Yakuza; Japonya’nın En Büyük Şirketi
Yakuza'nın 17. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişi vardır. Tuhaf
giyimleri, farklı saç kesimleri, sürekli silah
taşımaları, tüm vücutlarını kaplayan renkli
dövmeleri ve kesik parmaklarıyla tanınmaktadırlar.
Üyeleri genellikle yoksul ve sabıkalı kişilerdir.
Yakuza onlar için bir anlamda aile demektir. Yakuza
üyelerinden biri bir hata yaptığında özür dilemek ve
sadakatini kanıtlamak için parmağını kesmektedir.
Bunu da bir beze sarıp patronuna, yani Kumicho'ya
göndermektedir. Parmak kesilirken önce sol elin
küçük parmağından başlanmakta ve gerektiğinde
sırasıyla yüzük parmağı ve işaret parmağı da
kesilmektedir. "Yubitsume" adı verilen parmak kesme
geleneğinin temelinde de bu büyük aileye duyulan
sadakat ve saygı yatmaktadır. Ama klana karşı büyük
bir hata ya da ihanet söz konusuysa "suçlu," tüm
parmaklarını feda etse de idamdan kurtulamaz.
II.
Dünya Savaşı sırasında güç kazanan örgüt silah,
amfetamin ve kokain kaçakçılığından büyük bir servet
edinmiştir.
Yakuza Japon dahili suç alanına hakimdir ve şimdi dış dünyaya
açılmaya başlamıştır. Japon ulusal polisi
tarafından "Boryokudan^' (iddetliler) olarak
adlandırılan grup, uzun süredir Japon suç
örgütlerinin temelini oluşturmaktadır.Bir zamanlar
zengini soyup yoksula veren bir 'Robin hood'
görünümü olmuşsa d,a şimdi sadece kendi cebini
doldurmaktadır, Ülkenin en büyük şirket kazancına
sahiptir: 1990 'daki 5.56 milyar Sterlin kârı ikinci
sıradaki Toyoto'nun sekiz katından fazladır.
ABD'de ve İtalya'da ki Mafya gibi, bunun da
parmakları ülkenin yasal ekonomisinin içlerine
girmiştir. Japon polisi, örgüt kazancının %20'sini
yasal ticari işlerden geldiğini tahmin etmektedir.
87. 000 kişilik Yakuza, Amerikan gangsterleri
taklidi siyah elbise, siyah kravat ve güneş gözlüğü
giyimini atıp ciddi bir iş adamı elbisesi giyerek
halktan yaygın bir kabul görmüştür. Ancak yine de,
yakasında grubunun belirli rozetini taşır ve
yabancılara örgütteki yerini gösteren kartvizitini
verir. En büyük örgüt olan Yamaguchi Gumi'nin 18
sayfalık bir dahili telefon rehberi bile vardır.
1991 Mayıs'ında, Japonya'nın en büyük iki borsa
şirketi olan Nomura ve Nikko'nun başkanları
şirketlerinin ikinci büyük suç örgütü Inagavva
Kai'nin patronu Susumu Ishii'ye ikişer milyar yen
ödünç verdikleri ortaya çıkınca, istifa etmek
zorunda kalmışlardır.Her iki başkanda Yakuzaya kredi
açtıklarım bilmediklerini iddia etmişlerdir.
Ancak iş iştir. 1991 Kasımında Tokya Asahi Shimbun gazetesi
Yamaguchi Gumi'ye 17 mali kuruluşun ve 4 özel
şirketin iki milyar yen daha ödünç verdiklerini
açıklamıştır. Kredi açanlar müşterilerinin yeraltı
dünyasıyla ilişkileri olduklarını bilmediklerini
iddia etmişlerse de, günün yavaşlamış ekonomisinde
çoğu kredileri iptal etmeyi düşünmemişlerdir.
Yakuza, yetmişli yılların başından bu yana kuzey Amerika ile
bağlantı kurmaya başlamıştır. İkinci Dünya
savaşından beri Japonya'da sivillerin silah
taşımaları yasak olduğundan örgütler kullanmaktan
hiç kaçınmadıkları -silahlarını Amerika'dan
almaktadırlar. Yakuza şimdi Birleşik Devletlere 'ice'
sağlamakta ve Kolombiya'dan kokain ithal etmektedir.
Yakuza aileleri, oyabunkabun (babaoğul) denilen çok katı bir
"şeflik sistemi" ne göre örgütlenmişlerdir. Yakuza,
adi suç eylemlerinin yanısıra büyük iş çevreleri ve
bir kısım politikacılarla kurduğu yakın ilişkiler
sayesinde güç kazanmıştır.
Yakuza'nm Batı pazarına büyük miktarda eroin sürdüğü bilinse de,
günümüzde uluslararası uyuşturucu kaçakçılığındaki
payını ortaya çıkarmak çok güçtür. Bu örgüte
sızmanın' hiçbir yolu bulunamadığı gibi, üyelerinin
örgütlenme becerisi ve mali gücü göz önüne
alındığında onunla mücadele etmenin neredeyse
imkansız olduğu belirtilmektedir. Japonya'nın
dünyadaki ticaretinin Yakuza'ya faaliyetlerinde
kılıf sağladığı gözlenmektedir.
Yakuza, anavatanının dışında özellikle, Tayvan, Kore, Filipinler,
Yeni Zelanda, Avustralya, Almanya, Brezilya ve
ABD'de etkilidir.
Triad (Üçlüler); Dünyanın En Büyük Mafyası
Üçlüler (Triadlar), Çin'in geleneksel gizli çeteleridir. Çin
mafyasının yıllık cirosu 200 milyar dolar olarak
tahmin edilmektedir. Bu rakam Çinin GSMH 'sının %40
'ndan fazladır.
Dünya çapında 245 bin dolayında üyesi olduğu tahmin eden Triadlar
ya da Çinli suç şirketleri, global olarak mafyaların
en büyüğüdür. Ancak, tıpkı Sicilyalı Mafya aileleri
gibi üçlüler de gevşek bir örgütlenme modeline
sahiptirler ve çoğu zaman aralarında vahşi bir
rekabet vardır.
Bu üçlü çeteler, Güneydoğu Asya'dan uyuşturucu
sevkıyatında neredeyse tekel haline gelmişlerdir ve
Batıda çok büyük toptan satış ağlarını
denetimlerinde bulundurmaktadırlar. Hong Kong'un
yanısıra, Avrupa Birliği sınırları, ABD, Avustralya
ve Kanada'da da varlık göstermeye başlamışlardır.
Avustralya polisinin 1994'te yaptığı değerlendirmeye
göre, Avustralya'ya giren eroinin %85-90'nı, Hong
Kong ile Çin'deki örgütlü suçla bağlantısı olan
Çinli gruplar tarafından getiriliyordu.Ulkesi
dışında ve bazısı üçlü çetelere üye yaşayan zengin
Çinliler de, Dünya çapındaki kaçakçılık ağlarını
yönetir. Zaten bunların bazısı Üçlü çetelere üyedir
veya onlarla iş yapar. Görünüşte otel işletmeciliği,
bankacılık, turizm veya ihracatla uğraşıyor
olabilirler. Ama kârların bir kısmını gemiye
yatırmaktadırlar. Bu gemilerle batıya eroin ve
kaçak göçmen, Çin'e de çalıntı lüks otomobiller
taşınır.l992'de sadece ABD'ye 100 000 ' den fazla
Çinli bu yolla kaçak giriş yapmıştır.
Triad'ların ABD'ye yönelik kaçak göçmen ticaretinden sağladıkları
kazanç yılda 2,5 milyar doları bulmaktadır.
Triad'lar Çin, Tayvan, Japonya, Filipinler, Malezya, Avustralya,
Vietnam, Tayland, Suudi Arabistan, Romanya, Çek
Cumhuriyeti, Almanya, Hollanda Portekiz, İspanya,
Fransa, İrlanda, Belçika, İngiltere, Paraguay, Peru,
Kanada ve ABD'de yaygındır.
Mafionizki; Dünyanın En Kanlı Suç Örgütü
Eski Sovyet bloğundaki suç örgütleri artık kendi sınırları içinde
kalmakla yetinmeyip, çok daha ileriye uzanmak
istemektedirler. Altından petrole kadar her mal
artık rüşvetle gümrüklerden geçirilebilmektedir.
BDT'nin başka yerlerinde olduğu gibi Rusya'da da Mafya türü
çeteler, ekonomik ve sosyal istikrarsızlıktan
yararlanarak çoğalmaktadır. Örgüt üyeleri arasında
suç dosyası kabarık kişilerin yanı sıra, eski
KGB'nin önemli unsurları da vardır. Örtülü
operasyonlar ve yeraltı dünyası hakkında uzman
bilgisine sahip olan bu adamlar, artık gizli polis
olmaktan çıkıp gizli örgüt üyesi olmuş, ulusal ve
uluslararası düzeyde son derece iyi örgütlenmiş,
acımasız birer suçlu haline gelmiştir.
Avrupa ve ABD'deki eroin üreticileriyle olsun, örgütlü suçla olsun
sağlam bağlar kurmuş olan Rus çetelerinin uyuşturucu
faaliyetleri tüm Avrupa ya mal dağıtımını, Güneydoğu
Asya'dan Kuzey Amerika'ya eroin kaçırmayı içerir;
bunda da giderek genişleyen turizmden ve seyahat
düzenlemelerinin komünizm sonrası dönemde
gevşemesinden yararlanırlar. Rusya İçişleri
Bakanlığı müsteşarı general Mikail Yegorov, 26 Mayıs
1994 tarihinde Amerikan Senatosu'nda verdiği brifing
sırasında, Rus makamlarının yaptıkları tespitlere
göre Almanya'da 47, İtalya'da ise 60'ın üzerinde Rus
gangster grubunun faaliyet gösterdiğini
bildirmiştir.
Rusya İçişleri Bakanlığı'na göre, örgütlü suç 1993
yılı itibariyle mal ve hizmet cirosunun %40'ını
kontrol etmektedir.
Devlet düzenlemesinin olmadığı bir ortamda, suç kartelleri
bankalara, gayrimenkul piyasalarına, borsalara ve
hatta rock müzik endüstrisine sızmıştır. Hepsinden
kötü olanı ise, organize suç gruplarının, sonradan
Rusya'nın güney sınırındaki etnik karışıklıklarda
ortaya çıkan Kızıl Ordu silahlarının pazarlamasını
yapmasıdır.
Rus mafyasını aşırı tehlikeli hale getiren onun devlet bürokrasisi
ile olan kilit bağlantılarıdır.Devlet müfettişlerine
göre 1992'yıhnda ülkedeki mafya gruplarının yarıdan
fazlasının devletle bağlantıları mevcuttu.32
Ayrıca mali güçlerini kullanaraj seçilmiş makamlara
gelerek bu etkinliklerini pekiştirmeye
çalışmaktadırlar. Aşağıdaki haber de, bu durumu
ortaya koymaktadır.
"Pornografik yayınlar yapma suçundan sabıkası bulunan, ayrıca
halen, devletin kredi imkanlarını suistimal
etmekten yargılanan bir işadamı, Rusya'nın üçüncü
büyük kendi Nijni Novgorod'da belediye başkanlığı
seçimini kazanınca, ülkede "Mafya liderleri devlete
sızıyor" tartışmaları alevlendi.
Pazar günü yapılan seçimi yüzde 34 oyla kazanan Andrei Klimentyev,
bugün tutuklandı. Seçim de, "halka rüşvet vaat
edilerek kazanıldığı" gerekçesi ile Yüksek
Seçim Kurulu tarafından iptal edildi.
Seçimin sonuçlarının açıklanmasından sonra, gelişmelerden büyük
kaygı duyduğunu bildiren Devlet Başkanı Boris
Yeltsin, dün Nijni Novgorod'a müfettişlerini
gönderdi. Yeltsin'in bu açıklamasının ardından seçim
iptal edildi ve Klimentyev tutuklandı. Hükümet,
örgütlü suç şebekelerinin liderlerinin devlete
seçimler yolu ile sızamaması için yasal zeminin
yaratılmasının yolları üzerinde çalışıyor. (Anadolu
Ajansı, 2.4.1998)
"Rusya'da başlayan ve siyasi bir krize dönüşen ekonomik sorunların
ardında bulunan nedenlerden biri olarak örgütlü suç
gruplarının ekonomideki etkisi gösterildi. İç
istihbarat servisi olan FSB'nin Başkanı Vladimir
Putin, parlamentoya sunduğu bir raporda, mafyanın
ekonomideki yerini ayrıntılarıyla ortaya koydu.
Örgütlü suç gruplarının kontrolü altında bulunan işletmelerin,
ülkede gayri safi milli hasılanın yüzde 40'ina sahip
olduklarını ve bu tür firmaların sayısının binlerle
ifade edildiğini belirten Putin, bu çevrelerin,
siyasilere nüfuz ederek, devletten istedikleri
kararları çıkartabildiklerine dikkat çekti.
Koruma bahanesiyle firmalar üzerinde etkili olan bu
grupların silahlı adamlarının sayısının da tehdit
edici boyutlarda bulunduğunu belirten Putin, ülkenin
yaşadığı krizin, suça eğilimi daha da arttıracağını
vurguladı. Putin, kriz yüzünden ekonomideki
küçülmenin sonuçlarının, işsizliğin daha da artması,
toplumsal gerginliğin büyümesi, gelir dağılımındaki
uçurumun derinleşmesinin yaratacağı istikrarsızlık
olabileceğini belirtti. İçişleri Bakan vekili Sergey
Stepaşin de, yine parlamentoya aynı konuda bir rapor
sundu ve "Kriz, suçta patlamayı getirecek"
dedi".(Anadolu Ajansı, 5.9.1998)
1992 ve 1997 yılları arasında Rusya'dan çıkan tutarların 60 milyar
doları bulduğu ve her yıl 12 milyar doların çıkmaya
devam ettiği tahmin edilmektedir. Rusyadaki
bankacılık ve özel sektör faaliyetleri toplamının
%70-80'inin mafyanın kontrolü altında olduğu ifade
edilmektedir.
Bugünkü büyüme hızlarına bakıldığında, Rus gangsterlerin
önümüzdeki dönemde dünyanın bir numaralı uyuşturucu
ve silah kaçakçısı olması beklenmektedir.
Gerçekten Batıda, artık eski"kötü imparatorluk "söylemi yerini Rus
mafyasının Batı ekonomilerine sızması korkusuna
bırakmıştır.
Rus Mafyası ABD, Kanada, ingiltere, Fransa, Belçika, Almanya,
Polonya, Çek Cumhuriyeti, İtalya, İsviçre,
Avusturya, Eski Yugoslavya, Macaristan, İsrail,
Finlandiya ve Baltık ülkelerinde etkilidir.
|