|
Birincil Pazarlar
Gereksinme duyduğu fonları birincil
pazara fınansal varlık sunma yolu ile sağlamayı
planlayan bir birey bu sunusunu ya doğrudan doğruya
ya da dolaylı olarak yapar. Doğrudan çıkarım (direct
placement) olarak nitelendirilebilecek olan birinci
sunuda, tahvil veya pay senedi çıkaran birey sermaye
pazarında yatırımcı bireylerle doğrudan doğruya
ilişki kurmakta, dolaylı çıkarımda (indirect
placement) ise birey bir aracının hizmetinden
yararlanmaktadır.
Doğrudan Çıkarım
Doğrudan çıkarım, dolaşıma çıkarılan finansal
varlıkların çok sayıdaki yatırımcıya satılmasını
amaçlayabileceği gibi bir veya az sayıda yatırımcı
ile ilişki kurmayı ve fınansal varlıkların tümünün
bu yatırımcılara satılmasını da amaçlayabilir.
Doğrudan çıkarımın dolaylı çıkarıma üstünlüğü,
çıkarıma aracılık eden bir kurum bulunmadığı için,
çıkarım giderlerinden tasarruf sağlama olanağı
vermesidir. Bu üstünlüğe karşın bazı sakıncaları da
vardır. Birinci olarak, halka pay senedi ve tahvil
satımı halinde satım süresi uzayabilir ve fınansal
varlık çıkaran bireyin acil fon gereksinmesi
zamanında karşılanmayabilir. Ancak özel çıkarım (private
placement) olarak nitelendirilen bir veya az sayıda
yatırımcıya satış ile anonim ortaklıklarda mevcut
ortaklara satış bu sakıncayı ortadan
kaldırabilmektedir. Keza, sermaye pazarında iyi isim
yapmış, fınansal yapısı sağlam, kârlılığı yüksek bir
anonim ortaklık da doğrudan çıkarım yolu ile,
dolaşıma çıkaracağı fınansal varlıkları çok kısa
zamanda fona dönüştürebilir. İkinci olarak ise,
doğrudan çıkarım, finansal varlıkların çok sayıda
yatırımcıya satılmasının amaçlanması halinde,
başarılı olmayabilir. Bir anonim ortaklıkta sermaye
pazarında uzmanlaşmış yöneticilerin var olması
beklenemez. Hal böyle olunca, sermaye pazarında
uzmanlaşmış bir aracının hizmetinden yararlanmadan
tahvil veya pay senedi çıkarılması, ya fıatlama ya
dağıtım ya da fınansal
varlık türü ve çıkarım zamanlamasında hata yapma
nedenlerine bağlı olarak çıkarımı başarısız
kılabilir.
Özel çıkarım doğrudan çıkarımın yukarıda sayılan
sakıncalarını kısmen de olsa ortadan
kaldırabilmektedir. Özel çıkarımda finansal varlık
çıkaran bireyin karşısında bir veya az sayıda
yatırımcı bulunmaktadır. Birey bu yatırımcılarla
çıkarımın koşullarını tartışma olanağını bulacağı
için çıkarımla ilgili belirsizlikler ortadan
kaldırılabilmektedir. Ancak, özel çıkarımda da
sermaye pazarını iyi tanımamanın getireceği
sakıncalar devam etmektedir.
Özel çıkarım finansal varlık çıkaran bireye şu
yararları sağlayabilir: Bir kere, çıkarım
formaliteleri hızla tamamlanarak çıkaran bireyin
kasasına çok kısa zamanda nakit girişi sağlanabilir.
İkinci olarak, halka satışlarda zorunlu olan
izahname hazırlama, çıkarımı yayın araçları ile
halka duyurma ve finansal varlıkları dağıtma gerekli
olmadığı ve çıkarıma aracılık eden bir kurum
bulunmadığından çıkarım giderleri en düşük düzeyde
tutulabilir. Üçüncü olarak, çıkarımdan sonra sermaye
pazarında veya çıkarıcı bireyin özel koşullarında
ortaya çıkacak değişmelere göre finansal varlık
çıkarımı ve satış koşullarında değişiklik yapma söz
konusu olabilir. Özel çıkarım yöntemi genellikle
tahvil çıkarımlarında uygulanmakta ve anonim
ortaklığın veya kamu kurumunun karşısında ya bir
sigorta ortaklığı ya da sosyal yardım kurumu
bulunmaktadır. Değişen özel ve genel koşullara göre
tahvil çıkarım koşullarını yeniden gözden geçirmek
isteyen çıkarıcı birey, karşısında bir ya da az
sayıda yatırımcı bulunduğu için, müzakere masasına
rahatlıkla oturabilecektir.
Dolaylı Çıkarım
Dolaylı çıkarım, yukarıda da belirtildiği gibi,
tahvil veya pay senedi çıkarımı yolu ile sermaye
pazarından fon sağlamak isteyen anonim ortaklıklar
ile kamu kurumlarının, sermaye pazarında bu amaçla
bulunan bir aracı kurumun hizmetinden yararlanarak
çıkarımda bulunmasıdır. Aracı kurumun hizmetinden
yararlanma, dolaşıma çıkarılmak istenilen finansal
varlıkların, bir komisyon karşılığında yatırımcılara
dağtılmasını isteme şeklinde olabileceği gibi,
dolaşıma çıkanları finansal varlıkların satış ve
dağıtım garantisini isteme şeklinde de olabilir.
Birinci
alternatifte aracı kurum satış garantisi vermemekte,
ancak dolaşıma çıkarılan fînansal varlıkların
satışına belirli süre için aracılık yapmaktadır.
Süre sonunda satılamayan finansal varlıklar çıkaran
bireye geri verilmektedir. İkinci tür aracılıkta ise
finansal varlıkları, çıkaran bireyden belirlenmiş
fiatla satın alan aracı kurum bu varlıkları pazarda
bulduğu fiyata satmayı kabullenmektedir. Alış fiatı
ile satış fiatı arasındaki fark aracı kuruluşun
kârını veya zararını oluşturmaktadır.
Dolaylı çıkarımın anonim ortaklık veya kamu kurumuna
bazı yararlar sağladığı bir gerçektir. Aşağıda da
değinileceği üzere, çıkarıma aracılık eden aracı
firmanın sermaye pazarına ilişkin bilgi ve
tecrübesi, yeni finansal varlık çıkaran bireyin
pazardan en yüksek yarar sağlamasına yardımcı
olabilir. Bu bilgi ve tecrübe birikimi pazara
sunulması gereken finansal varlık türünün seçiminde,
fiatlandırılmasında, taşıması gerekli koşulların
saptanmasında, fon gereksinmesi duyan bireyin doğru
karar vermesini sağlayabilir. Keza, dolaylı çıkarım,
yatırımcılar üzerinde, aracı kuruluşun pazardaki iyi
ismi ve itibarı ölçüsünde olumlu etki yaparak
çıkarımın başarılı olmasına katkıda bulunur.
Özellikle pay senetlerinin belirli kişilerin
ellerinde toplanmasını önlemek amacı ile yaygın
dağıtımını sağlamak, çıkarımın ancak bir aracı
kuruluş aracılığı ile yapılmasını gerekli kılar.
Yukarıda sayılan genel yararlara ek olarak,
aracılığın satın alma ve satma garantisi verilerek
yapılmasının (undenvriting) anonim ortaklıklara ve
kamu kurumlarına sağlayacağı özel yararlar da
bulunmaktadır. Bu yararların en başta geleni, özel
çıkarımda olduğu gibi, bu tür aracılıkta, finansal
varlık çıkaran bireyin kasasına süratle nakit girişi
sağlanabilmektedir. Zira aracı kurum, finansal
varlık çıkarımına ilişkin yasal formaliteler
tamamlanır tamamlanmaz, finansal varlıkları alıp
çıkarıcıya, bedelini nakit olarak ödemektedir. Adı
geçen aracılık işlevinin çıkarıcıya sağladığı bir
diğer yarar, pazarın "sulandırılmadan" finansal
varlıkların pazara sunulmasıdır. Yeni çıkarımlar
sermaye pazarında bir sunu fazlası yaratarak,
finansal varlığın fiatında düşmeye neden olabilirler
ve bu fiat düşüşü yeni çıkarımdan sağlanması
beklenin toplam fonu azaltır. Keza, sunu fazlası
yeni çıkarımın tümünün satılmasına da engel
olabilir. Çıkarıma garanti vererek çıkarılan pay
senedi veya tahvilin tümünü satın alan yatırım
bankası, portföyüne aldığı bu menkul kıymetleri
sermaye pazarına, pazarda oluşan fiatı olumsuz
etkilemiyecek bir biçimde ve sürede sürmek sureti
ile pazarın sunu ve istem dengesinin bozulmasını
önleyebilir. Böylece menkul kıymeti pazarlayan
ortaklık veya kamu kuruluşu çıkarımdan zarar
görmemiş olur. Menkul kıymetin
pazar fıatını bu şekilde stabilize etmenin
çıkarıcı bireye yarar sağlamasına karşın ne
derecede kamu yararına olduğu tartışılabilir.
Garanti verme işlevinin çıkarıcılara sağladığı
yararlar yanında bazı sakıncalarının da bulunduğu
söylenebilir. Aracı kuruluş çıkarıma garanti
vermekle üzerine bir risk almaktadır. Bu risk menkul
kıymetleri pazarda garanti verdiği fıatın üzerinde
satamama riskidir. Doğal olarak, riski azaltmak
amacı ile yatırım bankası satın alma fıatını pazar
fiatının altında tutmaya çalışacak, bu da fınansal
varlık çıkaran bireyin gereksinme duyduğu fonu
sağlayabilmek için daha çok sayıda fınansal varlık
çıkarmasına neden olacak, dolayısı ile sağlanan
fonların maliyetini yükseltecek veya mevcut pay
senetlerinin kazancının düşmesine neden olacaktır.
Keza, aracı kurum garanti verme karşılığında,
şirketten varant talebinde de bulunabilir. Bu durum,
şirketi gelecekte çıkaracağı pay senetlerinin bir
bölümünü aracı kuruma satma zorunluluğu getirmiş
olur.
Yatırım Bankaları, Yatırım Bankası Nedir
Birincil sermaye pazarında dolaylı çıkarıma aracılık
eden kuruluşlara genel olarak yatırım bankaları (Investment
Banks) denilmektedir.59 Bu kuruluşlara
verilen bu isim aslında yanıltıcıdır. Bu kuruluşlar
yatırımcı olmadıkları gibi bir banka da değildir.60
Sermaye pazarında gördükleri görev tasarrufçuların
tasarruf fonlarının gelir açığı bulunan bireylerin
eline geçmesine aracılık etmektir. Bu aracılık,
yukarıda da değinildiği gibi, hiç bir risk altına
girmeden komisyon temeline dayalı, satışa aracılık
etmek olabileceği gibi çıkarılan fınansal varlıkları
satın almak ve daha sonra yatırımcılara satmak yolu
ile de olmaktadır. Ancak, söylenenlerden, yatırım
bankalarının sadece dolaylı çıkarıma aracılık
ettikleri veya bu işlev dışında başka işlevlerinin
bulunmadığı sonucu çıkarılmamalıdır. Bir yatırım
bankası özel çıkarımlarda da finansal varlık sunusu
ile istemcisi arasında, komisyon karşılığı, aracılık
yapabilir. Keza, ikincil pazarlarda da komisyoncu (hroker)
ve tüccar (dealer) olarak faaliyette bulunabilir.
Aslında, çıkarıma aracılık eden özellikle bu
aracılığı garantileme yolu ile yapan bir yatırım
bankası ikincil pazar işlemlerinde bulunmayı kendine
görev
bilmektedir. Yatırım bankacılığı yapan bir aracının
görevinde başarılı olması aracılık ettiği menkul
kıymetlerin ikincil pazarda alınır satılabilir
olmasına bağlıdır. Bu olmadığı takdirde o yatırım
bankasının daha sonra aracılık edeceği finansal
varlıklara yatırımcıların ilgisi az olacaktır. Bu
nedenle yatırım bankası "sonraki pazarı"da canlı
tutmak, müşterisi olan yatırımcılara ikincil pazarda
da hizmet vermeğe devam etmek zorundadır.
Bir yatırım bankasının temel işlevi yukarıda da
değinildiği gibi, birincil pazara çıkarılan fınansal
varlıkların bu pazarda satılmasına aracılık
etmektir. Bu aracılık görevi görülürken, yatırım
bankası finansal varlık çıkaran ortaklığa müşavirlik
de etmektedir. Bu müşavirlik, çıkarılacak finansal
varlığın pazarda başarı ile satılmasını sağlamayı
amaçlayacağı gibi çıkarımdan sonra gerek çıkarıcı
birey, gerek yatırımcılara, fınansal varlığın
pazarının aktif tutulabilmesi için davranış
biçimleri ve gereksinme duyulan bilgilerin
açıklanması ile de ilgili olacaktır. Bazı
durumlarda, yatırım bankası tahvil veya pay senedi
çıkaran ve çıkarıma aracılık ettiği anonim
ortaklığın yönetim kurulunda temsil edilmek sureti
ile yatırımcıların çıkarlarını daha yakından takip
etmeyi ve anonim ortaklığı içerden kontrol etme ve
yönlendirmeyi de isteyebilir. Bu tutum, yatırım
bankasının, çıkarımın tamamlanmasından sonra,
görevinin sona ermediğni somut olarak ortaya
koymaktadır.
Bir yatırım bankasının bir finansal varlık
çıkarımına aracılık görevi şu aşamalardan geçerek
tamamlanır.
1. Çıkarımın planlanma ve zamanlanması:
Çıkarımın başarılı olabilmesi, yani pazara çıkarılan
finansal varlıkların istenilen sürede istenilen
fiata tümü ile satılabilmesi, dolaşıma çıkarılacak
fınansal varlığın türünü (pay senedi mi yoksa tahvil
mi); tahvil türünün seçilmesi halinde vereceği
güvenceleri, faiz fiatını, süresini,
değiştirilebilir olup olmayacağını, çıkarımın veya
ödemenin primli olup olmayacağını, pay senedinin
seçilmesi halinde ise senedin satış fiatını, nama
veya hamiline olacağını, nominal değerini doğru
saptamaya ve dolaşıma çıkarılacak zamanı iyi seçmeye
bağlıdır. Bu hususların tayin ve tespit edilebilmesi
için yatırım bankası uzmanlarının çıkarıcı
ortaklığın veya kamu kuruluşunun ilgili yöneticileri
ile yorucu bir çalışmaya girmeleri gerekir. Bu
çalışmaları sürdürürken yatırım bankasının çıkarıcı
bireyin çıkarları ile bireysel yatırımcıların
çıkarlarını bağdaştırmaya özen göstermesi, sermaye
pazarının bugünkü ve çıkarım tarihi ve sonraki
tarihlerdeki
bünye ve davranışlarını doğru saptamaya çalışması,
çıkarımın başarısına büyük katkıda bulunabilir.
Finansal varlık çıkarmayı planlayan birey ile
yatırım bankası arasında bu dönemde üzerinde
durulması gereken en önemli konuların fınansal
varlığın türü, fîatı ve çıkarım zamanı olması
gerekir. Tespit edilen yanlış bir fıat pay senedi
veya tahvilin satılamamasına neden olabileceği gibi,
daha dolaşıma çıkarıldığı gün büyük prim yapmasına
da neden olabilir. Keza, türün yanlış seçilmesi veya
zamanlamanın yanlış yapılması fınansal varlıkların
tümünün veya önemlice bir bölümünün satılamaması
sonucunu vereceği gibi, arzu edilen fıatın altında
satmayı kaçınılmaz hale de getirebilir.
Yatırım bankası uzmanları, bu planlama döneminde
çıkarıcı ortaklığın finansal yapısını, iş
koşullarını, sektörel koşulları analiz ederek
sonuçlar çıkarma ve sermaye pazarı koşullarını göz
önünde bulundurma durumundadırlar.
Planlama dönemi, zaman alıcı çalışmaları içeren bir
dönem olması nedeni ile, uzunca bir süreyi
kapsayabileceği gibi bir kaç aylık çalışma ile de
tamamlanabilir. Bu planlama çalışmaları sonucunda
fınansal varlık çıkarımından birey vazgeçebilir veya
çıkarıma aracılık etmeyi çekici bulmayan yatırım
bankası aracılık yapmama kararı alabilir.
2. Formalitelerin tamamlanması:
Anonim ortaklıkların tahvil veya pay senedi
çıkarımları kanunlar tarafından bazı formalitelerin
tamamlanmasına bağlanmıştır. Yurdumuzda ve bir çok
ülkede tahvil ve pay senedi çıkarılması ve bunun
sermaye pazarında halka satılması bir kamu
otoritesinden izin almaya bağlanmıştır. Öngörülen
izin halka tahvil veya pay senedi satmayı planlayan
anonim ortaklığın potansiyel yatırımcıların çıkarıcı
firmanın fınansal riskini ve çıkarılacak fınansal
varlığın muhtemel riskini ölçmeye elverişli fınansal
ve çalışma verilerinin "prospektüs" aracılığı ile
halka yansıtılıp yansıtılmadığını kontrol etmeyi
öngörmektedir. Bir yanlış anlamayı önlemek için
söylemekte yarar vardır ki konu edilen izin,
ortaklığın finansal yapısındaki bir zayıflığı ölçme
ve buna bağlı olarak çıkarımı yasaklamayı
öngörmemektedir. İzin alma gereğinin başlıca nedeni
fınansal varlık çıkaracak firmanın, analiz yapma
olanağını verecek tüm bilgileri sağlıklı ve doğru
biçimde açıklamasını sağlamak olmaktadır. Örneğin
Amerika Birleşik Devletlerinde 1933'te çıkarılmış
bir kanunla kurulmuş bulunan Menkul Kıymetler ve El
Değiştirme Komisyonu (SEC) halka satılması
planlanan 300.000 doların üzerindeki menkul kıymet
çıkarımlarına izin verme durumundadır. Ancak, bu
izin herhangi bir değerleme yargısına dayanmayıp
çıkarıma ilişkin bilgilerin doğru ve yeterli düzeyde
açıklanıp açıklanmadığı denetiminin ürünü
olmaktadır.
Ülkemizde sermaye pazarını düzenlemek amacı ile 1981
yılında çıkarılmış olan 2499 sayılı Sermaye Piyasası
Kanunu halka arz yolu ile finansal varlık çıkaracak
anonim ortaklıkların Sermaye Piyasası Kurulundan
izin almaları gereğini koymuş, daha sonra 3794
sayılı kanunla yapılan değişiklik, izin alma
zorunluluğunu, çıkarılacak menkul değerin kurula
kayıt ettirilmesi zorunluluğu olarak değiştirmiştir.
Böylece kanun, SPK'nu izin veren niteliğinden,
izahnamede yer alan bilgilerin doğru ve eksiksiz
olup olmadığını inceleyen niteliğe sahip kurum
konumuna getirmiştir.
3. Finansal varlıkların' satışı:
Bu aşamada yatırım bankası finansal varlık çıkaran
bireye varlıkların satımında aracılık yapar. Bu
aracılık, finansal varlıkların, çıkarıcı birey ile
üzerinde daha önce anlaşılmış koşullara uygun olarak
yatırımcılara satılması aracılığı olacağı gibi, daha
sonra yatırımcılara satmak üzere varlıkları devir
alma (garanti vermenin uygulanması) olabilir. Bir
üçüncü alternatifin dolaşıma çıkarılan finansal
varlıkları belirli bir süre pazarda komisyoncu
olarak satmaya aracılık etmek ve süre sonunda
satılamayan bölüm kalırsa bunu, önceden saptanmış
fiatla satın almak olduğunu da söylemek gerekir.
Aracılık etmede satış fiatı planlama döneminde
saptanır. Ancak çıkarıcı firmanın finansal
varlıkları halen sermaye pazarında dolaşımda ise
kesin fiatın saptanması pazara çıkarımdan bir iki
gün önceye ertelenir. Bundan maksat fiatın pazar
fiatından çok farklı saptanarak çıkarımın başarısız
olmasını önlemek ve garanti verme yolu ile aracılık
söz konusu olduğunda yatırım bankasının riskini
azaltmaktır.
Çıkarıma aracılık eden bir yatırım bankası aracılık
hizmetini başından sonuna kadar tek başına
sürdürebileceği gibi hizmetin belirli aşamaları için
diğer yatırım bankalarının hizmetlerinden de
yararlanabilir. Bir yatırım bankasının liderliğinde
birden çok yatırım bankasının aracılık hizmeti
yüklenmesine "sendikalaşma" adı verilmektedir.
Sendikalaşma satın alma hizmetine dönük (garanti
vermede sendikalaşma) veya satma hizmetine dönük
olabilir. Her iki hizmetin aynı sendikalaşma grubu
tarafından yürütülmesi de olasıdır.
Sendikalaşmanın nedenleri şöyle sıralanabilir: (a)
Çıkarılması planlanan finansal varlığın toplam
tutarı bir yatırım bankasının satın alma gücünün
üzerindedir. Bu nedenle çıkarıcı ile ilişki kuran ve
çıkarıma aracılık eden yatırım bankası diğer yatırım
bankaları ile geçici bir ortaklık kurarak aracılığın
gerektirdiği finansal gücü elde edebilmektedir. (b)
Garanti edilen finansal varlığın yatırım bankasına
yüklediği riski banka dağıtmak istemektedir, (c)
Aracılık eden yatırım bankasının satış organizasyonu
çıkarımın tümünü öngörülen süre içinde dağtmaya
yeterli değildir, (d) Çıkarıma aracılık eden yatırım
bankasının organizasyonu, menkul kıymetlerin geniş
bir alanda dağıtımına olanak vermemektedir. Bu
nedenle diğer aracı kuruluşların hizmetlerinden de
yararlanma gereği vardır.
Satın almada sendikalaşma durumunda çıkarıcı ile
ilişki kuran yatırım bankası sendikasyonu oluşturan
diğer aracı kuruluşlarla sendikalaşmanın koşulları
hakkında bir anlaşma yapar. Bu anlaşma ile toplam
çıkarımdan her üye aracı kurumun ne kadar pay
alacağı başta olmak üzere aracı kuruluşların hak ve
sorumlulukları saptanır. Keza, çıkarılacak finansal
varlıkların çıkarıcıdan hangi fiatla satın alınacağı
ve pazarda hangi fiatla satılacağı da belirlenir.
Çıkarıma sendikalaşma sureti ile aracılık eden
yatırım bankaları, finansal varlığın satışını bizzat
yapacakları gibi, satış için diğer yatırım
bankalarının veya aracıların hizmetinden de
yararlanabilirler. Satışın sendikalaştırılması
durumunda sendikasyonu oluşturan aracılar,
sendikalaşma sırasında belirlenmiş satış koşullarına
uymak zorundadırlar. Bu koşulların başında finansal
varlığın yatırımcılara satılacağı belirlenmiş fiatla
satış yapma gelmektedir. Bu koşul, çıkarılan
finansal varlığın pazar fıatını stabilize etme amacı
ile konulmuş olup, uyulmaması halinde satışı yapan
aracıya sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluk
genellikle, satıcı tarafından belirlenmiş fiatın
altında satış yapılması halinde yatırım bankası
tarafından pazar fıatını belirlenmiş fiata getirmek
için katlanılmış külfetleri tazmin etme sorumluluğu
olmaktadır.Ancak,satış garantisi verilmişse
belirlenmiş fıat çıkarıcı şirket ile yatırım bankası
arasında geçerlidir. Yatırım bankası pay senedini
ikincil pazarda bulduğu fiata satmakta serbesttir.
|