Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

MERKEZ BANKASI

Merkez Bankası Hakkında Genel Bilgiler Merkez bankası parasal otoritedir. Kâğıt paranın basılması ve dolaşıma sokulması merkez bankasının görevidir. Günümüzde merkez bankaları, geçmişte kendilerine yüklenen görevlerden farklı olarak yalnızca yerli paranın istikrarından sorumlu yani pa­ra politikasının yürütülmesiyle görevli kurumlar haline gelmişler­dir. Bu çerçevede merkez bankasının görevi para, faiz ve kur poli­tikalarını yürüterek ekonomik dengelerin oluşumuna katkıda bu­lunmaktır. 

Dünyada kurulan ilk merkez bankası Hollanda Merkez Ban­kasıdır.  Bununla birlikte asıl merkez bankacılığının Bank of England ile başladığım söylemek mümkündür. Bank of England'ın kuruluş amacı öncelikle hazinenin-parasal gereksinimlerinin giderilmesiydi. Bank of England\in kurulmasından önce, altınlarını rehin edenlere altın tacirlerinin (goldsmiths) verdiği yazılı kâğıtlar kullanılıyordu. Bu kâğıtların el değiştirmesiyle karşılığı altın olan kâğıt para fiilen doğmuş oluyordu. Bunlara "goldsmith notes1' adı veriliyordu. Giderek bunlar banka gibi çalışmaya yönelince bunla­rı yönetecek ve kâğıt para basacak bir kuruma gereksinim doğdu. Bank of England\n doğuşunda bu da önemli bir etkendir. 

Zaman içinde kâğıt paranın sağladığı kolaylıklar ve büyük üs­tünlük, bütün ülkelerde merkez bankalarının ve kâğıt paranın or­taya çıkmasına yol açtı. 

Uzun süre kâğıt paranın altın karşılığı vardı. I. Dünya Savaşı'nı izleyerek bu karşılık kaybolmaya ve kâğıt para yalnızca devletin iti­barını taşımaya yöneldi. Kendi itibarı fazla olmayan devletler ise paralarını daha itibarlı devletlerin paralarına bağlayarak paralarına itibar kazandırmaya başladılar. Buna "peg" adı veriliyor. 

Merkez bankasının piyasaya süreceği para miktarı her zaman tartışma konusudur. Bazı iktisatçılar ekonominin reel büyümesi kadar para arzının artırılması gerektiğini ileri sürerler. Bir başka grup, yerli paranın yabancı paralar karşısındaki değer kaybının öl­çü alınmasını önerirler. En uç görüşün temsilcileri ise para basımı­nın bir kurala bağlanması gerektiğini savunur.

Merkez Bankası Bilançosu 

Teorik bir merkez bankası bilanço yapısıyla gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerdeki merkez bankalarının bilanço yapısı pra­tikte birbirinden farklıdır ve bu yapı ülkeler arasında da önem­li farklılıklar göstermektedir. Tablo 2'de ABD (Federal Reserve), Almanya (Bundesbank), İtalya, İspanya, İsrail ve Yunanistan mer­kez bankalarının belli tarihlerdeki bilançoları toplu olarak göste­rilmiştir. 

Basit bir merkez bankası bilançosuna en fazla benzeyen mer­kez bankası hiç kuşkusuz ABD Merkez Bankası'dır. ABD Merkez Bankası (Federal Reserve) tüm yükümlülüklerini kendi bastığı pa­ra üzerinden yaratmakta ve yaratılan bu yükümlülüklerin hemen hepsi de emisyon olarak bilançosunda yer almaktadır (toplam yü­kümlülüklerin % 82'si). Yine kendi parasını basarak sahip olduğu toplam varlıklarının % 8'i kadar yabancı paralar üzerinden varlıkları vardır. (Federal Reserve 'ün dış varlıklarının diğer merkez ban­kalarına göre çok az olmasının nedenlerinden biri uzun bir süre Amerikan Doları'nın uluslararası ticarette geçerli tek para birimi olmasıdır.) 

Tablo - Merkez Bankaları Bilançolarının Karşılaştırılması (% Paylar) 

 

A.B.D.

ALM.

ITAL.

ISPAN.

İSRAİL

YUNAN.

VARL1KLAR

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

I. Dış Varlıklar

8,35

36,15

21,42

51,38

34,34

22,00

II. iç Varlıklar

91,65

63,85

78,58

48,62

65,66

78,00

II. 1. Kamu Kredileri

81,84

3,57

72,69

20,84

46,02

68,59

n.2. Bankacılık Kre.

0,38

53,81

1,97

16,06

17,9

7,33

YÜKÜMLÜLÜKLER

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

I. Döviz Yüküm.

0,00

10,00

6,00

0,57

69,97

60,20

1.1. Yerleşik olmayan

 

10,00

6,00

0,57

7,01

60,20

1.2 Yerleşik olanlar

 

 

 

 

62,96

 

II. Ul.Para Yüküm.

100,00

90,00

94,00

99,43

30,03

39,80

ILI Emisyon

81,52

53,51

25,18

38,62

9,36

17,17

11.2 Mevduatlar

11,83

25,92

44,28

42,02

5,80

20,95

Kaynak: Prof. Dr. Nuri Uman, "Başka Ülkelerin Merkez Bankası Bilançolarıyla T.C- Merkez Bankası Bilançolarının Karşılaştırılması,"

 Basit bir merkez bankası yapısına en çok benzeyen ikinci mer­kez bankası Alman Merkez Bankası'dır (Bundesbank). Bundesbank da, Federal Reserve örneğinde gördüğümüz gibi, yükümlülükleri­nin çok büyük bir kısmını kendi bastığı para cinsinden yaratmıştır (% 90). Toplam yükümlülüklerinin % 53'ü de emisyon cinsinden-dir. Bundesbarık'ı Federal Reserve'den ayıran önemli bir fark yaban­cı paralar üzerinden de yükümlülüklerinin olması ve yabancı para varlıklarının göreli olarak daha fazla olmasıdır. 

Diğer ülkeler, uygulanan para politikalarının merkez banka­sı bilançosuna yansıması bakımından Federal Reserve ve Bundesbank'tan. ciddi farklılıklar göstermektedirler. Örneğin, İtalya Merkez Bankası, tıpkı Bundesbank gibi çok az yabancı para yükümlülüğüne sahip ve göreli olarak yüksek oranda yabancı pa­ra varlıklarına sahipken, bu bankanın bilançosunda emisyon, top­lam yükümlülüklerin ancak % 25'ini teşkil etmektedir. Toplam yükümlülüklerin % 94 gibi yüksek bir oranı İtalyan Merkez Bankası'nın kendi bastığı para üzerinden olmasına rağmen, ban­ka bastığı parayı bir başka yükümlülük altında geri çekmek zorun­da kalmış, likit olan emisyon toplam yükümlülüklerin az bir kıs­mını oluşturmuştur. 

İtalyan Merkez Bankası'nda gözlenen bu olgu diğer merkez bankaları için de geçerlidir. İspanya Merkez Bankası'nın da top­lam varlıkları içinde yabancı para üzerinden varlıklar çok yüksek (% 51) ve yine toplam yükümlülükler içinde yabancı para çok dü­şükken, kendi bastığı para üzerinden yükümlülükler % 99 seviye­sinde oluşmuş, fakat emisyonun bilanço içindeki payı ancak % 39 olmuştur. İspanya Merkez Bankası da kendi bastığı parayı baş­ka yollardan borçlanmak zorunda kalmıştır. Yunanistan Merkez Bankası'nın daha özel bir konumu vardır. Toplam yükümlülükle­rinin büyük bir kısmı yabancı para cinsinden olan yükümlülükler­dir. Bu olgu Yunanistan Merkez Bankası'nın devlet adına dış borç almasından kaynaklanmaktadır. Yunanistan'da devlet için dış borç (sovereign borrowing) alma yetkisindeki tek kuruluş devletin hazi­nesi değil, Merkez Bankası'dır. Merkez Bankası dış borcu alır ve hazineye kendi bilançosundan borçlanılan yabancı parayı (ya da yabancı paranın karşılıgındaki yerli parayı) kullandırır. Bu banka­da toplam varlıklar içinde yabancı para varlıkları % 22 düzeyin­deyken, yükümlülüklerin ancak % 40'ı yerli para cinsinden yaratı­labilmiştir. Yerli para cinsinden yaratan yükümlülüklerin de yarı­sından azı emisyondur. Yaratılan yerli para yükümlülüklerinin ya­nsından fazlası başka kanallar ile Yunanistan Merkez Bankası ta­rafından borçlanılmış, bir şekilde yaratılan likidite, başka yollar­la çekilmiştir. 

Burada sözü edilen merkez bankaları içinde en ilginç bilançoya sahip olanı İsrail Merkez Bankası'dır. İsrail Merkez Bankası bilançosunun daha çok bir mevduat bankası görünümü vardır. Bankanın toplam varlıklarının % 34'ü yabana para varlıkları­dır. Buna karşılık toplam yükümlülüklerinin % 70'i yabana pa­ra yükümlülükleridir. Bu yabancı para yükümlülüklerinin he­men hepsini İsrail Merkez Bankası yurtiçi yerleşiklerden borç­lanarak oluşturmuştur. Toplam yükümlülüklerin % 63'ü yurt içindekilerden borçlanılan yabancı paralardır. Diğer bir ifadey­le, İsrail Merkez Bankası bir mevduat bankası gibi yurtiçi müşte­rilerinden yabancı para üzerinden mevduat toplamaktadır. Buna karşılık, toplam yükümlülüklerinin ancak % 30'u yerli para üze­rinden olan yükümlülüklerdir ve bunun ancak üçte biri emis­yon olarak piyasada dolaşmaktadır. Toplam yerli para üzerin­den olan yükümlülüklerin üçte ikisi yine mevduat türü yüküm­lülüklerdir.

Bu bilançolardan edinilen genel izlenimler şu şekilde özetlene­bilir: 

1.  Gelişmiş, paralan uluslararası ticarette geçerli (konvertibl) ve fiyat istikran olan ülkelerin merkez bankaları belli ölçülerde yabancı para üzerinden varlık tutsalar bile, bilançolarında ya­bancı para üzerinden yükümlülükleri yok denecek kadar az­dır. Bu merkez bankaları biriktirdikleri yabancı para üzerinden varlıkları kendi bastıkları paralar karşılığında edinmektedirler. Amerika, Almanya, Italya ve İspanya merkez bankaları bu kate­goriye giren merkez bankalarıdır. 

2.  Paralarının değeri uzun süredir istikrar içinde seyreden Ame­rika ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerin merkez bankaları bi­lançolarında, emisyonun toplam yükümlülükler içindeki pa­yı yüksektir. Bu bankalar piyasaya likidite vermek durumunda olduklarında, bastıkları parayı piyasaya sürmektedirler. Başka nedenlerle para basıp, daha sonra basılan parayı başka yollarla tekrar geri çekmek zorunda kalmamaktadırlar. 

3.  Zaman zaman istikrarsızlıklara sahne olmuş, şimdi fiyat istikra­rını sağlamış olsalar bile, geçmişten gelen yükleri üzerinden he­nüz atamamış ülkelerin merkez bankalan bastıkları parayı yeniden borçlanma mecburiyetinde kalmışlardır. Örneğin, İtalya ve ispanya'da olduğu gibi, toplam yükümlülükler içinde yer­li para cinsinden yükümlülükler çok fazla olsa da, bu yükümlü­lüklerin çok azı emisyondur. Bu bankalar bastıkları parayı baş­ka bir yolla borçlanmışlardır. Aynı olgu çerçevesinde, İsrail ve Yunanistan gibi ülkelerde yerli para yükümlülükleri toplam bi­lanço içinde fazla yer tutmasa da, az olan yerli para yükümlü­lüklerinin çok daha azı emisyon olarak piyasadadır.

4.  Kendi iç operasyonları nedeniyle bir merkez bankasının yaban­cı para cinsinden borçlanması gereksiz olduğu halde, İsrail ve Yunanistan örneklerinde görüldüğü gibi, ya devlet merkez ban­kasını zorlayıp dış borç aldırmakta ve böylece devletin ihtiya­cı olan yabancı paralar merkez bankası kanalıyla tedarik edil­mekte, ya da merkez bankası yabancı para cinsinden varlıklar (döviz rezervleri) oluşturabilmek için kendi bastığı para yoluy­la yabancı para cinsinden varlık oluşturamadıgından bunu an­cak yabancı para borçlanarak yapabilmektedir. 

5.  Yabancı para borçlanma iki kanaldan yapılabilmektedir. Yurtdışından yapılabilecek borçlanmanın yetersiz olması du­rumunda, merkez bankaları yurtiçindeki yerleşiklerin elinde bulunan dövizlerle borçlanma yoluna gidebilmektedir, Israil Merkez Bankası'nın bilançosu bu sınıfa girmektedir, israil dı­şında yaşayan israil vatandaşları İsrail'de yaşayanlardan daha fazladır. Bu yurtdışında yaşayan kesim, israil'e önemli ölçüde dış kaynak sağlamaktadır. Bu kaynaklar Merkez Bankası tara­fından borçlanıldığında, ya da Merkez Bankası bu kaynaklar yoluyla kendini fonlayan ticari bankacılık kesiminden borçlan­dığında, bilançoda yerleşiklere olan yabancı para yükümlülüğü doğal olarak büyük bir paya sahip olmaktadır. 

Kısaca, basit merkez bankası bilançosu gelişmiş ülkelerde gö­rülürken, bu basit bilançodan uzaklaşan ülkelerde fiyat istikrarı ve paralarının değerindeki istikrarın düzey ve kalitesi gelişmiş ül­kelerde gözlenen düzeylerden uzaklaşmaktadır. Kendi ülkemizin merkez bankası bilançosuna baktığımızda tüm bu özellikleri gör­mek mümkündür.

Kaynak: Mahfi Eğilmez

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri