Türkiye’de
Borsanın Tarihçesi (1854-2007)
Türkiye’de
menkul kıymetler borsasının kurulması; bankacılık
faaliyetlerine başlanmasıyla aynı dönemlere denk
gelmektedir. 1854 Kırım Savaşı’ndan sonra Osmanlı
İmparatorluğu’nun borçlanma ihtiyacı, Osmanlı iç
borçlanma tahvillerinin çıkarılmaya başlanmasıyla
sonuçlanmıştır. 1864 yılında kurulan ve faaliyet
alanı Osmanlı borçlanma tahvillerinin alım satımı
olan dernek, bu anlamda borsanın temellerini
oluşturmuştur. Galata Bankerleri bu dönemde hem Türk
finansal tarihinin ilk bankası olan İstanbul
Bankası’nın (1847) hem de ilk borsasının (1864)
kurulmasında önemli rol oynamışlardır.
Resmi olarak borsanın kurulmasıysa, Osmanlı’nın
borçlu olduğu devletlerin desteğiyle olmuştur. Bu
borsa 1866 yılında İstanbul’da “Dersaadet Tahvilat
Borsası” adı altında faaliyete geçmiş; 1906’da çıkan
bir tüzük ile ismi “Esham ve Tahvilat Borsası”na
dönüştürülmüştür. Osmanlı döneminin sonuna kadar bu
isimle faaliyet gösteren borsa; Cumhuriyet döneminde
çıkarılan bir tüzükle (1922) bugünkü işleyişine
benzer bir yapıya kavuşturulmuştur. 1929 yılında
kabul edilen “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları
Kanunu” ile borsa faaliyetleri düzenlenmiş ve bu
tarihten sonra borsa “İstanbul Menkul Kıymetler
Borsası”
adı altında faaliyet göstermiştir. 1938 İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası kapatılıp; “Kambiyo, Esham
ve Tahvilat Borsası” adı altında Ankara’da faaliyete
başlamış; 1941 yılında yeniden İstanbul’a
nakledilmiştir. 1981 yılına geçen süreçte ise borsa
Türk finansal sistemi içinde çok önemli bir rol
oynamamıştır. 1959 yılına kadar döviz-alım
işlemlerinin de yapılabildiği borsa, bu tarihten
sonra bu alım-satım ile ilgili rolünü de tamamen
kaybetmiştir. Bu gelişmede 1931 yılından sonra
şiddeti giderek artan kambiyo kontrolünün büyük
etkisi olmuştur.
1980 yılında
planlı dönemden liberal döneme geçişle birlikte
Menkul Kıymetler Borsası’nın içeriğinde ve şeklinde
değişiklik ihtiyacı doğmuştur. 1929’da yürürlüğe
giren “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu”
yürürlükten kaldırılmış; bu kanunun yerine 1983
tarihli “Menkul Kıymetler Borsaları Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname” yürürlüğe sokulmuştur. 1984
yılında “Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve
Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik”; 1985 yılında
da “İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yönetmeliği”
yürürlüğe girmiştir. 26 Aralık 1985 tarihinde borsa
resmi törenle açılarak faaliyete geçmiştir.137
Yönetmeliğe göre İMKB; mevzuatta yer alan esaslar
çerçevesinde menkul kıymetlerin alımı ve satımı,
fiyatlarının tespit ve ilanı ile ilgili işlerle
yetkilendirilmiştir. Tüzel kişiliğe sahip, kar amacı
gütmeyen bir kamu kuruluşudur. Başlıca görevleri ve
yetkileri ise kısaca şunlardır:
(i) Menkul kıymetlerin
Borsa kotuna alınması ile ilgili başvuruları, İMKB
Kotasyon Yönetmeliği’nde belirtilen esaslar
dahilinde incelenmesi, ek bilgi ve belgeler
istenmesi, başvuruları değerlendirilip ve karara
bağlanması.
(ii) Borsa’da
işlem görebilecek menkul kıymetler için türlerine
göre menkul kıymetler pazarlarının oluşturulması, bu
pazarlarda işlem görecek menkul kıymetlerin
belirlenmesi ve pazarlara Borsa Binasında yer tahsis
edilmesi.
(iii) Borsa’da
pazarların çalışma gün ve saatlerini belirlenip ve
ilân edilmesi.
(iv) Borsa pazarlarında
yapılan işlemler sonucunda oluşan fiyatları ve bu
fiyatlardan yapılan toplam işlem miktarlarının ilan
edilmesi.
(v) Borsa’da
yapılan alım-satım işlemlerini güven ve istikrar
içinde serbest rekabet şartları altında kolayca ve
düzenli bir şekilde yürütülmesinin sağlanması, bu
kuralların dışına çıkan Borsa üyelerine ilgili
mevzuatta belirtilen yaptırımların uygulanması.
(vi) Borsa’da
olağan dışı olumsuz gelişmelerin meydana gelmesi
halinde, mevzuatın verdiği yetkiler içinde gerekli
önlemlerin alınması.
(vii) Mevzuatla kendine verilmiş
diğer ilgili işleri yapılması.
1985 yılında
başladığı faaliyetini günümüze kadar sürdüren
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası; 2008 itibariyle
dünya finansal piyasaları ile entegre, önemli bir
borsa konumuna gelmiştir. İşlem görme oranı olarak
dünya borsaları içinde 15., piyasa işlem hacmi
olarak 24., piyasa değeri olarak da 26. sıradadır.
Tahvil piyasası işlem hacmi açısından da dünyadaki
5. büyük borsadır. Aşağıdaki bölümde (1986-2009)
arasında İMKB’nin gösterdiği performans, hisse
senedi piyasası ağırlıklı olarak incelenecektir. Bu
süreci (1986-2007) ve (2007-2009) dönemlerine
ayırmamızın nedeni; özellikle 2007 Temmuz sonrası
ortaya çıkan küresel krizin Türkiye hisse senedi
piyasası üzerindeki etkilerini daha ayrıntılı
biçimde inceleyebilmektir. Bölümün sonunda,
yaptığımız inceleme çerçevesinde elde ettiğimiz
çıkarımlar bağlamında; hisse senetleri piyasasının
Türkiye’de ekonomik büyümeye olan katkısını
değerlendirilecektir.
(1986-2007) döneminde
borsanın performansı
İMKB’nin global, gelişmiş ve gelişen piyasalardaki
menkul kıymetler borsaları içindeki yerini
kuruluşundan itibaren gösteren aşağıdaki 2.1.2-1
numaralı tabloda, 1986-2007 döneminde İMKB’nin
piyasa değerindeki değişimler karşılaştırmalı olarak
verilmektedir. 1986 yılında İMKB’nin 938 milyon
dolar olan piyasa değeri; 2007 yılına gelindiğinde
286.572 milyon dolara yükselmiştir. 2005 sonrasında
İMKB’nın piyasa değerinde ortaya çıkan büyük artışta
özellikle 2002-2007 döneminde global likiditenin
artması ve TL’nin dolar karşısında değerlenmesi
önemli rol oynamıştır.
1986-2007 döneminde
bu bağlamda İMKB’nin piyasa değeri yaklaşık 305 kat
artmıştır. 1986 yılına göre global piyasaların
toplam piyasa değerinde yaklaşık 10 kat; gelişmiş
piyasalarda 7 kat ve gelişmekte olan piyasalarda 76
kat bir büyüme olduğu düşünüldüğünde; İMKB’nin
piyasa değerindeki artış kayda değerdir. Bu süreç
içinde gelişmekte olan piyasalardaki menkul kıymet
borsaları, gelişmiş olan piyasalardaki borsalara
göre çok daha hızlı şekilde büyümüştür.
Tablo 2.1.2-1 Piyasa Değerleri
(ABD $ Milyon) 1986-2007
|
Global |
Gelişmiş
Piyasalar |
Gelişen
Piyasalar |
İMKB |
1986 |
6.514.199 |
6.275.582 |
238.617 |
938 |
1987 |
7.830.778 |
7.511.072 |
319.706 |
3.125 |
1988 |
9.728.493 |
9.245.358 |
483.135 |
1.128 |
1989 |
11.712.673 |
10.967.395 |
745.278 |
6.756 |
1990 |
9.398.391 |
8.784.770 |
613.621 |
18.737 |
1991 |
11.342.089 |
10.434.218 |
907.871 |
15.564 |
1992 |
10.923.343 |
9.923.024 |
1.000.319 |
9.922 |
1993 |
14.016.023 |
12.327.242 |
1.688.781 |
37.824 |
1994 |
15.124.051 |
13.210.778 |
1.913.273 |
21.785 |
1995 |
17.788.071 |
15.859.021 |
1.929.050 |
20.782 |
1996 |
20.412.135 |
17.982.088 |
2.272.184 |
30.797 |
1997 |
23.087.006 |
20.923.911 |
2.163.095 |
61.348 |
1998 |
26.964.463 |
25.065.373 |
1.899.090 |
33.473 |
1999 |
36.030.810 |
32.956.939 |
3.073.871 |
112.276 |
2000 |
32.260.433 |
29.520.707 |
2.691.452 |
69.659 |
2001 |
27.818.618 |
25.246.554 |
2.572.064 |
47.689 |
2002 |
23.391.914 |
20.955.876 |
2.436.038 |
33.958 |
2003 |
31.947.703 |
28.290.981 |
3.656.722 |
68.379 |
2004 |
38.904.018 |
34.173.600 |
4.730.418 |
98.299 |
2005 |
43.642.048 |
36.538.248 |
7.103.800 |
161.537 |
2006 |
54.194.991 |
43.736.409 |
10.458.582 |
162.399 |
2007 |
64.563.414 |
46.300.864 |
18.262.550 |
286.572 |
Kaynak: Global Sermaye Piyasaları
İMKB dergisi Cilt:11 Sayı:41
1986 yılında
gelişmekte olan piyasalardaki borsaların toplam
piyasa değeri global piyasaların % 3,7’sini
oluştururken; 2007 yılına gelindiğinde bu oran %
28,3 olmuştur. İMKB ise 1986 yılında global
piyasalardaki borsaların değerinin ancak % 0,014’üne
denk gelen bir değere sahipken; 2007 senesine
gelindiğinde bu değer % 0,44 seviyelerine çıkmıştır.
Aşağıdaki grafikte de İMKB’nin gelişmiş ve
gelişmekte olan menkul kıymet borsaları ile bir
önceki seneye göre yüzde olarak büyüme farklılıkları
görülmektedir. 2.1.2-1 numaralı grafikten de
görülebileceği gibi İMKB
(1986-2001) döneminde
piyasa değeri anlamında gelişmiş ve gelişmekte olan
piyasaların ortalamalarının üzerinde değer artışları
ve değer kayıpları yaşamıştır. 2001 senesinden sonra
piyasa değerindeki artış ve azalışlar yine
ortalamaların üzerinde seyretmiş; 2001 öncesiyle
karşılaştırıldığında ortalama değişime daha
yaklaştığı görülmüştür. Bu anlamda dünya
piyasalarının yükseldiği dönemlerde İMKB’nin
değerinin aşırı artması; düştüğü dönemlerdeyse
değerinin aşırı düşmesi Türk menkul kıymet
borsasının spekülatif hareketlere açık olması ile
ilişkilendirilebilir. Bunu yaratan temel koşul ise
2001 yılına kadar İMKB’nin yeterli finansal
derinliğe sahip olmamasıdır.
|