Az Gelişmiş Ülkeler Kapital Kullanımı
Bazı iktisatçılara göre azgelişmişliğin en belirgin
özelliği kapital kıtlığı değil, kapitalin kötü
kullanımıdır. Diğer bir deyişle, kapitalin çok düşük
bir ölçüde endüstriyel yatırımlara gitmesidir.
Kapitalin Kötü Kullanımının Nedenleri
1- Yatırılabilir Kaynakların Verimli Alanlarda
Kullanılamayışı
Azgelişmiş ülkelerde, yatırımlara gitmesi gereken
fonların sanayileşmeye uygun olarak kullanılamayışı
büyük önem taşımaktadır. Örneğin, Malezya'da 1974'de
ekonomik fazla GSMH'nın yüzde 33'üne eşitti. Aynı
yılda bunun yatırımlara aktarılan kısmı yüzde 10'du.
1951'de Seylan'da ekonomik fazla GSMH'nın yüzde
30'unu oluşturuyordu. Bunun yatırımlara giden kısmı
sadece yüzde 10'du. Aynı rakamlar 1948'de Taylan'da
yüzde 32 ve yüzde 6, Filipinler'de yüzde 25 ve yüzde
9, Hindistan'da yüzde 15 ve yüzde 5 idi.
Yukarıdaki rakamlar yatırımlara gitmesi gereken
fonların nasıl verimsiz alanlara yöneldiğini ortaya
koyuyor. Bu açıdan Mısır'ın 1939-1935 dönemindeki
durumu daha da çarpıcıdır: 1939 ile 1953 yılları
arasında, ekonomik fazla, milli gelirin üçte birine
eşittir. Fakat bunun yüzde 38'i varlıklı sınıfların
lüks tüketim harcamalarına, yüzde 34'ü lüks inşaata,
yüzde 151 spekülatif harcamalara gitmiştir. Sadece
yüzde 14'ü, gerçek anlamda verimli yatırımlar için
kullanılmıştır.
Görüldüğü gibi, yaklaşık 40-50 yıl öncesine ilişkin
veriler bile, azgelişmiş ülkelerin gerçek
sorunlarından birinin nicel kaynak sorunun ötesinde
bu kaynakların kullanılış tarzıyla) yani kapitalin
kötü kullanılmasıyla da yakından ilgili olduğunu
gösteriyor.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Yabancı Sermaye
Bazı iktisatçılara göre yabancı sermaye de
azgelişmiş ülkelerin öz sermayelerinin kötü
kullanımına neden olmaktadır. Çünkü, yabancı
sermaye, gelişmiş ülkelerden azgelişmiş ülkelere
doğru akmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise; yüksek
teknoloji, ileri teknik bilgi, az hammade ve sınırlı
işgücü ile çok mal üretimi, büyük kapital gücü,
üstün organizasyon yeteneği, sınırsız deneyim ve
gelişmiş pazarlama etkinliği vardır. Bu ülkelerin
özel girişimcileri, bu üstün nitelikleri ve güçleri
sayesinde yatırım yaptıkları her sanayi dalını,
hemen kendileri için tekel durumuna getirmekte ve öz
sermayeyi en etkin biçimde kullanmaktadırlar.
Öte yandan, özel yabancı sermaye yatırımları, ancak
özel koşulların varlığında herhangi bir ülkenin
kalkınmasına katkıda bulunabilir. Bunun dışında
yabancı sermayeyi mutlaka kalkmdırıcı bir faktör
saymak yanlıştır. Yabancı sermaye bir ülkeye
götürdüğünden daha fazlasını geri getirmek için
gider. Bu bakımdan Brezilya'daki Amerikan
sermayesinin durumu ilginçtir. "1947-1960 yıllan
arasında Brezilya'daki özel Amerikan sermaye
yatırımlarının toplam tutarı 1 milyar 814 milyon
Dolardı. Aynı dönemde, amortismanlar, kârlar, ihtira
beratı bedelleri, faiz ve diğer transferler yoluyla
Brezilya'dan ABD'ye akan sermaye 3 milyar 481 milyon
Dolardı." Bu da azgelişmiş ülkeleri yatırılabilir
fonlardan mahrum bırakmaktadır.
Kapitalin Kötü Kullanımının;
- Spekülasyon Olanakarının Fazlalığı,
- İç Pazarın Darlığı,
- Altyapt Yatırımlarının Eksikliği,
- Siyasal istikrarsızlık,
- Feodal Sosyal Yapı, gibi nedenleri de vardır.
Bunlar ileride incelenecektir.
|