Bakanlar
ve Bakanlıklar
Devletin yapmakla yükümlü olduğu temel hizmetler,
her biri ayrı fonksiyon icra eden bakanlıklara
bölünmüş ve her bakanlık, siyasi bir kişi olan
bakanın yönetimine verilmiştir.
Bakanlar
Her bakanlığın başında bir bakan bulunur; fakat
bakanlıkları olmayan bakanlar da söz konusudur.
Bunlara devlet bakanları denilmektedir. Devlet
bakanları, Başbakan'a yardım etmek, onun tarafından
verilecek görevleri yerine getirmek, Bakanlar
Kurulu'nda koordinasyonu sağlamak, özel önem ve
öncelik taşıyan konularda tecrübe ve bilgilerinden
istifade edilmek amacıyla görev yapmaktadır. Devlet
bakanları, uygulamada, Başbakanlığa, "bağlı",
"ilgili" ve "ilişkili" statüdeki kuruluşların
siyasal yönetimi ile hükümet-parti ilişkilerinde
koordinasyonu yürütmek gibi işlevler de
yapmaktadırlar. Bakanların hem idari hem de siyasi
görevleri bulunmaktadır. Bakanların başlıca görev ve
yetkileri şunlardır:
1. Başında bulunduğu bakanlığın en üst amiri
olarak, onu temsil etmek;
2. Bakanlık hizmetlerini mevzuata, hükümetin
genel siyasetine, kalkınma planlarına ve yıllık
programlara uygun olarak yürütmek; bu amaçla
yöneticilere emir ve talimat vermek, onları
yönlendirmek;
3. Bakanlığının, faaliyet alanına giren konularda
diğer bakanlıklarla işbirliği ve koordinasyonu
sağlamak, hükümet ve yasama organı ile ilişkileri
yürütmek;
4. Bakanlık merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatı
ile bağlı ve ilgili kuruluşların faaliyetlerini,
işlemlerini ve hesaplarını denetlemek;
5. Bakanlığının faaliyet alanına giren konularda
temel politikaları üretmek ve bunları yürütmek;
6. Bakanlığındaki personelin özlük işlerini
yürütmek.
Bakanların, siyasi, cezai ve mali sorumlulukları
bulunmaktadır. Siyasi sorumluluk, kolektif ve
bireysel olarak iki türlüdür ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi'ne karşıdır. Kolektif siyasi sorumluluk,
hükümetin genel siyasetinin yürütülmesi ile
ilgilidir. Bakanlar Kurulu, bu siyasetin
yürütülmesinden birlikte sorumludur. Genel
siyasetinden dolayı TBMM'de güvensizlik oyu alan bir
hükümet düşer.
Bireysel siyasi sorumluluk ise, her bakanın, kendi
yetkisi içindeki işlerle emri altındakilerin eylem
ve işlemleri ile ilgilidir. Meclisin, bir bakana,
görev ve yetki alanına giren hususlarla ilgili
olarak güvensizlik oyu vermesi, sadece söz konusu
bakanın düşmesini sağlar; Bakanlar Kurulu görevine
devam edebilir. Bakanlar, görevleriyle ilgili
suçlardan dolayı Yüce Divan olarak Anayasa
Mahkemesi'nde yargılanır. Bakanın Yüce Divan'a
gönderilmesi, Meclis karan ile olur. Yüce Divanda
yargılanması kararlaştırılan bakan, bakanlıktan
düşer. Ayrıca bakanların Başbakan'a ve halka karşı
da sorumlulukları bulunmaktadır.
Bakanlık işlemleri, müsteşarın inceleme ve
parafından geçtikten sonra bakanın imzasına sunulur.
Müsteşar, bakan yetki vermedikçe, doğrudan doğruya
hiç bir işlem yapamaz.
Bakanlıkların bünyesinde "bağlı", "ilgili" ve
"ilişkili" statüde kuruluşlar da yer almaktadır.
Bağlı kuruluşlar, bakanlığın görev alanına giren
bazı temel hizmetleri yürütmek üzere, bakanlığa
bağlı olarak özel kanunla kumlan, genel bütçeli veya
özel bütçeli kuruluşlardır. Bağlı kuruluşların iç
yapılan, bakanlıkların merkez örgütünün iç düzenine
benzemektedir. Bağlı kuruluşların hiyerarşik
yapılan, Genel Müdürlük, Daire Başkanlığı, Şube
Müdürlüğü, Şeflik, Memurluk, biçiminde
düzenlenmektedir.
Bağlı kuruluşların, bir bakanlıktan alınıp başka
bir bakanlığa bağlanması, Başbakanın teklifi ve
Cumhurbaşkanı'nın onayı ile olmaktadır.
İlgili kuruluşlar, özel kanun ya da statü ile
kurulan, İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT) ve Kamu
İktisadi Kuruluşları (KİK) ile bunların müessese,
ortaklık ve iştirakleri veya özel hukuki, mali ve
idari statüye tabi, hizmet bakımından yerinden
yönetim kuruluşları şeklinde düzenlenmektedir.
İlgili kuruluşların, bakanlıkla ilişkileri bağlı
kuruluşlara göre daha yumuşaktır. Bu kuruluşların
Meclisle ilişkileri, ilgili bakan tarafından
yürütülür.
Yönetim sistemimize son zamanlarda giren Düzenleyici
ve Denetleyici Kurumların bir bakanlıkla irtibatı,
teorik olarak "ilişkili kuruluş" kavramıyla ifade
edilmesi gerekirken, bazılarının kanunlarında açıkça
"ilgili" kuruluş olarak yazılması nedeniyle bir
karmaşa yaşanmaktadır.
Yönetim serbestliklerinin düzeyi bakımından söz
konusu kurumların bir bakanlıkla irtibatlarını
değerlendirmek gerekirse, en yakından başlayarak
"bağlı", "ilgili" ve "ilişkili" kuruluş olarak
sıralamak mümkündür.
Türk Silahlı Kuvvetleri,
yönetim sistemimiz içinde özel bir yere sahiptir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasanın "İdare" başlığı
altında değil, "Bakanlar Kurulu" başlığı altında
düzenlenmiştir. Böyle olunca Türk Silahlı
Kuvvetlerinin genel yönetimin içinde yer aldığı,
fakat "klasik" bir idare olmadığı söylenebilir.
Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili Anayasada şu kural
ve ilkeler yer almıştır (md.117):
1. Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin manevi varlığından ayrılamaz ve
Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur.
2. Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı
Kuvvetlerin yurt savunmasına
hazırlanmasından,-TBMM'ye karşı, Bakanlar Kurulu
sorumludur.
3. Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin
komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini
Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir.
4. Genelkurmay Başkanı, Bakanlar Kurulunun
teklifi üzerine, Cumhurbaşkanı'nca atanır; görev ve
yetkileri kanunla düzenlenir. Genelkurmay Başkanı,
bu görev ve yetkilerinden dolayı Başbakan'a karşı
sorumludur.
|