Az Gelişmiş Ülkelerde Endüstriyel Yapıda Kısır Döngü
(Tüketim Malları Sanayii Tuzağı)
Sanayi denildiğinde genellikle ilk akla gelen imalat sanayiidir.
Bilindiği gibi imalat sanayii üç alt kesimden
oluşur.
1- Tüketim Malları Üreten Sanayiler
Bu imalat sanayii dalı genellikle; gıda sanayii, içki sanayii,
tütün ve tütün mamulleri sanayii, dokuma ve giyim
sanayii ile dayanıklı tüketim malları üreten
sanayileri kapsar.
2- Ara Malı Üreten Sanayiler
Ara malları sanayi dalı; orman, kağıt, basım, deri ve deri
mamulleri, lastik, plastik, kimya, petrokimya,
petrol, gübre, çimento, pişmiş kil ve çimentodan
gereçler, cam,, seramik, demir ve çelik ile demir
dışı metaller sanayilerini kapsar.
3- Yatırım Malları Üreten Sanayiler
Bu imalat sanayi dalı da; madeni eşya, elektriksiz makinalar
imalat, tarım alet ve makinaları imalat, optik
donatımı imalat, elektrikli makinalar imalat, kara
ve demiryolu taşıtları imalat, elektronik, gemi ve
uçak sanayii dallarını kapsar.
Azgelişmiş ekonomilerde piyasa ekonomisi koşulları,
önce tüketim malları endüstrisinin gelişmesine ortam
hazırlamakta, ara malı ve yatırım malı sanayileri
nispeten düşük oranlar ile bu gelişmeyi oldukça
geriden izlemektedir. Genellikle karma ekonomi
düzenine sahip bulunan azgelişmiş ekonomilerde, ara
malı ve yatırım malı üreten sanayilerin
geliştirilmesi için başlangıçta, devletin bu
alanlarda yatırım yapması zorunluluğu vardır. Aksi
halde, azgelişmiş ülkelerin içinde bulunduğu piyasa
koşullarının tüketim malları sanayiini geliştirmeye
elverişli olması nedeniyle, bu sanayi dalı aşırı
şişkin olarak gelişir.
imalat sanayisinin, tüketim malları sanayisi lehine gelişmesi, ara
ve yatırım malları sanayilerinin gelişmesini
engellediğinden; azgelişmiş ülkelerde belirli bir
sanayileşme düzeyine çıkamamaya neden olur. Çünkü,
tüketim malları sanayisinin aşırı bir biçimde
büyümesi dört temel olumsuz etkeni ortaya çıkarır.
a- Yüksek Verimlilikten Yararlanılamaz
Ara malı ve yatırım malı üretim sanayilerinde verimlilik yüksektir.
Ancak, imalat sanayisinin aşırı biçimde gelişmesi;
ara ve yatırım malları sanayisindeki yüksek
verimlilikten yararlanmayı engeller.
b- Yüksek Katma Değerden Yararlanılamaz
Ara malı ve yatırım malı üreten sanayilerde katma değer de
yüksektir. Ancak, imalat sanayisinin aşırı biçimde
gelişmesi; ara ve yatırım malları sanayisindeki
yüksek katma değerden yararlanmayı engeller.
c- Dışa Bağımlılık Derecesi Artar
Azgelişmiş ülkelerde aşırı gelişme gösteren tüketim malı üreten
endüstrilerin gereksinme duyduğu dış alıma dayalı
girdiler nedeniyle, tüketim malları üreten sanayinin
dışa bağımlılık derecesi artar. Çünkü, tüketim malı
üreten sanayiler için sürekli olarak yatırım malı
ithalatı gerekir. Buna içerde üretilemeyen ara malı
dışalımı da eklenince, sanayinin dışa bağımlılığı
daha da artar. İçerde, tüketim malı üreten sanayinin
üretimde bulunabilmesi için, sürekli olarak
endüstriyel mallar ithalatı gerekecektir. Bu durum
ile içerde üretilemeyen ara malı ithalatı azgelişmiş
ülke sanayisinin dışa bağımlılığını büsbütün
arttıracaktır.
d- Teknolojik Gelişme Engellenir
Azgelişmiş ekonomilerde tüketim imalat sanayisinin
gereğinden fazla gelişmesi, bu ekonomilerde
teknolojik gelişmenin gerçekleşmesini engeller.
Çünkü, ara malları ve yatırım malları üretim
sanayileri ileri teknoloji gerektirdiği gibi
azgelişmiş ekonominin kalkınmasına önderlik de eder.
Ancak, tüketim malları sanayisinin aşırı gelişmesi
bunu engeller. Bu durum, azgelişmiş ülkenin sanayide
dışa bağımlılığının sürmesini ve azgelişmiş ülkenin
gittikçe bir teknoloji sömürgesi haline gelmesine
neden olur.
Azgelişmiş ekonomilerde, piyasa ekonomisinin hakim olduğu bir karma
ekonomi düzeni olduğu yukarıda belirtilmişti Bu
ülkelerdeki piyasa ekonomisi koşulları nedeniyle
önce tüketim malları üreten sanayi dalının gelişmesi
normaldir. Çünkü, bu ekonomilerde;
- Piyasa dar ve sınırlıdır,
- Yatırımların kaynağını oluşturan tasarruflar yetersizdir.
- işletmelerde kâr planları genellikle kısa vadeler için yapılır.
- işletmelerde verimlilik düşüktür.
- işletmelerde geri teknoloji kullanılır.
Bu koşullar altında azgelişmiş ülkelerde önce ithal ikamesi
niteliğinde tüketim malları sanayisi gelişir.
Tüketim malları sanayisinin uzun bir süre sonra gelişmesinden
sonra, çeşitli önlemlerle ara ve yatırım malları
sanayi dallarının geliştirilmesi zorunluluğu ortaya
çıkar.
Yukarıda anlatılanlardan anlaşılacağı üzere, iç tasarruf (yatırım)
GSMH oranının 1970'lerde gelişme yolundaki
ekonomilerden; Portekiz'de yüzde 15'l, Türkiye'de
yüzde 20'yi, Yunanistan'da yüzde 251 aşması, bu
ülkeleri endüstriyel yapılarına bağlı olarak yine de
kapalı kısır çemberi kıramamaktan kurtaramamıştır.
"ilk koşul olarak gereken sosyal sabit sermaye ve
direkt verimli yatırımlar arasında bir denge...
sağlamış ekonomiler dahi imalat sanayiinin yapısı
bakımından gerekli sıçramayı yapamamaktadırlar."(7)
Tüketim mallan üretim sanayisinin aşırı bir biçimde
geliştiği, ara ve yatırım malları sanayisinin
gelişemediği bir imalat sanayi sektörünün
yapısındaki bu dengesizlik, iç ekonomide imalat
sanayisi verimliliği ile imalat sanayisi katma
değerinin hem toplam olarak hem de kişi başına gelir
açısından az olmasına neden olur. Öte yandan,
tüketim malları sanayisinin aşırı gelişmesi, tüketim
sanayisi yatırım malları ve ara malları zorunlu
dışalımı nedeniyle sanayinin dışa bağımlı kalmasına
ortam hazırlar. Bu durum, yaratılan GSMH'nın bir
kısmının dışarı transferini gerektirdiğinden toplam
gelirleri ve kişi başına geliri azaltan bir
unsurdur.
Bu yüzden azgelişmiş ülkelerde tüketim malları
sanayisinin aşırı gelişmesi bir tuzak olup, geri
kalmışlığın bir nedeni ve özelliğidir.
|