Bir Ülkenin Kredi Değerliliği ve Kredi Değerliliğinin Ölçülmesi 

Hazinenin uluslararası kuruluşlardan ve dış piyasalardan borçlanması büyük ölçüde ülkenin kredi değerliliği (kredibilitesi) ile ilgilidir. Bu nedenle dış borçlanmayı açıklamadan önce bir ülkenin kredi değerliliği ve nasıl ölçüldüğü konusuna açıklık getirmekte yarar görülmektedir. 

Her ülkenin, her şirketin, hatta borçlanmak isteyen her kişinin bir kredi değerliliği vardır. Kredi değerliliği bazen herhangi bir ölçme yapmadan genel değerlendirmeler çerçevesinde; bazan krediyi verecek olan kreditör tarafın­dan, bazan da üçüncü bir kişi tarafından ölçülerek belirlenir. Kredi değerlili­ği genel olarak kredi açılacak Devlet, şirket veya kişinin, alacağı bu borcu zamanında ve tam olarak geri ödeyip ödemeyeceğinin belirlenmesi amacıy­la ölçülür. 

Bir ülkenin kredi değerliliği, çeşitli yollarla ölçülebilir. O ülkeye ilişkin IMF Konsültasyon Raporlarında (IMF Artiele 4 Consultation Report ve bunun eki niteliğindeki Recent Economic Developments Raporu), Dünya Bankası'nın Ülke Raporlarında (Country Economic Memorandum) ve OECD'nin Yıllık Ül­ke incelemesi Raporlarında, ülke ekonomisinin genel durumu, zayıf nokta­ları, alınan ve alınması gerekli görülen önlemler ve ekonominin geleceğine ilişkin değerlendirmeler ayrıntılı olarak yer alır. Bu nedenle bu raporlar o ülkeye kredi verecek kreditörler açısından birer referans niteliği taşır. Bunla­rın yanısıra çeşitli kuruluşlar ve dergiler de ülkenin kredi değerliliğini içeren araştırmalar yayınlarlar. Bunlar arasında en çok başvurulanlarından birisi Euromoney Dergisi'nin yaptığı kredi değerlendirmesidir. Bu şekilde ilan edi­len kredi değerliliği yıldan yıla yükselme gösteriyorsa ülkenin borç alabilme yeteneği artıyor demektir.

Bu tür genel değerlendirmelerin yanısıra bazı özellikli tahvil piyasalarına tahvil ihraç edebilmenin ön koşulu, bağımsız bazı kredi ölçümleme kuruluş­larından (rating agency) kredi değerlendirme notu (rating) almaktır.

Bu piyasalar arasında en önemlileri ABD'de kurulu Yankee Tahvil Piyasa­sı ve Japonya'da kurulu Samurai Tahvil Piyasasıdır.

ABD Yankee Tahvil Piyasası'nda, tahvil ihraç etmek isteyen ülke ve ku­ruluşlar, Standard and Poor's (S & P) ve Moody's adlı iki ayrı kuruluştan kre­di değerlendirmesi almak ve bu sonuçlarla piyasaya çıkmak zorundadırlar. Yankee tahvil piyasasına ihraç edilen tahvillerin yeterince talep bulabilmesi için bu iki kuruluştan alınan kredi notlarının, belirli bir düzeyin üstünde olma­sı zorunludur. Bu düzey, Standard and Poor'sun notu açısıdan en az BBB ve Moody's in notu açısından en az Baa3 olarak kabul edilmekte ve bu eşiğe ya­tırım derecesi (investment grade) adı verilmektedir.' Bunun altındaki derece­lere de spekülatif derece denilmektedir. ABD'de kurumsal yatırımcıların spekülatif dereceli kağıtları satın almaları güç olduğundan, bu piyasaya uy­gun fiyatla tahvil ihraç etmenin yolu yatırım derecesi almaktan geçmektedir. 

Alınan kredi değerlilik notu yükseldikçe, ihraç edilen tahvilin miktarı artabil­mekte, vade uzayabilmekte ve maliyet (faiz, komisyon vb) azalmaktadır. Bu­nunla birlikte yatırım derecesinin altında kredi değerliliği taşıyan ülkelerin, ekonomilerinin genel gidişinin olumlu seyretmesi halinde, Yankee tahvil pi­yasasında tahvil satabilmeleri mümkündür. 

Japon Samurai tahvil piyasasında da aşağı yukarı aynı kurallar geçerlidir. Söz konusu piyasaya tahvil ihraç edebilmek için Japonya'daki bağımsız kre­di değerliliği ölçümleme kuruluşlarından birisinden kredi değerliliği ölçümü almak gerekmektedir. ABD Yankee tahvil piyasası için yukarıda değinilen iki kurumdan alınan kredi notlarını kullanarak Samurai tahvil piyasasına tahvil ihraç etmek mümkündür.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005