Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Üçüncü Dalga 

Gazeteci, Yazar Rahim Er 

Öncesi nerelere dayanır; bilmiyonız... ama otuz-kırk yıl evvelinde hatta adına "beyin yıkama" bile diyebileceğimiz şiddetli bir pro­pagandanın muhataplarıydık. Propagandada iki şey karalanıyordu; 'Kocakarı ilaçları' ve 'üfürükçülük'. 

Mekteplerde 'eskiyi unut yeni yolu tut/ Türklüğe umut sensin çocuğum' derken bera­berinde bir çok şeyle beraber bu karalamalar da yapılıyordu. Halbuki eskiyi unutmak ne mümkün? 'Eski' denilip de çöp sepetlik buru­şuk kağıt hükmünde görülen mazi ve şahsiyet ismi ile tarifidir. Oysa 'sakın eskiyi unutma, is­tikbalde de ümidimiz sen ol!..' demek lazım gelmez miydi?.. Zira böyle olmak her yeni nes­lin mecburi ödevidir. 

'Kocakarı ilaçları' diye karalananlar tabii tedavi metodlanydı. Onlar, yüzlerce yıllık tec­rübenin birikimi zengin bir halkiyat teamülü ile zamandan zamana devredilerek yirminci asrı bulmuştu... tohumlarla, çiçeklerle, ağaç öz, kök ve kabukları ve bin türlü baharatla eli hünerli-ağzı dualı marifet sahipleri sayesinde halk hekimliğimiz, Türk mutfağı gibi zengindi, işte o insafsız "kocakarı ilacı" ithamı, bu serve­ti perişan etti. En azından elli yıl bu karalama­nın ceremesini çekti ki... ancak yanm asır sonra aklımız başımıza gelebildi. Üniversal ilaç fabrikalarının fena oyununa gelmiştik. Kapita­lizm, öğretmeni, doktoru ve yazarı ile bütün bir aydın sınıfı daha çok kazanma iştihasında basbayağı kullanmıştı. Bu kullanılmışlık veya daha gerçeği aldatılmışlıkla dolaplarımız, çek­mecelerimiz ve en kötüsü de vücutlarımız ilaç deposu olmuştu... doktora gittiğimizde mu­ayene olduğumuz meslek sahibi, şayet bize ilaç yazma gereğini duymazsa hemen gözü­müzden düşer ve 'bu nasıl doktor bir şeyden anlamıyor?' damgasını yerdi. Onlar da bu mâ­nevi baskıyı bildikleri için torba torba ilaç yaz­dılar. Üç hapla iyileşecek hastaya şişelerle ilaç verildi. Bol lâf yapan ve çok ilaç yazan tabibi makbul ve mesleğinde ehil saydık. 

.. .yani biz yanyana yaşatma zenginliği­ni geliştirememiştik. Sonunda hem sıhhatimiz­den hem paramızdan hem de mutfağımız ka­dar zengin bir folklorumuzdan olmuştuk. Oy­sa modern ilaç teknolojisi ile geleneği banşık yapabilirdik. Bu basit başarıyı gösterememek bir güzel san'atı da tezgâhtarlık şekline soktu. Şu şartlarda eczacılık fakültelerinde dört-beş yıl dirsek çürütmek meslekî tatmin olarak neti­cesini veriyor mu acaba? Kaç eczacı ilaç yap­masını biliyor? 

Kapitalist çıkarcılığın tu kaka gözden düşürdüğü o "kocakan ilaçları" denen müba­rek gelenek tababeti, son onbeş-yirmi yılda in­sanların artık ilaçlardan bıkmaları sonucu ted­rici bir dönüş yaptı. 

Önce bu dönüş engellenmek istendiyse de sonra hakettiği yeri aldı. Şimdi nebatat mah­sullerinin satıldığı dükkânlar "eczahaneler" ka­dar şık. Bazıları daha da üstün. Bu seyrin en hoş tarafı ise artık o otların, baharatın, Tıbbi Nebevî tedavi malzemelerinin eczanelerde de satılmaya başlanmasıdır. Şimdi eczane vitrinle­rinde sadece ilaç kutuları yok; asırların birikimi de var. 

İlaç birinci dalgaydı. İkinci dalga şifalı bitkilerin dönüşüdür. 

Üçüncü dalga ise dua.

'Üfürükçülük' diye ihtiyaç sahiplerini duadan uzaklaştırdılar... ama şimdi insanlar yeniden duaya sığınıyor. 'Kocakarı ilacı' aşağı­laması gibi 'üfürükçülük' yalanı da toplum ta­rafından çürütülmüştür. Allahü Teâlâ, dilerse bir hapta, dilerse bir bitki özünde, dilerse bir ayet-i kerîmede şifa yaratır. O, her şeye kadir­dir.

Sizin de dikkatinizi çekmiş olmalı. Şim­di insanlar, vedalaşırken birbirlerinden dua is­tiyorlar. .. bu aynı zamanda bir âciz kul olma­nın ikrarı.

Lütfen bize dua buyurunuz efendim...

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005