Gelişmemiş Ülkelerde Kişi Başına İmalat
Sanayisi Katma Değeri
A- İmalat Sanayisi Katma Değeri
imalat sanayisi; gıda, içki, tütün, dokuma, giyecek, deri, kereste,
kağıt, kimyasal maddeler, ana metal, metal eşya,
işlenmiş minareller, elektriksiz makina, ulaşım
donanımı, elektrikli ve elektronik makina
sektörlerini kapsamaktadır, inşâat, madencilik ve
taşocakçılığı sektörleri kapsam dışıdır.
Toplam imalat sanayisi katma değeri; imalat sektöründeki
işletmelerin bir yıl içinde ürettikleri malların
değerinden, diğer sektörlerden alınıp imalatta
"girdi/input" olarak kullanılan malların değeri
düşüldükten sonra kalan değerdir.
işte bu toplam katma değerden kişi başına düşen miktar ne denli az
ise o ülkede o denli az gelişmiştir.
Kişi başına imalat sanayisi katma değeri 1990 yılında isviçre'de
8.293, ABD'de 5.088 Dolar iken, Türkiye'de 1989
yılında 350 ABD Dolarıdır. Türkiye ile aynı ulusal
gelir grubundaki Mısır'da 1989 yılında 227,
Suriye'de 108 ABD Dolarıdır. Düşük gelir grubundaki
Hindistan'da 1986 yılında 20, Bangladeş'te 1989
yılında 13 ABD Dolarıdır.
Sanayileşmiş pazar ekonomilerinde "kişi başına
imalat sanayisi katma değeri yüksektir. Bu konuda,
özellikle Japonya ve ABD çok ileri konumdadırlar. Bu
ülkelerde, imalat sanayisi katma değerinin
yüksekliği, sermaye-yoğun ileri teknolojiler
kullanılması nedeniyle, makina verimliliğinin
yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Bu durum, imalat
sanayisindeki girdi değerini azaltır. Çünkü yüksek
makina verimliliği; daha az hammadde kullanımı, daha
çok birim mal üretimi, düşük emek giderleri ve birim
başına düşük maliyet demektir. Bu unsurlar da, birim
başına yüksek kâr sağlar. Buradan da kişi başına
daha büyük bir pay düşer, işte sanayileşmiş pazar
ekonomilerinde, kişi başına imalat sanayisi katma
değerinin yüksek olmasının nedeni budur.
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu alt orta gelir grubunda kişi
başına imalat sanayisi katma değeri düşüktür. Bunun
nedeni bu grupta yer alan ülkelerin hepsinde
genellikle emek-yoğun teknolojilerin uygulanmasıdır.
Emek-yoğun geri teknoloji düşük verimlilik demektir.
Düşük~verimlilik ise; daha çok girdi kullanımı, çok
girdi (hammadde) ile daha az birim mal üretimi,
birim başına yüksek maliyet, birim başına düşük kâr,
az miktarda mal üretimi ve satışı nedeniyle, düşük
toplam satış demektir. Bu durumda kişi başına düşen
miktar da düşük gerçekleşecektir.
Düşük gelir grubu ekonomiler ise, bu konuda çok kötü durumdadırlar.
Bunun nedeni, bu ülkelerin, imalat sanayilerinde çok
daha geri teknoloji kullanmaları, hatta bunların,
ilkel sayılabilecek tezgahlarda üretim yapmalarıdır
AB ülkelerinden Almanya'da 1989 yılında kişi başına imalat sanayisi
katma değeri 5.271, Portekiz'de 768, Yunanistan'da
1989 yılında 756 ABD Dolarıdır.
"Kişi başına imalat sanayisi katma değeri" açısından AB ülkeleri de
ileri konumdadırlar. Yalnız bu ülkelerden ispanya,
Yunanistan ve Portekiz'de kişi başına imalat
sanayisi katma değeri yüksek değildir. Bu üç ülke
dışındaki AB ülkelerinde imalat sanayi katma
değerinin yüksekliği, bu ülkelerde sermaye yoğun
ileri teknolojilerin kullanılmasından
kaynaklanmaktadır. Sermaye-yoğun ileri
tekonoljilerin, katma değeri nasıl etkilediği
yukarıda anlatılmıştı.
Türkiye, bu konuda,kişi başına 350 ABD Doları imalat sanayisi katma
değeri ile AB üyelerinin en sonunda yer almaktadır.
Portekiz ve Yunanistan bu konuda Türkiye'den 2 kat,
Almanya'dan 15 kat daha ileride bir noktadadır.
Bu konuda AB ülkeleri ortalaması kişi başına 3.252 ABD Doları
imalat sanayi katma değeridir. Türkiye'nin AB
üyelerinin bu ortalamasını yakalayabilmesi için,
kişi başına imalat sanayisi katma değerini 9 kat
daha arttırması gerekmektedir. Bunun için de
herhalde daha uzun yıllara ihtiyaç vardır.
Türkiye'de imalat sanayisi alanında ilk işletmeler
devlet eliyle kurulmuş KİT'lerdir. Türkiye'de bu
KİT'ler, Cumhuriyetin ilk yılarında, 1950'den
sonraki dönem ile 1963'den sonraki planlı dönemde
gerçekleştirilmiştir. Bunun nedeni de "özellikle
1960lı ve 70'li yıllarda yerli sanayinin üretimde
kullanacağı girdilerin sağlanması için KİT üretimine
gereksinim olmasıdır. Örneğin, otomobil üretimi için
demir çelikten lastik ürünlerine, dokumadan
elektrikli malzemeye kadar bir dizi girdi
gerekliydi. "KİT üretim girdileri ya da ara malları
üretiminde de, yine özel sektörün yapamadıklarını
yapma göreviyle karşı karşıyaydı."Bu nedenlerle
imalat sanayisindeki KİT'ler kuruldu. 1985 yılında
KİT'lerin imalat sanayisi katma değeri payı yüzde
38'dir.
B- Kişi Başına İmalat Sanayisi Katma Değeri Ölçütünün Yarattığı
Sorunlar
İki ülkeden biri imalat sanayisinde sermaye yoğun
ileri teknoloji, diğeri emek yoğun geri teknoloji
kullanabilir. Emek-yoğun geri teknoloji kullanan
ülke sırf yurttaşlarını işsiz bırakmamak gibi insani
amaçlarla bunu yapıyorsa ve bu nedenle imalat
sanayisi katma değeri diğer ülkeden az ise, bu ülke,
ileri teknoloji kullanan ülkeye göre daha azgelişmiş
gözükecektir.
|