Yeni Pazarlama Anlayışı
İşletmeler çeşitli yollardan satışları artırmaya
yönelik olarak elindeki mallarını tüketiciye satarak
onları tekrar tekrar kandıramayacağını 1950 lerde(ABD’
de) anlayarak yeni pazarlama anlatışını
benimsemiştir.’’NE PAHASINA OLURSA OLSUN ÇOK SATIP
ÇOK KAR EDECEĞİM’’ düşüncesi yerini ‘’MÜŞTERİ
TATMİNİNİ SAĞLAMAK’’ düşüncesine bırakmıştır.
Böylece tüketici tatminini esas alan ve buna görü
üretim yapan işletmeler 1960 laradn itibaren yeni
pazarlama anlayşını benimsemiş ve bu anlayış
yaygınlaşmaya başlamıştır.Bu pazarlama anlayışının
temelini 3 faktör oluşturur:
1.
Tüketiciye yönelik tutum
2.
Bütünleşmiş pazarlama çabaları
3.
Kar getirici satış hacmi
Modern yaklaşımın en önemli özelliği müşteri
yönelimli olmasıdır. Bu yaklaşım tüketici
ihtiyaçlarını belirleterek bunların tatminini
sağlamalıdır.
İhtiyaşların tatmini sadece tutundurma çabalarıyla
değil bütünleşmiş pazarlam açabalarıyla mümkündür.
Yani pazarlama ve diğer tüm bölümler tüketiciye
yönelik olrak koordineli olarak çalışmalıdır.
İşletmelerin ayakta kalabilmesi için kar etmesi
gerekir. Ancak bu kar müşteri tatminine dayalı uzun
vadeli olmalıdır.
Bu anlatılanlara tüketici davranışları yön
vermektedir.Yani yeni pazarlama anlayışının temelini
tüketici davranışlarını anlamak ve ona göre
faaliyette bulunmak yatar.
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARININ TANIMI VE ALT UNSURLARI
Tüketici davranışları pazarlamanın temel
konularındandır ve ve insan davranışlarının alt
bölümlerindendir. Buradan hareketle tüketici
davranışlrını şöyle tarif edebiliriz:
“Tüketici davranışları hangi mal ve hizmetleri
kimden nasıl ne zaman satın alacağını yada
almayacağını belirleyen kara sürecidir.”
Tüketici davranışları 3 tamel üzerine kuruludur:1)
Kültürel etkiler:Davranış normları, sosyalleşme
gibi), 2)Bireysel etkiler: Öğrenme, hatırlama
gibi, 3)Grup etkileri:Taklit etme, öneri alma
aile, önderlerin etkisi gibi. Dolayısıyla tüketici
davranışlarını inceleyebilmek ve takip edebilmek
için bu alşnların da incelenmesi gerekir.Şimdi
bunları ayrıntılı olarak inceleyelim.
Toplumdaki Değişimler ve Tüketici Davranışlarına
Etkileri
Gerçekte, tüketiciler ve müşteriler hakkında, ne
bilinmektedir. Tüketici istek ve ihtiyaçları en iyi
şekilde nasıl anlaşılabilir. Bunlara uygun en iyi
model hangisidir . Bu anlamda toplumun tüketim
yapısındaki değişimlerde tüketici davranışlarını
yakından ilgilendirmektedir. Çünkü, toplumda yer
alan bireyler aynı zamanda birer tüketici rolünü
üstlenmişlerdir. Bu anlamda toplum ve tüketim
arasındaki ilişki ve yapılanmalar ortaya
konulabilirse tüketici davranışlarının hem kendisi
hem de yukarıda kısaca açıklanan bilim dalları ile
olan ilişkisi daha rahat açıklanabilir.
Tüketime önem veren ve her şeyi arzulayan tüketici
yapısı:
Reklamcılar, tüketicilere en zengin mal ve
hizmetleri işaret ederek. Onların tatmin düzeylerini
azamileştirecek olan ürün ve hizmetlere
yönlendirmektedir.Tüketicilerde buna uyarak hareket
ettiklerinde satın alma ve karar mekanizmaları buna
göre şekillenmektedir.
Tüketicilerin tam olarak tatmin olmaması söz
konusudur:
Günümüz tüketicileri satın aldığı mal ve
hizmetlerden tam olarak tatmain olmadığı
gözlenmiştir.Bunun temel sebebi tüketicilerin
beklentilerindeki değişim ve işletmelerin
performansının düşük olmasıdır. Ancak asıl neden
tatmin olmayan tüketici davranışlarının
değişmesidir.
İlişkilerin ikincil olması:
Toplum içindeki ilişkilerin birebir olmasından
ziyade daha mesafeli olması ve bireysel amaçların ve
hedeflerin ilk planda olması tüketici
davranışlarınıda etkilemektedir.
Bireyselliğin ön plana çıkması:
Bireyler artık kendilerinin farklı olduğunu
anlamıştır. Bu yüzden de tüketiciler toplu olarak
değil bireysel anlamda dağınık olarak toplumda yer
almaktadır.
Kişilerin kendilerini bir gruba bağlı olarak ifade
etmesi:Toplum
içindeki bireyler belirli, bir takım sosyal ekonomik
dinsel ve mesleksel gruplara üyedir. İnsanlar
kendilerini bu grup içinde görmek isterler.
Günümüzde bu durum yoğun olarak yaşanmaktadır.
Tüketicilerin hayat vizyonlarının oluşması:
Tüketicinin arzuladıkları bir hayat vizyonlarının
olması tüketicinin isteklerini ve beklentilerini
ateşler.(14) Günümüzde tüketicilerin hayat
vizyonları değişmektedir. Medya, internet ve eğitim
olguları ile her bireyin kendine ait farklı bir
hayat vizyonu söz konusudur.
Güçlü guygusal bağların kurulması:
İşletmeler tüketicilerle güçlü duygusal bağlar
kurmak durumundadır. Bu anlamda işletme ile tüketici
arasında bir güven ortamı sağlanacaktır.Şimdi bu
durumu bir örnekle açıklayalım.
Geçen zaman içerisinde, telekom alanında
gerçekleşen teknolojik gelişmelerin izlenmesi ve bu
gelişmelerin pazar ihtiyaçları ve tüketici
taleplerine uyarlanması sonucu Raks Telekom (RATEL),
2001 yılı içerisinde tüketicilerin beğenisine
sunduğu R78 ve R88 çift bant iki GSM telefonuyla
Türk ve dünya pazarındaki yerini almıştı. Sektördeki
değişiklikler, teknolojik gelişmeler ve tüketici
taleplerini aynı potada eriten grup, 2002 yılı
içerisinde ürün portföyüne ekleyeceği yeni ürünlerle
telekom pazarındaki yerini süratle geliştirmekte.
Raks bir yandan pazardaki değişim ve gelişmeleri
takip ederken diğer yandan müşteri odaklı
yaklaşımlarıyla tüketici ile arasında bir güven
ortamı sağlamaktadır.
Fonksiyonel değerin yanında sembolik değerlere önem
verme:
Tüketici satınalma sırasında o anki ruhsal
durumuna göre hareket eder. Satın aldığı mal ve
hizmetlerin fonksiyonel özelliklerinin yanında
toplum ve kendisi için sembolik değeride
önemlidir.tüketici zihnindeki bu sembollerin
öğrenilmesi tüketici davranışlarını anlama konusunda
bir alan haline gelmektedir.
Hizmete dönük yapılanma : Tüketim odaklı olan tüketici kitlesinin varlığı
gelir düzeyinin iyileşmesi, yoğun çalışma olguları,
tüketicilerin kendilerini düşünmeye başlaması
olguları ile birleşince tüketicilerin boş kalan
zamanlarını değerlendirecekleri ve bir anlamda
değişiklik sunan hizmetlerin gerekliliği ortaya
çıkmaktadır. Turizm, perakendecilik, sigorta ve
benzeri hizmet alanlarındaki yapılanmalar tüketici
davranışlarındaki incelenecek alanları da
değiştirmektedir.
Müşteri isteklerinin değer odaklı olması:
tüketici satın aldığı mal ve hizmetlerin değerli
olmasını ister ve bu özelliği arar. Bu da
tüketicinin satın alma karar sürecini etkiler.
Doğrudan iletişime geçme zorunluluğunun ortadan kalkması:
Tüketiciler daha önceleri ve bugün de firmalar ile
doğrudan iletişime geçmek ve mal veya hizmeti
doğrudan satın almak durumundadır. Ancak,
bilgisayar teknolojisindeki hızlı değişimler
tüketicilerin firmaların mal ve hizmetlerini
internet vasıtasıyla satın alma imkanı
tanımaktadır. Böylece tüketici davranışları sanal
ortamda devam etmektedir. Daha önce değinilen ve
tüketici davranışlarını etkilediği belirtilen bilim
dallarını inceleme alanları da sanal ortama
geçmektedir. İletişim çok hızlı ve aynı zamanda
aracısız gerçekleşmektedir.
Eski değerlerin yeniden inşası:
Pazarlamanın geleceğinde eski değerlerin yeniden
işlenerek günümüze uyarlanması yatmaktadır. Eski
müzik parçalarının günümüz teknolojisinden
yararlanarak modernize edilmesi, eski filmlerin
tekrar işlenmesi gibi. Ancak bu oluşturulan
değerlerin tüketiciye sunulup onun ikna edilmesi
sosyolojik bir çabayı gerektirir.
İnsanları bir araya getirme zorluğu:
Küreselleşme ile birlikte tüketicileri, bir arata
getirmek zorluğu vardır. Çünkü her tüketicinin
farklı bir stili vardır.
Evrensel bir anlayış ve kültür tüketen tüketiciler :
Medya ve bilgisayarlar ile dünya tek bir pazar
olarak ele alınmaktadır. Her ulusun tüketicisi kendi
ulusal kültürünü oluştururken aynı zamanda evrensel
bir kültürün oluşmasını sağlamaktadır. Küresel
pazarlama açısından ortak kültürü paylaşan, benzer
algıların yaşandığı, alışkanlıkların birbirine
benzemeye başladığı bir pazar oluşmaya başlamıştır.
Dolayısıyla farklı ülkelerin tüketici davranışları
da aynı stratejik kararlara konu olmaktadır. Kaldı
ki, bütün kültürler genel anlamda kültürel
birliktelik olarak isimlendirilen insanın
biyolojisi, sosyal ve çevresel ihtiyaçları gibi
ortak özelliklere sahiptirler. Küresel anlamda
ulusal tüketiciler başka ulusların kültürlerini
tüketmektedir. Bu da onların kültürlerinden
etkilenerek davranışlarının değişmesine neden
olmaktadır. Kültür önümüzdeki yüzyıldan en önemli
mamul kapsamında girecektir. Kültürün pazarlanması
ise tüketicilerin davranış yapılarının nasıl
değiştiğinin belirlenmesi ile mümkün olacaktır.
Mamul imajlarının değişmesi:
Tüketicilerin mamül ve hizmetlere farklı anlamlar
yüklemesi bu mal ve hizmetlerin imajlarının
değişmesine neden olmaktadır. Yani değişime tüketici
neden olur.
İdeal tüketici tanımı değişmektedir:
Tüketicinin satın alması sırasında bilinçli
olmasının yanında karasız olmasıda söz konusudur.
Artık ideal bir tüketici yoktur ve
olmayacaktır.Tatmin olmayan bir tüketici kitlesi
olduğundan davranışlarının takip edilmesi
zorlaşmaktadır. Sadakatsiz davranan tüketiciler
atrmaktadır.
Ürün yenilemede sosyal yenilikler ve marjinal hayat tarzları:
Pazarlama felsefesi marjinal ya da toplum içerisinde
uç noktalarda kalan hayat tarzlarına göre
kurulmaktadır. Küresel etkileşim nedeniyle bu
anlamda yaşayan insanların toplumla olan
sosyalliğinin örnek alınması gerekmektedir. Bu
nedenle işletmeler ürün yenilemede bu düzeyde sosyal
yenilik olgusuna dikkat etmek durumundadırlar.
Örneğin GENERAL MOTORS ‘ a”Dünyanın en büyük , en
zengin ve en başarılı şirketine, kendini değiştir,
yoksa batacaksın” diye kim söyleyebilir? Deseniz
bile size gülerlerdi.ama ratık şirket bu değişimin
gerekliliğini kabul ederek tüketicilerin hangi tür
otomobil ve kamyonları istediğini saptayarak o yönde
üretim yapmaya başlamıştır.
Duygularda ortak paylaşım ve duyarlılık :
Sosyal sorumluluk, çevresel değerler ve nedene
dayalı pazarlama kültürel yönelimleri de
değiştirmiştir. 1980’li yıllardaki “benim” değeri
1990’lı yıllarda “bizim” değerine dönüşmüştür.
Tüketicilerin daha duyarlı olmasına neden olan bu
durum aynı zamanda tüketici davranışları açısından
çeşitli tüketim ve satın alma modellerinin
gerekliliğine işaret etmektedir.
Otomobil üreticisi firmalar artık maliyet hesaplarından çok
tüketicinin isteklerini nasıl karşılayacaklarının
peşine düşüyorlar.
"Artık otomobil müşterisi aslanın ağzında!" Bu lafı ben
değil, otomobilciler söylüyor. Daha doğrusu, üretme
kararı aldıkları bir modele başlamadan önce bunu
içlerinden geçirmeye başlıyorlar. Zira artık eskisi
gibi, "Ne çıkarsam satarım," gibi bir mantığın
işlemeyeceğini, dünyanın tüm sayılı otomotivcileri
söylüyor. Bu yüzden de bir modeli tasarlamadan önce,
pazar durumundan tutun da, kaç yüz bin satacağına
kadar her şeyi en ince detayına kadar hesaplamaları
gerekiyor. Tabii, bu hesapların içerisinde "Acaba
tüketiciler şimdi ne isterler?" stresi de
bulunmakta. Mercedes'in yaratıcısı Daimler için
sorunun yanıtı oldukça basitti: İnsanlar "attan
farklı bir şey" istiyorlardı. Şimdi ise, bu sorunun
yanıtını bulmak, her babayiğit üreticinin harcı
değil.
Tüketiciler, doğal olarak ikinci bin yılda
otomobillerinden, bir taşıt olmaktan daha fazla şey
isteyecekler. Bu da, güçlü fakat çevreye saygılı,
ekonomik ve güvenli, konforlu ancak makul fiyata
sahip otomobiller anlamına geliyor.
Otomobil üreticileri de, bu yüzden her ne pahasına
olursa olsun, ürettikleri her modelde, tüketicinin
isteklerini azami oranda karşılama telaşını
yaşıyorlar. Peki üreticiler, tüketicilerin
beklentilerini anlamak için falcıya mı gidiyor? Eh,
tabii ki hayır...
TÜKETİCİLERİN BEKLENTİLERİNE YÖNELİK MODERN
PAZARLAMA
Modern pazarlamanın temelini tüketici ihtiyaçlarını
tatmin etmek oluşturur.Bugün iletişimsektöründe en
yaygın ürün olan cep telefonu sadece konuşma değil
daha da fonksiyonel hale gelmeye(Wap, Gprs, Sms
gibi) başlamış ve böylece tüketicilerin tatmin
seviyesini yükseltmeyi hedeflemektedir. Bu konoda da
büyük yatırımlar yapılmaktadır. Örneğin Telsim
Türkiye’de ilk defa GPRS servisini açarak çok büyük
yatırımlar yapmıştır. Tüketici faydasını azami
seviyeye çıkarmak için kendisi için en iyi ürünü
seçmeye yönelmiştir. Pazarlama yöneticilerinin
görevi de tüketicilerin beklentilerini karşılayacak
şekilde pazarlama karması oluşturmalıdır.
HEDEF TÜKETİCİNİN SOSYO-KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ
Ülke ekonomilerindeki tüketiciler incelendiğinde
bunların ülkeden ülkeye farklılık arz ettiği
görülmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki orta tabakalı
gelire sahip tüketici ile az gelişmiş ülkedeki orta
gelirli tüketici arasında farklılıklar vardır.
Pazarlama yöneticilerinin tutumlarıda buna bağlı
olarak değişiklik gösterir. Gelişmiş ülke
tüketicilerinin giyim, beslenme, eğlence ve kültürel
alışkanlıkları orta tabakada hızla yayılmaktadır.
Buna bağlı ithal ürünlere olan talep hızla
artmaktadır. Ancak bu pazarlardaki tüketiciler
henüz daha ürün deneme aşamasında oldukları için
markaya bağlılık yok denecek kadar azdır.
Etkin bir pazarlama karması için cevaplanması
gereken bazı sorular şunlardır:
Ürün ile ilgili olarak;
Ürün nasıl ambalajlanmalı ve konumlandırılmalı,
tüketicilere hangi tür hizmet ve garantiler
sunulmalıdır. Yeni ürünler ve aksesuarlar neler
olmalıdır?
Fiyatla ilgili olarak;
Tüketiciler ürünlerin fiyatlarından haberdar mı,
markalar arasındaki fiyat değişikliklerinin farkında
mı, duyarlılıkları nedir, indirimler talebini
arttırmak için ne düzeyde olmalıdır? Tüketicilere
sağlanan ödeme kolaylıkları neler olmalıdır? (kredi
kartı, nakit, taksitle ödeme vb.)
Dağıtım ile ilgili olarak;
Ürün tüketicilere hangi dağıtım kanallarıyla
ulaşırsa başarılı olur, mağaza içinde ürünler nasıl
sunulmalı, perakendecinin ürünün imajına katkıları
nasıl olmadır?
Tutundurma ile ilgili olarak;
Hangi tutundurma yöntemi en uygun olanıdır,
tüketicilerin ilgisini, dikkatini çekmede ve onları
eyleme geçirmede en uygun araçlar nelerdir,
tüketicilere ulaşmada en etkin medya aracı
hangisidir, mesajlar değişik kanallarda ne sıklıkla
tekrarlanmalıdır?
Pazarlama yöneticisi bu soruları doğru bir şekilde
cevapladığı taktirde pazarlama karmasını oluşturmuş
olacaktır. Pazarlama stratejisi geliştirme en önemli
adımlardan biri ise pazarlama karması oluşturmaktır.
Bu nedenle pazarlama yöneticisi geliştirdiği
yöntemlerle tüketicilerin satın alma davranışlarını
etkileyebildiği oranda başarılı bir pazarlama çabası
gerçekleştirmiş olacaktır.
Firmalar ayakta kalabilmeleri için
tüketicileri dikkate almak zorundadır. Tüketici
istek ve ihtiyaçlarıyla orantılı olarak üretimi
gerçekleştirip, tüketicilerin faydasını azami
seviyeye çıkarmak zorundadır. Pazar için üretim
değil tüketici için üretim yapmalıdır. Modern
pazarlama anlayışını benimsemeyen işletmeler
günümüzde varlığını sürdürebilen firmalardır. Bu
firmalar, tüketici davranışlarındaki değişimleri
takip ederek ve ona uygun bir pazarlama karması
oluşturarak tüketicilerin isteklerine cevap
vermektedir. Tüketiciye arkasını dönüp sadece kar
amaçlı üretim yapan işletmelerin ayakta kalmaları
çok güçtür.
Günümüz tüketicisi gerek internet gerekse basın
yayın organları aracılığı ile geçmişe oranla daha
bilinçli hale gelmektedir. Bir tüketici mal yada
hizmet satın alırken o mal yada hizmet hakkında
yeterli araştırmaları yaptıktan sonra yani
bilinçlendikten sonra satın almaya karar verir.
Tabiki bu satın alma sürecinde geçmişteki deneyim ve
tecrübeler de etkili olmaktadır.
Tüketicilerin bir yönden şanslı olduğunu
düşünüyorum. Çünkü onlar bir mal yada hizmeti satın
almaları sırasında karşılarına çok fazla alternatif
çıkmaktadır. Firmalar bu aşamada malını diğer
firmaların mallarından daha farklıymış gibi kabul
ettirmesi gerekir.
Bütün bu anlatılanların ışığı altında günümüz
tüketicisinin davranışları değişmektedir. Bu değişim
pazar ve pazarlamayı da değişime itmektedir.
KAYNAKÇA
§
Capital –Temmuz 2002 Sayı: 112572
Günümüz Tüketicisinin
Değişimi
§
Telepati Aylık İletişim Dergisi 2001-Ağustos
Tüketicilerin
Beklentilerine Yönelik Modern Pazarlama
Tüketici
Davranışlarını Anlamak ve Pazarlama Karması
Oluşturmak
|