Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

CumhurbaşkanI

Ülkemizde yürütme organı, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu'ndan meydana gelmektedir. Dolayısıyla yürütme yetkisi söz konusu iki organ tarafından kulla­nılmaktadır. Buna düalist (ikici) yürütme denilmektedir. Başkanlık sisteminde ise yürütme yetkisi halk tarafından seçilen bir başkana aittir. Buna da tekçi yürütme adı verilmektedir. 

Cumhur Başkanı Seçimi 

Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce, kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğrenim yapmış üyeleri arasından yedi yıllık bir süre için seçilir. Dışarı­dan, belirtilen bu niteliklere ve milletvekili seçilebilme yeterliğine sahip olanlar da Cumhurbaşkanı seçilebilir. Ancak Cumhurbaşkanlığına, Meclis üyeleri dı­şından aday gösterilmesi, Meclis üye tam sayısının en az beşte birinin yazılı önerisiyle mümkündür. 

1982 Anayasası'nın en önemli özelliklerinden biri, Cumhurbaşkanlığı seçimini kesin bir çözüme bağlamış olmasıdır. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilmektedir. İlk iki oylamada üçte iki çoğunluk sağlanamazsa, üçüncü tur oylamada salt çoğun­luğu sağlayan aday Cumhurbaşkanı seçilmektedir. Bu da mümkün olmazsa, üçüncü oylamada en çok oyu almış bulunan iki aday arasında dördüncü bir oylama yapılmaktadır. Salt çoğunluk burada da sağlanamazsa, derhal TBMM seçimleri yenilenir. Ayrıca, Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya Cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra Cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır ve otuz gün içinde sonuçlandırılır. 

Anayasa'ya göre bir kimse, iki defa Cumhurbaşkanı seçilemez. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. 

Cumhurbaşkanı'nın Görev ve Yetkileri 

Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkileri, 1982 Anayasası'nda önceki anayasal düzene göre daha güçlü bir konumda dü­zenlenmiştir ve Devlet Denetleme Kurulu gibi önemli araçlarla desteklenmiştir. Böylece Cumhurbaşkanlığı makamı, sembolik bir görev olmaktan çıkmış ve siyasi sistemin temel bir unsuru haline gelmiştir. Anayasa'da Cumhurbaşka­nı'nın görev ve yetkileri, "yasama", "yürütme" ve "yargı" ile ilgili olmak üzere üç grup halinde toplanarak sayılmıştır. 

a) Yasama İle İlgili Görev ve Yetkileri 

1.    Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde açılış konuşmasını yapmak,

2.    TBMM'yi gerektiğinde toplantıya çağırmak,

3.    Kanunları yayımlamak,

4.    Kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM'ye geri göndermek,

5.    Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halko­yuna sunmak,

6.    Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, TBMM İçtüzüğünün, tü­münün ya da belirli hükümlerinin Anayasa'ya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmak,

7.    Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek. 

b) Yürütme ile İlgili Görev ve Yetkileri 

1.    Başbakan'! atamak ve istifasını kabul etmek,

2.    Başbakan'ın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevlerine son vermek,

3.    Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmek veya Bakan­lar Kurulu'nu, başkanlığı altında toplantıya çağırmak,

4.    Yabancı devletlere Türk devletinin temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyeti'ne gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek,

5.    Milletlerarası antlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,

6.    Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvveti eri'nin Başkomu­tanlığını temsil etmek,

7.    Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar vermek,

8.    Genelkurmay Başkanını atamak,

9.    Milli Güvenlik Kurulu'nu toplantıya çağırmak,

10.  Milli Güvenlik Kurulu'na başkanlık etmek,

11.  Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim veya olağa­nüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak,

12.  Kararnameleri imzalamak,

13.  Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak,

14.  Devlet Denetleme Kurulu üyelerini ve başkanını atamak,

Başbakan, bakanların görevlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri almakla yükümlüdür. Başbakan'la bakanlar arasında hiyerarşik anlamda bir ast-üst ilişkisi yoktur. Bununla birlikte bakanların Başbakan'la uyum içinde çalışma gereği bulunmaktadır. 

Başbakan'ın Bakanlar Kurulu'nda önemli bir siyasi liderlik konumu vardır. Bu konum, Bakanlar Kurulu üyeleri içinde artık "eşitler arasında birinci"lik (primus inter pares) değildir. Başbakan, Bakanlar Kurulu'nda daha güçlü ve hâkim bir pozisyondadır. Bu gelişmenin arkasında, 1982 Anayasası olduğu kadar, başka faktörler de bulunmaktadır. Bunlar şunlardır: 

1.    Devletin faaliyet alanı ve hacim bakımından büyümesi, Başbakan'ın patro­naj gücünü ve bakanlıklar arasındaki koordinatörlük görevini artırmıştır. 

2.    Basında (medya) ve kamuoyunda dikkatler hükümetin icraatı konusunda bakanlara değil, Başbakan'ın kişiliği ve liderliği üzerinde yoğunlaşmakta­dır.

3.    Bakanlar, hükümetin faaliyetlerinde, zamanlarının çoğunu kendi bakanlık­larının işleri ile ilgili konulara harcamaktadırlar. Dolayısıyla diğer hükümet işleri ile ilgilenmeleri mümkün olamamaktadır. 

4.    Başbakanlığın kurum olarak büyümesi de, Başbakan'ın diğer bakanlıkların politika ve faaliyetleri ile ilgilenmesini ve onlara müdahale etmesini kolay­laştırmaktadır. Günümüzde Başbakanlık, koordinatör bakanlık olmak yeri­ne, "süper hizmet bakanlığı"na dönüşmüştür. Başbakanlık örgütünde, çeşitli ana hizmet, danışma ve denetim ile yardımcı birimler yer almaktadır. Çeşit­li nedenlerle bakanlıkların bünyesinde örgütlenemeyen bazı kurumlar, müs­teşarlık, genel müdürlük veya başkanlık olarak Başbakanlığa bağlanmıştır. Bu kuruluşlar, "bağlı", "ilgili" ve "ilişkili" statüdedir. 1933 yılında küçük müdürlükler olarak  

7 birimden meydana gelen Başbakanlık örgütünde 2007 yılma gelindiğinde, ana hizmet, danışma ve denetim, yardımcı hizmet bi­rimlerinin toplam sayısı 22'ye ulaşmıştır. Ayrıca, "bağlı" kuruluş olarak 26; "ilgili" kuruluş olarak 11 ve "ilişkili" kuruluş statüsünde de 2 birim olmak üzere toplam 39 kuruluş Başbakanlıkla irtibatlandırılmıştır. Bunlardan baş­ka, Başbakanlıkta, sürekli ya da geçici statüde çeşitli kurullar bulunmakta-, dır. Bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlar, yönetim sorumluluğu ve yasama or­ganıyla ilişkiler bakımından başbakan yardımcıları ve devlet bakanları ara­sında dağıtılmaktadır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri