İKTİSADİ İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA ÖRGÜTÜ
(ORGANISATION FOR ECONOMIC COOPERATION AND
DEVELOPMENT-OECD)
a. Kuruluşu
14
Aralık
1960
tarihinde imzalanan Paris Sözleşmesi'ne
dayanılarak kurulmuş olan uluslararası
ekonomik bir örgütüdür. OECD, savaş
yıkıntıları içindeki Avrupa'nın Marshall
Planı çerçevesinde yeniden yapılandırılması
amacıyla 1948 yılında kurulan Avrupa
Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün (OEEC)
doğrudan mirasçısıdır.
b. Amaçları
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yıkıma
uğrayan Batı Avrupa ekonomilerinin onarımı
amacıyla Marshall Planı çerçevesinde ABD'nin
yaptığı yardımların dağıtımına yardımcı
olmak ve Avrupa ülkeleri arasındaki ticari
ödemeleri serbestleştirerek geliştirmek için
kurulan OEEC, zamanla fonksiyonlarını
kaybetmiştir. Nitekim, 1960'lara doğru Batı
Avrupa'nın yeniden imarı ve ekonomik yönden
güçlenmesi büyük ölçüde tamamlanmıştır. Yeni
gelişmeler çerçevesinde, 14 Aralık 1960'da
imzalanan Paris Sözleşmesi ile yeni
işbirliği alanlarına yönelmesi amaçlanan
OECD kurularak, 30 Eylül 1961'de resmen
faaliyete başlamıştır. Örgütün amaçlan şu
şekilde sıralanabilir
• Finansal istikrarın eşzamanlı
olarak korunduğu üye ülkelerde ve hem de özellikle
gelişmekte olan ülkelerde halkın yaşam
standartlarının iyileştirilmesi, sürekli ve dengeli
ekonomik gelişim sağlayan politikaya destek ve
yardım, işsizliğin ortadan kaldırılması;
• Ekonomik genişleme politikasının uyandırılması
ve sosyoekonomik eşgüdümlü gelişmenin
desteklenmesi;
• Uluslararası yükümlülüklere uygun olarak çok
taraflı ve ülkeler arasında ayrım gözetmeyen dünya
ticaretinin geliştirilmesine destek verilmesi,
OECD'ye üye veya bu örgüte üyelik talebinde bulunan
ülkeler, sosyo-politik ve ekonomik yaşamda, aşağıda
belirtilen üç ilkeyi vazgeçilmez değerler olarak
benimsemişlerdir. Bunlar:
• Demokrasi,
• İnsan haklarına ve yurttaş özgürlüğüne bağlılık,
• Açık pazar ekonomisi çerçevesinde istikrarlı
gelişimdir.
Bu ilkeler, aynı zamanda, yukarıda belirtilen
amaçların gerçekleştirilmesine de hizmet ederler.
OECD, bir taraftan bu ilkelerin üye ülkelerde
güçlendirilmesine katkı sağlarken, diğer taraftan da
örgüte üye olmayan ülkelerde ilkelerinin tanıtımını
yapmaktadır.
c. Üyeler
OECD'nin 20 kurucu üyesi bulunmaktadır (Türkiye,
ABD, Kanada, Fransa, Hollanda, Belçika, Lüksemburg,
Federal Almanya, İtalya, Portekiz, İngiltere,
Danimarka, İrlanda, Yunanistan, İsviçre, Avusturya,
İsveç, İzlanda, Norveç ve Avrupa Topluluğu).
Bilahare Japonya, Finlandiya, Avustralya ve Yeni
Zelanda, kuruluşa katılmışlardır. 1994 yılından
itibaren Teşkilata yeni üyeler iştirak etmişlerdir.
1994 yılında Meksika, 1995 yılında Çek Cumhuriyeti,
1996 yılında Macaristan, Polonya bilahare Güney Kore
ve son olarak 2000 yılı içerisinde Slovakya'nın
örgüte üyeliği ile teşkilata üye ülke sayısı 30'a
yükselmiştir.
ç. Organları
Teşkilatın iki temel organı vardır: Konsey ve
Konseye bağlı komiteler ve çalışma grupları ve
Genel Sekreter ve onun personelinden oluşan
Sekreterya.
(1) Konsey:
OECD'nin en yüksek karar organı Konseydir.
Başkanlığı örgütün genel sekreterince
yürütülmektedir. Konsey toplantılarına üye ülkelerin
teşkilat nezdindeki daimi temsilcilerinin yanı sıra
Avrupa Birliği Komisyonu Temsilcisi de
katılmaktadır.
Yılda bir kez, G-8 zirvesi öncesine denk düşecek bir
tarihte, Bakanlar düzeyinde toplanan Konsey, üye
ülkelerin Dışişleri, Ekonomi, Maliye ve Ticaret
Bakanlarının ve diğer ilgili bakan ve üst düzey
bürokratların bîr araya getirmektedir. Bu
toplantılar üye ülkeleri ilgilendiren güncel
konularda görüş alışverişinde bulunulmasına ve
gerekli kararların alınmasına imkan sağlamaktadır.
Konsey, hem teşkilatın genel, hem de OECD bünyesinde
faaliyet gösteren komitelerin bireysel yıllık
çalışma programlarını onaylamaktadır.
(2) İcra Komitesi:
Konseyin her yıl atayacağı 14 üyeden oluşan İcra
Komitesi, Teşkilatın amaçlarının
gerçekleştirilmesine yardıma olmak üzere
kurulmuştur. Komite başkanı üyeler tarafından
seçilmektedir. Gerektiğinde özel görevlerin
yürütülmesi için de toplantıya çağrılabilmektedir.
Komite, düzenli toplantıları haricinde, nadiren, üst
düzey hükümet yetkililerinin katıldığı özel
oturumlar yapabilir.
(3) Komiteler ve Çalışma Grupları:
Konsey, Teşkilatın a-maçlarını gerçekleştirmek için
gerektiğinde yardımcı birimler kurabilir. Bu
birimler genellikle Komite olarak adlandırılır.
Komiteler özel çalışmaları yürütmek veya özel
sorunlarla uğraşmak üzere Çalışma Grupları
kurabilirler.
Normal olarak tüm üye ülkeler Komite ve Çalışma
Gruplarının üyesîdirler. Fakat, sadece bazı üye
ülkelerin temsil edildiği sınırlı nitelikli
olanları da vardır.
(4) Özel Çalışma Grupları:
Türkiye ve Yunanistan'ın kalkınma çabalarının
desteklenmesi için harekete geçirilebilecek yeterli
ölçüde kamu ve özel yabancı kaynakların akışını
sağlamada kullanılacak araçları araştırmak üzere,
Temmuz 1962 tarihinde, iki çalışma grubu, ayrıca bu
amaçla konsorsiyumlar kurulmuştur. Konsorsiyumlar,
Türkiye ve Yunanistan'ın ekonomik kalkınmalarına
kredi ve bağışlar ve başka yollarla katkıda bulunmak
için üye ülkeler ve kuruluşların fiilen
oluşturdukları birimler olarak düşünülebilir.
Toplam sayısı 200'ü aşan Teşkilatın Komite ve
Çalışma Gruplarının bazıları şunlardır:
- 2 Nolu Çalışma Grubu: Türkiye'nin Uzun Dönemli
Kalkınma Sorunları
-
Ekonomik Politika Komitesi
- 1
Nolu Çalışma Grubu: Makro-ekonomik ve Yapısal
Politika Analizi
-
Ekonomiyi ve Kalkınmayı İnceleme Komitesi
-
Kalkınmaya Yardım Komitesi
-
Kalkınmaya Yardım ve Çevre Çalışma Grubu
-
İstatistiki Sorunlar Çalışma Grubu
-
Ticaret Komitesi
-
Ticaret Komitesi Çalışma grubu
-
İhracat Kredileri ve Kredi Garantileri Çalışma Grubu
-
Ödemeler Komitesi
-
Sermaye Hareketleri ve Görünmeyen İşlemler Komitesi
-
Uluslararası Yatırım ve Çok Uluslu Şirketler
Komitesi
- Mali
Piyasalar Komitesi
-
Mali İşler Komitesi
Tarım, balıkçılık, enerji politikası, çevre,
endüstri, çelik, deniz taşımacılığı, eğitim,
tüketici politikası, bilim ve teknoloji,
enformasyon, bilgisayar ve iletişim politikası,
turizm vb. alanlarda bir çok komite ve çalışma
grupları da bulunmaktadır. Ayrıca, OECD, Afrika'nın
Sahel bölgesinde kuraklıktan büyük zarar görmüş
ülkelerin, gıda da kendine yeterlik ve çölleşmenin
kontrolü stratejilerini geliştirmelerine yardım
etmek amacıyla, donör ülkelerin oluşturduğu ve "Sahel
Kulübü" adı verilen resmi olmayan grubu da
içermektedir.
Sahel Kulübü, bu ülkelerde özel sektör incelemeleri
yapmakta, yardım veren ülkelerin faaliyetlerinin
eşgüdümünü sağlamakta, kıtlığın önlenmesine yönelik
tedbirler geliştirmekte, ekolojik ve kırsal
kalkınma konularında teknik yardım imkanları
sunmaktadır. Kulüb'ün üyeleri arasında; Burkina Faso,
Cape Verde, Çad, Gambiya, Gine-Bissau, Mali,
Moritanya, Nijer ve Senegal bulunmaktadır.
(5) Kalkınma Merkezi:
23 Ekim 1962 yılında OECD Konseyi'nin kararı ile
kurulan Merkez'in amacı; OECD'ye üye ülkelerde
mevcut ekonomik kalkınma ve genel ekonomik
politikaların tasarımı ve uygulanması konularındaki
bilgi ve deneyimi bir arada toplama ve bunları
ihtiyaçlarına uygun olarak kalkınmakta olan
ülkelerin hizmetine sunmaktadır. Teşkilatın ayrılmaz
bir parçası olmasına rağmen Kalkınma Merkezi'nin
özerk bir pozisyonu vardır. Merkez'in faaliyetleri;
istihdam, sanayi sektörlerinde uluslararası
işbölümü, teknoloji ve endüstrileşme, sosyal
kalkınma ve demografi gibi temel kalkınma sorunları
ile ilgili araştırmaları içermektedir. Merkez,
kalkınma sorunları ile uğraşırken OECD'nin diğer
kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliği
yapar. Kalkınma Merkezi'ne Avustralya ve Yeni
Zelanda hariç, tüm OECD üyesi ülkeler ile Güney
Kore, Arjantin ve Brezilya katılmaktadır.
OECD bünyesinde iki önemli kuruluş daha
bulunmaktadır. Bunlar; Uluslararası Enerji Ajansı (UEA)
ve Nükleer Enerji Ajansıdır. (NEA). UEA 1974 yılında
kurulmuştur. Ülkemiz kurucu üyesidir. Örgütün temel
amacı petrol piyasasında yer alabilecek krizlere
karşı hazırlıklı olmak ve üye ülkeler arasındaki
dayanışmayı artırarak enerji güvenliliğini
sağlamaktır. UEA, üye ülkelere petrol stoku
bulundurma zorunluluğu getiren bir kuruluştur.
Ajansın Katılımcı ülkeleri: Avustralya, Avusturya,
Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya,
Yunanistan, İrlanda, İtalya, Japonya, Lüksemburg,
Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, İspanya,
İsveç, İsviçre, Türkiye, İngiltere ve ABD. Ayrıca
Avrupa Birliği de temsil edilmektedir.
NEA ise üye ülkelerin nükleer enerji üretimlerinin
barışçı amaçlarla geliştirilmesi için faaliyet
göstermekte, nükleer alanda üye ülkelerce verilen
kararların uyumlaştırılmasına çalışmaktadır.
Teşkilatın 200'ü aşkın komite ve çalışma grubu
bünyesinde yılda yaklaşık
40 000
civarında hükümet temsilcisinin katıldığı
toplantılar, politikaların araştırılmasının da
ötesinde bunların uygulanması için gerekli ortamın
yaratılmasına yöneliktir. Bu çerçevede, üye
ülkelerin gerek genel, gerek belirli ekonomik
alanlardaki politikalarının ortaklaşa incelenmesinin
yanı sıra, hukuki bağlayıcılığı olan anlaşmalar
giderek OECD kapsamında önem kazanmaktadır.
d. Faaliyetleri
OECD'nin günümüzde çalışma yaptığı önemli alanları
aşağıdaki başlıklar altında sıralamak mümkündür:
• OECD üyesi ülkelerin ekonomik durumlarını
incelemek,
• Çevre,
• Yaşlanan nüfusun ülke ekonomilerine ve
toplumsal yapıya etkisi,
• Rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele,
• İyi yönetim,
• Elektronik ticaret,
• Yeni iş imkanları yaratılması,
• Düzenleyici reformlar,
• Sürdürülebilir kalkınma,
• Vergiler ile ilgili düzenlemeler,
• Ticaretin liberalleşmesi.
e. Gelişmeler
Türkiye diğer üyeler gibi OECD'nin program, politika
ve önceliklerinin oluşturulmasına katkıda
bulunmaktadır. Teşkilatın "consensus" sistemiyle
çalışması her üyenin ortak çıkarların arayışında
kendi çıkarlarının da göz önünde tutulmasını
sağlamasına imkan vermektedir.
Bu doğrultuda ülkemiz ve OECD arasındaki mevcut
işbirliğinin en çarpıcı örneği 1994 yılında OECD
Konseyi'nin kararı ile kurulan OECD İstanbul Özel
Sektörü Geliştirme Merkezidir.
Merkezde, Kafkasya, Orta Asya, Karadeniz Ekonomik
İşbirliği Örgütü'ne üye ülkeler, Akdeniz, Orta Doğu
ve Güney Doğu Avrupa ülkeleri özel sektör ve hükümet
temsilcilerinin katıldıkları eğitim programları
OECD ve TİKA işbirliğinde düzenlenmektedir. Bugüne
kadar 2.500 kişi özel sektöre ilişkin yasal ve
yapısal alanlarda Merkezde eğitim almıştır.
Merkez, OECD normlarının yukarıda sayılan bölgelerde
yayılmasına ve bölge özel sektörler arasında
işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır.
Merkezin, bölgesel anlamda, özel sektörler arasında
işbirliğinin artması, Orta Asya ve Kafkasya'deki
ülkelerin ekonomik ve siyasal anlamda
bağımsızlıklarını güçlendiren ve dünya ekonomisiyle
bütünleşmelerine sağlayan bir işlevi bulunmaktadır.
Ayrıca, 1993 yılında kurulan OECD Ankara Çok Taraflı
Vergi Merkezi, piyasa ekonomisine geçiş sürecinde
teknik bilgi yardımı sağlamak amacıyla üst düzey
vergi memurlarına vergi eğitimi vermektedir. OECD
Ankara Çok Taraflı Vergi Merkezinde bugüne kadar
yaklaşık 30 değişik ülkeden 2500 civarında üst düzey
vergi memuru eğitim görmüştür.
|