Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

DEVLET BORÇLARI REFORMU

Ülkemizin özellikle 1980'li yıllarda kamu ekonomisi ilkelerine uygun bir biçimde yönetilmemesi, bütçe dışına çıkarılan fonların önemli boyut­lara ulaşması, bu fonların denetim dışı tutulması, seçim yatırımlarının aşırılığa kaçması, çok sayıdaki yolsuzluk ve savurganlık olgusunun ya­şanması gibi nedenlerle iç ve dış devlet borçlan günümüzde kontrol edi­lemez düzeye çıkmıştır. 2000 yılı Ekim ayında iç borçların toplamı 46 ve dış borçlar ise 111 milyara ulaşarak, borç yükü %87'ye yükselmiştir. Ödenen borç faizlerinin büyüme oranını geçmesi nedeniyle, ülke hızla yoksullaşma sürecine girmiştir. Yine geçmiş yıllardan beri devam eden bir finansman modeline göre, hükümetler vergi ile kamu harcamalarını finanse etme yerine, borçlanmayı yeğlemeleri nedeniyle ekonominin makro dengesinin bozulmasına yol açmaktalar. Böylece, kaynak ayırı­mında etkinlikten sapılmış, gelir dağılımı daha da bozulmuş ve ekono­mik istikrarın sağlanması olanaksız hale gelmiştir.

1984 yılından sonra ivme kazanarak artan borçlar nedeniyle, konsolide bütçeden borç servi­si için ödenen giderler de geometrik diziye uygun bir biçimde artarak, kamu harcamaları arasında 1 nci sıraya yükselmiş bulunmaktadır. Şöy­le ki, borç faizleri için konsolide bütçeden ayrılan ödenekler toplamı, tek başına savunma, eğitim ve daha bir kaç bakanlığın toplam bütçe öde­neklerini de geçerek %50'yi geçmiştir. Bu nedenle, devletin sosyal ve ekonomik alt yapıyı oluşturacak diğer bakanlıklara ve yönetimlere yeterli kaynak sağlaması olanağı da kendiliğinden ortadan kalkmıştır. Öte yandan, popülist politikaları uygulamakta ısrar eden hükümetler, ülkemizde yaşan­makta olan borç krizine özelleştirme ile çözüm getirmeye çalışmaktadırlar. Bu soruna en etkin çözümün ancak gerçek bir vergi reformu ile getirileceği­nin bilinmesine karşın, hükümetlerin özelleştirme yoluyla borçlanmayı kon­trol altına almaya çalışmaları çabalarının mantığını anlama olanağı da yok gibidir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri