Az Gelişmiş Ülkelerde Enerji Tüketimi ve Üretimi
A- Kişi Başına Enerji Tüketimi Azdır
Azgelişmişliğin özelliklerinden biri de kişi başına düşen enerji
miktarının azlığıdır.
Ülkede kişi başına tüketilen enerji miktarı, aynı zamanda yaşam
standardı hakkında bilgi veren bir ölçüdür. Buna
göre, bir ülke halkının tümünün oturduğu konutların
ve işyerlerinin tamamında ya da bir kısmında
elektrik enerjisi tüketilmesi yaşam standardı
hakkında bilgi veren bir husus olduğundan, aynı
zamanda nüfusla ilişkili olduğunu rahatlıkla
söyleyebiliriz. Böyle olunca, gelişmişliği ya da
azgelişmişliği ölçmek için "kişi başına tüketilen
enerji miktarı"nı uluslararası karşılaştırmalarda
kullanmak anlamlıdır.
Sanayileşmiş pazar ekonomisi ABD'de 1991 yılında kişi başına
12.010, isviçre'de 7.89 Kw-sa. elektrik enerjisi
tüketilirken Türkiye'de 1.012 Kw-sa elektrik
enerjisi tüketilmiştir. Bu tüketim miktarları
Türkiye ile aynı gelir grubunda olan Suriye'de 909,
Mısır'da 708 Kw-sa'dır. Düşük gelir grubundaki
Hindistan'da tüketim miktarları kişi başına 346 ve
Bangladeş'te 78 Kw-sa'dır. Türkiye bu konuda
sanayileşmiş pazar ekonomilerinden geride bir
noktada iken, kendi gelir grubundaki Mısır, Suriye
ve Tunus'tan ileride bir noktadadır. Türkiye 1983'de
640 Kw-sa olan kişi başına tüketimi, dört yıl sonra
yüzde 58 oranında 372 Kilavat saat arttırarak 1.012
Kilovat saate çıkarmıştır. Türkiye 1993 yılı sonu
itibariyle elektriksiz köy bırakmamış iken, düşük
gelir grubundaki Hindistan, Haiti, Bangladeş,
Sierra-Leone ve Benin gibi ülkelerde elektrik
enerjisi ile aydınlanma bir lükstür
AB ülkelerinden Almanya'da 1991 yılında kişi başına 7.083,
Portekiz'de 3.050, Yunanistan'da 3.036 Kw-sa
elektrik enerjisi tüketilmiştir. Portekiz'in kişi
başına tüketimi Türkiye'den yüzde 201 oranında 2.038
Kw-sa, Yunanistan'ın kişi başına tüketimi yine
Türkiye'den yüzde 249 oranında 2.524 Kw-sa fazladır.
Kişi başına enerji tüketiminin artması için, büyük
çaplı enerji üretim projelerinin tamamlanması kadar,
nüfusun artış hızının da kontrol altına alınması
gerekmektedir. Ancak, nüfus artış hızının da etkili
olduğu bir değer olan kişi başına enerji
tüketiminde, AB ülkeleriyle aranın kapanması, kısa
dönemde gerçekleştirilebilecek bir olay gibi
gözükmemektedir. Türkiye'nin kişi başına elektrik
enerjisi tüketimi açısından kendisine en yakın
konumda olan Portekiz'e yetişebilmesi için, kişi
başına enerji tüketimi 3 kat, Yunanistan'a
yetişebilmesi için 3,6 kat, ispanya'ya yetişebilmesi
için 35 kat arttırması gerekmektedir.
Elektrik enerjisi tüketiminin artışını asıl kamçılayan unsurun
sanayileşme olduğu unutulmamalıdır. Sanayi
yatırımları arttıkça elektrik tüketimi de
artmaktadır. Bunun karşılanabilmesi için enerji
üretecek sanayi yatırımlarının arttırılması
gerekmektedir. Yoksa eskiden olduğu gibi açık, ithal
enerji ile kapatılmak zorunda kalınabilir.
B- Kişi Başına Enerji Üretimi Azdır
Azgelişmişliğin bir diğer özelliği de kişi başına düşen enerji
üretiminin azlığıdır. Ancak enerji üretimi
azgelişmişliğin özelliği olarak tek başına
kullanılabilecek bir ölçüt değildir. Çünkü enerji
üretimi büyük ölçüde su, kömür, petrol, doğalgaz ve
atom gibi doğal kaynaklara bağlıdır. Bu doğal
kaynaklara sahip olmayan ülkelerde enerji üretimi
tüketime yetmemektedir. Bu doğal kaynaklara sahip
olduğu halde enerji açığı bulunan azgelişmiş ülkeler
olduğu gibi, bu doğal kaynaklara sahip olmadığı için
enerji açığı olan gelişmiş ülkeler de vardır.
Diğer taraftan elektrik enerjisi üretmeye elverişli doğal
kaynaklara sahip ve bunlardan yararlanarak
gereksinmesinden fazla elektrik enerjisi üretebilmiş
İsviçre, Avusturya ve Güney Afrika gibi ülkeler
bulunduğu gibi, tüketimi üretiminden fazla olan ve
açığı, ithal ve başka enerji kaynakları ile
karşılayan Japonya, Macaristan ve Güney Kore gibi
ülkelerde vardır.
Sanayileşmiş pazar ekonomisi ABD'de 1991 yılında kişi başına
11.924, İsviçre'de 8.298 Kw-sa elektrik enerjisi
üretilirken, Türkiye'de kişi başına 1.008 Kw-sa
elektrik enerjisi üretilmiştir. Türkiye ile aynı
gelir grubunda olan Suriye'de kişi başına 909,
Mısır'da 708 Kw-sa elektrik enerjisi üretilmiştir.
Bu üretim miktarları düşük gelir grubundaki
Hindistan'da 345 ve Bangladeş'te 78 Kw-sa'dır.
Türkiye bu konuda sanayileşmiş pazar ekonomilerinden
geride bir noktada iken Mısır, Suriye ve Tunus'tan
ilerde bir noktadadır.
Türkiye bu konuda son yıllarda önemli
atılımlar yapmıştır. Ancak, Türkiye'de bu hızlı
nüfus artışı varoldukça, sanayileşmedeki gelişmeler
sürdükçe, enerji tüketimindeki artış trendi devam
edecektir. Bunun karşılanabilmesi için de enerji
üretiminin büyük ölçüde arttırılması gerekmektedir.
Aksi halde, eskiden olduğu gibi uzun süre elektrik
enerjisi dış alımı yapılması zorunlu olacaktır.
AB ülkelerinden Almanya'da 1991 yılında kişi başına 7.067,
Yunanistan'da 3.474 ve Portekiz'de 3.041 Kw-sa
elektrik enerjisi üretilmiştir.
Elektrik enerjisi üretimi konusunda Türkiye, kişi başına 1.008 Kw-sa
üretim ile AB ülkelerinin en sonunda yer almaktadır.
Yunanistan'ın üretimi Türkiye'nin 3,4 katıdır.
Yalnız AB ülkelerinin çoğu enerji dış alımı yoluyla
talebi karşılamak zorundadırlar. Türkiye bu bakımdan
daha şanslı bir konumdadır. Çünkü elektrik enerjisi
gereksinmesini kendi kaynaklarıyla karşılamaktadır.
AB ülkelerinden yalnızca Fransa, Belçika, Danimarka, İrlanda ve
ispanya'nın enerji üretimleri tüketimlerini
karşılamaktadır. Üstelik, büyük ölçüde nüfus
hareketleri ve büyük ölçüde yeni enerji kaynakları
kullanmayı gerektirecek endüstriyel değişme
yaşamadıkları için, son otuz yılları incelendiğinde,
AB ülkelerinden sanayileşmiş pazar ekonomilerinin
enerji tüketiminde istikrarlı bir görüntü ortaya
çıkmaktadır.
Türkiye büyük çaplı enerji yatırımları
başlatılmış ve sürdürmektedir. Bu projelere,
enerji üretimini büyük ölçüde arttıracak yeni
projeler eklemek ve nüfus artışını da bir miktar
kontrol altına alabilmek koşulu ile enerji
üretiminde önemli artışlar sağlayabilecek
durumdadır.
|