Türkiye’nin Dünya Ekonomisindeki Yeri
1999 yılında uluslararası kuruluşların yayınladığı
ekonomik raporlara göre, 1998 yılında dünyanın
toplam nüfusu 5.8 milyar kişidir. Türkiye,
yüzölçümüne göre dünyada 33. nüfus itibarıyla da
dünyanın 15. en büyük ülkesidir.
1997'de dünya GSMH'si
(toplam mal ve hizmet üretimi) 29.9 trilyon
dolardır. Bu miktarın 7.7 trilyon doları ABD'ye,
4.8 trilyonu Japonya'ya, 2.3 trilyonu Almanya'ya,
1.5 trilyonu Fransa'ya, 1.2'şer trilyon doları da
İngiltere ve İtalya'ya aittir. Demek ki, dünya
GSMH'sının %62.2'si sadece en zengin altı ülkeye
aittir.
Türkiye, 1998 yılında
205.8 milyar dolarlık GSMH ile dünyada 22.
Satmalına Gücü Paritesine (SGP=kabaca Türkiye'de
alınan bir torba dolusu gıda maddesinin New
York'daki değeri) göre ise 415 milyar dolarlık
GSMH ile dünyanın 16. büyük ekonomik gücüdür.
Dünyada Fert Başına Gelir (FBG) açısından Gelir Grupları;
- Düşük gelirli ülkeler 785 dolardan az (2.1 milyar kişi)
- Düşük orta gelirliler 786-3125 dolar arası (2.9 milyar kişi)
- Yüksek orta gelirliler 3126-9655 dolar arası (571 milyon kişi)
- Yüksek gelirliler 9656 dolardan yukarı (926 milyon kişi, dünya
nüfusunun sadece %16'sı)
1998 yılında Türkiye 3247 dolarlık FBG ile nihayet Yüksek
Orta Gelirli Ülkeler Grubuna terfi etmiştir.
Türkiye normal FBG sıralamasında dünyada 48.,
SGP'ye göre 6486 dolarlık FBG ile de 43. sıradadır.
Dünyada ortalama FBG 5829 dolar iken, SGP'ye
göre FBG ortalaması ise 6330 dolardır. Bu durumda
Türkiye, FBG açısından normal sıralamada dünya
ortalamasının oldukça altında ise de, SGP'ye göre
dünya ortalamasının biraz üstündedir.
Yine 1998'de, Tüketici Fiyatlarına (TÜFE) göre yıllık
enflasyon açısından Türkiye, Türkmenistan ve
Romanya'dan sonra dünyada en yüksek enflasyona
sahip üçüncü ülkedir.
Türkiye dünya DYS yatırımının sadece %0.15'ini
(binde 1.5'ini ) alabilmekte olup, Türkiye iktisadi
potansiyeline göre dünyada en az DYS çeken
ülkelerden biridir. Bunun çaresi ise, Türkiye'de
biran önce politik ve ekonomik istikrarı (yıllık
enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek)
sağlamaktır
SOSYAL GÖSTERGELER:
- Dünyada 1996 yılında her 1000 kişiye düşen;
- Gazete sayısı
98 iken, Türkiye'de 44,
- Televizyon sayısı 211 iken, Türkiye'de 309,
- Telefon sayısı 133 iken, Türkiye'de 224,
- Bilgisayar sayısı 50 iken, Türkiye'de 14'tür.
- Dünya ortalamalarına göre, 1980'den 1997'ye;
- Dünyada Şehirleşme oranı
%40'dan %46'ya, Türkiye'de ise %44'den %72'ye
çıkmış,
- 5 yaşından küçük çocuklarda ölüm oranları dünyada binde
132den 73'e, Türkiye'de 133den 47'ye
inmiş,
- 1995 yılında 15 yaşından büyük okur-yazar olmayanların Dünya
ortalaması kadınlarda %38 ve erkeklerde %21 iken, bu
oranlar Türkiye'de sırasıyla %28 ve %8'dir.
- 1996 yılında Dünya'da ortalama hayat süresi erkeklerde 65,
kadınlarda 69 yıl iken, Türkiye'de erkeklerde 66,
kadınlarda 71'dir. 1998'de Türkiye'de ortalama ömür
69 yıldır.
1998 yılı itibariyle Türkiye 26.9 milyar $'lık ihracatı ile,
dünya mal ihracatında 33. (aldığı pay binde 4),
mal ithalatında 45.9 milyar $'la 25., (payı
binde 5) ve hizmet sektörü ihracatında 30 milyar
$'lık geliri ile
(Turizm gelirleri, işçi dövizleri, bankacılık, taşımacılık ve dış
müteahhitlik gelirleri gibi) 17. (payı %1.9)
sıradadır.
1998 yılında Türkiye İç ve Dış Rekabet
Potansiyeli Ortalaması açısından dünyada 33.
sıradadır. Yine 1998 yılı itibariyle, Tablo-1'de
detaylı bir şekilde açıklandığı gibi Türkiye iç
ekonomik performansı açısından 38., globalleşme
açısından 31., hükümet etkinliği açısından 38.,
finansman açısından 26., altyapı yeterliliği
açısından 39., yönetim etkinliği açısından 31.,
bilim ve teknoloji yönünden 35., insan kaynağı
bakımından 39. sıradadır.
Hayat standardının en önemli göstergesi FBG olmakla beraber, bu
konuda diğer sosyal ve kültürel göstergelere de
başvurulmaktadır. Tablonun son iki bölümünde
detaylı bir şekilde görüldüğü gibi dünyada 1996
yılında her 1000 kişiye düşen gazete ve bilgisayar
bakımından Türkiye dünya ortalamasının gerisinde,
televizyon ve telefon sayıları yönünden dünya
ortalamasının üzerindedir. İlaveten şehirleşme,
çocuk ölümleri oranları ve okur yazar olmayanlar
oranları yönünden de dünya ortalamasının üzerinde
görülmektedir.
Sonuç
Tablonun ilk 21 sırasında yer alan gelişmişlik göstergelerinin ilk
sıralarını başta ABD, Singapur, Hong Kong, Batı
Avrupa Ülkeleri ve Japonya gibi sanayileşmiş ülkeler
işgal etmektedirler. Ne yazık ki, Türkiye,
iktisadi, sosyal ve kültürel potansiyeline, toplam
üretim (GSMH) yönünden dünyanın 22. (SGP'ye göre
16.) büyük ülkesi olmasına rağmen, bu göstergelerin
çoğunda 30-40'ıncı sıraları arasında yer almaktadır.
Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliğine (GB)'ye girmiş
olmasına rağmen, İç ve Dış Rekabet Potansiyeli
ortalamaları açısından diğer ülkelere göre
gerilemektedir.
Bunun esas sebebi ise, yukarıda belirtilen
konularda diğer ülkelerin Türkiye'den daha hızlı
reformlar yapması ve gelişme göstermesidir. Bunun
çaresi ise; devletin yeniden yapılandırılması,
özelleştirilmenin tamamlanması, enflasyonun tek
haneli rakamlara indirilmesi ile devlet bütçesinin
rahatlaması sonucu altyapı yatırımlarının
artırılmasıdır.
Türkiye'nin iktisadi ve sosyal sorunları ve çözüm yolları bellidir.Bu
sorunların yıllardır sürüncemede kalmasının esas
sebebi iktisadi olmaktan çok siyasidir. İktidara
gelen hükümetler bir an önce iktisadi ve sosyal
reformları yapamaması durumunda Türkiye'nin
dünyadaki iktisadi ve siyasi konulara ağırlığını
koyabilmesi bir hayal olmaya devam edecektir.
Kaynak: Prof. Dr. Emin Çarıkcı
|