Organize Sanayi Bölgeleri
Organize Sanayi Bölgeleri düşüncesine zemin
hazırlayan ilk örnek XIX. yüzyılın ilk yarısında
Kuzey Amerika daki tekstil işletmelerinin bulunduğu
yörede kendiliğinden ortaya çıkmıştır(22). Daha
sonra bu bölgenin benzerleri, gelişmiş ülkelerde
sanayiyi yurt düzeyine yaymak ve sanayi
kuruluşlarını kent merkezlerinden uzaklaştırmak
amaçları ile geliştirilmiştir. Gelişmekte olan
ülkeler ise bu bölgeleri, ekonomik kalkınmayı teşvik
etmek ve bölgesel ekonomik dengesizlikleri gidermek
amaçları ile kurma yoluna gitmişlerdir.
Birleşmiş Milletler Örgütü'nün çalışmalarına göre
organize sanayi bölgeleri, "birbirleriyle uyumlu
üretim yapan küçük ve orta ölçekli sanayi
kuruluşlarının, planlı bir alanda ve ortak alt yapı
hizmetlerinden yararlanacak bir şekilde standart
fabrika binalarında toplanmasıdır"(23). Bu tanıma
göre organize sanayi bölgeleri ile bir yandan, küçük
ve orta ölçekli sanayilerin birbirlerinden
dışsallıklar sağlaması amaçlanırken, diğer yandan
ortak altyapı hizmetleri ile de dışsal ekonomilerin
daha da büyütülmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda da
organize sanayi bölgeleri toplanma ekonomilerinin
planlı bir biçimde oluşturulmaya çalışıldığı
bölgeler olmaktadır. Bu amaca yönelik bir organize
sanayi bölgesi ise şu nitelikleri taşımalıdır:
Organize sanayi bölgesindeki firmalar, aynı malı
üreten veya tamamlayıcılık ilişkisi içindeki üretim
birimleri olmalıdır. Böylece
firmaların önsel ve gerisel bağlantılar yolu ile
dışsal ekonomiler sağlamaları olanaklı hale
gelebilmektedir.
- Organize sanayi bölgelerinde küçük ve orta ölçekli
firmalar yer almalıdır. Ağır sanayi ve kompleksleri
büyük ölçekli yapıları ile kendi dışsallıklarını
yaratabileceklerdir. Ayrıca bunların küçük ve orta
ölçekli firmalarla aynı mekanda bulunması altyapıdan
yararlanma açısından küçük ve orta ölçekli firmalar
için olumsuz sonuçlar doğurabilecektir.
- Organize sanayi bölgeleri alandaki planlı bir
yerleşmeyi i-çermektedir. Buna göre; topoğrafık
meteorolojik, çevresel vb. koşullar açısından
değerlendirilerek belirlenen bir arazi parçası
düzenli bir şekilde sanayi parselleri haline
getirilmektedir. Her parselin sınırına kadar yol,
su, elektrik, kanalizasyon, drenaj, telefon hattı
vb. altyapı unsurları getirilmektedir. Ayrıca
kafeterya, konferans salonu, plan ve kopya
büroları, muhasebe büroları, banka, P.T.T., teknik
atölyeler, ilk yardım merkezleri gibi kuruluşlarda
bölgenin uygun yerlerine planlı bir biçimde
yerleştirilmektedir. Bölgede yer alan tüm firmalar
bu altyapı unsurlarından ve diğer ortak tesislerden
uygun koşullarda yararlanabilmektedir.
Yukarıdaki nitelikleri taşıyan bir organize sanayi
bölgesinde sanayici şu faydalan elde edebilmektedir:
- Firmalar, uygunluğu uzmanlarca değerlendirilen bir
optimal kuruluş yeri seçeneğine kavuşmaktadır.
Ayrıca buralarda arazi ve altyapı uygun koşullarda
sanayiciye sunulmaktadır.
- Üretimde ortaya çıkan tamamlayıcılık ilişkileri,
özellikle de bir firmanın nihai ürünün belirli bir
parçasında uzmanlaşmasıyla sağlanan ekonomiler,
üretim maliyetlerinde azalmalara yol
açabilmektedir.
- Kalifiye işgücünün yoğun bulunduğu bölgelerde bu
tür işgücünün temini kolaylaşmaktadır.
- Ulaşım olanaklanndaki gelişmeler taşıma
maliyetlerini a-zaltıcı etkiler yapabilmektedir.
- Organize sanayi bölgeleri pazarlama ve diğer
özelleşmiş hizmetlerin ediniminde kolaylıklar
sağlayıcı bir ortam yaratmaktadır.
Günümüzde organize sanayi bölgeleri uygulamalarından
sadece firma düzeyinde dışsal ekonomilerden
yararlanma amacı gü-dülrhemektedir. özellikle de
gelişmekte olan ülkelerde organize sanayi bölgeleri
uygulamalarından, ekonomik kalkınmayı hızlandırıcı,
bölgesel dengesizlikleri giderici, kentsel gelişmeyi
yönlendirici ve çevre koruma amaçlarını
gerçekleştirici işlevler umulmaktadır.
Organize sanayi bölgelerinin ekonomik kalkınmayı
hızlandırıcı işlevi, üretimde rasyonellik ve verim
artışı yoluyla gerçekleşmektedir. Buna göre artan
verimlilik ile sağlanan sermaye birikimi, aynı
zamanda artan yatırımlar yoluyla istihdam ve
işsizlik sorunlarına da çözüm getirebilecektir.
Organize sanayi bölgelerinin ekonomik kalkınmadaki
diğer bir işlevi de, küçük ve orta ölçekli
sanayilerin teşvik edilerek geliştirilmesindeki rolü
nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Organize sanayi bölgelerinin diğer bir işlevi,
bölgelerarası dengesizlikleri gidermek üzere,
sanayinin yurt düzeyinde dengeli dağılımının
sağlanmasında yardımcı olmaktır. Gelişmemiş
bölgelerde kurulacak organize sanayi bölgeleri,
işletmelerin bu bölgelere yönelmesine yol
açabilecektir. Kuşkusuz bu yönelişi desteklemek
üzere, vergi, kredi, mali tedbir ve teşviklerin
uygulamaya konulması gerekmektedir. Gelişmemiş
bölgelerde kalkınmanın canlandırılması,
bu bölgelerden gelişmiş bölgelere olan göçün hızını
da azaltıcı olabilecektir. Böylece kentleşme
sürecinde de dengeli bir yapı oluşabilecektir.
Organize sanayi bölgeleri uygulamasından , makro
ölçekte kentleşme politikası aracı olarak
yararlanılabildiği gibi, kent ölçeğinde de yerleşme
biçimini düzenleyici bir araç olarak yararlanabilme
olanağı bulunmaktadır. Kentlerin çevre alanlarında
ve uygun yerlerde kurulan organize sanayi bölgeleri
kent merkezinde gelişigüzel kurulan sanayi
kuruluşlarının bu bölgeye taşınmasına neden
olacaktır. Diğer yandan kent merkezlerinin dışında
düzenlenen organize sanayi bölgeleri ile birlikte
oturma bölgelerinin düzenlenmesi, anakentin konut ve
gecekondu sorunlarının çözümünde yardımcı
olabilecektir.
Ayrıca organize sanayi bölgeleri arsa spekülasyonunu
önleyici bir işlev de görebilecektir. Kısaca
organize sanayi bölgeleri kent planlaması sürecinde
düzenli ve sağlıklı biçimlenmiş kentler yaratılması
için önemli işlevler görebilecektir.
Organize sanayi bölgelerinden beklenen diğer bir
işlev de, sanayinin yarattığı çevre sorunlarını
azaltıcı olmasıdır. Nitekim kentin merkezi
bölgesinde gelişigüzel konumlanan sanayinin kent
dışına taşınması ile merkezdeki koku, duman, pislik,
kirlilik, aşırı gürültü v.b. sorunlar
hafıfletilebilmektedir. Bunun yamsıra organize
sanayi bölgelerinin çevre koruma önlemlerinin yoğun
biçimde alındığı yerler haline getirilmesi de
önemli olmaktadır. Böylece organize sanayi
bölgeleri, üretimde verim artışlarını sağlamasının
yamsıra, çevrenin kullanımında da verimlilik
sağlayabilecektir. Ekonomik kalkınma ile çevre
koruma arasındaki var olduğu düşünülen çelişki de bu
uygulamalar ile çözümlenebilecektir.
Özetle organize sanayi bölgeleri, sanayinin yer
seçiminin yönlendirildiği, toplanma ekonomilerinin
yaratıldığı, kentleşme sürecinin ve biçimlenmesinin
denetim altına alındığı, bölgesel dengesizliklerin
giderilmeye çalışıldığı, çevre koruma önlemlerinin
yaygınlaştırıldığı rasyonel bir mekan kullanım
aracıdır. Bu bağlamda da organize sanayi
bölgelerinin kuruluşunda en uygun kuruluş yeri
seçimi, sadece firma düzeyinde yapılmayıp, aynı
zamanda ekonomik kalkınma, bölgesel dengesizlikler,
kentleşme ve çevre koruma etkenleri de dikkate
alınarak ulusal düzeyde de yapılmaktadır. Bu
nitelikleri ile de organize sanayi bölgeleri
özellikle de gelişmekte olan ülkeler açısından önem
taşımaktadır.
|