Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Gelişmemiş Ülkelerde Kişi Başına İmalat Sanayisi Katma Değeri 

A-  İmalat Sanayisi Katma Değeri 

imalat sanayisi; gıda, içki, tütün, dokuma, giyecek, deri, kereste, kağıt, kimyasal maddeler, ana metal, metal eşya, işlenmiş minareller, elektriksiz makina, ulaşım donanımı, elektrikli ve elektronik makina sektörlerini kapsamaktadır, inşâat, madencilik ve taşocakçılığı sektörleri kapsam dışıdır.

Toplam imalat sanayisi katma değeri; imalat sektöründeki işletmelerin bir yıl içinde ürettikleri malların değerinden, diğer sektörlerden alınıp imalatta "girdi/input" olarak kullanılan malların değeri düşüldükten sonra kalan değerdir. 

işte bu toplam katma değerden kişi başına düşen miktar ne denli az ise o ülkede o denli az gelişmiştir.

Kişi başına imalat sanayisi katma değeri 1990 yılında isviçre'de 8.293, ABD'de 5.088 Dolar iken, Türkiye'de 1989 yılında 350 ABD Dolarıdır. Türkiye ile aynı ulusal gelir grubundaki Mısır'da 1989 yılında 227, Suriye'de 108 ABD Dolarıdır. Düşük gelir grubundaki Hindistan'da 1986 yılında 20, Bangladeş'te 1989 yılında 13 ABD Dolarıdır. 

Sanayileşmiş pazar ekonomilerinde "kişi başına imalat sanayisi katma değeri yüksektir. Bu konuda, özellikle Japonya ve ABD çok ileri konumdadırlar. Bu ülkelerde, imalat sanayisi katma değerinin yüksekliği, sermaye-yoğun ileri teknolojiler kullanılması nedeniyle, makina verimliliğinin yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Bu durum, imalat sanayisindeki girdi değerini azaltır. Çünkü yüksek makina verimliliği; daha az hammadde kullanımı, daha çok birim mal üretimi, düşük emek giderleri ve birim başına düşük maliyet demektir. Bu unsurlar da, birim başına yüksek kâr sağlar. Buradan da kişi başına daha büyük bir pay düşer, işte sanayileşmiş pazar ekonomilerinde, kişi başına imalat sanayisi katma değerinin yüksek olmasının nedeni budur. 

Türkiye'nin de aralarında bulunduğu alt orta gelir grubunda kişi başına imalat sanayisi katma değeri düşüktür. Bunun nedeni bu grupta yer alan ülkelerin hepsinde genellikle emek-yoğun teknolojilerin uygulanmasıdır. Emek-yoğun geri teknoloji düşük verimlilik demektir. Düşük~verimlilik ise; daha çok girdi kullanımı, çok girdi (hammadde) ile daha az birim mal üretimi, birim başına yüksek maliyet, birim başına düşük kâr, az miktarda mal üretimi ve satışı nedeniyle, düşük toplam satış demektir. Bu durumda kişi başına düşen miktar da düşük gerçekleşecektir. 

Düşük gelir grubu ekonomiler ise, bu konuda çok kötü durumdadırlar. Bunun nedeni, bu ülkelerin, imalat sanayilerinde çok daha geri teknoloji kullanmaları, hatta bunların, ilkel sayılabilecek tezgahlarda üretim yapmalarıdır 

AB ülkelerinden Almanya'da 1989 yılında kişi başına imalat sanayisi katma değeri 5.271, Portekiz'de 768, Yunanistan'da 1989 yılında 756 ABD Dolarıdır. 

"Kişi başına imalat sanayisi katma değeri" açısından AB ülkeleri de ileri konumdadırlar. Yalnız bu ülkelerden ispanya, Yunanistan ve Portekiz'de kişi başına imalat sanayisi katma değeri yüksek değildir. Bu üç ülke dışındaki AB ülkelerinde imalat sanayi katma değerinin yüksekliği, bu ülkelerde sermaye yoğun ileri teknolojilerin kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Sermaye-yoğun ileri tekonoljilerin, katma değeri nasıl etkilediği yukarıda anlatılmıştı. 

Türkiye, bu konuda,kişi başına 350 ABD Doları imalat sanayisi katma değeri ile AB üyelerinin en sonunda yer almaktadır. Portekiz ve Yunanistan bu konuda Türkiye'den 2 kat, Almanya'dan 15 kat daha ileride bir noktadadır. 

Bu konuda AB ülkeleri ortalaması kişi başına 3.252 ABD Doları imalat sanayi katma değeridir. Türkiye'nin AB üyelerinin bu ortalamasını yakalayabilmesi için, kişi başına imalat sanayisi katma değerini 9 kat daha arttırması gerekmektedir. Bunun için de herhalde daha uzun yıllara ihtiyaç vardır.

Türkiye'de imalat sanayisi alanında ilk işletmeler devlet eliyle kurulmuş KİT'lerdir. Türkiye'de bu KİT'ler, Cumhuriyetin ilk yılarında, 1950'den sonraki dönem ile 1963'den sonraki planlı dönemde gerçekleştirilmiştir. Bunun nedeni de "özellikle 1960lı ve 70'li yıllarda yerli sanayinin üretimde kullanacağı girdilerin sağlanması için KİT üretimine gereksinim olmasıdır. Örneğin, otomobil üretimi için demir çelikten lastik ürünlerine, dokumadan elektrikli malzemeye kadar bir dizi girdi gerekliydi. "KİT üretim girdileri ya da ara malları üretiminde de, yine özel sektörün yapamadıklarını yapma göreviyle karşı karşıyaydı."Bu nedenlerle imalat sanayisindeki KİT'ler kuruldu. 1985 yılında KİT'lerin imalat sanayisi katma değeri payı yüzde 38'dir. 

B- Kişi Başına İmalat Sanayisi Katma Değeri Ölçütünün Yarattığı Sorunlar 

İki ülkeden biri imalat sanayisinde sermaye yoğun ileri teknoloji, diğeri emek yoğun geri teknoloji kullanabilir. Emek-yoğun geri teknoloji kullanan ülke sırf yurttaşlarını işsiz bırakmamak gibi insani amaçlarla bunu yapıyorsa ve bu nedenle imalat sanayisi katma değeri diğer ülkeden az ise, bu ülke, ileri teknoloji kullanan ülkeye göre daha azgelişmiş gözükecektir.

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Sağlık Bilgileri