|
Türkiye’de Makroekonomik Gelişmeler
2000
yılında uygulanan para politikaları iç talebi
canlandırmıştır. TL’nin reel olarak kazanması ve
ithalatın artması cari işlemler dengesinde
bozulmalara yol açmıştır. 2000 yılının ikinci
yarısında özelleştirme ve yapısal reformlara ilişkin
gecikmeler, artan cari işlemler açığı iç ve dış
piyasalarda tedirginliğe yol açmış, sermaye
girişlerini dolayısıyla likiditeyi azaltmış ve kısa
vadeli faizleri yükseltmiştir. Portföylerinde yoğun
miktarda Devlet İç Borçlanma Senedi tutan ve bunları
kısa vadeli kaynaklara yatıran bazı bankaların mali
durumları bozulmuş ve mali piyasalara güvensizliği
artırmıştır. Kısa vadeli faizler bir süreliğine de
olsa yüzde 100’lerin üzerine çıkmıştır.
Bu durum Kamu Menkul
Kıymetleri ve hisse senetlerinin değerinin düşmesine
ve yabancı sermayenin Türkiye’den çıkışına neden
olmuştur. TL’ye olan güvenin azalması para ikamesini
hızlandırmıştır. Kasım krizinde yerli ve yabancı
yatırımcılar ve bankalar aşırı miktarda döviz talep
etmiştir. Merkez Bankası döviz rezervleri azalmış,
döviz kuru üzerinde baskı oluşturmuştur. Olumsuz
gelişmelerden tedirgin olan yabancı yatırımcının,
döviz talebini daha da artırıp ülkeden çıkarması ile
yine faizleri artırmış oldu. Ekonomideki olumsuz
dalgalar sonucu yapılan her akım faizleri artırdıkça
artırmıştır. Merkez Bankası yüzde 210 faizle
piyasaya likidite sunmuştur. Likidite fonlaması ve
döviz satışı sonucu Merkez Bankası kasasından 3.9
milyar TL ve 6 milyar dolar civarında para çıkışı
olmuştur. Yüksek reel iç borçlanma faizleri
bankacılık sisteminin fonksiyonunu bozarak kamu
açıklarını finanse etmeye yöneltmiştir. 2000 krizi
bir likidite krizidir. Kriz sonrasında sermaye
girişlerinde kısmen canlanma olmuştur. Kasım krizi
ve Şubat 2001 krizi başta kamu bankaları olmak üzere
bankacılık sisteminin mali yapısında hasar
oluşturmuş ve sistemin kırılganlığını artırmıştır.
Kasım 2000 ve Şubat 2001
krizlerinin Türkiye ekonomisine etkileri şunlar
olmuştur.
- Üretimin düşüşü artan
iflaslar ve rekabet gücünün zayıflaması.
- İşsizlik oranında artış.
- %9’u bulan ekonomik
küçülme.
- IMF’den ek borçlanma
sonucu borç yükünün artması.
- İç borç faizlerinin
yükselmesi.
Krizlerden sonra
uygulamaya konulan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı
ile finansal sistemin yeniden yapılandırılması
amaçlanmıştır.
2002 yılı başında IMF ile
üç yıl sürecek 19. Stand-by anlaşması imzalamıştır.
Anlaşmanın hedefleri arasında özel bankacılık
sektörünün güçlendirilip, kamu bankalarının nihai
olarak özelleştirilmeleri yoluyla yeniden
yapılandırılmaları bulunmaktadır.
2006 yılında Türkiye yine
bankacılık sisteminin kriziyle karşılaşmış ve bu
krizi başarıyla atlatmıştır. Bu durum daha güçlü
aktifleştirme, azalan piyasa riski, daha güçlü
likidite ve daha iyi kredi teminatı sistemiyle
desteklenmiştir. Yaşanan son dalgalanmaya rağmen
güçlü ekonomik büyümenin, düşük enflasyonun ve daha
fazla siyasi istikrarın yararları, bankacılık
sistemi için sağlam bir zemin yaratmıştır.
Türk bankacılık
sistemi dış borçları nedeniyle hala
yüksek riskler içermektedir.
Bankacılık kesimi ve özel
sektörün yurtdışından borçlanmasıyla beraber
Türkiye’nin 2007’de dış borcu 212 milyar dolar
olmuştur. 2008 yılında 262 milyar dolar, 2009
yılında ise özel sektörün toplam dış borcu 190
milyar dolardır.
Türkiye’nin Borç Stoku
(milyar TL)
|
2002 |
2003 |
2004 |
2005 |
2006 |
2007 |
2008 |
2009 |
İç borç stoku |
151,021 |
196,407 |
226,826 |
247,435 |
253,284 |
256,599 |
277,149 |
323,847 |
Dış borç stoku |
96,198 |
90,954 |
94,100 |
88,454 |
95,376 |
81,145 |
109,412 |
114,930 |
Kaynak:
Hazine Müsteşarlığı
Türkiye’nin Net Dış
Borç Stoku (milyar
dolar)
|
2004 |
2005 |
2006 |
2007 |
2008 |
2009 |
I. Dış Borç Stoku |
118,6 |
123,3 |
147,8 |
183,7 |
208,8 |
295,3 |
A- Toplam dış borç stoku |
161 |
169,7 |
207,6 |
249,9 |
279,8 |
273,5 |
a- TCMB |
21,4 |
15,4 |
15,7 |
15,8 |
14,1 |
13,6 |
b- Bankalar |
21,0 |
30,9 |
44,1 |
49,9 |
55,4 |
54,6 |
II. Bankacılık Parasal Sektör Net Dış
Varlıkları |
15,6 |
24,5 |
39,4 |
50,0 |
57,2 |
59,5 |
A- Parasal Yetkili ve Mevduat Bankaları |
17,1 |
25,9 |
41,1 |
53,1 |
60,9 |
62,4 |
B- Katılım Bankaları |
-1,5 |
-1,4 |
-1,7 |
-3,1 |
-3,7 |
-2,9 |
III. Net Dış Borç Stoku |
103,0 |
98,8 |
108,4 |
133,7 |
151,6 |
145,8 |
Kaynak:
Hazine Müsteşarlığı
Türkiye’nin sorunu özel
sektörün dış borçlarından kaynaklanmaktadır. Son
günlerde TL’deki değer kaybı özel sektörün kısa
vadeli dış borçlarının ödenmesinde zorluk
çıkarabilir.
2009
yılında faizlerin düşmesi ile beraber (hazine bonosu
kazançları) çok yüksek kârlarla kapatan bankacılık
sektörü dış borç kaynaklarının azalması ile beraber
ciddi kâr düşüşleri ile karşılaşabilir.
|