Yirminci
Asrın Ekonomik Göstergeleri
A) 1900-1973 Dönemi
1989 yılında Prof. Dr. Angus Maddison 1900-1987 döneminde dünya
ekonomisindeki gelişmeleri inceleyen bir kitap
yayınladı. Yazar bu çalışmasında 16 OECD
ülkesi, 9 Asya ülkesi, 6 Latin Amerika ülkesi ve
Sovyetler Birliği (SB) olmak üzere 32 ülkeyi
ele almıştır. Bu ülkeler 1980 yılında BM'ye üye
olan 160 ülkenin %20'sini temsil ettiği halde, dünya
GSYİH'nin %85'ini, dünya nüfusunun %76'sını ve dünya
ihracatının %79'unu gerçekleştirmişti. Bu oranlar
aşağı yukarı bu gün de geçerlidir. Tab-lo-1 ile biz
sadece ülke gruplarına ve 32 ülkedeki gelişmeleri
ele alacağız.
Tablo-1'de görüldüğü gibi, yıllık ortalama GSYİH büyüme hızları (Y)
ile ihracat artış hızları (X),sırasıyla % olarak;
- OECD ülkeleri
için 1900-1913 döneminde 2.9 ve 4.8, 1913-1950
dönemi 2 ve I, altın çağ olan 1950-1973 arası da 4.9
ve 8.6 olarak gerçekleşmiş,
- Asya ülkeleri ortalamaları ise 1900-1913
döneminde 1.7 ve 4.9, 1913-1950'de 1.3 ve 0.7,
1950-1973 dönemi de 5.4 ve 7.1 artış göstermiştir.
- Latin Amerika
ülkeleri ve eski SB için de bu oranlar ve artışlar
aynı doğrultuda gelişmiş,
- 32 ülkenin ortalaması ise 1900-1913 döneminde 2.8 ve 4.3,
1913-1950'de 2.1 ve 0.6,1950-1973 dönemi ise 5.1 ve
7.7 olarak gerçekleşmiştir.
Tablo-1, Reel GSYİH'da (Y'de) ve İhracat Hacminde (X'de) Yıllık
Ortalama Artış Hızları (%Değişme): 1900-1973
Ülke Grupları |
1900-1913 |
1913-1950 |
1950-1973 |
|
Y |
X |
Y |
X |
Y |
X |
OECD Ülkeleri |
2.9 |
4.8 |
2.0 |
1.0 |
4.9 |
8.6 |
Asya Ülkeleri |
1.7 |
4.9 |
1.3 |
0.7 |
5.4 |
7.1 |
Latin Amerika Ülkeleri |
3.9 |
4.6 |
3.3 |
1.8 |
5.2 |
4.0 |
Gelişmekte Olan Ülkeler |
2.6 |
4.8 |
2.1 |
1.1 |
5.3 |
5.9 |
Eski Sovyetler Birliği |
3.5 |
4.7 |
2.7 |
0.1 |
5.0 |
10.0 |
32 ülke ortalaması |
2.8 |
4.3 |
2.1 |
0.6 |
5.1 |
7.7 |
B) 1981-2006 Dönemi
Bu dönemin özellikle ilk yarısında Uzak Doğu Ülkeleri hariç, hem GÜ
ve SÜ'lerde ve hem de sosyalist ülkelerde
iktisadi büyüme düşme eğilimine, yıllık enflasyon
hızları da yükselme seyrine girmiştir.
Büyümedeki gerilemeye ve enflasyondaki sıçramaya
1974'deki birinci petrol şoku ile 1979-1980'deki
ikinci petrol şoku'nun yol açtığı öne sürüldü
ise de sonradan bu görüşün yeterli ve gerçekçi
olmadığı ortaya çıktı.
Çünkü, birinci petrol şokundan önce de OECD
ülkelerinde enflasyon hızı 1973'de %10'a çıkmıştı.
SÜ standartlarına göre bu oran çok yüksektir. Dünya
ölçeğinde 1970'lerde hızlanan enflasyonun sebepleri
arasında sabit kur sistemine dayanan Bretton Woods
Sistemi'nin 1971'de çökmesi ile dalgalı kur ve
dalgalı faiz politikasının başlamasına ilaveten, en
önemliside ekonomilerin büyük çoğunluğunda devletin
payının artması her ülkede verimliliğin düşmesidir.
Böylece bütün ekonomiler enflasyona daha duyarlı
hale gelmiş, petrol fiyatları artışı ise bu
enflasyonist süreci daha da hızlandırmıştır.
Bu dönemin yine ilk yarısında petrol ithal eden birçok ülke dış
borç batağına girdiği için, başta Latin Amerika
ülkeleri olmak üzere, birçok GÜ'de büyük iktisadi
sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Petrol fiyatlarındaki
hızlı artış bu ülkelerin ödemeler dengesi
açıklarını büyüttüğü gibi, petrol fiyatları artışına
paralel olarak makine ve teçhizat fiyatlarındaki
sıçramalar da, ithal enflasyonunun da etkisi ile,
birçok GÜ'de yıllık enflasyon hızlarında üç-dört
haneli rakamların ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Bu dönemin ikinci yarısında, özellikle 1990'lı
yıllarda gerek GÜ'ler ve gerekse SÜ'ler tutarlı ve
sıkı para-maliye politikaları uygulamalarına
ilaveten özelleştirmeye hız vererek ekonomilerindeki
kamu paylarını düşürerek enflasyonla mücadelede çok
büyük başarılar elde ettiler (Türkiye hariç).
Uygulanan bu istikrarlı politikalar sonucu da, yine
Uzakdoğu ülkeleri hariç, büyüme hızlan hiçbir zaman
1950-1970 dönemindeki trendi yakalayamadı.
1981-90 döneminden, 1991-95 dönemine göre sırasıyla; dünya üretimi
%2.9'dan, %2'ye gerilediği halde dünya dış ticaret
hacmi sırasıyla %4.1'den %6.3'e çıkmıştır. Gerek
büyüme hızı (GSYİH), gerekse ihracat ve ithalat
açısından 1996'dan sonraki artış hızlarının
artacağı tahmin edilmektedir.
1996-73,1974-91,1991-95,1966 ve 1997-2006 dönemlerinde yıllık
ortalama büyüme hızlarıyla, yine yıllık ortalama
enflasyon oranlarındaki değişmeler
gösterilmektedir.
Tabloda enflasyon oranlarındaki değişmeler yatay
kolonların ikinci sıralarında yer almaktadır.
Tablonun ilk dikey kolonuna baktığımızda 1995
yılında dünya toplam mal ve hizmet üretiminin (GSYİH'nin)
28,3 trilyon dolar olup, bu üretimin %82,2'si (23,2
trilyon dolar) yüksek gelir grubunu oluşturan
sanayileşmiş ülkelerde üretilmekte olduğu
görülmektedir. Diğer taraftan, dünya toptan
üretiminden G-7 ülkelerinin aldığı pay 67,9'dur
(19,1 trilyon dolar).
Günümüz dünyasında ekonomik, siyasi ve hatta askeri güç toplam
üretim gücüne (Milli Gelire) bağlı olduğuna göre,
burada süper ekonomik güç olarak ABD, Japonya ve
Almanya'nın ortaya çıktığı görülmektedir.
Nitekim dünya toplam üretiminden alınan paylar
sırasıyla; ABD %28.1 (7.3 trilyon dolar), Japonya
%18:2 (5.1 trilyon dolar) ve Almanya
%8.6'lık (2.4 trilyon dolar) bir paya sahiptirler.
Burada en ilginç gösterge, ekonomik güç yönünden
Japonya'nın Almanya'yı ikiye katladığı ve ABD'nin
gücüne yaklaşmakta olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yıllık büyüme hızlarına gelince; dünyada yıllık ortalama büyüme
hızının 1966-1973 döneminde, 1991-1995 dönemine
%5.2'den %2'ye gerilediği ve bu oranın 1997-2006
döneminde %3.4'e yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu
oranlar aynı dönemlerde sırasıyla;
- Yüksek gelir grubu ülkelerde %4.9'dan %2'ye ve %2.8'e,
- Düşük ve orta gelirli ülkelerde %6.7'den %2.3'e ve %5.4'e,
- Güney ve Doğu Asya ülkelerinde %5.5'den %8.2'ye ve %8.1 'e (Çin
Halk Cumhuriyetinde %8.5'den %12.8'e),
- Latin Amerika ülkelerinde %6.9'dan %3.2'ye ve %4.2'ye,
- Orta Avrupa ve Orta Asya'da %6.6'dan %-6.4'e ve %4.5'e
(Rusya'da %6.6'dan %-9.8'e),
- Türkiye'de %4.9'da %3.2'ye değişeceği ortaya çıkmaktadır.
1974'den 1995'e Çin Halk Cumhuriyeti'nde ortalama yıllık büyüme
hızı %10 dolayında olup, bu ülkenin milli geliri
(toplam üretimi) her 7.1 yılda ikiye
katlanmaktadır. Türkiye ise bu dönemde yıllık
ortalama büyüme hızı %4 olduğu için toplam
üretimini ancak 18 yılda ikiye katlayabilmektedir.
1990'lı yıllarda Türkiye'de büyüme hızının sık
aralıklarla inişli çıkışlı olması bu ortalamayı daha
da düşürmektedir.
Ekonomi biliminin 72 kaidesine göre, 72 rakamını herhangi bir
artış oranına böldüğünüz zaman, ele alınan konunun
kaç yılda ikiye katlanacağı ortaya çıkar. Mesela,
1950-70 döneminde nüfus artış hızımız %3
dolayında iken Türkiye'nin nüfusu her 24 yılda
(72/3=24) ikiye katlanıyordu. Son yıllarda
nüfusumuzun büyüme hızı %1.5'e gerilediği için,
(eğer bu artış hızı 20-30 yıl içinde değişmezse)
nüfusumuz 72/1.5=48 yılda ikiye katlanacaktır.
Tabiatıyla, gelir düzeyi ve şehirleşme oranı
arttıkça nüfus artış hızı %1 dolayına ineceği için,
Türkiye'nin şu andaki 64 milyonluk nüfusu 72 yılda
ikiye katlanarak 130 milyon kişiye ulaşacaktır.
Dünyadaki enflasyonun seyrine gelince:
GSYİH deflatörüne göre, dünyada ortalama yıllık
enflasyon hızı 1966-73'den 1991-1995'e %5'den
%3.2'ye gerilemiş, 1997-2006 döneminde de
aynı oranda (3.3.) seyretmesi beklenmektedir. Bu
oranlar aynı dönemlerde sırasıyla;
- G-7 ülkelerinde %5.3'ten %3'e ve %1.7'ye,
- Düşük ve orta gelirli ülkelerde %4.5'den %12.6'ya çıkmış ve
%8.7'e gerilemiş,
- Güney ve
Doğu Asya ülkelerinde bu oranlar tek haneli
rakamlarda seyretmekte (Çin Halk Cumhuriyetinde
%-1.7'den %11.9'a),
- Latin Amerika ülkelerinde %5.1'den %17.8'e ve %9.1'e,
- Orta Avrupa ve Orta Asya'da %2.4'den %44.2'e ve %12.4'e
(Rusya'da %0.5'den %427'ye, 1996'da %50'ye),
- Türkiye'de ise ortalama enflasyon 1966-73'den
1991-1995'e %10.8'den %75'e fırlamıştır. Görüldüğü
gibi dünyada yüksek enflasyon hızlan neredeyse
tarihe karıştığı halde, Türkiye'de çeyrek asırdır
devam etmektedir.
Kaynak: Prof. Dr. Emin Çarıkcı
|