Türkiye Dış Ticaretinin Tarihsel Gelişimi
1980 Sonrası Dönem
Türkiye’nin 1980 sonrası dönemde dış ticareti; 1980 öncesi
uygulanan ithal ikameci veya müdahaleci ekonomi
politikaları yerine ihracatı teşvik eden bir devlet
politikasının benimsenerek uygulandığı dönemdir.
İthal ikameci modelin özelliklerinde ithalat son derece
kısıtlanarak ülke içinde yerli üretimin olmadığı
veya yetersiz kalarak iç talebi karşılayamadığı
ürünlerde ithalat yapılması esas alınmıştır.
Kısacası iç piyasa yabancı rekabete kapalı tutularak
yerli sanayi gümrük vergilerinin yüksek tutulması
ile korunmaya çalışılmıştır. Bu nedenle ithal edilen
ürünler o dönemde ülkemizde üretimi olmayan makine
ve ulaşım araçları, enerji üreten makineler ve
kimyasal ürünlerden mamul maddelerden oluşmuştur.
İthal ikameci modele ait bütün özellikler 1980
yılından itibaren başlayarak 15 yıllık bir süreçte
tedricen değiştirilmiştir. 1980 yılı önceki yıllara
ait ekonomi politikası modelinin kökten
değiştirildiği bir dönem olması açısından
Türkiye’nin dış ticaretindeki değişimin bir miladıdır.
1980-1984 Yılları Arasında Türkiye'nin Dış Ticareti (Milyon Dolar)
Yıllar |
İhracat |
İthalat |
Denge |
Hacim |
1980 |
2.910 |
7.909 |
-4.999 |
10.819 |
1981 |
4.703 |
8.933 |
-4.230 |
13.636 |
1982 |
5.746 |
9.235 |
-3.489 |
14.981 |
1983 |
5.728 |
9.235 |
-3.507 |
14.963 |
1984 |
7.134 |
10.757 |
-3.623 |
17.891 |
|
|
|
|
|
1980-1983 yılları arası askeri yönetimin etkin olduğu dönemde
ihracatımız tablo’dan da görüleceği üzere 1980
yılında 2.9 milyar dolardır. İthalatımız ise 7.9
milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 1983 yılına
kadar ihracatımız 5 miyar dolara yükselerek % 150
oranında bir artış göstermiştir. İthalatımıza
kıyasla ihracat oranlarındaki artış değerinin yüksek
olması dış ticaret açığımızın 4.9 milyar dolardan
3.5 milyar dolara düşmesine neden olmuştur.
Tablo’da 1980-1984 yılları arasında Türkiye'nin dış ticaret
rakamları incelendiğinde; 1980 yılında 10.8 milyar
dolar olan dış ticaret hacmi düzenli bir artış
oranıyla 1984 yılında 17.8 milyar dolara
yükselmiştir.1982 yılı sonrası 1984 yılına kadar
olan dönemde ihracatımızdaki artış oranının ithalata
nispeten yüksek olması dış ticaret açığımızın 3
milyar dolar ile 3.6 milyar dolar arasında
seyretmesine neden olmuştur.
1980 yılı sonrası ithal ikameci politikaların yerine
dış rekabete açık ve ihracatı esas alan
sanayileşmeye yönelik planlar uygulanmıştır. Böylece
gümrük indirimleri, bürokratik işlemlerin
azaltılması ve Türk Lirasının değerinin düşürülerek
ithalatın önü açılmaya çalışılmıştır. Böylece
ülkemiz ithalat oranları 1980 yılında 7 milyar
dolardan 1990 yılında 24 milyar dolara yükselerek %
300 değerinde bir oranla yükselmiştir. 1980-1990
yılları arası dönemde en fazla ithalata konu olan
ürünlerde ilk sırada Petrol ve petrolden mamul
ürünler gelmektedir. İhracatımıza konu olan ürün
yelpazesinde sanayi ürünlerin payı artmıştır.
1985-1989 yıllarını kapsayan dönemde ithalatı yapılan diğer ürün
grupları; makine ve ulaştırma ürün grubu içerisinde
yer alan güç üreten makine ve araçlar, belirli
sanayi kolları için özel makine ve cihazlar, diğer
sanayi makineleri cihaz ve aksesuarları, demir çelik
ürün grubu içerisinde yer alan diğer ürünlerdir
1985-1990 yılları arasında Türkiye'nin dış ticaret rakamları
incelendiğinde; ülkemizin dış ticaret hacmi 1986
yılı hariç artış trendini korumuştur. 1986 yılında
bir önceki yıla kıyasla hem ithalat hemde ihracat
oranlarında düşüş yaşanmıştır. Dış ticaret hacminin
rakamsal bazda en fazla olduğu yıl 1990 yılıdır.
1990 yılında dış ticaret hacmi 35 milyar dolardır.
İhracatın payı 12 milyar dolar, ithalatın payı ise
22 milyar dolardır. İhracatımızın artış oranı % 11.5
iken ithalatın artış oranı % 28.6 olarak
gerçekleşmiştir.
Bu dönemde dış ticaret açığımızın en az olduğu yıl
1988 yılıdır. Bu durumu oluşturan sebepler; 1988
yılında ihracat 11.6 milyar dolardır. İthalatın ise
14 milyar dolar olduğu görülmektedir. İthalat oranı
bir önceki yıla kıyasla neredeyse hiç değişmemişken
% 1.3 , ihracatta bir önceki yıla kıyasla % 14
oranında bir yükselme olmuştur.
gelmektedir. İhracatımıza konu olan ürünler sırasıyla; giyim eşyası
ve bunların aksesuarları, meyve sebze, tekstil
iplikleri, kumaş, şekil verilmiş dokumalar ve en son
sırada demir-çelik mamullerinden oluşmaktadır.
Ülkemiz ihracatı 1997 yılından 1998 yılına geçişte 26.2 milyar
dolardan 26.9 milyar dolara yükselerek 1991-2000
yıllarını kapsayan dönemde en az artış oranını
sergilemiştir. Artış oranı % 2.7 değerinde bir
meblağ olarak gerçekleşmiştir. Bu durumu oluşturan
sebepler ise 1997 yılı ortalarından itibaren
başlayan global kriz genel olarak dünya dış
ticaretinde ve ülkemiz ticaretinde de daralmaya
sebep olmuştur. Krizin ilk başladığı coğrafya
Güneydoğu Asya Ülkeleridir. İlk etapta bu ülkelerin
borsalarını sarsan kriz daha sonra reel sektörde de
kendini göstererek derinleşmiştir. 1998 yılına
gelindiğinde kriz yayılma eğilimine girerek
kuzeydeki komşumuz ve aynı zamanda deri sektörü ve
konfeksiyon sektörümüzün en büyük pazarı olan
Rusya’yı sarmıştır. Bu durum ülkemiz ihracatını
kısıtlayan en önemli sebeptir.
Ülkemizde iç ve dış ticarette daralmalar neticesinde imalat sanayi
üretimi artışında yavaşlamalara sebep olmuştur. Ülke
içerisinde sıcak para değişiminde yaşanan sıkıntılar
had safhaya ulaşmıştır. Bu durumun olumsuz etkileri
özellikle orta ve küçük ölçekli bir çok imalathane,
işyeri ve şirketin üretimlerini yarı yarıya
düşürmelerine yada üretimlerini tamamen durdurarak
iflas etmelerine neden olmuştur. Buda tabi ki
işsizliği tetikleyen en önemli etkendir.
1998 yılı global krizin etkileri henüz tam anlamıyla
bitmemişken bu sefer ülkemizde baş gösteren 17
Ağustos 1999 depremi ve sonrasında devam eden artçı
şoklar sonucunda 1990 yılından beri artı değerde
yükselen ihracatımız; ilk defa eksi değere
indirgemiştir. 1997 ve 1998 yıllarında durağan
pozisyonunu koruyan ihracat 1999 yılına geçişte %
1.4’lük bir daralmayla 400 milyon dolara yakın bir
meblağ değerinde kayba uğramıştır.
2000 yılında uygulanan sabit kur politikası nedeniyle Türk
Lirasının; Euro ve Dolar karşısında değerlenmesine
sebep olmuştur. Bu durum Türk ihracatçısını dış
piyasaya oranla daha avantajlı hale gelen ve azda
olsa canlanan iç piyasaya yönelmesine neden
olmuştur. Dolayısı ile ihracat artış oranları yüksek
değerli Türk Lirası nedeniyle düşük miktarlarda
olmuştur. 2000 yılı ihracatımız % 4.5 oranında artış
değeri ile 27.7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Bu dönemde ihracatımıza konu olan ürünlerde sanayi
ürünlerinin 2000 yılında ihracatımızdaki payı % 81.7
ile ilk sırada yer almaktadır. Sanayi ürünleri
içerisinde tekstil ve konfeksiyon ürünleri ilk
sırada yer almaktadır. Bu sektörde deri ürünleri ve
hazır giyimin ihracattaki payı % 23.7 ile ilk sırada
yer almaktadır.Tarım ürünlerinin ihracattaki payı
1999 yılında % 16.7 iken 2000 yılında daha da
gerileyerek % 13.9’a düşmüştür. Yine sanayi ürünleri
içerisinde makine ve ulaşım araçlarının payı % 20.7
ile ikinci sırada yer alan ürün grubudur.
2001-2009 Yılları Arasında Türkiye'nin Dış Ticareti (Milyon Dolar)
Yıl
|
İhracat |
Değişim (%) |
2001 |
31 334 216 |
0 |
2002 |
36 059 089 |
15,1 |
2003 |
47 252 836 |
31,0 |
2004 |
63 167 153 |
33,7 |
2005 |
73 476 408 |
16,3 |
2006 |
85 534 676 |
16,4 |
2007 |
107 271 750 |
25,4 |
2008 |
132 027 196 |
23,1 |
2009 |
102 128 702 |
-22,6 |
|
|
|
2001 yılına ülkemizde dış sermayeli sıcak paranın iç
piyasadan çekilmesi, panik havası ile dövize olan
talepte yoğunlaşma, 1998 yılından itibaren kırılgan
hale gelen bankacılık sistemindeki sarsılma ve
ekonomik krizi tetikleyen koalisyon hükümeti ile
oluşan siyasi istikrara yönelik güven bunalımı yeni
bir kriz yaşanmasına neden olmuştur. Kriz sonrası
sabit kur yerine dalgalı kur politikası izlenmeye
başlanmıştır. Hane halkı bütçesinin daralması ile iç
talebin daralması sonrası piyasalar yeniden durgun
bir sürece girmiştir. 2001 yılında ekonomideki
daralmanın boyutu % 9.5 olarak gerçekleşmiştir.
Tablo’da 2001-2009 yılları arasında Türkiye'nin dış ticaret
rakamları incelendiğinde; 2001 yılında ithalat
oranları % 24 değerinde küçülerek 2000 yılına
kıyasla 13 milyar dolar azalmıştır. 2001 yılı
sonrasında ithalat oranları 2009 yılına kadar artı
değerde seyrederek yükselişini sürdürmüştür. 2009
yılı global krizin olumsuz etkileri hem ihracat
hemde ithalat oranlarında düşüş yaşanmasına sebep
olmuştur. İthalattaki küçülmenin boyutu % 30.2 ile
bu dönemde en yüksek düzeye ulaşmıştır. Bu oranın
rakamsal yansıması 61 milyar dolar olarak
gerçekleşmiştir. 2008 yılı global krizin ihracattaki
yansımaları sonucu % 22.6 değerinde bir küçülme ile
2009 yılı ihracatımız 102 milyar dolara
gerilemiştir. Aradaki rakamsal düşüş miktarı 30
milyar dolara tekabül etmektedir.
Tablo’da 2001-2009 yılları arası ihracat rakamları incelendiğinde;
2001 yılından itibaren artı değerde seyreden ihracat
rakamları ilk defa 2009 yılında eksi değere
gerilemiştir. İhracat ve ithalat oranları
kıyaslandığında ülkemiz 1980 yılından beri dış
ticaretinde açık vermektedir. Bu durumu oluşturan
sebepler; ülkemiz enerji ihtiyacını karşılamaya
yönelik yüklü miktarda hammadde ithalatı
gerçekleştirmektedir. Yine ülkemizde değişen tüketim
alışkanlıkları ve yükselen hayat standartlarının
oluşturduğu harcamalar nedeniyle iç tüketimdeki
artan talepler ithalat oranlarını yükselten
sebeplerdir.
Bu dönemde ihracatımızı oluşturan ürün gruplarında;
% 89.80 ‘lik oranı ile en fazla paya sahip olan
sanayi ürünleri ilk sırada yer almaktadır. İkinci
sırada yer alan ürün grubu tarım ürünleridir.Tarım
ürünlerinin ihracatımız içindeki payı % 8.40’tır.
Madencilik ürünleri ise % 1.8’lik bir oranla en son
sırada yer almaktadır. İhracatımıza konu olan
ürünler ise sırasıyla: dokuma ve tekstil ürünleri,
Pamuk, fındık, tütün ve tütün mamulleri,
baklagiller, kuru ve yaş meyve, sıvı yağ, makine ve
ulaştırma araçları, mobilya , cam, çimento, seramik,
dayanıklı tüketim malları (beyaz eşya), bakır, krom,
bor, tuz madenleri yer almaktadır. İthalatımıza konu
olan ürün grupları % 90 oranında bir değerle ilk
sırada sanayi ürünleri gelmektedir. İthal edilen
ürünler; makine ve ulaştırma araçları, petrol, ilaç,
gübre, kağıt hammaddesi, kimya sanayi ürünleri,
elektronik ve optik aletler, kahve, muz, kakao,
hurma, gibi ürünler gelmektedir.Tarım ürünlerinin
ithalatımızdaki oranı ise % 8 dir. Maden ürünleri
ise % 2’lik bir payla en son sırada yer almaktadır.
Dış ticaretimizde ilk sırada yer alan ülkeler
sırasıyla; Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa,
Japonya ve İsviçre gelmektedir.
|