Az Gelişmiş Ülkelerde Siyasal
İstikrarsızlık
Azgelişmiş ülkeler genellikle siyasal yönden istikrarsız/dengesiz
gözükmektedirler. Bu ülkelerde siyasal iktidarı
değiştirmek için yoğun çaba sarfedilerek bazan
modern anayasalar yapılır. Bazan da bu anayasalar
Afrika ülkelerinde olduğu gibi askeri darbelerle sık
sık çiğnenir. Böylece bir denge ve demokrasi, bir
dengesizlik ve diktatörlük sürüp gider.
"Siyasal dengesizlik de gelişme için son derece zararlıdır. Çünkü
toplumun ilgisini, enerjisini ve zamanını
gerektiğinden fazla siyasal çekişmelere yöneltir.
Siyasal dengesizliğin çok aşırı bir hal aldığı
ülkelerde siyasal çekişmeler hemen hemen bir
silahsız, bazan da silahlı savaş durumuna
dönüşürler. Nasıl bir silahlı savaşta kalkınmanın
dışındaki amaçlar ön plana geçerse, bu silahsız
savaşta da kalkınma sorunu geriye itilir. Azgelişmiş
ülkelerin bazılarında gözüken ve yıllardır süren
diktatörlükleri siyasal denge olarak yorumlamamak
gerekir. Eğer bir toplum açık ya da diktatörlüklerde
olduğu gibi gizli olarak sürekli bir istikrar
kavgası içindeyse, siyasal iktidar değişmese,
değiştirilemese bile, o toplumun siyasal yapısı
dengesiz sayılmalıdır. O halde siyasal dengesizlik,
yalnızca siyasal iktidarın sık sık el değiştirmesi
biçiminde yorumlanmamalıdır. Siyasal iktidarı ele
geçirmek için gösterilen çabalar eğer sürekli bir
abartılma içindeyse ve bir tür savaşsal bir durum
almışsa, bu çabalar artık bir siyasal dengesizliğin
belirtileridir."Çünkü siyasal iktidarı ele geçirmek
için açık ya da gizli sürekli hale gelmiş bir
mücadele vardır. Bu ise, kalkınmayı geriletici en
azından yerinde saydırıcı bir etki yapar.
Siyasal dengesizliğin, tek sonucu toplumun ilgisinin
ekonomik sorunlardan siyasal sorunlara kayması
değildir. Bu istikrarsızlık ayrıca kapitalin
saklanmasına ve kaçırılmasına da neden olur.
İstikrarsızlığın sürekli olduğu durumlarda o ülkeye
yabancı sermaye gelip yatırım yapmadığı gibi, ülke
içindeki sermayedarlarda yatırım yapmazlar, hatta
geçici bir süre için yatırımlarını yurtdışına
kaydırabilirler. Bu böyle olabileceği gibi devlet
yatırımları da durabilir. Çünkü devlet elindeki
yatırılabilir fonları, toplumdaki bu
siyasal mücadelenin durdurulmasına en azından
yavaşlatılmasına harcıyor olabilir.
Siyasal istikrarsızlığın ülke ekonomisi üzerindeki
üçüncü etkisi, emeğin veriminin büyük ölçüde
düşmesinde görülür. Çünkü üretici emek olan, işçi,
çiftçi, memur ve sanatkârlar enerjilerini siyasal
mücadele yönünde yoğunlaştırırlar. Arka arkaya
başlatılan grevler, boykotlar, gösteriler ve bir
türlü anlaşma ile sonuçlanamayan grevler, emeğin
verimini büyük ölçüde düşürür.
|