Vergide Yansıma
Verginin yansıması, kanuni mükellefi tarafından
ödenen bir verginin fiyat mekanizması aracılığı ile,
kısmen veya tamamen üçüncü şahıslara aktarılmasıdır.
1- Verginin Yansıması Aşamaları
Yansıma genellikle birbirini izleyen üç aşamada
gerçekleşir. Bunlar;
- Verginin ödenmesi Aşaması: Verginin yansımasında
ilk aşama verginin herhangi bir şekilde ödenmesiyle
başlar.
- Verginin Vurgusu Aşaması: Vergi ödendikten
sonra vergi mükellefinin vergi ödenmesinden dolayı
üzerinde hissettiği psikolojik baskıdır. Verginin
yansıması, verginin vurgu etkisinin bir sonucudur.
- Vergiyi Devretme ve Verginin Yayılması:Üzerine
vergi yükünün devredildiği kişi yine fiyat
mekanizması aracılığı ile bu yükü başkalarına, onlar
da diğerlerine parça parça devretme yönüne
gitmeleriyle oluşan aşamalardır.
Yansıma olayı er geç durma zorundadır. Yansıma
zincirlemesi, sonsuz olarak devam edemez. Verginin
tamamını değil, bir kısmını dahi yansıtmayı
başaramayacak bir mükellef bulunduğu aşamaya kadar
vergi yayılır.
- Verginin Yerleşmesi Aşaması: Fiili ve son olarak,
diğer bir birey üzerine yeni transfer ümidi
bulunmaksızın, "vergi yükü" son mükellefte kalmıştır
Kendisine intikal eden vergi yükünü başkasına
devredemeyip üzerinde taşıyan kimseye verginin
hamili (taşıyıcısı) denilmektedir.
2- Verginin Yansıma Türleri
Yansımanın vergiyi ödeyen yönünden, süreklilik
yönünden, kanun koyucunun amacı yönünden çeşitli
türleri vardır. Bunlar,
a- Mutlak Yansıma-Diferansiyel Yansıma
Mutlak yansıma, belirli bir vergideki artışın gelir
dağılımı üzerindeki etkisini; diferansiyel yansıma
ise, kamu harcamalarının sabitken belli bir verginin
(Örneğin gelir vergisi) bir diğer vergi (Örneğin
KDV) ile değiştirilmesi durumunda gelir dağılımında
oluşan değişikliktir.
Vergilerdeki değişiklikler ile kamu harcamalarındaki
değişikliklerin birlikte gelir dağılımı üzerindeki
ortak etkisine "bütçe yansıması" denilmektedir.
b- İleriye Doğru-Geriye Doğru Verginin Yansıması
İleriye doğru verginin yansıması, bir hizmetin veya
bir malın satıcıdan alıcısının üzerine, yani
üreticiden tüketici üzerine veya genel bir ifadeyle
arzdan talep üzerine yansıtılmasıdır.
Geriye doğru verginin yansımasında ise vergi
mükellefi alıcıdır ve vergi satıcıya veya üreticiye
yüklenmek istemektedir. Yansıma, talepten arz
üzerine doğrudur. Geriye doğru yansıma, tüketimin
azalmasını doğuran olaylarda veya düşük kaliteli
mallarla birbiri yerine ikame edilebilecek malların
tüketiminde ve alçak konjonktür devrelerinde söz
konusudur (Sönmez, 1987: 5.12). Verginin geriye
yansımasının en tipik örneği verginin
amortismanıdır.
Örnek olarak şeker üzerine konulan bir verginin
ileri ve geriye doğru nasıl yansıtabileceğini
inceleyelim. Vergi mükellefi olan şeker fabrikası
müteşebbisleri, sattıkları şekerlerin fiyatını bu
verginin miktarı kadar veya kısmen yükseltmeyi
başarabilirlerse; vergi yükü ileriye doğru
yansıtılmış olur. Eğer arz-talep vb. nedenlerle
sürüm bakımından sorunlar varsa şeker üreticileri
yeni vergiyi fiyatı yükselterek
yansıtamayacaklardır. Bu durumda şeker üreticileri,
şekerin hammaddesi olan pancarın alış fiyatını veya
şeker
maliyet değerinin diğer bir unsuru olan işçi
ücretlerini indirmeye çalışacak veya verginin belli
bir kısmını kendisi üstlenmek zorunda kalacaktır.
İşte bu durumda vergi geriye yansıtılmış olmaktadır.
c- Kanuni Yansıma-Fiili Yansıma
Kanuni yansıma John Stuart Milli tarafından iteri sürülmüştür.
Kanuni yansıma kavramının amacı, yansıma olayını
açıklamak değil, dolaylı-dolaysız vergiler ayrımında
bir kriter bulmaktır. Kanun koyucunun arzusuna göre
yansıma meydana gelirse "kanuni yansıma" olur. Yasa
koyucu vergi yansımalarında verginin yasal yükümlü
üzerinde kalması gerektiğini veya yasal yükümlünün
verginin yükünü başkasına devir edebileceğine dair
açık ve seçik bir biçimde hüküm taşıyan maddelere
yer vermişse, bu durumda vergi yansıması yasaldır,
örneğin; gümrük vergilerinde malı ithal eden
ithalatçıya, ithalat sırasında ödediği vergiyi malı
satarken yasal olarak malın fiyatına ekleme hakkı
tanınmışsa, burada yasal yansıma söz konusudur.
Kanun koyucunun ödenen verginin mükellef tarafından
başka kimselere devrini gerekli görmediği durumlarda
meydana gelen yansıma ise "fiili yansıma" olarak
adlandırılmaktadır. Uygulamada yansıma kanun
koyucunun arzusuna göre değil, iktisadi bir kanun
olan arz ve talebe göre gerçekleşmektedir.
d- Sınırlı-Sınırsız Yansıma
Sınırsız yansımayı savunan
maliyeciler, her çeşit verginin er yada geç bütün
milli ekonomiye yayılarak sırttan sırta yüklenmek
suretiyle, vergi ağırlığının mükelleflerce
hissedilmeyecek duruma geleceğini ileri
sürmektedirler. Vergiler belirli bir kimse yada grup
üzerinde yerleşip kalmamakta, bir bireyden diğerine
sürekli ve sınırsız şekilde yayılmak suretiyle
sonunda, çok düşük zerreler halinde ekonomi
tarafından emilmektedir. Sınırsız yansımayı
savunanlar, vergiyi yüksekten durgun bir göle
bırakılan taşa benzetirler ve taşın düştüğü noktadan
itibaren oluşan dairelerin giderek yayılıp sonunda
ekonomi içinde hissedilmeyecek şekilde kaybolacağını
ileri sürmektedirler. Bu yaklaşımı savunanlar
verginin yansımasını bileşik kaplara konan su veya
damarın birinden alınan kana da benzeterek
vergilerin eşit yayılacağını ileri sürmektedirler.
Günümüzde sınırsız yansıma yaklaşımı geçerliliğini
oldukça kaybetmiştir.
Sınırlı yansıma, belirli bir verginin şekli, matrahı ve tahsil
tarzı ne olursa olsun, bu vergi sonunda belli bir
üretim faktörü üzerinde kalacaktır. Fizyokratlar,
sınırsız yansımanın aksine, verginin neticede toprak
sahipleri üzerinde kalacağına inandıklarından,
sınırlı yansıma görüşünün ilk temsilcileridir.
Ricardo ise, rant üzerinden alınan vergilerin
yansımaya elverişli olmadığını, maliyet unsuru
olabilecek vergilerin ise devredilebileceklerini
ileri sürmektedir. Vergilerin tarıma dayalı
ekonomilerde
çiftçiler üzerinde, sanayiye dayalı
ekonomilerde ise ücretler üzerinde kalacağı
savunulmaktadır.
e- Çapraz Yansıma
ileri doğru yansıma şekillerinden birisi de "çapraz
yansıma" olayıdır. İtalyan maliyeci Empolü
tarafından ileri sürülen bu yansıma türü, belirli
bir mal üzerinde konulmuş olan verginin, tam
elastikiyeti düşük bir başka malın fiyatının
yükselterek devredilmesi şeklinde gerçekleşmektedir
(Tekir 1993-s.98).
Sınırlı-sınırsız yansıma yaklaşımlarının aksine
günümüzde yansıma imkanı ve ihtimalleri çeşitli
vergilerde farklıdır. Belirli vergilerin devredilme
imkanı büyük, bazılarının ise yansıma ihtimali çok
düşüktür. Belirli bir vergi yönünden yansıma imkanı,
konjonktüre! ve diğer faktörler altında dalgalanan
şartlara göre değişmektedir.
|