MEMURLAR HAKLARI, ÖDEVLERİ, YÜKÜMLÜLÜKLERİ, CEZALARI
Devlet memurları kendilerine verilen görevleri
düzenli bir şekilde ve hizmetin gereklerine uygun
olarak yürütmek zorundadırlar. Memurların,
görevlerini yürütürken yerine getirmek zorunda
oldukları bazı ödev ve yükümlülükleri ile uymakla
yükümlü oldukları bazı yasaklar bulunmaktadır.
Memurların Ödev ve Yükümlülükleri
Memurların ödev ve yükümlülükleri DMK'da ayrıntılı
olarak belirtilmiştir. Bunlar; sadakat, tarafsızlık
ve devlete bağlılık, davranış ve işbirliği, emirlere
uymak, işbaşında bulunmak, devlet malım korumak, mal
bildiriminde bulunmak, kıyafet ve ikamet
mecburiyeti gibi hususlardır.
1. Sadakat
Devlet memurları, anayasaya ve kanunlara sadakatle
bağlı kalmak ve milletin hizmetinde kanunları
sadakatle uygulamak zorundadırlar. Devlet memurları
anayasa ve kanunlara karşı sadakatini, "asli devlet
memurluğu"na atandıktan sonra en geç bir ay içinde
kurumlarınca düzenlenecek merasimle, yetkili
amirlerin huzurunda yapacakları yeminle
belirtirler. "Yemin Belgesi"ni imzalayarak göreve
başlarlar.
2. Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık
Memurlar, görevlerini yerine getirirken, dil, ırk,
cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve
mezhep ayınım yapamazlar. Devlet memurları bir
siyasi partiye üye olamayacakları gibi, herhangi bir
siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya
zararım hedef tutan bir davranışta da bulunamazlar.
Ayrıca memurlar, her durumda devletin menfaatlerini
korumak mecburiyetindedirler. Anayasa ve kanunlara
aykırı olan, ülkenin bağımsızlığını ve bütünlüğünü
bozan, Cumhuriyetin güvenliğini tehlikeye düşüren
herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte
faaliyet gösteren herhangi bir harekete,
gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar,
bunlara yardım edemezler.
3. Davranış
ve İşbirliği
Devlet memurları, resmi sıfatlanılın gerektirdiği,
itibar ve güvene layık olduklarım hizmet içindeki
ve dışındaki davranışları ile göstermeleri gerekir.
Ayrıca memurların çalışmalarını, "işbirliği" içinde
sürdürmeleri esastır.
4. Emirlere Uymak
Devlet memurları, görevlerinin iyi, doğru ve
mevzuata uygun yürütülmesinden üstlerine karşı
sorumludurlar.
Memur, üstünden aldığı emri, yasalara aykırı görürse
yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene
bildirir. Üst, emrinde ısrar eder ve bu emri yazı
ile yenilerse, memur bu emri yerine getirmeye
mecburdur. Ancak emrin yerine getirilmesinden
doğacak sorumluluk, emri verene aittir. Konusu suç
teşkil eden emir, hiç bir surette yerine getirilemez
ve yerine getiren kişi sorumlu olur.
5.
İşbaşında Bulunmak
Memurların, günlük çalışma saatleri içinde işlerinin
başında bulunmaları gerekir. Kurumların günlük
çalışma saatleri ve öğle dinlenme süresi, bölgelerin
ve hizmetin özelliklerine göre, merkezde Bakanlar
Kurulu'nca, illerde valiler tarafından tespit
edilir. Memurların haftalık çalışma süresi genel
olarak kırk saattir. Bu süre, Cumartesi ve Pazar
günleri tatil olmak üzere düzenlenir.
6. Devlet Malını Korumak
Devlet memurları, görevlerini dikkatle ve özenle
yerine getirdikleri gibi, aynı zamanda kendilerine
teslim edilen devlet malını korumak ve her an
hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli
tedbirleri de almakla yükümlüdürler. Memurların
kasıt, ihmal, kusur ve tedbirsizliği sonucu idare
zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur
tarafından rayiç bedeli üzerinden ödemesi esası
benimsenmiştir.
7.
Mal Bildiriminde Bulunmak
657
sayılı kanuna göre devlet memurlarının yapmakla
yükümlü oldukları diğer bir ödev de, kendileriyle
eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait
taşınır ve taşınmaz mallan, alacak ve borçları
hakkında mal bildiriminde bulunmaktır. Anayasa'nın
71. maddesinde, kamu hizmetine girenlerin mal
bildiriminde bulunmaları öngörülmüştür. Yine
Anayasa'ya göre, yasama ve yürütme organlarında
görev alanların da mal bildiriminde bulunmaları
gerekmektedir. Buna göre milletvekilleri, Bakanlar
Kurulu üyeleri ve belediye başkanları da memurlar
gibi mal bildiriminde bulunmakla yükümlüdürler. Mal
bildirimleri, sonu (0) ve (5) ile biten yılların en
geç Şubat ayı sonuna kadar yenilenmesi gerekir. Mal
bildiriminde bulunmanın amacı, rüşvet,
yolsuzluklarla mücadele etmek, kısaca haksız mal
edinmeye karşı önlem almaktır.
8.
Resmi Belge, Araç ve Gereçleri Geri Vermek
Devlet memurları, görevleri ile ilgili resmi belge,
araç ve gereçleri, yetki verilen alanların dışına
çıkaramazlar, özel işlerinde kullanamazlar.
Memurlar, görevleri sona erdiğinde, görevle ilgili
belge, araç ve gereçleri geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, memurun mirasçılarına da
geçmektedir.
9. Kıyafet
Düzeni
1982 yılında Devlet Memurları Kanunu'na eklenen bir
maddeyle memurlara, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin
öngördüğü kılık ve kıyafet kurallarına uyma
mecburiyeti getirilmiştir. Kanunda belirtilen
kılık-kıyafet mecburiyeti, 15.10.1982 tarihinde
çıkan bir yönetmelikle ayrıntılı olarak
düzenlenmiştir. Bu yönetmelik, kamu kurumlarında
çalışan bütün görevlileri kapsamı içine almaktadır.
10. İkamet Mecburiyeti
Devlet memurları, görev yaptıkları kurum ve hizmet
birimlerinin bulunduğu yerleşme merkezinde oturmak
zorundadırlar Memurlar görevini aksatmamak şartıyla
yetkili amirin izniyle yukarıda belirtilen hudutlar
dışında ikamet edebilirler. Bununla beraber, devlet
memurları, ikamet ettikleri il hudutlarını
tatillerde ancak yetkili amirlerin izni ile terk
edebilirler.
B. Memurlar İçin Konan Yasaklar
Devlet memurlarının gerek hizmet içinde gerekse
hizmet dışında bazı faaliyetlerde bulunmaları
yasaklanmış ya da sınırlandırılmıştır. Bu tür bir
düzenlemenin kamu hizmetinin gereğinden
kaynaklandığı kabul edilmektedir.
1. Toplu Eylem ve Hareketlerde Bulunma Yasağı
Memurlar, kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi
işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları
tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve
işlemlerden dolayı şikâyet ve dava açma hakkına
sahiptirler. Ancak bu hakkın kullanılmasında,
birden fazla devlet memurunun "toplu olarak" söz ve
yazı ile müracaatları ve şikâyetleri yasaktır.
Burada yasaklanan ferdi hak arama eylemi değil,
toplu olarak yapılan hak arama eylemidir.
Ayrıca devlet memurunun, denetimi altında bulunan
personelden veya kendi görevi veya mensup olduğu
kurum ile ilgisi olan bir teşebbüsten her ne ad
altında olursa olsun bir menfaat sağlaması da
yasaktır.
5. Gizli Bilgileri Açıklama Yasağı
Devlet memurlarının, kamu hizmetleriyle ilgili gizli
bilgileri görevlerinden ayrılmış bile olsalar,
yetkili bakanın yazılı izni olmadıkça açıklamaları
yasaklanmıştır.
Devlet, çeşitli yollardan, bilgi edinmek imkânlarına
sahiptir. Bu bilgilerin bir kısmı "sır" olarak, iç
ve dış politik, diplomatik, askeri ve sosyal
mülahazalardan dolayı saklanır. Bunların açıklanması
ancak yetkili bakanın izniyle mümkün olmaktadır. Bu
tür bilgileri açıklama yasağı, ulusal ve toplumsal
yararla izah. edilmeye çalışılır. Bürokratların
kendilerini kamuoyunun eleştirilerinden korumak
için çoğu bilgileri gizlilik kapsamı içinde
değerlendirdikleri görülür. Resmi sır ve gizli bilgi
kavramının geniş tutulması, kamunun yararına değil,
bürokrasinin ve siyasi iktidarın özel çıkarma
hizmet edebilir.
Öte yandan devlet memurlarınım, kamu görevleri
hakkında basma, haber ajanslarına, radyo ve
televizyon kurumlarına bilgi ve demeç vermeleri
yasaklanarak bu konuda gerekli bilgiyi açıklama
yetkisi olan yetkililer de belirlenmiştir. Bunlar
merkezde, bakan ya da bakanın yetkili kılacağı
görevli; illerde de valiler veya yetkili kılacağı
görevlidir. Açıklanması yasaklanan bilgileri
açıklamak "kademe ilerlemesinin durdurulması"; yetki
almadan gizli bilgileri açıklamak da "devlet
memurluğundan çıkarma" cezasını gerektirir.
6. İkinci Görev Yasağı
DMK, ikinci görevi, ilke olarak yasaklamıştır. Ancak
bu kurala bazı istisnalar getirilmiştir. Örneğin
Üniversite öğretim üyeleri, kurumlarından izin almak
koşuluyla KİT yönetim kurulu üyesi; belediyelerdeki
yönetici personel, belediye şirketlerinin yönetim
kurulu üyesi veya başkanı olabilirler.
7.
Siyasi Partilere Girme Yasağı
Devlet memurları, bir siyasi partiye üye olamazlar.
Anayasa'mn 68. maddesinin son fıkrasında, siyasi
partilere üye olamayacak kamu görevlileri ayrı ayrı
sayılmıştır. Buna göre, hâkimler ve savcılar,
yüksek yargı organlarının mensupları, kamu kurum ve
kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile
yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan
diğer kamu görevlileri, yüksek öğretim öncesi
öğrenciler ve silahlı kuvvetler mensupları siyasi
partilere üye olamazlar. 1982 Anayasası'nda
23.7.1995 tarihinde yapılan değişiklikle
yükseköğretim elemanları ve öğrencilerinin siyasi
partilere üye olmaları konusu, yasak kapsamından
çıkarılarak kanuni düzenlemeye bırakılmıştır.
2.7.1997 tarihinde kabul edilen hu yasa ile de,
öğretim elemanlarının siyasi partilere üye
olabilmeleri temin edilmiştir. Buna göre, "yüksek
öğretim kurumlarının öğretim elemanları siyasi
partilere üye olabilirler; yüksek öğretim
kurumlarındaki görevlerini aksatmamak ve bir ay
içinde kurumlarına bildirmek kaydıyla siyasi
partilerin merkez organlarıyla onlara bağlı
araştırma ve danışma birimlerinde görev alabilirler.
Şu kadar ki, bu durumdaki öğretim elemanları, Yüksek
Öğretim Kurulu ve Yüksek Öğretim Denetleme Kurulu
üyesi, rektör, dekan, enstitü ve yüksek okul müdür
ve bölüm başkanı olamazlar, onların
yardımcılıklarına seçilemezler."
8. Ayrıldığı Kuruma Karşı Görev Alma Yasağı
Memurların görevden ayrıldıktan sonra belirli bir
süre, eski kurumlarına karşı görev ve iş alma yasağı
konulmuştur. Bunun amacı, önceden sahip olduğu
stratejik ya da gizli bilgileri görev aldığı yeni
işletme için kullanabilmesi, görevde iken ileride
görev alacağını düşündüğü firmalara ayrıcalıklı
muamele yapma olasılığı gibi etik sorunları
önlemektir. 2531 sayılı Kanuna göre; görevinden
herhangi bir nedenle ayrılan bir memur, ayrıldığı
tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulunduğu
kuruma karşı, ayrıldığı tarihten itibaren başlayarak
üç yıl süre ile, kurumdaki görev ve faaliyet
alanları ile ilgili konularda, doğrudan doğruya
veya dolaylı olarak görev ve iş alamaz, taahhüde
giremez, komisyonculuk veya temsilcilik yapamaz.
C. Memurların Temel Hakları
Memurların hak, ödev ve sorumluluklarını belirleyen
bütün kurallar, onların statüsünü oluşturur.
Memurların, başta anayasa olmak üzere çeşitli
kanunlarla belirlenmiş haklan bulunmaktadır.
1. Memurluk Statüsünün Kanunla Düzenlenmesi
Türkiye'deki memurların statülerinin kanunla
düzenlenmesi anayasal bir ilkedir. 1982 Anayasası,
memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri,
atan-malan, görev ve yetkileri, haklan ve
yükümlülükleri, aylak ve ödenekleri ve diğer özlük
işlerinin kanunla düzenlenmesi esasını getirmiştir
(md.128).
Memurluk statüsünün kanunla düzenlenmesinin amacı,
yasaların idari düzenlemelere oranla daha güç
değiştirilebilmesi ve böylece kamu görevlileri için
istikrarlı bir statü sağlamış olmasıdır.
6. İzin Hakkı
Memurlar çalışma hayatı içinde çeşitli izinlerden
yararlanma hakkına sahiptir. Bunlar, yıllık izin,
mazeret izni, hastalık izni, aylıksız izin olmak
üzere dört kategoride toplanmıştır.
a) Yıllık İzin:
Her memurun yılda 20 ila 30 gün süre ile dinlenme
izni vardır. Yıllık izin süresi, hizmeti bir yıldan
on yıla kadar (on yıl dâhil) olanlar için 20 gün,
hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gün olarak
belirlenmiştir. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş
ve dönüş için ve en çok ikişer gün eklenebilir.
Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda,
toptan veya ihtiyaca göre parça parça
kullanılabilir. Birbirini izleyen iki yılın izni bir
arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl
hariç, önceki yıllara ait kullanılmamış izin haklan
düşer.
b) Mazeret İzni:
Mazeret izinlerini, "amirin takdirine bağlı" ve
"amirin takdirine bağlı olmayan" izinler olarak iki
grupta toplamak mümkündür. Amirin takdirine bağlı
mazeret izinleri, bir yıl içinde toptan veya parça
parça olarak, mazeretleri nedeniyle, amirinin
"muvafakati" ile verilen izinlerdir. Bu tür mazeret
izinlerinin süresi 10 gündür. Zaruret halinde buna
on gün daha eklenebilir. Ancak eklenen bu izin,
memurun yıllık izninden düşülür.
Amirin takdirine bağlı olmayan mazeret izinleri de,
doğum, evlenme ve ölüm olaylarında verilen
izinlerden oluşmaktadır. Kadın memura, doğum
yapmadan önce S hafta ve doğum .yaptığı tarihten
itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre
ile aylıklı izin verilir. Memurlara bir yaşından
küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir
buçuk saat süt izni verilir.
Ayrıca erkek memura, karısının doğum yapması
sebebiyle isteği üzerine üç gün; yine memura isteği
üzerine, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi,
annesinin babasının, eşinin, çocuğunun veya
kardeşinin ölümü halinde beş gün izin verilir.
c) Hastalık İzni:
Memurlara hastalıkları halinde, verilecek raporlarda
gösterilecek lüzum üzerine, aylık ve özlük
haklarına dokunulmaksızın on yıla kadar (on yıl
dâhil) hizmeti olanlara altı aya kadar; on yıldan
fazla hizmeti olanlara on iki aya kadar; kanser,
verem ve akıl hastalıkları gibi uzun süreli bir
tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlara on
sekiz aya kadar izin verilir. İzin süresinin sonunda
hastalıklarının devam ettiği, resmi sağlık
kurullarının raporu ile tespit edilenlerin izinleri
bir katına kadar uzatılabilir. Bu sürenin sonunda da
iyileşmeyen memurlar hakkında emeklilik hükümleri
uygulanır.
Görevlerinden dolayı saldırıya uğrayan memurlar ile
görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı bir
kazaya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan
memurlar, hizmet süreleri ne olursa olsun
iyileşinceye kadar izinli sayılırlar.
d) Aylıksız İzin:
Memurun bakmaya mecbur olduğu veya memur refakat
etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana,
baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin
ağır bir kaza geçirmesi veya önemli bir hastalığa
tutulmuş olması hallerinde, bu hallerin raporla
belgelendirilmesi şartıyla, memurlara, istekleri
üzerine en çok altı. aya kadar aylıksız izin
verilebilir. Aynı şartlarda bu süre bir katına
kadar uzatılabilir.
Ayrıca doğum yapan memura, isteği üzerine, en çok 12
aya; yetiştirilmek üzere (burslu gidenler dâhil)
yurt dışına gönderilen memurlarla, yurt içine veya
yurt dışına sürekli görevle atanan memurların
eşlerine, her defasında bir yıldan az olmamak üzere
en çok 8 yıla kadar aylıksız izin verilebilir.
Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar, askerlik
süresince, görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli
sayılırlar.
7.
Aylık
ve Yolluk Hakkı
Aylık, memurun çalışmasının karşılığı elde ettiği
mali bir haktır. Memurların aylıkları, her ayın on
beşinde peşin olarak ödenir. Ayrıca memurlara, yurt
içinde ve yurt dışında geçici olarak
görevlendirilmeleri veya görev yerlerinin
değiştirilmesi durumunda ilgili mevzuat uyarınca
yolluk ödenir.
8. Memurların Sosyal Hakları
Memurlara, aylık haklarının yanında, yasalarda
öngörülen miktarlarda "aile yardımı", "doğum
yardımı", "ölüm yardımı" ve "tedavi yardımı" gibi
ödenekler de verilmektedir.
9. Emeklilik Hakkı
Emeklilik, memurlar için bir haktır. Memurlar, yaş
haddi, malullük ve idarenin isteği üzerine emekli
olurlar. Memurlar, belirli bir yaş sınırına ulaşınca
emekliye ayrılırlar. Genel olarak memuriyette
emekliye ayrılma yaşı 65'tir. Bazı memuriyetlerde
bu yaş haddi daha düşük düzeyde tutulduğu gibi,
bazılarında ise biraz yüksektir. Örneğin, üniversite
öğretim üyelerinin yaş haddi 67 olarak tespit
edilmiştir.
Her ne sebeple olursa olsun, bir sakatlık ya da
tedavisi imkânsız hastalıktan dolayı görevini
yapamayacak duruma düşen memurlar, "malul"
sayılırlar ve haklarında "malullük sebebiyle
emeklilik" işlemleri uygulanır.
Emekli olan memura, emekli ikramiyesi ile ölünceye
kadar emekli maaşı ödenir.
Devlet memurluğundan çıkarma cezası, amirlerin bu
yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu
kurumun yüksek disiplin kurulu karan ile verilir.
İki türlü disiplin kurulu vardır. Bunlardan biri,
her ilde ya da bölgede bulunan "disiplin kurulu";
diğeri ise her kurumun merkezinde bulunan "yüksek
disiplin kurulu"dur.
Disiplin kurullarının, Önerilen cezadan başka bir
ceza tayin etme yetkisi yoktur, cezayı kabul veya
reddeder. Verilen kararın disiplin kurulu ya da
yüksek disiplin kurulu tarafından reddedilmesi
halinde, atamaya yetkili amirler 15 gün içinde
başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler
(md.126).
Kamu Görevlileri Etik Kurulu,
5176 sayılı Kamu Görevleri Etik Kumlu Kurulması ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun'a göre, en az genel müdür veya eşiti
seviyedeki kamu görevlilerinden, yaptığı inceleme ve
araştırma sonunda, etik davranış ilkelerine aykırı
işlem veya eylemi olduğunu tespit ettiği ve karar
verdiği kişileri, Başbakanlık vasıtasıyla, Kurul
karan olarak Resmi Gazete aracılığıyla kamuoyuna
duyurma yetkisine sahiptir.
4. Disiplin Cezalarının Uygulanması
Disiplin cezalan, verildiği tarihten itibaren hüküm
ifade eder ve derhal uygulanır. Aylıktan kesme
cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden
aybaşında uygulanır.
Kendilerine disiplin cezası olarak aylıktan kesme
veya kademe ilerlemesini durdurma cezası verilenler,
valilik, büyükelçilik, müsteşar, müsteşar
yardımcılığı, genel müdürlük, genel müdür
yardımcılığı ve daire başkanlığı görevlerine
atanamazlar.
Disiplin cezalan, memurun siciline işlenir. Devlet
memurluğundan çıkarma cezasından başka bir disiplin
cezasına çarptırılmış memur, uyarma ve kınama
cezalarının uygulanmasından beş yıl, diğer cezaların
uygulanmasından on yıl sonra atamaya yetkili amire
başvurarak, verilmiş olan cezaların sicil
dosyasından silinmesini isteyebilir. Memurun, bu
süreler içindeki davranışları, söz konusu talebi
haklı kılacak nitelikte görülür ise, isteğinin
yerine getirilmesine karar verilerek bu karar sicil
dosyasına işlenir. Kademe ilerlemesinin
durdurulması cezasının sicilden silinmesinde,
disiplin kurulunun da görüşü alınır.
5.
Disiplin Cezalarına İtiraz
Disiplin cezalarına karşı itiraz iki grupta ele
alınabilir.
a) Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve
kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst
disiplin amirine, yoksa disiplin kurullarına
yapılabilir.
b) Aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin
durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma
cezalarına karşı idari yargı yoluna
başvurulabilinir.
Disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından
verilen disiplin cezalarına karşı yapılacak
itirazlarda süre, kararın ilgiliye tebliğ tarihinden
itibaren yedi gündür. Bu süre içinde itiraz
edilmeyen disiplin cezalan kesinleşir.
İtiraz halinde, itiraz mercileri karan gözden
geçirerek verilen cezayı kabul edebilir,
hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. İtiraz
edilmeyen kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine
idari yargı yoluna başvurulamaz.
|