|
Az Gelişmiş Ülkelerde Çalışmadan Tüketen Nüfus {Genç Nüfus Oranı
Yüksektir)
Bir toplumun demografik yapısını belirleyen ve dolayısıyla da
işgücü arzı, istihdam, eğitim gibi alanları yakından
etkileyen en önemli faktörlerden biri, çeşitli yaş
gruplarının toplam nüfus içindeki ağırlıklandır."
Türkiye'nin özellikle gelişmiş ülkelerle
karşılaştırıldığında, çok genç bir nüfusa sahip
olduğu bilinen bir gerçektir. Türkiye'de 1991
yılında toplam nüfusun yüzde 37si 0-14 yaş
grubundadır. Bu oran Tunus ve Mısır'da yüzde 40,
Suriye'de yüzde 49, Bangladeş'te yüzde 41 ve
Zambia'da yüzde 48'dir. Bu oranlar gelişmiş pazar
ekonomisi isviçre'de yüzde 17, ABD'de yüzde 22'dir.
Demek ki, nüfusunun büyük çoğunluğuna yakın kısmını
0-14 yaş grubunun oluşturduğu ülkeler geri kalmış,
nüfusunun küçük bir bölümünü 0-14 yaş grubunun
oluşturduğu ülkeler gelişmiş ülkelerdir. Diğer
yandan, gelişmiş ülkelerde 60+ yaş nüfusu önemli bir
yer tutarken, azgelişmiş ülkelerde bu yaş grubunun
nüfus içindeki oranı düşüktür. Örneğin, isviçre
nüfusunun yüzde 19'unu ve Norveç nüfusunun yüzde
21'ini 60 + yaş nüfus oluştururken; bu oranlar
Türkiye'de yüzde 7, Mısır'da yüzde 6, Suriye'de
yüzde 5 ve Zambia'da yüzde 4'tür.(*) Görülen o ki,
60 ve daha yukarı yaş grubundaki nüfusun az olduğu
ülkeler azgelişmiş, çok olduğu ülkeler gelişmiş
ülkelerdir.
Türkiye'de 0-14 yaş arası nüfusun toplam nüfusa
oranı irlanda hariç, diğer AB ülkelerinin 2 katına
yakındır. Yine Türkiye'de altmış yaşın üzerindeki
nüfus AB ülkelerinin üçte biri kadardır. Böylesine
genç bir nüfusun avantajları olduğu gibi, yaratacağı
ciddi sorunlar da vardır.
Bu hızlı nüfus artışı yavaşlasa bile önümüzdeki on
yıl içinde Türkiye yeni yetişen kuşaklara eğitim,
konut ve çalışma hayatı sağlamak zorundadır. Her beş
Türk'ten yaklaşık ikisinin ondört yaşın altında
olması Türkiye'nin ne denli zor durumda olduğunu
göstermektedir. Bunlar için yapacağı eğitim, konut,
iş yatırımlarının ne kadar büyük olacağı
düşünülebilmektedir. Şu anda on milyonun üzerinde
bulunan on yaşındaki çocukların eğitimi için önceki
kuşakların boşaltacağı okul sıraları, boşaltılacak
işler, konutlar son derece sınırlıdır. Ondört
yaşındaki nüfusun fazlalığı, bu grubun tamamen
tüketici grup olması nedeniyle yukarıda da değinilen
ve önemli oranda finansmanı gerektiren sorunlar
yaratır.
Çalışabilir Nüfus Toplam Nüfus İçinde Düşüktür
Nüfus artışı bir toplumda iş gücü arzı ve istihdamın önde gelen
etkenlerinden biridir, istihdama ilişkin eğilimler
bir yandan iş gücü arzı, öte yandan iş gücüne olan
talep etkisiyle oluşur, "iş gücü arzını ise başlıca
üç faktör saptar: Nüfusun büyüklüğü, nüfusun yaş ve
cinsiyet dağılımı ve yaşa göre iş gücüne katılma
oranı. İlk iki faktör doğurganlık, ölümler ve
göçlere bağlıdır. Sonuncusu ise ekonomik, sosyal,
kültürel ve demografik faktörlerden
etkilenmektedir." Azgelişmiş ülkeler ile gelişmiş
ülkelerde farklı olmasına karşın bir ülkede emek
arzeden çalışabilir nüfus (15-64) yaş arasındaki
nüfustur. "Öte yandan, iş gücüne olan talebi, yurt
içi hasılanın artış hızı ve bileşimi ile çeşitli
sektörlerdeki işgücü verimliliğindeki değişmeler
gibi bazı ekonomik faktörler şekillendirmektedir."
Nüfus artışına karşılık sanayideki gelişmeler, yeni tesisler, artan
nüfusun tümünü çalıştıramamaktadır. Modern
kesimlerde iş bulamayan fazla işgücü sosyal
verimliliği düşük işlerde (hizmetçilik, ayakkabı
boyacılığı, seyyar satıcılık, işportacılık, şans
oyunları, mevsimlik sebze ve meyve satıcılığı vb.
gibi) işlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Bu
süreç, zaten şişkin olan hizmetler sektörünü daha da
şişirmektedir. Bu durum, bazı iktisatçıların ileri
sürdükleri sektörler arasındaki doğrusal büyüme
oranları görüşlerini de doğurmaktadır.
".... Ülkeler sanayileştikçe ve kentleştikçe açık işsizliğin de
büyük boyutlara ulaşması kaçınılmaz olabilir."
Çalışabilir 15-64 yaş arası nüfus toplam nüfusun
1985 yılında Türkiye'de yüzde 57'sini, Mısır'da
yüzde 56'sını, Suriye'de yüzde 48'ini
oluşturmaktadır. Halbuki bu oranlar, ileri pazar
ekonomisi ülkelerden İsviçre'de 1985 yılında yüzde
68, ABD ve Avustralya'da yüzde 66'dır.(*) Bu duruma
göre, çalışabilir nüfus oranının toplam nüfus
içindeki payının yüksek olduğu ülkeler kalkınmış, az
olduğu ülkeler geri kamış ülkelerdir. Çünkü,
çalışabilir nüfusun az olduğu ülkelerde çalışmadan
tüketen 0-14 yaş grubu nüfus yüksektir. Bu durumun,
az gelişmiş ülkelerin yararına olacak biçime
çevrilebilmesi için, bu ülkelerde, doğumların
kontrol altına alınarak nüfus artış hızının
düşürülmesi ve ortalama ömrü uzatıcı tüm önlemlerin
alınması gerekmektedir. Bu da azgelişmiş ülkelerin
uzun bir zaman içinde gerçekleştirebilecekleri bir
durumdur.
AB üyesi ülkelerden Almanya'da, 1985 yılında, 15-64 yaş aras-ındaki
çalışabilir nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 70,
Yunanistan ve ispanya'da yüzde 65, Portekiz'de yüzde
64'tür.
Türkiye'nin sahip olduğu 15-64 yaş nüfusun toplam
nüfusa oranı yüzde 57 çalışabilir nüfus,
sanayileşmiş ülkeler ile AB üyesi ülkelerden oldukça
düşüktür. AB üyelerinde bu rakam genellikle yüzde
65'in üzerindedir. Yalnız irlanda'da yüzde 60'a
düşmektedir.
|