ASYA PASİFİK EKONOMİK İŞBİRLİĞİ (APEC)
a. Kuruluşu:
1989 yılında Avustralya'da yapılan
toplantılar sonucu kurulan ancak Singapur'da
konuşlu sekreterya ve idari yapılanmasına
1992 yılında kavuşan örgüt kendisini Asya
Pasifik havzasında ekonomik gelişme, ticaret
ve yatırımların en öncelikli destekleyicisi
olarak tanımlamaktadır.
b. Amaçları:
APEC üye ülkeler arasında ekonomik ve
teknolojik işbirliğini geliştirmek amacıyla
ticaret ve yatırım özgürlüğü ve
desteklenmesi konularında geniş çalışmalarda
bulunmaktadır. APEC kendisini yeni ortaya
çıkan önemli ekonomik sorunlara kendisini
süratle adapte eden dinamik bir forumdur. Bu
sorun alanları elektronik ticaretin
desteklenmesi, terörizm ile mücadele ve
bulaşıcı hastalıklarla mücadeledir.
APEC'in kendisine belirlediği temel hedef ki "Bogor
hedefleri" olarak geçer: Asya Pasifik bölgesinde
endüstrileşmiş ekonomiler için 2010, gelişmekte olan
ekonomiler içinse 2020 yılında serbest ve açık
ticaret ve yatırımdır. Bu 1994 Endonezya zirvesinde
alınan ve benimsenen hedeftir. Örgüt bu hedefine
ulaşmak için malların, hizmetlerin ve insanların
emniyetle dolaşabileceği bir çevreye ihtiyacı
olduğunu öngörmüş ve bununla ilgili olarak politik,
ekonomik ve teknolojik işbirliği üzerinde de
çalışmaktadır. Bu emniyetli çevrenin oluşumu için
gerekli en önemli unsur olan insan üzerinde duran
örgütün sosyokültürel alanda da başta eğitim olmak
üzere yoğun ve her gün gelişen çalışmaları vardır.
Örgüt çalışmalarının üç ana sac ayağı vardır.
Bunlar:
• Ticaret ve yatırımın serbestleşmesi,
• Ticaretin desteklenmesi,
• Ekonomik ve teknolojik işbirliğidir.
c. Üyeler:
1.
ABD,
2.
Avustralya,
3. Brunei, 4.
Endonezya,
5.
Filipinler,
6.
Güney Kore,
7.
Japonya,
8.
Kanada,
9.
Malezya,
10.
Singapur,
11.
Tayland,
12.
Yeni Zelanda
(1989
kurucu üyeler),
13.
Çin Halk Cumhuriyeti,
14. Hong
Kong-Çin,
15.
Tayvan
(1991), 16.
Meksika,
17.
Papua Yeni Gine
(1993), 18.
Şili
(1994), 19.
Peru,
20.
Rusya Federasyonu,
21.
Vietnam
(1998)
ç. Organları:
APECin örgütlenme yapısı ve çalışma sistematiğine
baktığımızda esnek ve fikir birliğine göre çalışan
bir yapı görmekteyiz. 1991'de üyeler çalışma
programlarını, açık konuşmalarla bütün üyelerin eşit
oylarına göre yapmaya başladılar. APEC başkanlığı
bütün üyeler tarafından birer yıllığına yapılır ve
Dışişleri ve Ekonomi Bakanları'nın yıllık Bakanlar
toplantısına ev sahipliği yapar. 1992 Bankok
toplantısında Singapur'da kalıcı bir sekreterlik
kurulması kararlaştırıldı. 1993 toplantısında
Ticaret ve Yatırım Komitesi ve Bütçe ve Yönetim
Komitesi kurulması kararlaştırıldı. Bunların
dışında APECin 11 çalışma grubu vardır. Bunlar:
Zirai teknik işbirliği, enerji, balıkçılık, insan
kaynakları gelişimi, endüstriyel bilim ve
teknoloji, deniz kaynaklarının korunması, küçük ve
orta ölçekli işletmeler, iletişim ve bilgi, turizm,
ticaretin geliştirilmesi ve ulaşım.
Örgütte dört üst düzey komite vardır:
•
Ticaret ve Yatırım Komitesi (CTT)
•
Bütçe ve Yönetim Komitesi (BMC)
•
Ekonomik Komite
(EC)
•
Ekonomik ve Teknik İşbirliği Üzerine Üst Düzey
Yetkililer Toplantısı Komitesi
1993
kararına göre Ticaret ve Yatırım Komitesi (CTI),
ekonomik aktiviteyi artırmak ve malların akışını
kolaylaştırmak ve üye ekonomiler arasında hizmet
akışını kolaylaştırmak için bir program hazırlar.
CTI şu anda bölgede malların, hizmetin ve
teknolojinin akışını sağlayan önlemleri almıştır.
Bütçe ve Yönetim Komitesi (BMC) üst düzey APEC
görevlilerine bütçe ve yönetim konularında
danışmanlık yapmak için kurulmuştur. BMC'nin,
APECin yıllık bütçesini, çalışma gruplarının
bütçesini ve CTT'ın ve sekreterliğin hazırladığı
yönetim bütçesini değerlendirme yetkisi vardır.
1994'te Ekonomik Eğilim grubu, Ekonomik Komite
içinde kurulmuştur. Komite APEC içinde işbirliğini
kolaylaştırmak için bölgesel ekonomik eğilim için
çalışmalar yapar.
Sekreterliğin üst düzey yöneticisi APEC yönetiminde
ikinci kişidir ve bir yıllığına hizmet eder
d. Faaliyetleri:
APEC'in hedeflerini gerçekleştirmek için neler
yapacağı ise Japonya'nın Osaka kentinde yapılan
zirvede ortaya konan ve Osaka faaliyet ajandası
olarak isimlendirilen bir yol haritası ile
belirlenmiştir. Üye ekonomiler yukarıda sayılan
hedeflere ne kadar ulaşabildiklerini yıllık olarak
bireysel hareket planı (Individual Action Plan (IAP))
ve kolektif hareket planlan (Collective Action Plans
(CAPs)) ile bildirmektedirler. Temelde burada hedef
Dünya Ticaret Örgütü normları ile uyumlu, hedefe
ulaşmada geriye gitmeyi kabul etmeyen ama ileri
doğru harekette ekonominin değişen koşullan
sebebiyle esnek bir politika uygulamaktır. Bireysel
hareket planını her ülke kendisi için hazırlamakta
ve uygulamaktadır.
Planın ana alanları:
• Gümrükler
• Gümrük dışı kısıtlamalar
• Hizmetler
• Yatırım
• Standartlar ve uyum
• Gümrük prosedürleri
• Entelektüel hazırlık
• Rekabet politikası
• İdari kazanımlar
• Düzenleme kaldırımı/düzenleme gözden geçirmesi
• Dünya ticaret örgütü yaptırımları
•
Anlaşmazlık uyuşturulması
•
Ticaretle uğraşanların hareket edebilirliği
•
Bilgi toplama ve analiz
İncelendiğinde üye ülkelerin APEC üyelik sürecini
takiben büyük bir ekonomik gelişme gösterdikleri
inkar edilemez bir gerçektir. Ancak bu zaten olacak
bir gelişmemiydi yoksa APEC sayesinde olan bir
gelişmemidir ayrıca üzerinde çalışılabilecek bir
konudur.
Ülkelerin ilk 10 yılda yaşadıkları gelişmelerle
ilgili dikkat çekici bazı rakamlar şöyledir:
• İhracat %110 artarak 2.5 trilyon ABD doları
seviyesine ulaşmıştır.
• Yabancı doğrudan yatırım genelde %210 ve alt
seviye ekonomiye sahip ülkelerde ise %475
artmıştır.
• Gerçek toplam yurtiçi hasıla toplamda %33 ve alt
seviye ekonomiye sahip ülkelerde ise %74 artmıştır.
• Kişi başı yurtiçi hasıla alt seviye ekonomiye
sahip ülkelerde %61 artmıştır.
• 174 milyonu alt seviye ekonomilerde olmak üzere
toplam 195 milyon yeni iş imkanı yaratılmıştır.
• 2000-2005 arası dönemde internete erişebilen
insan sayısı 3 katına çıkmıştır5.
e. Gelişmeler:
Tüm bu veriler ışığında baktığımızda APEC özellikle
başlangıç safhasında, ABD'nin dünyada şu an
bayraktarlığını yapmakta olduğu küreselleşme,
serbest ticaret, gümrüklerin kalkması ve bu sayede
insanların daha mutlu olduğu ve liberal bir dünya
düzeni kurulmasını savunan idealist yaklaşımının
deneme sahası olarak değerlendirilebilir. ABD aynı
amaca ulaşmak için geliştirdiği realist bir
yaklaşımı ise büyük
Ortadoğu projesi olarak bilinen çalışmada farklı bir
coğrafyada uygulamaktadır.
APEC elbette bu idealist yaklaşım dışında da bir
şeyler ifade eder. Öncelikle örgüt 21. yüzyılda
dünya düzeni açısından, eskiye oranla çok daha etkin
olması beklenen bir coğrafya üzerine konumlanmıştır.
ABD 20. yüzyılın ortalarında Atlantiğin karşı
kıyısına verdiği önemi bugün Pasifiğin karşı
kıyısına vermektedir. Aşağıya eğilimli zirvedeki
Avrupa yerine, yukarı eğilimli ortalardaki Asya
Pasifik onun için çok daha önemli konumdadır.
Bölgede daha önce az gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerin kurmuş oldukları Güneydoğu Asya Milletleri
Birliği de (ASEAN) mevcuttur. ABD, APEC örgütü
üzerinden aslında doğrudan olarak taraf olamadığı
ASEAN'a da dolaylı olarak taraf olma imkanını
bulmuştur. Bu taraf olma imkanı aynı zamanda diğer
güçlü devletler Çin, Japonya ve Rusya için de
geçerlidir.
Üyelerini incelediğimizde uyumlu olmak bir yana
düşman olarak bile niteleyebileceğimiz ülkelerin
(Çin-Tayvan gibi) aynı çatı altında bîr araya
gelebildiğini görüyoruz, ancak buna rağmen örgüt, en
azından şu ana kadar, sahip olduğu zorlayıcı
kuralları olmayan, esnek ve özgürlükçü yapı
sayesinde fazla bir problem yaşamadan günümüze
kadar gelebilmiştir. Aslında bu nokta belki de bu
örgütten öğrenilebilecek en önemli dersi
içermektedir: Gelecekte uluslararası örgütler
mevcudiyetlerini sürdürebilmek için nasıl
yapılanmalıdırlar. Yakın zamanda çok daha zorlayıcı
kriterlere ve yapılanmaya sahip olan Avrupa
Birliğinin, bu dayatmalarını adeta üniter bir devlet
yapısına dönüştürmek maksadıyla yapmış olduğu
anayasa oylamasında aldığı olumsuz neticeler,
uluslararası örgütler için en uygun tarzın ne olduğu
konusunu tekrar düşünme ihtiyacını ortaya
koymuştur. APEC her ne kadar burada belki aşırı
iyimser ve gevşek bir yapılanmayı öngörüyor olsa da
en azından teorik çalışma açısından iyi bir çıkış
noktası olacaktır.
Türkiye açısından APEC'in durumu incelendiğinde,
örgütün ilgili çevrelerde kabaca bilinmesine rağmen
yeterli önem verilmediğini görmekteyiz. Resmi
kurumların web sayfalan incelendiğinde bilgilerin
yetersiz, yanlışlıklarla dolu ve eski tarihli
olduklarını görmekteyiz. Ayrıca internet
taramalarında örgüt ile ilgili yeterli Türkçe esere
de rastlanamamaktadır.
Bugünün teknolojileri ile iyice küçülmüş olan
dünyamızda, APECin bölgesinin hiç uzağında
olmadığımız gibi ABD, Rusya, Japonya, Çin gibi
onlarsız gelecek senaryolan üretme imkan ve
ihtimaline sahip olmadığımız ülkeleri kapsayan bu
örgüt, hem doğrudan ilişki kurmak, hem de geleceğin
örgütlerine yönelik teorik öngörüler geliştirmek
açısından büyük öneme haizdir.
|