|
Az Gelişmiş Ülkelerde İhracatın İçeriği
Azgelişmiş ülkeler tarımsal bir yapıya sahip olduklarından,
ihracatları genellikle tarım ürünleri, tarımsal
hammaddeler ve maden cevherlerinden oluşur. Bu
ülkelerde ihracatın temelini iki üç tip ürün meydana
getirmiştir. J.M.Albertini'nin naklettiği 1964 yılı
Cenevre Konferansı verilerine göre; Panama'nın
ihracatını muz, Birmanya'nın pirinç, Gana'nın kakao,
Suriye'nin pamuk, Sudan'ın pamuk, arpa zamkı,
Mısır'ın pamuk, pirinç, Ekvator'un muz, kahve, kakao
oluşturmaktadır.(1) Amerikan Samoası ve
Marshall Adaları gibi ihracatlarının tümünün
tarımsal ürünler, tarımsal hammaddeler ve maden
cevherlerinden doluştuğu ülkeler hariç olmak üzere,
diğer azgelişmiş ülkelerin tarımsal ürün ve hammadde
ihracatı paylarının toplam ihracat içindeki oranı
yıllar geçtikçe azalmakta ve ihracat diğer mamullere
kaymaktadır. Örneğin, Ekvator 1964'den 26 yıl sonra
tarımsal ürünlerin ihracat içindeki payını yüzde
95'ten yüzde 57'ye, Panama yüzde 94'den yüzde 75'e,
Gana yüzde 80'den yüzde 73'e, Suriye yüzde 72'den
yüzde 17'ye, Mısır yüzde 80'den yüzde 14'e düşürmeyi
başarmışlardır. Türkiye'de toplam ihracat içinde
tarımsal ihracatın payı yüzde 28'dir. Bu durum, bu
ülkelerin bir kısım ihracatlarının tarım dışına
kaydığını ve çeşitlendiğini göstermektedir. İleri
pazar ekonomilerinden İngiltere'de toplam ihracat
içinde tarımsal ihracatın payı yüzde 9, Almanya'da
yüzde 6,5 ve İsviçre'de yüzde 4'dür. Buna karşılık
bu ülkelerde yüzde 48'e varan makina ihracatı
vardır.
Diğer yandan, azgelişmiş ülkelerin ihraç ettikleri
mallar, istemleri esnek olmayan mallardır. Yani,
fiyatlarda ortaya çıkan oynamalar sonucunda, bu tür
malların satışları büyük ölçüde artmadığı halde,
ürünün bol olduğu yıllarda fiyatlarda büyük düşmeler
görülür. Yukarıda da belirtildiği üzere azgelişmiş
ülkelerin ihracatları çeşitlilik göstermez, yani bir
kaç tür malda yoğunlaşırken, genellikle bir kaç
pazara yönelmişlerdir. Bu nedenle ihraç gelirleri,
ihraç edilen bir kaç ürünün üretim devrelerinde
meydana gelen değişmelerle, ihracatın yöneldiği
pazar koşullarında ortaya çıkan değişmelerden
kolaylıkla etkilenebilmektedir.
Genellikle ilkel ve taban ürünleri ihracatçısı olan
azgelişmiş ülkeler, sanayi ürünleri alıcısıdırlar.
Bu malların alımında, piyasada bulunan tekel ya da
eksik yarışma (rekabet) koşulları gereği, azgelişmiş
ülkeler çoğu kez gelişmiş ülkelerin dikte
ettirdikleri fiyatları kabul etmek zorunda
kalmaktadırlar. Dikte ettirdikleri fiyatlar aynı
doğrultuda seyretmemekte, sürekli olarak yükselme
eğilimi göstermektedir. Çünkü gelişmiş sanayi
ülkelerinde işgücü örgütlenmiş ve kendi çıkarlarını
savunur duruma gelmiştir. Bu örgütlenme ve pazarlık
gücünün artması nedeniyle, gelişmiş ülkelerde işgücü
fiyatlarında ortaya çıkan bu yükseliş etkisini
azgelişmiş ülkelerin ithal etmek zorunda
bulundukları mallar üzerinde göstermekte ve ithal
fiyatları artmaktadır, ihraç fiyatlarının durağan,
hatta gerileyen bir eğilim göstermesine karşın,
ithal fiyatlarının sürekli olarak artması nedeniyle
azgelişmiş ülkeler dış ticaret açısından elverişsiz
konumdadırlar Sonuçta, dış ticaret hadleri son
yüzyılda düzenli olarak azgelişmiş ülkelerin
aleyhine gelişmiştir. Bugün azgelişmiş ülkelerin
ihracat gelirlerini dengeye kavuşturma ve arttırma
planları 1977'deki Kuzey-Güney Diyaloğu'nda olduğu
gibi, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma
Konferansı'nın (UNCTAD)da dikkatini çeken konulardan
biridir.
|