|
Kamu Giderlerinin Etkileri
Klasik-liberal iktisadi düşünceye bağlı olarak ekonomik
faaliyetlerin ve sosyal hayatın bütünüyle rekabete dayalı
piyasa ekonomisine terk edilmesiyle ortaya çıkan sorunlar,
iktisadi düşüncede devrim niteliğindeki değişimi getirmiş;
Keynesyen devrim olarak nitelenen modern ekonomi teorisinde
devlete çok önemli yeni görev ve fonksiyonlar verilmiştir.
Çağdaş devlet fonksiyonları olarak belirlenen bu
fonksiyonlar bilindiği gibi, ekonomik istikrar, ekonomik
kalkınma ve büyüme, gelir dağılımı ve kaynak kullanımı
fonksiyonlarıdır.
Bu yeni görev ve fonksiyonları ile çağdaş
devlet, "ekonomik ve sosyal refah devleti" olarak
adlandırılmış; bu kavrama bağlı olarak, "refah
devleti", "sosyal devlet", "sosyal refah devleti1",
"hukuk devleti" gibi alt kavramlar sürekli
kullanılır hale gelmiştir. Bu amaç ve fonksiyonlar
için ekonomik ve sosyal hayata en ileri seviyede
doğrudan ve dolaylı müdahale hakkı ve gücü kazanan
devlet görevini en iyi şekilde yerine getirebilmek
üzere kamu faaliyeti alanını sürekli genişletmiş;
böylece bu faaliyet içinde yer alan kamu giderleri
ve kamu gelirleri şeklindeki mali olaylar da önem ve
etkinlik kazanmıştır.
Bu gelişmenin kamu maliyesine yansıması, geleneksel maliye
anlayışından vazgeçilerek yeni bazı yaklaşım ve
prensiplerin benimsenmesi şeklinde olmuştur. Bu
yaklaşım genel adıyla "fonksiyonel maliye" ve
"telafi edici maliye" gibi kavramlarla ifade
edilmiştir. Aynı gelişme bütçe içinde de kendini
göstermiş ve bütçe teorileri bakımından klasik bütçe
teorisi yerine "telafi edici bütçe", "devri bütçe",
"fleksibl bütçe" gibi teoriler ortaya atılmıştır.
Aynı gelişme bütçe hazırlama ve uygulama
tekniklerinde de görülmüş ve bu alanda da "program
bütçe", "performans bütçe", "yatırım bütçesi" ve
"planlama-programlama-bütçeleme sistemi" gibi bütçe
teknikleri geliştirilmiştir.
Devletin bütçe ve bütçe dışı araçlarla üzerine düşen görevlerini
yerine getirmesinde, mali olayların mahiyetinin ve
milli ekonomik ve sosyal hayat üzerindeki
etkinliğinin teorik ve uygulama yönleriyle iyice
bilinmesinin çok önemli bir rolü vardır. Bu sebeple,
özellikle Keynesyen anlayışın benimsenmesinden bu
yana, kamu maliyesi ilgi alanına giren bilimsel
çalışmalarda kamu ekonomisi değişkenlerinin veya
mali araçların ekonomi ve ekonomi dışı etkilerinin
araştırılması özel bir önem kazanmıştır. Bunun için
kamu hizmetleri ve kamu giderleri ile ilgili bu
bölüm içinde, kamu giderlerinin temel
fonksiyonlarına ve etkilerine yer verilmesi uygun
görülmüştür.
Kamu Giderlerinin Yeniden Dağıtıcı Etkisi
Devletin ekonomik ve sosyal hayata
giderek artan ölçüde müdahalesi sonucu, kamu
maliyesi araçlarının ve bu arada kamu giderlerinin
doğrudan ve dolaylı etkilerinin bilinmesi, bu
araçların isabetli, yerinde ve yeterli bir müdahale
için kullanılması bakımından önem arz etmektedir.
Esasen bu kapsam ve anlayış içinde bütünüyle kamu
maliyesinin veya mali araçların rolü önemlidir. Daha
Önce de belirtildiği üzere, Keynesyen yaklaşım
içinde devletin müdahaleci rolü ile kamu maliyesi,
fonksiyonel bir nitelik kazanmıştır. Kamusal ihtiyaç
ve hizmetlerin temel karakteristik özellikleri, bu
faaliyetlerin gerçekleşmesiyle ortaya çıkan kamu
gider ve gelirlerinin önemli ve etkili bir yeniden
dağıtım aracı olması sonucunu doğurmuştur. Bu
yeniden dağıtım fonksiyonu toplumun bütün alanlarını
kuşatmaktadır. Özellikle kamu faaliyetlerinde
ekonomik bir yön ve nitelik gören yeni anlayış
içinde devletin müdahalesinin en geniş noktalara
ulaşması ile, ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel,
coğrafi,vb. bakımlardan milli hedef ve politikaların
belirlenmesinde bu yeniden dağıtıcı ve düzenleyici
etkinin rolü daha da artmıştır.
Bu anlayış çerçevesinde, kamu giderlerinin yeniden dağıtım ve
düzenleme etkilerinin de bilinmesi önemlidir. Kamu
maliyesinin ve onun içinde önemli bir araç olan kamu
giderlerinin yeniden dağıtım fonksiyonu, mahiyet
gereği, iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Bunlardan
biri, yeniden dağıtımın kamusal hizmetlerin doğal
yapısından doğan bir sonuç olarak
meydana gelmesidir ki buna "doğal-yapısal veya
kendiliğinden meydana gelen etki" denilmektedir.
Hiçbir iradi karar veya politikaya gerek
kalmaksızın, herhangi bir kamu gideri ile ekonomik
ve sosyal bünye ve o bünyeleri karakterize eden
büyüklükler üzerinde değiştirici, yeniden dağıtıcı
etki ortaya çıkmaktadır.
Kamu giderlerinin diğer bir etkisi de, siyasi
otoritenin ve dolayısıyla kamu karar alma
birimlerinin önceden belirlendikleri hedef veya
amaçlar için çeşitli kamu giderlerini doğrudan veya
dolaylı bir araç olarak kullanmaları sonucu ortaya
çıkan etkidir. Mahiyeti gereği kamu giderlerinin bu
etkisi, "iradi veya bilinçli bir etki" olarak ortaya
çıkmaktadır.
Kamu giderlerinin bu kendiliğinden ve iradi etkileri
de, onların çeşidine, miktarına, kullanılış
amaçlarına ve doğrudan veya dolaylı olarak
kullanılmaları durumuna göre değişiklik
göstermekledir
Daha önce kamu giderlerinin sınıflandırılması konusu
içinde de gösterildiği gibi, reel harcama ile
transfer harcamasının çeşitli yapılar ve büyüklükler
üzerindeki kendiliğinden ve iradi etkileri, onların
miktarına da bağlı olarak değişik seviye ve
etkinlikle ortaya çıkmaktadır.
Meselâ, harcama türleri bakımından ele alındığında
reel harcamaların çeşitli makro ve mikro büyüklükler
ve yapılar üzerindeki yeniden dağıtım etkileri
transfer harcamalarına göre daha değişik ve daha
belirgindir. Çünkü bu kamu gideri türü olarak reel
giderler, gidere muhatap olan kişilerden bir mal ve
hizmet alımını veya tedarikini amaçlayan
giderlerdir. Dolayısıyla bu giderler, doğrudan bir
kaynak veya üretim faktörü kullanımına yol açmakta;
milli gelirde reel artışa imkan vermektedir.
Ekonomik büyüklükler bakımından düşündüğümüzde bu
doğrudan ve reel etkileri üretim üzerindeki etkiler,
tüketim üzerindeki etkiler, tasarruf etkisi, yatırım
etkisi, arz ve talep etkisi, gelir dağılımı etkisi
şeklinde düşünebiliriz. Aynı şekilde ekonomik ve
sosyal amaçlar yönünden de bu etkileri kalkınma ve
büyüme etkisi, istikrar etkisi, kaynak kullanımı ve
gelir dağılımı etkisi, dış ticaret etkisi gibi
çeşitli etkiler yönünden değerlendirebiliriz. Kamu
giderlerinin bu etkileri sonraki kısımda ele alınıp
kısaca belirtilmeye çalışılacaktır.
Yukarıda belirtilen bu makro ve mikro etkiler, diğer
bir ana kamu gideri türü olan "transfer harcamaları"
bakımından değerlendirildiğinde ise farklı bir durum
arz etmektedir. Zira transfer harcamalarının ayırıcı
özelliği, bu tür harcamaya muhatap olan kişilerin
böyle bir harcama karşılığında herhangi mal ve
hizmet vermemeleridir. Yani burada harcama yapılan
kişilere bir gelir veya imkan transferi (aktarması)
yapılmaktadır. Burada da siyasi otoritenin
belirlenmiş karar veya tercihine göre, yapılan
aktarma ile bu aktarmaya muhatap olan kişinin, ya
doğrudan sosyal durumu veya statüsü hedef alınmakta
ve ona bu yönden bir satın alma gücü
kazandırılmakta; veya onun ekonomik durumu, ekonomik
faaliyet içindeki yeri dikkate alınmakta ve ona bu
yönden mesela bir üretim gücü, tasarruf ve yatırım
gücü. Bir
işletmeci veya teşebbüs gücü gibi bir güç ve imkan verilmektedir.
Görüldüğü gibi bu şekildeki transfer harcamasında
amaç, transfer harcamasına muhatap olan kişilerin
ekonomik güçlerini artırmak; onları diğer ekonomik
birimler veya güçler karşısında haksız rekabete
karşı koymaktır. Bu nedenle birinci tür transfer
harcamalarına "sosyal transfer", ikinci tür transfer
harcamalarına da "ekonomik transfer" denilmektedir.
|