Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Az Gelişmiş Ülkelerde Çalışmadan Tüketen Nüfus {Genç Nüfus Oranı Yüksektir) 

Bir toplumun demografik yapısını belirleyen ve dolayısıyla da işgücü arzı, istihdam, eğitim gibi alanları yakından etkileyen en önemli faktörlerden biri, çeşitli yaş gruplarının toplam nüfus içindeki ağırlıklandır." Türkiye'nin özellikle  gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında, çok genç bir nüfusa sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Türkiye'de 1991 yılında toplam nüfusun yüzde 37si 0-14 yaş grubundadır. Bu oran Tunus ve Mısır'da yüzde 40, Suriye'de yüzde 49, Bangladeş'te yüzde 41 ve Zambia'da yüzde 48'dir. Bu oranlar gelişmiş pazar ekonomisi isviçre'de yüzde 17, ABD'de yüzde 22'dir. Demek ki, nüfusunun büyük çoğunluğuna yakın kısmını 0-14 yaş grubunun oluşturduğu ülkeler geri kalmış, nüfusunun küçük bir bölümünü 0-14 yaş grubunun oluşturduğu ülkeler gelişmiş ülkelerdir. Diğer yandan, gelişmiş ülkelerde 60+ yaş nüfusu önemli bir yer tutarken, azgelişmiş ülkelerde bu yaş grubunun nüfus içindeki oranı düşüktür. Örneğin, isviçre nüfusunun yüzde 19'unu ve Norveç nüfusunun yüzde 21'ini 60 + yaş nüfus oluştururken; bu oranlar Türkiye'de yüzde 7, Mısır'da yüzde 6, Suriye'de yüzde 5 ve Zambia'da yüzde 4'tür.(*) Görülen o ki, 60 ve daha yukarı yaş grubundaki nüfusun az olduğu ülkeler azgelişmiş, çok olduğu ülkeler gelişmiş ülkelerdir. 

Türkiye'de 0-14 yaş arası nüfusun toplam nüfusa oranı irlanda hariç, diğer AB ülkelerinin 2 katına yakındır. Yine Türkiye'de altmış yaşın üzerindeki nüfus AB ülkelerinin üçte biri kadardır. Böylesine genç bir nüfusun avantajları olduğu gibi, yaratacağı ciddi sorunlar da vardır. 

Bu hızlı nüfus artışı yavaşlasa bile önümüzdeki on yıl içinde Türkiye yeni yetişen kuşaklara eğitim, konut ve çalışma hayatı sağlamak zorundadır. Her beş Türk'ten yaklaşık ikisinin ondört yaşın altında olması Türkiye'nin ne denli zor durumda olduğunu göstermektedir. Bunlar için yapacağı eğitim, konut, iş yatırımlarının ne kadar büyük olacağı düşünülebilmektedir. Şu anda on milyonun üzerinde bulunan on yaşındaki çocukların eğitimi için önceki kuşakların boşaltacağı okul sıraları, boşaltılacak işler, konutlar son derece sınırlıdır. Ondört yaşındaki nüfusun fazlalığı, bu grubun tamamen tüketici grup olması nedeniyle yukarıda da değinilen ve önemli oranda finansmanı gerektiren sorunlar yaratır. 

Çalışabilir Nüfus Toplam Nüfus İçinde Düşüktür 

Nüfus artışı bir toplumda iş gücü arzı ve istihdamın önde gelen etkenlerinden biridir, istihdama ilişkin eğilimler bir yandan iş gücü arzı, öte yandan iş gücüne olan talep etkisiyle oluşur, "iş gücü arzını ise başlıca üç faktör saptar: Nüfusun büyüklüğü, nüfusun yaş ve cinsiyet dağılımı ve yaşa göre iş gücüne katılma oranı. İlk iki faktör doğurganlık, ölümler ve göçlere bağlıdır. Sonuncusu ise ekonomik, sosyal, kültürel ve demografik faktörlerden etkilenmektedir." Azgelişmiş ülkeler ile gelişmiş ülkelerde farklı olmasına karşın bir ülkede emek arzeden çalışabilir nüfus (15-64) yaş arasındaki nüfustur. "Öte yandan, iş gücüne olan talebi, yurt içi hasılanın artış hızı ve bileşimi ile çeşitli sektörlerdeki işgücü verimliliğindeki değişmeler gibi bazı ekonomik faktörler şekillendirmektedir." 

Nüfus artışına karşılık sanayideki gelişmeler, yeni tesisler, artan nüfusun tümünü çalıştıramamaktadır. Modern kesimlerde iş bulamayan fazla işgücü sosyal verimliliği düşük işlerde (hizmetçilik, ayakkabı boyacılığı, seyyar satıcılık, işportacılık, şans oyunları, mevsimlik sebze ve meyve satıcılığı vb. gibi) işlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Bu süreç, zaten şişkin olan hizmetler sektörünü daha da şişirmektedir. Bu durum, bazı iktisatçıların ileri sürdükleri sektörler arasındaki doğrusal büyüme oranları görüşlerini de doğurmaktadır.

".... Ülkeler sanayileştikçe ve kentleştikçe açık işsizliğin de büyük boyutlara ulaşması kaçınılmaz olabilir." 

Çalışabilir 15-64 yaş arası nüfus toplam nüfusun 1985 yılında Türkiye'de yüzde 57'sini, Mısır'da yüzde 56'sını, Suriye'de yüzde 48'ini oluşturmaktadır. Halbuki bu oranlar, ileri pazar ekonomisi ülkelerden İsviçre'de 1985 yılında yüzde 68, ABD ve Avustralya'da yüzde 66'dır.(*) Bu duruma göre, çalışabilir nüfus oranının toplam nüfus içindeki payının yüksek olduğu ülkeler kalkınmış, az olduğu ülkeler geri kamış ülkelerdir. Çünkü, çalışabilir nüfusun az olduğu ülkelerde çalışmadan tüketen 0-14 yaş grubu nüfus yüksektir. Bu durumun, az gelişmiş ülkelerin yararına olacak biçime çevrilebilmesi için, bu ülkelerde, doğumların kontrol altına alınarak nüfus artış hızının düşürülmesi ve ortalama ömrü uzatıcı tüm önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu da azgelişmiş ülkelerin uzun bir zaman içinde gerçekleştirebilecekleri bir durumdur. 

AB üyesi ülkelerden Almanya'da, 1985 yılında, 15-64 yaş aras-ındaki çalışabilir nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 70, Yunanistan ve ispanya'da yüzde 65, Portekiz'de yüzde 64'tür.

Türkiye'nin sahip olduğu 15-64 yaş nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 57 çalışabilir nüfus, sanayileşmiş ülkeler ile AB üyesi ülkelerden oldukça düşüktür. AB üyelerinde bu rakam genellikle yüzde 65'in üzerindedir. Yalnız irlanda'da yüzde 60'a düşmektedir.

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Sağlık Bilgileri