Verginin Tanımı
Vergi, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinin hükümranlık gücüne
dayanarak ekonomik, mali ve sosyal amaçlı kamu
giderlerini finanse etmek için sadece siyasi bir
organizasyonun üyesi olmaları dolayısıyla
vatandaşlarından mali güçlerine göre, karşılıksız
olarak ve belirli kurallar dahilinde alınması
gereken kanuni ve cebri ekonomik değerlerdir.
Klasiklere göre vergi, "kişilerden kamu giderlerini karşılamak
üzere, cebri, nihai ve karşılıksız olarak istenen
parasal yükümlülüktür". Modern maliyecilerin vergi
tanımı ise; "Vergi, kişilerden kamu harcamalarını
karşılamak ve devletin ekonomik ve sosyal hayata
müdahalesini sağlamak üzere, cebri, nihai ve
karşılıksız olarak, doğrudan doğruya îstenen parasal
bir yükümlülüktür" şeklindedir.
Görüldüğü gibi modem iktisatçı ve maliyeciler vergi
tanımına, verginin sadece mali amaçla alınmadığını
ifade ederek; gerektiğinde ekonomik ve sosyal hayata
müdahalede bulunarak ekonomik faaliyetlerin tabii
seyrini yönünü değiştirmek içinde müracaat
edilebileceği hususunu ilave etmişlerdir.
Vergi konusunda bazı kişisel tanımlara da yer verilmek suretiyle,
verginin mahiyeti ve zaman içindeki gelişimine biraz
daha açıklık kazandırılmaya çalışılacaktır. Burada
vereceğimiz tanımlar esas itibariyle bugünkü anlamda
vergiye uygun tanımlar olacaktır. Tarihi seyri
içinde vergiye verilen anlam ve fonksiyonlara ise
daha sonra temas edilecektir.
Vergi bugünkü anlamda, yazarlar tarafından çeşitli şekilde
tanımlanmıştır. Örneğin Henry LAUFENBURGER "Vergi,
toplumdaki kişilerin kamu harcamalarına mutlak ve
zorunlu olarak katılmasıdır" derken. Lucien MEHL, "Science
et Technique" adlı eserinde, "Vergi; özel
hukuk, kamu hukuku tüzel kişileri ile özel
kişilerden, devletin kamu yüklerini karşılamak için
belli bir karşılığı olmaksızın, kesin olarak,
otorite yolu ile, mükellefin ödeme güçlerine göre
alınması gerekli olan paradır" şeklinde bir tanım
vermiştir. Daha çağdaş bir anlayışa sahip bir yazar
olan F. NEUMARK ise vergiyi, "her vergi bir iktisadi
kıymet transferini gerektirir" şeklinde çok özlü
olarak tanımlamıştır. Bu tanımda verginin özellikle
yeniden dağıtıcı fonksiyonuna işaret edilmektedir.
Verginin bu şekilde birbirinden farklı bir çok tariflerini vermek
mümkündür. Ancak bütün bu tarifler arasında, klasik
maliyecilerin en büyüklerinden biri olarak
gösterilen Gaston JEZE'in tarifi, verginin çeşitli
özelliklerini gösteren en kapsamlı ve en meşhur
tariftir, (jrtenk: 1968. s. 110).
Gaston Jeze'e göre, "modern devletlerde vergi, kişilerden toplumsal
menfaati sağlayan masrafları karşılamak
üzere ve vergiyi ödemekle yükümlü kişilerin
teşkilatlanmış siyasi bir topluluğun üyesi
olmaları nedeniyle, değişmez kurallara göre talep
edilen parasal kıymetlerdir" Bu tanım içinde
verginin şu temel özelliklerini görmek mümkündür:
- Vergi kamusal hizmetler için ödenir.
- Vergi nakden (para ile) ödenir.
- Vergide zorunluluk (cebir) vardır. Bir başka ifadeyle, kişiler
vergiyi ödeyip ödememe konusunda bir seçim hakkına
sahip değildirler. Ancak bu cebir, vergiyi alan
devlete de bir yükümlülük getirmektedir. Yani vergi,
devletin vatandaşlardan keyfi ve başıboş bir şekilde
talep ettikleri bir bedel değildir. Aksine, devlet
sınırları içinde yaşayan kişiler, anayasal ve yasal
teminat altında kamu hizmetlerine harcanmak üzere
vergi ödemektedirler. Böylece vergi hukuki niteliğe
kavuşturulmuş; yani, kişiler için belirlenen cebir
unsuru, devlet veya siyasi otorite nitelik ve
fonksiyonları içinde "hukuki bir cebir" halini
almıştır.
- Vergi karşılıksızdır. Vergiye ait bu özellik de, verginin kamu
hizmetleri için ve kamu harcamalarını karşılamak
üzere alınması özelliği ile birlikte
değerlendirilmelidir.
- Vergi belirli kurallara göre alınır.
- Verginin alınabilmesi, kişilerin teşkilatlanmış siyasi bir
topluluğun üyesi olmalarına bağlıdır.
Verginin hukuki ve mali yönlerine ağırlık verip, ekonomik ve sosyal
yönlerini ihmal eden bu tanım, yine bir Fransız
maliyecisi olan Lucien MEHL tarafından
geliştirilmiştir. Lucien MEHL'e ait bu tanım daha
önce verilmişti. Verginin zaman içinde değişen
fonksiyonları, vergi konusunda verilen tanımları da
etkilemiştir. Nitekim yukarıda da işaret edildiği
gibi, klasik iktisadi ve mali düşünce içinde
verginin mali ve hukuki özelliklerine ağırlık
verilirken; modern iktisadi ve konjonktüre karşı
hassasiyeti ile psikolojik özelliklerine de temas
edilmiştir.
Teorik izah içinde verdiğimiz bu tanımlar yanında, verginin
mahiyeti, özellikleri ve ilkeleri konusunda
uygulamaya geçirilmiş hükümlerden de söz etmek
mümkündür. Bilindiği gibi uygulama yönü ile vergi,
bir ülkede vergi konusunda getirilmiş veya konulmuş
hükümleri ifade etmektedir. Vergi ile ilgili bu
hükümler bütününe "vergi mevzuatı" denilmektedir.
Vergi ile ilgili uygulanması gereken kuralları
olması gereken yönü ile düşündüğümüzde ise vergi
hukuku"ndan söz edilir. Bir ülkede vergi mevzuatı,
anayasa ve yasalardan başlayarak vergi ile ilgili
Bakanlar Kurulu Kararları. Kanun Hükmünde
Kararnameler, İçtihat Kararları, Tüzük, Nizamname,
Yönetmelik, Genel Tebliğ, Genelge, Mukteza ve
izahlar gibi bir dizi hükümleri kapsamaktadır.
Türkiye'de vergi ile ilgili getirilmiş hükümlere böylece "Türk
Vergi Mevzuatı" diyebiliriz. Türkiye'de ihtiyaç
ölçüsünde konulmuş her bir vergi için vergi
kanunları ve bu kanunları açıklayan, örnekleyen ve
yorumlayan bir dizi mevzuattan söz etmek mümkündür.
Bütün bu mevzuatın temelini teşkil eden Anayasa' da
vergi ile ilgili çerçeve hükümleri mevcuttur.
Anayasalardaki vergi hükümleri de zaman içinde
değişim göstermektedir.
Nitekim, 1962 Anayasası'nın 61. maddesinde, "Herkes,
kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre
vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim ve harçlar
ve benzeri mali yükümlülükler ancak kanunla konulur,
değiştirilir veya kaldırılır" hükmüne yer
verilmiştir. Aynı konuyu düzenleyen 1982
Anayasası'nın 73. maddesinde de, 1961 Anayasası'nın
61. maddesindeki hükümler korunmuş; ancak, zaman
içinde kamu maliyesi atanında ve vergi
fonksiyonlarında meydana gelen değişmelere bağlı
olarak, gelmektedir. Bu fonksiyon değişimi, daha
önce diğer bazı konularda olduğu gibi, yine temel
bazı değişim noktaları dikkate alınarak belirtilmeye
çalışılacaktır.
|