Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Az Gelişmiş Ülkelerde Kapital 

Bilindiği üzere İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra azgelişmişlik sorunana karşı ilgi yoğunlaşmıştır. Bu savaştan sonraki ilk yıllarda gelişmenin sağlanması için kapitale özel bir önem verilmiş ve geri kalmışlığın nedeni olarak kapital yokluğu gösterilmiştir. Bu konuda genel kanı, azgelişmiş ülkelerin kapitale kavuşmaları halinde kalkınmalarını kendiliklerinden sağlayabilecekleri ve geri kalmışlıklarının sona ereceği yolunda idi. Geri kalmış ülkelere kapital yardımını öngören Truman Doktirini bu görüşün benimsenmesinin bir sonucudur. 

Geri kalmışlığın yok edilmesinin bir kapital-birikim sorunu olarak görülmesi, kapitalin kalkınmayı kısıtlayan dört etmenden biri olmasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere kalkınmayı engelleyen dört kısıtlayıcı etmenden biri doğal kaynaklar, biri kalifiye işgücü, biri üretken kapasite yetersizliği (sabit sermaye stoku) biri de kapital yetersizliğidir. 

Ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmek bakımından gerek madenleri çıkarmak, gerek işgücü yetiştirmek, gerek sabit sermaye stokunu arttırmak, gerekse sağlık ve sosyal alanlardaki alt hizmetleri gerçekleştirmek için hiç de küçümsenmeyecek miktarda paraya gereksinim vardır. Ayrıca savunma gereksinimi de gözönünde tutulursa en büyük darboğazın finansman yetersizliğinden doğacağı açıktır.(2) Nitekim Türkiye'de Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda büyüme hızı yüzde 7 olarak belirlenmiş ve bu büyüme hızına ulaşabilmek için GSMH'nın yüzde 18'inin yatırılması gerektiği planlanmıştır. Ancak 1962-1967 dönemi başında reel tasarruf oranı yüzde 11 idi. Alınacak önlemlerle bunun plan döneminde yüzde 14'e çıkacağı, kalan yüzde 4'ün de dışarıdan sağlanacağı programlanmıştır. 

Saptanan kalkınma hızına ulaşabilmek için finansman kaynaklarının arttırılmasına yani kapitale gereksinme yoğun olarak vardır. Bu duruma göre kapital (sermaye) yokluğu, azgelişmiş ülkelerin geri kalmışlıklarının bir nedeni ve özelliği olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Yenileyici Girişimci Yetersizdir 

A- Girişim ve Girişimci 

Üretim, en kısa tanımı ile üretim faktörlerini birleştirerek mal ve hizmet yaratmaktır.. Mal ve hizmet yaratabilmek için bazı üretim faktörlerine, gereksinim vardır. Bu üretim faktörleri; emek, tabiat, sermaye ve müteşebbis (girişimci) olmak üzere dört grupta toplanabilir. 

İlk insan, emeği ile toprağı kullanarak üretimde bulunmuştur. Bu durumda ilk insan aynı zamanda girişimci olmuştur. Bu durum gösteriyor ki, girişimci ekonomide tarihin çok eski devirlerinden beri vardır. 

Bugünkü ekonomik sistemlerde girişimci emek, toprak ve sermayeyi biraraya getirerek teşebbüsü (işletme) kuran kimsedir. Girişimci bu niteliği ile üretim faktörlerinin tedariki sırasında ve üretim aşamasında alıcı, ürettiği mal ve hizmetleri piyasaya sürerken de satıcı durumundadır. Üretim faktörlerine ödenen bedeller işletmenin masraflarını, üretilen mal ve hizmetlerin satışından elde edilen hasılat , ise işletmenin gelirini oluşturur. Masraflar ile gelir arasındaki fark da işletmenin kâr veya zararını meydana getirir. Girişimcinin amacı kâr etme ve bu kâr ile yeni işletmeler kurarak büyümektir. Girişimci ekonomide yüklendiği ve yürüttüğü bu işlevleri nedeniyle çok önemlidir. 

Girişimcinin yerine getirdiği işlevler nedeniyle bazı toplumların geri kalmışlıklarının nedeni, o toplumların sahip oldukları girişimcilerin niteliklerinin gelişmiş toplumların girişimcilerinin niteliklerinden düşük olmasıyla açıklanmıştır. Bu konuda Schumpeter ilk kez ekonomik kalkınmada girişimcinin oynadığı rolün önemini belirtmiştir. Hatta denebilir ki, Schumpeter ekonomik kalkınmayı yalnızca girişimci faktörüne dayandırmıştır. Ona göre, kapitalist ekonomi, kendisinin innavator (yenileyici) diye adlandırdığı girişimcilerin azalıp yok olması halinde yıkılmaya mahkumdur, innavator, üretim faktörlerini yeni bir biçimde kombine eden (birleştiren) girişimci demektir. Örneğin, üretim faktörlerinin, televizyon ve bilgisayar hiç bilinmezken, televizyon üretmek ya da bilgisayar üretmek için birleştirilmesi, üretim faktörlerinin yeni bir biçimde birleştirilmesi demektir. Bunu gerçekleştiren de innavator yani yenileyici girişimcidir. Yenileyici girişimci aynı zamanda teknoloji üretilmesine öncülük eder. Yenileyici girişimcinin uyguladıklarını sonradan uygulayanlar ise taklitçidir. Schumpeter'e göre bunlar gerçek anlamda girişimci değildirler. Bu nedenle bir ekonominin gelişim hızını bunlar değil, gerçek girişimci olan innavator girişimciler belirler. Schumpeter'in, ilgileri ekonomik gelişme sürecinde girimcinin oynadığı role çekmesi, sonra da nitelik ve nicelik yönünden güçlü bir girişimci sınıfının nasıl ortaya çıktığı sorununu doğurdu. 

Ekonomistlerin büyük bir kısmı bir toplumun nitelik ve nicelik bakımından güçlü bir girişimci sınıfına kavuşması için bu mesleğin toplumda yüksek bir prestije sahip olması gerektiğini savunurken Hagen, aksi tezi savunmaktadır. Hagen'e göre girişimcilik mesleğinin toplum tarafından küçük görülmesi halinde, bu meslek genellikle diğer mesleklerin kendilerine kapalı tutulduğu azınlıklara kalmaktadır. Azınlıklar da toplum tarafından ezilmenin verdiği bir duyguyla bu meslekte özel yetenekler geliştirip başarılı olmaktadır. 

B- Yenileyici Girişimci Yetersizliğinin Yarattığı Sorunlar 

Girişimcinin yatırımların yapılmasında önemli bir rolü vardır. Ancak üretim faktörleri arasında en az bulunan sermayedir. Ne kadar yenileyici girişimci olursa olsun sermaye olmayınca yatırım yapılamaz. Bunun için Napolyon yılar önce "para, para, para" demiştir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Sağlık Bilgileri