin öndegelen
araştırma kuruluşlarından RAND Corporation, bu
somya 1964'te yanıt verdi: Önerilen iletişim
sistemi, varolan iletişi ağı üzerinden çalışacak,
bu sistemi denetleyen herhangi bir merkezi otorite
olmayacak ve işlemeye başladığı andan itibaren,
sanki uzun süredir kullanıkyormuş hissi verecekti.
Bu ağ içindeki tüm hatlar eşit statüye sahip olacak
-merkezi denetimin olmayışı-; gönderilen mesajlar
birbirinden bağımsız olarak nihai adreslerine
ulaşacaklar ve bir karışıklık söz konusu
olmayacaktı. Böylece, olabildiğince adem-i
merkeziyetçi, her türlü dış müdahaleye karşı
korunmuş ve birbirinden bağımsız bir biçimde komuta
edilebilen bir sistem öneriliyordu.
Pentagon'daki ileri Araştırma Projeleri Kurumu (Advanced
Research Project Agency ARPA) bu konuda ilk adımı
atarak, 1969'un sonlarında yüksek hızla çalışabilen
dört bilgisayarı ulusal araştırma ve geliştirme
projelerinde kullanılmak üzere birbirine bağladı.0-1
Böylece, bu alanda bir ilk olan ARPANET kurulmuş
oldu. ilk yıllarda daha çok haberler ve özel
mesajların kısa mesafelerde iletilmesi amacıyla
kullanılan ARPANET, kullanım alanının
yaygınlaşmasıyla -ortak araştırma projelerinde ve
öteki işlerde bilgi alış-verişi sağlayarak- uzun
mesafeli bilgisayar sistemlerinin geliştirilmesi
gerekti. Böylece haberleşme ağının çapı özgün olarak
tasarlanan boyutların ötesine geçti.
Özellikle 1970'lerde birbirinden farklı sistemler
arası iletişim ağının kurulması ("net-work of
networks") düşüncesi gelişti. Bu bağlamda, Aktarma
Denetim Protokolü'ne ("Trans-mission Control
Protocol"= TCP) göre, ağların ağını geliştirmek
(INTERNET) olanaklı hale geldi.» Kamusal amaçlı
TCP/IP ("Internet Pro-tocol") yazılım programı,
kuruluşundan başlayarak adem-i merkeziyetçi bir
teknoloji üzerine kurulmuştu ve öteki ağlarla
birlikte ARPA-NET'e bağlanabiliyordu. 1983'te askeri
kuaı-luşlar, askeri amaçlarla kullanılmak üzere MIL-NET'i
oluşturdular. Bu arada, ARPANET araştırma amaçlı
bir ağ olarak Hawaii'den Norveç'e kadar geniş bir
alan içinde varlığını korumayı sürdürdü. Daha sonra,
ARPANET ve MILNET binlerce yerel iletişim ağını
birbirine bağlayan global ARPA-Internet'i
oluşturdular. Günümüzde kısaca INTERNET, ya da NET
olarak bilinen ve son zamanlarda "siberuzay" (cybers-pace)
olarak adlandırılan sistem böylece gelişti.
ARPANET'in ilk ağında sadece dört terminal varken,
günümüzde yaklaşık 150 kadar ülkeyle doğaldan
Internet bağlantısı yapmak olanaklıdır. Sadece
güvenlik amacıyla geliştirilen bu sistem, bugün çok
daha yaygın ve yoğun bir biçimde kullanılmaktadır.
Birçok ülke, kendi Internet ağını ve sistemini
oluştururken, uluslararası bağlantıların kapsam ve
çeşitliliği de artmaktadır. Ayrıca, birçok özel
şirket kendi ana ağlarını oluştururken, başlıca
bilgisayar şirketleri de abonelerine Internet'e
ulaşma olanakları sağlamaktadır. Bu gelişmeler,
Internet kullanımının önümüzdeki yıllarda daha da
artacağını göstermektedir. Belki de, Internet
kullanımındaki artışı belirleyecek en önemli
unsur, "bilgisayar kullanabilen" ya da "bilgi
ağlarına girebilen" bireylerin sayısıyla sınırlı
olacaktır
Internet Olanakları ve Eğitim
Günlük ev gereksinimlerinin satın alınmasından,
dünyanın farklı noktaları arasında canlı dedikodu
yapmaya ve CIA arşivlerine kadar girebilme olanağı
sağlayan çok çeşitli süreçlerde kullandığımız
Internet, çeşitli bilim dallarında olduğu gibi,
siyaset biliminde de bir eğitim aracı olarak
kullanılabilir mi?
Bilindiği gibi, bilim adamlan ve uzmanların
katıldığı tartışma gruplan, Internet aracılığıyla
belli konularda düşünce alışverişinde
bulunmaktadırlar. Kuşkusuz, internetin bir eğitim
aracı olarak kullanılması çok çeşitli biçimlerde
düşünülebileceği gibi, aynı zamanda farklı bir
olgudur.
izleyen yıllarda geliştirilen daha yüksek kapasiteli
Internet bağlantılı bilgisayar sistemlerine bağlı
yerel bilgisayar ağlarının ("Local Area Networks"=
LANs) yaygınlaşması, Internet olanaklarına erişimi
ve bu olanakların bir eğitim aracı olarak
kullanılmasına yardımcı olmuştur. Bu tür bir alt
yapı olmasa bile, kişisel bir bilgisayarın ve
modemin bulunması, Internet olanaklarına erişim
için yeterlidir. Bugün birçok kişisel bilgisayarın
üzerine Internet hizmeti sağlayıcı entegre devreler
yerleştirilmiştir. Kişisel bilgisayar
kullanılmasıyla birlikte, Internet kullanıcılarının
sayısındaki artış, farklı bilgi ve görüşlere ulaşma
konusunda bireyleri eskisinden daha özgür
kılmaktadır. Gerek bilimsel, gerekse bilim dışı
toplulukların daha çok sayıda üyeleri Internet
olanaklarını bir eğitim aracı olarak kullanmaktadır.
Böylece, bireyler, her türlü fiziksel, teknolojik ve
kültürel sınırlamalardan uzak, bilgisayar konusunda
uzman olmayı gerektirmeyen koşullarda Internet
kullanabilmektedirler
Internet kullanıcılarının sayısının bu denli
artmasındaki neden, eski araçları yeni ve çok
boyutlu işlevlerle bütünleştiren teknolojilerdir.
Bu bağlamda akla ilk gelen Gopher programı, Internet
ağındaki herhangi bir yerde saklı bir bilginin bir
arayüz (interface) kullanılarak elde edilmesini
sağlar/71 Gopher programı daha çok metin
halinde saklanan dokümanlara erişimi sağlamaktadır.
Bu nedenle geleceğe yönelik olarak sınırlı bir
gelişme olanağına sahiptir. Elektronik yayım
teknolojisindeki en önemli gelişmelerden bir
başkası ise, dünya erişim ağı olarak Türkçeye
çevirebileceğimiz World Wide Web (WWW)'dir.
Internet sistemindeki "uygulamalann anahtarı" olarak
adlandınlan WWW, çok çeşitli kullanım
kapasitelerinin yanı sıra, Gopher kullanımı, Dosya
Transfer Programı ("File Transfer Program" =FTP)
arşivine girme ve elektronik mektup (e-mail)
gönderme olanaklarına da sahiptir. Gop-her'dan
farklı olarak WW, mültimedya ola-naklanndan sonsuz
bir biçimde yararlanma olanağı sağlamaktadır.
Böylece, sadece metin halindeki dokümanlar değil,
grafikler, resimler ve sesler de, bir vuruşla
bireysel bilgisayar ortamına taşmabilmektedir. Bu
nedenle, bilgisayar işletim programlarından bir
tanesini iyi bilen bir öğrenci, ek bir eğitime
gerek duymadan WWW kullanarak kendi dokümanlarını
oluşturabilmektedir. Bu teknoloji sayesinde,
"görün-tüsel kütüphanelere" (virtual library),
Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklanna, Avrupa
insan Haklan Mahkemesi kararlarına, birçok ulusal
ve uluslararası gazete ve derginin günlük ve eski
sayılarına ulaşmak; ayrıca, öndegelen özel ve kamu
kuaıluşlarına bağlanmak olanaklıdır.
Kuşkusuz bu ileri teknoloji, eğitim ve öğretim
sürecine çok olumlu katkılar sağlamaktadır. Bununla
birlikte, grafik işletim programlarına sahip bir
bireysel bilgisayar, hızlı Internet erişimi ve
niceliksel ve niteliksel olarak kaliteli bir içerik,
WWW'in etkin ve etkili bir eğitim aracı olmasına
katkıda bulunacaktır.
internetin Siyaset Bilimi Derslerinde Kullanılması: Uygulamalar ve
Değerlendirme
Aşağıda ABD'de gerçekleştirilen Internet
uygulamalarını ve bunların sonuçlarını özetlemeye
çalışacağım.
Örnek Olay I: USENET Tartışma .Grubu
Old Dominion Üniversitesi'nde 1993 Sonbahar
döneminde verilen Amerikan Siyasal Yaşamına Giriş
dersinde, öğrencilerin Inter-net'teki siyaset bilimi
ve kültür konu başlıklarını içeren haber ağlarından
yararlanması öngö-rülmüştür. USENET grupları olarak
bilinen ve kullanıcıların gönderdikleri mesajların
dünyanın her tarafında aynı anda birçok kişiye
ulaşabildiği haberleşme ağları aracılığıyla,
çeşitli konularda karşılıklı tartışma olanağı
sağlanmaktadır. Özellikle tartışma ortamının
sınırlı olduğu kalabalık sınıflarda bu yöntemin son
derece yararlı sonuçlar getireceği varsayılmıştır.
Başlangıçta, öğrencilere birkaç saat bilgisayar
aracılığıyla haber ağlarına nasıl bağlanılacağı
teknik olarak öğretilmiştir. Yine ders dışı
rehberlik saatlerinde öğrencilere bu konuda
yardımcı olunmuştur. Burada en önemli nokta
öğrencinin konuyla ilgili haber ağını bulmasını
sağlamaktır. Bu alıştırma sürecinde öğrencilerin
bilgisayar kullanmaları da özendirilmiştir. Haber
ağlarına ulaşma sürecinde öğrencilerin konuyla
ilgisiz eğlenceli ağlara da bağlandıkları
gözlemlenmiştir. Ancak ödevlerini programa uygun
olarak yapanların bu davranışı engellenmemiştir.
Bu ders kapsamında öğrencilere iki ödev
sorumluluğu verilmiştir, ilk ödev, konuyla ilgili
bir siyasa yazısı yazmaktı, ikincisi ise,
Cumhurbaşkanlığı Basın Bildirileri'ni kullanarak
bir çözümleme yapmaktı. Birinci ödev için
öğrencilerin haber ağlarındaki bir tartışma
konusunu ("thread") izlemeleri ve ortaya atılan
görüşleri tartışmaları ve yanıtlamaları
istenmiştir. Öğrenciler, haber ağlarını
kullanırken, tartışma gruplarının kamuoyunu tam
temsil etmediklerine dikkat etmediklerini bilmeleri
gerekir. Bu nedenle, öğrencilerden haber ağlarına
ek olarak kamuoyu araştırma sonuçlarını, ulusal
gazeteleri ve akademik dergileri de okuyarak
konuyla ilgili tam bir bilgi sağlamaları
istenmiştir.
Bu arada yöntembilimsel bir sorun ortaya çıkmıştır
USENET'ten alınan bilgilerin referansları nasıl
verilecektir? Bugüne kadar bu konuda yetkili bir
yöntem geliştirilmemiştir. Dersin öğretim üyesi
referansların şu şekilde verilmesini önermiştir:
Helen Pauley, "Clin-ton's Foreign Policy," USENET
news group talk.politics.mise, 8/19/94.
Öğrencilerin tartışma gruplarındaki tartışmalara
hemen katılmamaları; bir süre bu grubu tanımak için
izlemeleri önerilmiştir. Bu konuda en önemli
yardımcı araç, varsa grubun Sık Somlan Somlar ("Frequently
Asked Ques-tions"= FAQ) hattından yararlanılması
istenmiştir. Öte yandan, USENET aracılığıyla elde
edilen Cumhurbaşkanlığı Basın Bildirileri'yle,
öğrencilere bu konulardaki haberlerin ulusal basında
veriliş biçimini karşılaştırma olanağı sağlanmıştır.
Bu deneyimin sonunda, derslerde USENET kullanmanın
çok önemli yararları olduğu anlaşılmıştır. Çoğu kez,
tartışma gruplanndaki süreç bir münazarayı kazanma
niteliğine bürünmüştür. Kuşkusuz tartışmanın ilgi
çekici olması, konuyla yakınlığı ve yoğunluğu
öğrencilerin konuyla ilgili tartışma güdülerini
teşvik edecektir. Önemli bir gerçek, her birinin
ayrı bir dünyası olan katılımcılar, USENET tartışma
konulan etrafında belli cemaatler
yaratabilmektedir. Sonuç olarak, bu yöntemin
öğrencilerin ilgisini çekerek geleneksel ders
materyallerinin kullanılmasını da güçlendireceği
anlaşılmıştır. Dönemin sonunda öğrencilerin bir
çoğu ana bilgisayar sistemindeki kayıt
numaralarının süresinin uzatılacağım ve bu tartışma
gruplarına katılmayı sürdüreceklerini
belirtmişlerdir.
Örnek Olay
II.
"En Çok Satan Kitaplar" Tartışma Listesi
ikinci deneyimimiz Illinois State Üniversitesi'nde
okutulan "Irk ve Etnik Yapı" seminerinde
gerçekleştirilen Internet tartışma grubuy-la
ilgilidir. Genellikle üçüncü ve dördüncü sınıf ve
bazen de yüksek lisans öğrencilerinin katıldığı bu
seminerin bir özelliği, konuyla ilgili en son
yayımlanmış 24 ders kitabının dersin okuma
listesinde yer almasıdır. Her öğrenciden dönem
içinde dört kitap okuyarak bunlarla ilgili birer
değerlendirme yazısı yazmaları ve bir bitirme ödevi
hazırlamaları istenmektedir.
1994 Bahar döneminde sadece üç "onur sınıfı"
öğrencisinin kayıt olduğu bu derste POS302-L kodlu
bir tartışma grubu listesi oluş-tumlmuştur. Sınıfın
küçüklüğü, ortaya çıkabilecek teknik sorunların
tesbitini kolaylaştırmıştır. Bu liste
oluşturulurken amaç, öğrencilere ödevlerini yaparken
dışardan bir izleyici grubu sağlamak ve ders
materyaliyle ilgili bir dış görüş ve değerlendirme
elde etmektir.
Dersin öğretim üyesi, 1993 sonbaharında internette
varolan birçok tartışma grubuna açık bir davet
göndererek POS302-L'yi oluşturmaya çalışmıştır.
1995 Bahar dönemine kadar yaklaşık 340 kişi bu
listeye abone olmuştur. Bunların çoğu öğretim üyesi
ve yüksek lisans öğrencilerinden oluşuyordu.
Akademik olmayan elli ve ABD dışından katılan kırk
abone bulunuyordu. Katılımcılardan, okuma
listesinde bulunan kitaplarla ilgili değerlendirme
ve yorum yazısı istenmiştir. Katılımcıların bir
çoğunun, Internet jargonuyla "mesajları çaktırmadan
okuyarak" (lurking) yetindikleri gözlemlenmiştir.
Tartışma listesinin oluşmrulma-smdan sonra, 42
kitapla ilgili 95 değerlendirme yazısı
gönderilmiştir. Bu mesajların yüzde 80'i Illinois
State Üniversitesi'nden gelmiştir. 1995 döneminde
ortalama olarak her öğrenci kendi yazıp gönderdiği
her kitap değerlendirme yazısına karşılık öteki
abonelerden bir yorum yazısı almıştır. Bu bir
önceki döneme göre üçte bir azalmayı göstermekteydi.
Öğrencilere gönderilen yorum yazıları genellikle
"içten" ve "kibar" bir üsluba sahipti, ancak başka
tartışma gruplarından gelen yanıtlar tartışmaları
alevlendirecek nitelikteydi.
Dersin öğretim üyesi, liste abonelerinin
katkılarından çok, varlıklarının dersin yapısında
önemli bir değişiklik yarattığını düşünmektedir.
Daha önce her öğrenci kendi değerlendirme yazısını
yazdıktan sonra yapılan sınıf tartışmalarının yerine
öncelikle öğrencilerin her kitabı nasıl okuması ve
kritik etmesi gerektiği üzerinde zaman harcanmaya
başlanmıştır. Bunun sonucunda, sınıfın enerjisi
dersin öğretim üyesi ne öğretiyordan, öğrenciler ne
yapı yor sorusuna yanıt aramaya yönelmiştir. Ayrı-ca,
böyle bir listenin oluşturulması öğrencileri daha
iyi yazmaya yönlendirmiştir. 1995'te dersi alan 14
öğrencinin onikisi yıl sonu ders ve öğretim üyesi
değerlendirmelerinde tartışma listesi uygulamasının
kendilerini daha iyi ödev yazmaya teşvik ettiğini
belirtmişlerdir. Dersin öğretim üyesinin verdiği
öteki derslere göre ödevlerdeki yazım hataları
azalmış ve öğrenciler yazdıkları taslakları kendi
aralarında dolaştırmaya ve öğretim üyesine
göstermeye başlamışlardır.
Tartışma listesi uygulamasının öğrenciler için
olduğu kadar, öğretim üyesi için de sonuçları
bulunmaktadır. Örneğin, Illinois State
Üniversitesi'ndeki öğretim üyesi, dönem sonunda
öğrencilere okuma listesine eklemek istedikleri bir
kitap olup olmadığını sormuştur. En fazla önerilen
kitabı okuyunca düş kırıklığ na uğrayan öğretim
üyesi, bu kitabı izleyen
dönem okuma listesine ekleyerek iyi bir iş yapıp
yapmadığını sorgulamaktadır. Bir başka risk ise,
tartışma listesindeki izleyicilerin öğretim
üyesinin otoritesini sarsması olasılığıdır. Öteki
üniversitelerden katılan profesörlerin yazdığı yorum
yazıları karşısında, dersin öğretim üyesinin dönem
sonunda "tarafsız" bir değerlendirme yapabilmesi
güçleşmektedir. Değerlendirme yazılarıyla ilgili
"ikinci" bir görüş alan öğrenciler dönem sonunda
notlarını tartışırken kendilerini daha "güçlü"
hissedebilmekteydiler.
Bu deneyimle ilgili teknik bazı sorunla-nn da önemi
vurgulanmıştır. Herşeyden önce bu tür bir tartışma
listesini yönetmek basit bir elektronik mektup
bilgisinin ötesinde teknik destek ve uzmanlık
gerektirmektedir. Böyle bir tartışma listesini
sadece kampus içinde düzenlemek mesaj trafiğini
rahatlatacaktır. Yazılım programı her yanıtı tüm
abonelere göndermek yerine, mesajlara verilen
yanıtlar sadece mesaj sahibine gönderilmelidir.
Antidemokratik görünse de tartışma listesi
sahibinin mesaj-lan ilgililere göndermeden önce her
mesajı gözden geçirmesi önerilmektedir.
Genel olarak, "en çok satan kitaplar" kavramına göre
tasarlanmış bir derste konunun bu nitelikte
kitaplar bulabilmeye olanak vermesi gerekir, ikinci
olarak daha küçük sınıflar için dışardan girdi
sağlamak daha yararlı olabilir. Bu nedenle sınıf
büyüklüğü de dikkate alınması gereken önemli bir
konudur.
Bu tür bir yöntemin öteki derslerde uygulanmasında
farklı yaklaşımlar gözönüne alınabilir. Bunlardan
en yenilikçi olanı; farklı kurumlardan öğretim
üyelerinin bir araya gelerek tartışma grubu
oluşturmaya olanak verebilecek ve öğrenci ödevleri
çerçevesinde ortak bir programı koordine
etmeleridir. Buna göre, kitaplara değerlendirme
yazısı yazmak yerine, öğrenci tartışmaları bir dizi
araştırma konusu ya da sorusu etrafında
örgütlenebilir. Örneğin, tartışma listesi dersin
zoaınlu okuma listesinin elektronik olarak
ulaşılabilir arşivlerini içeren bir biçimde
oluşturulabilir. Ayrıca, zorunlu okuma kaynaklarının
yazarları da doğrudan tartışma grubu listesine
katılabilir. Ders kitaplarının yazarları da kendi
kitaplarına yönelik böyle bir tartışma ortamına
katılmak isteyebilirler. Unutulmaması gereken
özellik, Inter-net'in "uzaktan eğitim" konusunda çok
çeşitli uygulama olanaklarına sahip olmasıdır.
Yukarıda belirtildiği gibi, farklı üniversitelerin
öğrencileri serbest araştırma dersi olarak, kendi
üniversitelerindeki bir profesörün denetiminde
böyle bir tartışma grubuna katılabilirler. Öğretim
üyesi ve araştırmacılardan oluşan akademik dünyada
araştırma etkinlikleri görevliler arasında yöntem,
teknik ve bilgi alışverişini gerekli kılmaktadır.
Ne yazık ki, öğrenciler arasında böyle bir ilişki
her zaman gerçekleşmemektedir. Bu nedenle,
yapılacak örgütlenme bu konuyu dikkate almak
zorundadır.
Örnek Olay
III.
Ikonlar, Internet ve Uluslararası Politika
Heri teknolojinin ürünü model bir "Birleşmiş
Milletler" uyarlaması olan Ikonlar (Uluslararası
iletişim ve Görüşme Simulasyonları, International
Communication and Negotiation Simulations» ICONS),
öğrencilerin belli bir ülkenin diplomatik
delegasyonu rolünü oynamak konusunda araştırma
yapmalanna yardımcı olur. Bilgisayar ve iletişim
araçlarının yardımıyla öteki ülkeleri temsil eden
başka üniversitelerdeki arkadaşlarıyla haberleşme ve
görüşme yapabilen öğrenciler, dönem boyunca
araşürma, simulasyon ve tartışma uygulamalarını
gerçekleştirirler.
ABD'de Marist College'da (Maryland) gerçekleşen
uygulamada, konferans olanağı sağlayan ve
simulasyona elverişli bir yazılım programı
kullanılmıştır. Ikon sınıfındaki ve dersin öğretim
üyesinin katılmalarına izin verdiği öteki
öğrenciler, bu dersle ilgili tartışma grubu ağına
girme olanağına sahiptiler. Uygulamanın yapıldığı
yıl Avrupa Birliğini ilgilendiren soranlar ve
ispanya'nın bu sorunlarla ilgili oynadığı rol konu
olarak seçilmişti. Öğrencilerden konuyla ilgili alt
başlıklardan birini seçip, araştırma bulgularını
tartışma listesine göndermeleri istenmişti. Sistemde
kimin neyi ne zaman gönderdiği kaydedildiği için,
hangi öğrencinin çalışıp, hangilerinin çalışmadığını
anlamak oldukça kolaydı. Konferans yapma olanağı
nedeniyle öğrenciler çok çeşitli konularda
birbirleriyle görüş alış-verişinde
bulunabiliyorlardı. Disiplinlerarası etkileşim
olanağı da oldukça fazlaydı.
Ders kapsamı içinde haftalık okuma listesi,
dokümanlar, sınavlar ve yönergeler gibi tüm yazılı
malzemeler elektronik mektup aracılığıyla
dağıtıldığından, "kağıt kalem kullanmadan" eğitim
uygulaması da başlatılmıştır. Öğrenciler,
çalışmalarının yakından izlendiğini bildikleri için,
herhangi bir sorunla karşılaştıklarında, durumu
elektronik mektupla öğretim üyesine
bildirmekteydiler.
Uygulama sonunda değişik gözlemlerde bulunulmuştur.
Herşeyden önce, geleneksel ders anlatma tekniğine
yatkın öğrenciler bu uygulamaya katılmada isteksiz
davranmışlardır. Bu bağlamda, derse kayıt olmadan,
dersin kapsamı ve amacı öğrencilere çok iyi bir
biçimde duyurulmalıdır. Bazı öğrencilerin Ikonlarda
liderlik konumu elde etme dürtüsünde oldukları
gözlenmiştir. Öteki öğrencilerle aralarında bir
sorun çıkmaması için öğretim üyesinin anlaşılır bir
biçimde devreye girmesinin gerekebileceği
anlaşılmıştır. Bir başka teknik sorun, bilgisayar
bilgisi az olan öğrencilere sağlanması gereken
destek hizmetlerdir. Bu arada, yazma yetenekleri
eksik olan öğrencilerin tkonlardan çok
yararlandıklan belirtilmiştir. Gönderdikleri
mesajlar dünyanın her yanında okunabileceğinden,
öğrenciler mesajlarını oluştururken gramer ve stil
konularında daha dikkatli davranmışlardır.
Derslerde bir tartışma grubu oluşturmak hem yorucu,
hem de zaman alıcı bir süreçtir. Belirli adreslerden
oluşan LISTSERV tartışma grupları akademik olarak
farklı amaçlara hizmet etse de, teknik olarak
yeterince bilgi sahibi olmayanlar bir müddet sonra
verilen hizmetten sıkılabilirler.
ABD'deki birçok üniversitede çok çeşitli ve yeni
mültimedya araçları kullanarak, Internet sistemini
eğitimde daha etkin kullanma çabalan sürmektedir.
Böylece, geleneksel ders anlatma teknikleri
programlanabilir bilgisayar yazılımı, video-disk
sistemler, CD-ROM'lar ve Internet kaynaklarıyla
desteklenmekte; eğitimde çığır açacak bit yaklaşım
uygulanmaktadır
Önermeler
Siyaset bilimciler kendi disiplinlerine
uygulayabilecekleri zengin ve çok çeşitli
elektronik medya olanaklarının farkına varmak
zorundadırlar. Bu teknolojik araçların
kullanılmasıyla hem araştırma, hem de düşüncelerin
akademik dünyada yayılması kolaylaşacaktır. Bununla
birlikte, siyaset bilimi ders programlarında
kullanılabilcek elektronik olanakların
sınırlılıkları önceden belirlenmelidir
Maliyeti yüksek ve sayıca nitelik olarak sınırlı
elektronik kaynaklann geleneksel eğitim araçlarına
alternatif olması, eskiden kitaplarda yer alan
bilgilerin bu sefer elektronik araçlara geçirilmesi
değildir. Bu bağlamda CD-ROM'lar metinlerin
elektronik olarak yazılması gibi, yanlış bir
paradigma üzerine inşa edilmiş görülmektedir.
Internet ise, henüz tam yapısallaş-mamış sınırsız
bilgi kaynağından oluşmakta-dır
Ayrıca yeni teknolojiler pedagojik yönleriyle eski
yöntemlerin yerini almakta zorlanacaklardır.
Kalabalık ortamlarda, sıkılgan psikolojik yapıları
nedeniyle derse yeterince katı-lamıyan öğrencilerin
"özgürce" tartışmalara katılmasını sağlaması yönüyle
Internet son derece yararlı bir sistemdir. Ancak
bilginin "otobanında" o denli bilinmeyen çıkışlar
vardır ki, yeterince bilgili ve bilinçli olmayan bir
kimse aniden yolunu kaybedebilir. Bu durumda, kim
rehber olacaktır? Internet gibi bir sistem
denetimden uzak başıboş bir yapı görünümündedir.
Dolayısıyla, bir yandan daha katılımcı ve demokratik
bireyler yetiştirme yönünden yararlarını
sıraladığımız bu teknoloji, ifade özgürlüğü ve
mahremiyet gibi konularda sakıncaları da
beraberinde getirmektedir. Bu noktada, Internet
kültürünün daha büyük toplumun bir alt-kultürü
olarak belli değer yargılarını geliştirerek bir tür
Elektronik Araçlarla Öğrenenlerin Haklar ve
Sonımluluklar Yasasının ("the Bili of Rights and
Responsibilities for Electronic Learners")
çıkartılması ve herkesin bunlara uyması
gerekmektedir. 21'inci yüzyılın başında
teknolojinin sonuçlarına katlanmak yerine,
teknolojiyi daha iyi nasıl kullanabiliriz sorusuna
yanıt vermeliyiz. Çok alışılmış ama, kanımca
yerinde bir etik soruyla bitirebiliriz: teknolojiyi
hangi amaçla kullanıyoruz?
internetin yararlı bir eğitim aracı olarak
kullanılabilmesi için mutlaka iyi bir haftalık ders
programı izlenmeli ereşim kaynaklarına ulaşma
öğrencilere iyice öğretilmeli ve öncelikle
öğrencilerin çalışmaları ders içi ve ders dışı
olanaklarla yakından izlenmeli ve gerekli yardım
sağlanmalıdır. Öğrencilerin Internet kaynaklarını
"saygılı," "yapıcı" ve "etkileşimli" bir anlayışla
kullanmalarına özen gösterilmelidir, izlemede
ortaya çıkabilecek en küçük aksaklıklar verimi ve
istenilen amaca ulaşılmasını engelleyecektir.
Internet kullanılarak gerçekleştirilecek derslerde
kimin neyi ne zaman yaptığı kaydedileceği için; herşeyden önce geleneksel yöntemde zaman
yetişmediğinden yarım kalan tanışmalar sorun
olmayacak, tartışmalara ilişki "geri besleme"
süreci de etkinlik kazanacaktır.
|