Türkiye'nin Filistin Açılımı ve Filistin Serbest Bölgesinin
Canlandırılması Projesi
Giriş
Türkiye,
Filistin ile tarihi ve kültürel bağları ve İsrail ile ilişkileri
dolayısıyla Filistin-İsrail sorununa çözüm bulunmasını
desteklemekte, bu yönde taraflar arasında' 'kolaylaştırıcı" bir
rol oynamaktadır. Türkiye, bu rolünün pekiştirilmesi için
Filistin halkının ekonomik ve sosyal ka1kınmasına yardımcı
olmaya çalışmaktadır.
Hükümet
tarafından 24 Aralık 2003 tarihinde açıklanan Filistin Eylem
Planı açılımı ile bu yönde ilk somut adım atılmış, Filistin'e
yönelik yardımların bir plan çerçevesinde yürütülmesi
kararlaştırılmıştır. Yardım faaliyetlerinin eşgüdümünü sağlamak
ve bu alanlarda gerekli temasları yürütmek üzere ise 2004 yılı
içerisinde "Filistin Ekonomik, Sosyal İşbirliği Koordinatörlüğü"
kurulmuştur. Bu görevi halen Sayın Vehbi Dinçerler deruhte
etmektedir. Öte yandan, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi
Başkanlığı (TİKA)'ın Ramallah' da 2005 yılı içerisinde bir ofis
açması Filistin açılımının en önemli somut gelişmelerinden
birini oluşturmuştur.
Filistin' e
uzun yıllar ayni ve maddi yardımlarda bulunan Türkiye, tarım,
maliye, sanayi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin
geliştirilmesi ve sağlık gibi alanlarda Filistin Ulusal Yönetimi
(FUY) ile yürütülecek ikili projelerin ve Türkiye'den sağlanacak
mal ve hizmetlerin tedariki ve ulaştırılmasının fınansmanı için
bu ülkeye 2004 yılında 900 bin ABD Doları tutarında nakdi hibe
verilmesini kararlaştırmıştır. Buna ilişkin Hibe Anlaşması, 21
Aralık 2004 tarihinde imzalanmış, söz konusu hibeden projelere
2005 yılından itibaren kaynak aktarılmaya başlanmıştır. Hibeden
projelere fon desteği Bakanlığımızın eşgüdümünde TİKA tarafından
gerçekleştirilmektedir. Aynı kapsamda 2006 ve 2007 yılları
içinde düzenleme yapılması öngörülmektedir.
Ankara Forumu
Türkiye,
Filistin' e yönelik maddi desteğini sürdürürken, taraflar
arasında güven artıncı önlemlere katkı olarak Filistin ve İsrail
özel sektörleri arasında iletişim kanallarının açılması
girişimini de başlatmıştır. Bu konuda inisiyatif alan Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Filistin Ticaret, Sanayi ve
Tarım Odası ve İsrail İmalatçılar Birliği temsilcilerini 27
Nisan 2005 tarihinde Ankara' da Türk işadamları ile bir araya
getirmiştir
"Barış
sürecinin özelleştirilmesi "ne katkı sağlaması planlanan
sözkonusu üçlü toplantıda, sanayi yatırmları, turizm, altyapı,
malların dolaşımı ve eğitim projeleri üzerinde fıkir teatisinde
bulunulmuş, bu girişimin kurumsal hale getirilmesi kararı
alınarak, üçlü toplantılara' , Ankara Forumu" adı altında devam
edilmesi üzerinde mutabık kalınmıştır.
Ankara
Forumu'nun özeldeki amacı üç ülkenin özel sektör kuruluşları
arasında diyalog ortamının yaratılması, bu sayede ekonomik
işbirliği ile ilgili konulara iş çevrelerinin katkısının artması
ve somut projelerin yürütülmesi için gerekli mekanizmaların
oluşturulmasıdır. Forumun genel plandaki amacı ise, sivil toplum
girişimini güçlendirmek suretiyle, Ortadoğu barışına katkıda
bulunmaktır.
Türk,
Filistin ve İsrail meslek kuruluşları temsilcilerinin bir araya
geldiği bir platform oluşturması açısından bir ilk özelliği
taşıyan Ankara Forumu'nun 8 Haziran 2005 tarihinde Doğu Kudüs'te
gerçekleştirilen ikinci toplantısında, üç ülke arasında turizm
fırsatlarını değerlendirmek üzere bir çalışma grubunun
oluşturulması benimsenmiştir. Toplantıda Gazze'deki Filistin
Serbest Sanayi Bölgesi'nin yeniden canlandırılması projesi
somutlaştırılmış, bu konuda çalışmalarda bulunmak üzere diğer
bir "Çalışma Grubu"nun oluşturulması ve çalışmaların TOBB'un
koordinatörlüğünde yürütülmesi kabul edilmiştir.
20-21 Eylül
2005 tarihlerinde İstanbul'da yapılan Ankara Forumu'nun üçüncü
toplantısında kabul edilen Ortak Bildiri'de Filistin Serbest
Sanayi Bölgesi'nin faaliyete geçirilmesi yönündeki irade
yinelenmiş ve tarafların bu konuda gerekli belgeleri
akdetmelerinin önemi üzerinde durulmuştur. Toplantı sonucunda
TOBB yetkilileri, İsrail ve Filistin taraflarına iki ayrı taslak
Anlayış Muhtırası metni tevdi ederek, görüş ve önerilerini
iletmelerini istemişlerdir.
Ankara
Forumu'nun dördüncü toplantısının önümüzdeki dönemde ülkemizde
yapılabileceği düşünülmektedir.
Filistin Serbest Sanayi Bölgesinin canlandırılması projesi
Arıkara
Forumu'nun ikinci ve üçüncü toplantılarında alınan kararlar
doğrultusunda TOBB 'un çatısı altında faaJiyet gösteren Türkiye
Ekonomik ve Politik Araştırmalar Vakfı (TEPA V) Filistin Serbest
Sanayi Bölgesi 'nin yeniden faaliyete geçirilmesi yönünde
çalışmalara başlamış, öncelikle Bölgeye gönderdiği yetkililer
konuya ilişkin bir rapor hazırlamıştır. Filistin ve İsrail
makamlarıyla yapılan görüşmeleri müteakip takip edilecek yol
haritası şekillendirilmiştir.
Projenin
ilk aşamasında, Serbest S.anayi Bölgesi'nin işletilmesine
ilişkin hukuki zeminin tamamlanması bakımından Filistin ve
İsrail taraflarına tevdi edilen belgelerin imzalanmasının önemi
vurgulanmış ve taslak metinler üzerinde uzlaşma yolu aranmıştır.
Karşılıklı görüş ahşverişlerini müteakip, üzerinde uzlaşılan
metinler, Sayın Bakanımız tarafından 4-5 Ocak 2006 tarihlerinde
bölgeye gerçekleştirilen ziyaret sırasında Filistin ve İsrail
Dışişleri Bakanları ile ayrı ayrı İmzalanmıştır. Bu çerçevede,
üç ülkenin hükümetleri, özel sektör faaliyetlerine dayalı somut
iş projeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi, Filistin'in ekonomik
gelişmesine katkıda bulunmayı, genç nüfusu için yeni istihdam
yaratmayı, Türkiye'nin bu konudaki birikim ve tecrübesinden
faydalanarak, sanayi parklarının özellikle Gazze Şeridi'nde
sanayi ve ticari gelişmenin araçları olarak kullanılmasını ve
başka ülkelere model oluşturmasını hedeflemişlerdir.
Bundan
sonraki aşamada, Filistin mevzuatı uyarınca TOBB tarafından
kurulan "Yönetici Şirket"in Filistin Ticaret Odası ile işbirliği
içerisinde çalışarak, Sanayi Bölgesi'nin altyapısını hazırlaması
öngörülmektedir. TOBB 'un hazırladığı taslak çalışma planı
çerçevesinde, ilk aşamada, Sanayi Bölgesi'nde tahribat sonucu
oluşan beton yığının temizlenmesi, ikinci aşamada altyapı
inşaatına geçilmesi, üçüncü aşamada atölyelerin tesis edilmesi
ve son aşamada da yatırım faaliyetlerine ağırlık verilmesi
düşünülmektedir. Halihazırda, bir grup mühendisimiz tarafından
arazide teknik çalışmalar ve zemin etüdleri yürütülmekte ve
proje hazırlanmaktadır. Çalışmalar sonucunda hazırlanacak
raporlar kapsamında proje faaliyetlerinin aşamalı olarak
yürütülmesi öngörülmektedir.
İsrail'in
2005 Eylül ayında Gazze Şeridi'nden çekilene kararını uygulamaya
koymasının ertesinde, bölgede atıl durumda bulunan Filistin
Serbest Sanayi Bölgesinin rehabilitasyonu Filistin ekonomisinin
geleceği için kritik öneme sahiptir. Yaklaşık 600 dönüm alana
sahip Sanayi Bölgesinin tam kapasite ile faaliyet gösterdiği
dönemlerde 200 işletmede 6 bin kişinin istihdamını sağlamış
olması buna işaret etmektedir. Filistin'de yüksek düzeyde
seyreden işsizliğin azaltılmasında projenin önemli rol
oynayacağı düşünülmektedir. Sanayi Bölgesi'ndeki işletmelerin
faaliyete geçmesi ile üretilecek malların İsrail pazarına ve
üçüncü ülkelere ihracı sözkonusu olacak, bu durum Filistin
ekonomisine canlılık getirecektir. 10 bin Filistinliye istihdam
sağlaması ve bölgeye Avrupa, Japonya ile ABD' den yatırımcı
cezbetmesi beklenen Projenin Filistin halkına yeni bir ümit
vererek, terör örgütlerinin suistimallerinden kurtulmalarına
yardımcı olacağı, böylece dolaylı yoldan, bölge barışına hizmet
edeceği öngörülmektedir.
Projenin önündeki sorunlar
"Barış İçin
Sanayi" olarak adlandırılan projede en önemli sorun güvenlik
hususunda düğümlenmektedir. Filistin ve İsrail ile imzalanan
belgelerde Bölge'nin güvenliğinin TOBB 'un sözleşme imzalayacağı
özel bir şirket tarafından sağlanacağı ifadesi yeralmakla
birlikte, bölgede sık sık meydana gelen çatışmalar ve bunların
neticesinde Sanayi Bölgesi 'ne ulaşan kapının İsrail tarafından
kapatılması bölgede üretilen malların İhracatı ile Bölgede
çalışanların giriş-çıkışını olumsuz etkileme kapasitesine
sahiptir.
Diğer
taraftan, Sanayi Bölgesi'nin verimli ve etkin faaliyet
gösterebilmesi Bölge'ye mal giriş-çıkışlarının İsrail 'in
kontrolündeki Ashdod Limanı 'ndan kesintisiz yapılabilmesine
bağlıdır. Ulaştırma konusunda taraflar arasında eşgüdümün
sağlanması bu bakımdan öncelik taşımaktadır. Gazze Havalimanı
hizmete sokulabildiği takdirde bu alandaki boşluğun
doldurulmasına büyük katkı sağlayacaktır.
Bölgenin elektrik ve su ihtiyacının temin edilmesi, atık su
konusunun çözüme kavuşturulması Bölge'nin işletmesini üstlenecek
Yönetici Şirketin önünde bulunan diğer sorunlardır. İsrail
tarafının gerek bu konulardaki, gerek yukarıda maruz güvenlik
konusunda göstereceği olumlu yaklaşımlar sonucunda bu sorunların
aşılacağı ümit edilmektedir.
Projenin
başarısı Bölge'nin yıkılan altyapısının yeniden kurulması için
gerekli olan finansmanın bulunmasıyla da doğru orantılı
olacaktır. TOBB, bu konuda ilk girişimi "Quartet" Özel
Temsilcisi James Wolfensohn nezdinde yapmıştır. Wolfensohn TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüşmesinde, Türkiye'nin bu
tür bir sanayi bölgesi kurulması projesinde hem İsrail hem
Filistin ile işbirliği yapabilecek en uygun üçüncü taraf
olduğunu ifade etmiş ve projeye gerekli desteği vermeye hazır
olduğunu kaydetmiştir.
Projeye
uluslararası destek bulunması bağlamında en önemli girişim Sayın
Başbakanımız tarafından yapılmıştır. Sayın Başbakanımız, 9-12
Ocak 2006 tarihlerinde ülkemizi ziyaret eden Japonya Başbakanı
Koizurni'yi proje hakkında bilgilendirmiş ve Japonya'nın
desteğinin projeyi hayata geçirmede etkili olabileceğini dile
getirmiştir. Bilahare, bu konudaki işbirliği için Ankara'daki
Japonya Büyükelçiliği ile TOBB arasında temaslar
başlatılmıştır.
Sanayi
Bölgesi 'nin altyapısının tamamlanması bölgeye uluslararası
yatırımcıların davet edilmesine uygun bir zemin hazırlayacaktır.
Başta Türk yatırımcılar olmak üzere, diğer ülke yatırımcılarının
Bölge'de yatırım yapması için ABD, AB ve Körfez ülkelerine
gümrüksüz ve kotasız mal ihracı imkanı gibi çeşitli teşviklerin
sağlanması üzerinde çalışıldığı ifade edilmektedir.
Sonuç
İsrail 'in
geri çekilmesinden sonra Gazze Şeridi 'nin kalkındırılması
yönünde atılmış ilk somut adım olan "Barış için Sanayi" Projesi
Filistin'in kalkınma ve refahının sağlanması, bölgede barış,
huzur ve güvenliğin tesisi bakımıarından örnek bir girişimdir.
TOBB 'un
öncülüğünde, Hükümetin desteği ile yürütülen projenin bu
alanlarda başarılı olması Türkiye'ye uluslararası arenada
saygınlık kazandıracaktır. Filistin, ekonomik alanda kendini
kanıtlarna fırsatı kazanacak ve halkın gelir düzeyi
yükselecektir. Projenin gerçekleştirilmesi sonucu Filistin
tarafında sağlanacak ekonomik gelişmenin Filistinli aşırı
kesimlerin halk üzerindeki etkisinin azalmasına katkıda
bulunacak olmasından dolayı Projenin başarısının İsrail için de
önem teşkil ettiği söylenebilir. Bölge barışının sağlanması ise
tüm dünyanın arzuladığı bir gelişmedir.
Kaynak: Ali
BOZÇALIŞKAN