KAMU HARCAMALARINA İLİŞKİN REFORM İLKELERİ
1. Türkiye'nin ciddi sosyo ekonomik sorunlarına
yapısal bir çözüm getirilebilmesi amacıyla,
konsolide bütçe büyüklüğünün gayri safi milli
hasılaya olan %20 1er dolayındaki oranının, gelişmiş
ülkelerin eriştikleri ve optimal sayılabilen %50
oranına çıkarılması gerekmektedir.
2.
Bu hedefe ulaşabilmek için medyanın, politikacıların
ve akademisyenlerin devletin
optimal
büyüklüğe erişmesine ilişkin büyümesi olgusu ile
sosyalist düzendeki devletin rolünü aynı tutan değer
yargılarından uzaklaşmaları gerekmektedir.
3.
Günümüzde Avrupa Birliği ülkeleri arasında devletin
ekonomideki payının
% 40
dan daha aşağı olduğu ülke yok gibidir. Birliğe
katılmadan önce Türkiye'nin bugünkü durumunda olan
Yunanistan, Portekiz ve İspanya'da devletin
ekonomideki payı %45'leri geçmiş bulunmaktadır. Bir
Avrupa Birliği ülkesi olması gereken ülkemizin de,
bu artış trendini şimdiden yakalaması gerekmektedir.
4. Bilimsel yaklaşımlara göre de, gelir dağılımda
adaletin sağlanması ve kaynak ayırımında etkinlik,
ancak devletin optimal büyüklüğe ulaşmasıyla
gerçekleştirilebilmektedir. Bu iki amaç realize
edilmeden enflasyonunun da önlenemeyeceği, geçmiş
yıllarda ve günümüzde alınan bütün önlemlere karşın
Türkiye uygulamaları yönünden kanıtlanmış
bulunmaktadır.
5. Türkiye'nin gelişmiş ülkelerdeki kamu sektörünün
hızlı büyüme evrelerini (eşiği geçme etkisi,
sorumluluk etkisi ve merkezileşme gibi etkileri)
yakalayamamasında, 50 yıldan beri hükümetlerin
uyguladıkları destekleme fiyat politikaları, aşırı
vergisel teşvikler ve vergi yerine borçlanmanın
yeğlenmesi gibi popülist politikalar önemli rol
oynamıştır. Bu nedenle, bu tür politikaların artık
uygulanmaması gerekmektedir.
6. Kamu kesiminin 1980 li yıllarda önemli oranda
küçültülmesinin olumsuz etkileri, günümüze gelir
dağılımının daha da bozulması ve enflasyonun
kontrol altına alınmaması biçimlerinde yansımıştır.
Bu olumsuzluklardan kurtulabilmek için prodüküf alt
yapı yatırımlarına ve sosyal hizmetlere daha fazla
ödenek ayrılması gerekmektedir. Bilindiği gibi,
sosyal hizmetlere ayrılan ödeneklerin toplamı borç
servisi için ayrılan ödeneklerin yanında sembolik
düzeyde kalmaktadır. Öte yandan, altyapı
yatırımları için bütçeden ayrılan pay ise, 1990 lı
yıllarda giderek azalarak %10 un altına inmiştir.
7. Bakanlık sayısı gelişmiş ülkeler ortalaması olan
15 e indirilmelidir. Gelişmiş ülkelerde olduğu
gibi, devlet bakanlıkları kaldırılarak başbakan
yardımcısı ayrıca Dışişleri Bakanlığı gibi başka bir
görevi de yürütmelidir. Bilindiği gibi, bakanlık
sayısının fazlalığı sadece kamu sektörünün
hantallaşmasına değil, ayrıca etkin karar almayı da
önlemektedir. Şöyle ki, özellikle Çiller hükümeti
sırasında bakanlar kurulu aylarca toplanamamıştır.
Öte yandan, bir yöneticinin etkinliği için kontrol
çevresinin yaklaşık 13 kişiyi kapsayacak düzeyde
olmasına yönelik bilimsel ilke, kamu sektöründe de
geçerli bulunmaktadır.
8. Bakanlık sayısının azaltılmasına paralel olarak,
ayrıca bağlı kuruluşların da sayılarının
azaltılması biçimde kamu yönetiminin yeniden
yapılandırılmasına gidilmelidir. Böyle bir
yapılandırma sırasında, çeşitli yönetimler arasında
marjinal transformasyon ilişkileri ve hizmetlerin
tekrar edilmemesi ilkelerine uygun olarak bağlı
yönetimlerin sayısı azaltılmalıdır. Öte yandan,
ölçek büyüklüğünden yararlanmaya olanak verecek
biçimde içsel ve dışsal ekonomilerin önemine göre
yönetimlerin büyüklüğünün saptanması gerekmektedir.
9. Din ve vicdan hürriyetinin korunmasına aykırı
olarak devam ettirilen, din hizmetlerinin genel
bütçeden finansmanı biçimindeki uygulama sona
erdirilmelidir. Din hizmetleri çeşitli mezheplere
bağlı kişilerin gönüllü ödemelerine dayanan, bir
modele uygun olarak finanse edilmelidir. Bu amaçla,
Federal Almanya'da olduğu gibi devlet kişilerin izin
vermeleri koşuluyla, maaş ve ücretlerden cami ve
cemevi vergileri adı altında topladığı fonları
ilgili dinsel vakıflara aktarabilir. Böylece, dinin
siyasal partiler tarafından istismarı ve
siyasallaşması önlenirken, ayrıca din ve vicdan
hürriyetini koruyacak biçimde devletin tarafsızlığı
da sağlanmış olur.
10. Özelleştirme uygulamalarının kamu varlıklarının
yağmalanmasına yol açmasını önlemek amacıyla,
gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, kamu kuruluşlarının
çalışanlarına satılması yoluna gidilmelidir.
Böylece, kamu sektöründe verim artışı da
sağlanacaktır.
11. Zarar eden özel kuruluşların ve özellikle içleri
boşaltılan bankaların devlet tarafından
kurtarılması biçimindeki operasyonlara son
verilmelidir. Bu kuruluşlar ve özel firmaların güç
duruma düşmeleri durumunda çalışanlarına satılması
ya da ortak edilmeleri sağlanmalıdır. Böylece,
devletin kıt kaynaklarını daha fazla sosyal faydası
olan yatırım alanlarına kanalize etmesi olanağı
ortaya çıkacaktır.
12. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Tarım
Bakanlığına; Karayolları Genel Müdürlüğü, Ulaştırma
Bakanlığına; Orman Genel Müdürlüğü, Orman
Bakanlığına; Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Sanayi
Bakanlığına; Vakıflar Genel Müdürlüğü, Sosyal
Güvenlik Bakanlığına; Emniyet Genel Müdürlüğü, İç
İşleri Bakanlığına bağlanarak, hizmetlerin tekrarı
önlenirken, ayrıca kamu hizmetlerinin sunumunda
etkinlik sağlanacaktır.
13. Adalet ve İç İşleri Bakanlığı birleştirilerek
yargı hizmetlerinin sunumunda önemli dışsal
ekonomiler sağlanabilir.
14. Demiryolu taşımacılığının sosyal ve ekonomik
yönden yaratma potansiyelinde olduğu dışsallıkları
yaygınlaştırabilmek için, demiryolu ağının Batı
ülkeleri düzeyine çıkarılması için en az 5-6 kat
arttırılması ve mevcut hatların iyileştirilmesi
gerekmektedir. Şehirlerarasında hızlı tren ve büyük
kentlerde metro taşımacılığı yaygınlaştırılmalıdır.
15.
Ekonomiden sorumlu bakan sayısı l'e indirilerek,
ekonomik kararların hükümet programı ile uyum
içinde olması sağlanmalıdır.
16.
İlçelerin il yapılması, destekleme fiyatların
arttırılması, ya da alt yapısı tamamlanmadan
üniversite açılması biçimindeki seçim rüşvetlerine
son verilmelidir.
17.
Hazine ile Maliye Bakanlığı yeniden birleştirilerek,
aşırı savurganlıkların önlenmesi gerekmektedir.
18.
Sıfır marjinal maliyetle üretim olanağı vermesi
nedeniyle, savunma hizmetlerinden aşağıdaki
biçimlerde yararlanılmalıdır.
-
Ülkenin ormanlaştırılması,
-
Köy okulları ve yolları yapımı,
-
Zorunlu eğitimi tamamlamayanların eğitilmesi
Bu amaçla askere alınanların durumuna göre askerlik
süresi ayarlanmalıdır.
19.
Özel sektördeki aşırı boyutlara ulaşan sayısız
savurganlık biçimleri de önlenmelidir. Bu amaçla
örneğin, cam ve metalden yapılma tüketim mallarının
üretime yeniden dönüştürülmesi "recycling"
uygulaması, depozitolu satış yöntemiyle teşvik
edilmelidir.
20. Son yıllarda uygulandığı gibi, faiz dışı fazla
vermeye çalışarak; kamu harcamalarını reel
anlatımda azaltmaya yönelik uygulamalardan
vazgeçilmelidir. Böyle bir uygulamayla kamu
hizmetlerinin serbestleştirilmesi ve
ticarileştirilmesi olguları desteklenerek; eğitim,
sağlık, sosyal güvenlik, toplu taşımacılık ve sosyal
konut sunumu gibi hizmetlerin yetersiz düzeyde ve
kalitesiz bir biçimde sunumuna yol açılmaktadır. Bu
tür uygulamanın ise sonraki kuşakların refah
düzeyini olumsuz yönde etkileyeceğini
söyleyebiliriz.
21. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, üretim ve
tüketim kooperatiflerinin teşvik edilmesi
gerekmektedir. Özellikle aracıları ortadan kaldıran
üreticiden tüketiciye doğrudan mal ve hizmetlerin
sunulduğu kooperatif biçimi teşvik edilerek
enflasyonu önlemede etkin bir araç olarak
kullanılabilir.
|