|
EKONOMİ
KONU ANLATIMI -
İktisat Bölümüne
Alternatif Kısa Açıklamalar ve Konu Anlatımları
ÜNİTE 1 -
ÜNİTE 2 -
ÜNİTE 3 - ÜNİTE 4 -
ÜNİTE 5 -
ÜNİTE 6 - ÜNİTE 7 -
ÜNİTE 8 -
ÜNİTE 9
Atomisite varsayımı:
Alıcı ve
satıcı sayısı hiç birinin tek başına piyasayı etkileyemeyeceği
kadar çok olması.
--------------------------
Büyümenin Avantajları: Büyüyen firma bölünmez
faktörlerden daha iyi yararlanır, Firma büyüdükçe uzmanlaşmaya
daha çok önem verebilecektir, Büyüyen firma üretim için gerekli
girdileri daha ucuza satın alabilecektir.
Deflasyon:
Mal ve hizmetlerin fiyatlarını temsil eden fiyatlar genel
seviyesindeki düzenli ve sürekli azalma veya düşüş ise deflasyon
olarak adlandırılır. Örneğin, Japonya son 7 yıldır deflasyon
sorunu yaşamaktadır. Bir ulusal ekonominin enflasyon veya
deflasyon tehdidinde olup olmadığı, oluşturulan fiyat indeksleri
ile hesap edilir. Türkiye'de bu hesaplama, Tüketici Fiyatları
İndeksi TÜFE ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi TEFE kullanılarak
hesap edilmektedir.
Değer:
Kullandığımız mal ve hizmetlere verilen subjektif değer.parasal
değer=fiyat*miktar,
:
Mal ve hizmetlere verilen öneme “değer” denir. Birey ve/veya
toplum, bir mal veya hizmetin değerini, o mal ve hizmetin
sağladığı fayda, o mal veya hizmetin yeryüzünde bol veya kıt
olması ve o mal ve hizmetin kalitesine bağlı olarak tayin eder.
Eğer, bir malın değeri salt sağladığı fayda ile ölçülebiliyor
olsa idi, suyun elmasdan daha değerli olması gerekirdi. Ancak,
insanoğlu bir malın değerini belirlerken, bir mal ve hizmete
tüketiciler ne kadar sınırlı ölçüde ulaşabiliyor ise, o ölçüde
değer vermektedir. Yani, insanoğlunun bencil olması, sınırlı
sayıda mal veya hizmete daha yüksek bir değer biçilmesine neden
oluşturmaktadır. Dolayısı ile, malın sağladığı fayda, malın bol
veya kıt olması ve malın kalitesi, yani üç farklı unsurun
birleşimi malın değerinin belirlenmesini sağlamaktadır.
Denge Fiyatı: bir malın fiyatı, arz ve talebin birbirine
eşit olduğu yerde oluşur. Arz ve talep şedüllerinden biri
değişmediği sürece bu fiyet geçerliliğini korur. Bu nedenle bu
fiyata denge fiyatı diyoruz.
Devalüasyon: Bir ülkenin para biriminin ulusal sınırlar
içerisinde enflasyon nedeniyle değer yitirmesi sonucu, ülkenin
para biriminin değerinin yabancı paralar karşısında değerinin
ayarlanması ve bu nedenle ülkenin yerel para birimi cinsinden
döviz kurlarının değer kazanması sürecine devalüasyon denir.
Diğer şartlar sabittir
varsayımı : Bir
iktisadi olguyu etkileyen çok sayıda faktörden sadece bir
tanesinin değiştiği, diğer faktörlerin ise değişmediği
varsayımı.
Devlet : Ekonomide
gerekli düzenlemeleri yapan, piyasalara üretici ve tüketici
olarak katılabilen ve de vergi toplama ayrıcalığına sahip
oluşum.
Durgunluk, Resesyon, Depresyon:
Eğer, bir ulusal ekonomide ekonomik büyüme yavaşlıyor ise bu
durum durgunluk (stagnation) olarak tanımlanır. Kabul edilebilir
ölçüde kısa bir zaman dilimi için (6 ay ile 1 yıl arası)
ekonomik büyümede bir gerileme yaşanır ise bu durum resesyon
olarak tanımlanmaktadır. Ancak, eğer ekonomik büyümede
gözlemlenen gerileme şiddetli ve derin ise ve uzun bir zaman
dilimini kapsıyor ise, bu tür bir gerilemeyi depresyon olarak
tanımlıyoruz. Örneğin, 1929 Buhranı gibi.
Düşük mallar: (patates,ekmek..) Bazı malların fiyatı
yükselirse talebi hiç azalmayabilir (nişan yüzüğü ,hayati önem
taşıyan ilaçlar..) Bazı malların fiyatı yükseldiğinde talepleri
artar (marka mallar) Zemberek etkisi belli bir yaşam düzeyine
ulaşan kimse, geliri düştüğünde tüketimini çok zor azaltabilir.
--------------------
Ekonomik Analiz : Gerçeklerden ilkeler veya teoriler türetme
işlemidir.
Ekonomik etkinlik:
Üretim faktörlerinin kullanılmasıdır.
Ekonomik etkinliğin özelliği: Ekonomik etkinlik mal ve
hizmet elde etmeye yöneliktir,emek ve zamanı gerekli kılar,bir
seçişe dayanır,ölçülü ve hesaplı yani rasyonel kabul edilir.
Ekonomik Sorular:
Üç Temel
Sorun
1-Hangi mallar ne miktarlarda üretilmelidir?
2-Bu mallar hangi yöntemlerle üretilmelidir?
3-Bu mallar kimin için üretilmelidir?
Enflasyon:
Bir ulusal
ekonomide, fiyatlar genel seviyesinin veya düzeyinin düzenli ve
sürekli olarak artması veya yükselmesi sürecine enflasyon denir.
Enflasyon, Latince Inflatio; yani şişkinlik kelimesinden
türetilerek oluşturulmuş bir kavramdır
Esneklik: Herhangi bir bağımlı değişkenin bağımsız
değişkendeki değişimine olan duyarlılığını ölçen birime
elastikiyet denir.
Esnekliği etkileyen öğeler(talebi):
1-ikame mal varlığı, 2-malın
gereksinimi karşılama özelliği, 3-malın fiyatının gelirdeki
payı, 4-zaman, 5-malın kullanım alanları.
Eş ürün eğrileri:
Birbirini kesmezler, Eğimi negatiftir, Orjine dış bükeydir
-------------------
Fayda:
Mal veya hizmetlerin herhengi bir ihtiyacı giderebilme yeteneği
veya derecesidir.Tüketici herhangi bir malı kullandığında bundan
bir tatmin elde eder. Tüketicinin elde ettiği bu tatmine “fayda”
diyoruz. Örneğin, vücudumuzun temel ihtiyaçlarını karşılama
özelliğine sahip olan su faydalıdır. Fayda bir başka açıdan,
herhangi bir mal ve hizmetin, taşıdığı özelliklere bağlı olarak,
her hangi bir ihtiyacı giderebilme yeteneği ise, her tüketicinin
aynı maldan elde ettiği fayda farklılık gösterebilir.
Firmalar : Üretici
kaynakları kullanan ve ne üretileceğini kararlaştıran şahıs
şirketinden devlete kadar bütün üretici birimlerdir.
Fiyat Farklılaştırması: Düşük fiyat ödeyebilen
tüketicilerle, yüksek gelir grubundaki tüketicilerin talepleri
fiyat farklılaştırması yoluyla karşılanır.
Fiyat Teorisi:
Fiyat herhangi bir malın mübadele veya değiş tokuş değeridir.
Uygarlık tarihi boyunca insanoğlu malların ve hizmetlerin
değerlerinin kökenlerini ve değerlerinin birbirlerinden farklı
oluşlarının nedenlerini merak etmişlerdir. Fiyat teorisi de, mal
ve hizmet fiyatlarının nasıl oluştuğunun analiz edilmesidir.
-------------------
Gelir etkisi: Diğer
tüm değişkenler sabit iken,bir malın fiyatı arttığı zaman,gelir
sabit olduğu için,satın alma gücü azalır.
Gelir: Bir
ekonominin zaman içinde belli bir dönemde gelen değerler
toplamı.
Gereksinme: elde
edildiğinde mutluluk,elde edilmediğinde mutsuzluluk veren
psikolojik duygular bütünüdür.
Girişim ve çalışma özgürlüğü:Kişilerin dilediği
gibi ticari faaliyetlerde bulunması. |
|
-------------------
Hane halkı : Aynı
çatı altında yaşayan ve ortak finanssal kararlar alan tüm
insanlardır.
Hizmet :
İhtiyaçları tatmin etmesine karşın maddi özelliği olmayan
şeylerdir
-Kişisel Hizmet: Berber,dişçi,hizmetçi,
-Ticari Hizmet:üretim organizasyonu oluşturan birimlerin
sundukları hizmettir.ulaşım,bankacılık,ticaret,
Hipotez : İki
değişkenin birbiriyle nasıl ilişkili olduğunu belirleyen koşullu
önermedir.Örnek : bir malın fiyatı arttığında satın
alınmak istenen miktarı azalır hipotezi.
-------------------
İhtiyaç :
İhtiyaç, karşılanmadığı zaman acı ve üzüntü, karşılandığında ise
mutluluk (haz) veren bir duygudur. İnsanın hayatta kalabilmesi
için mutlaka karşılanması gereken ihtiyaçlara (soluma, gıda,
giyinme, barınma, savunma vb.) “hayati”; “biyolojik” veya
zorunlu ihtiyaçlar, bu kapsama girmeyenlere ise kültürel ve
sosyal ihtiyaçlar adı verilir. Bu süreç, İhtiyaçlar
Hiyerarşisi veya İhtiyaçlar Piramidi ile açıklanmaya
çalışılmıştır. Piramidin tabanında, zorunlu, piramidin orta
bölümünde kültürel ve piramidin tepesinde sosyal ihtiyaçlar yer
almaktadır.
İkame
mal:
birbirinin
yerine kullanılabilen mallar. (zeytin yağı, ayçiçek yağı)
İktisat : Bireyler ve toplumların sahip oldukları sınırlı
kaynakları, sınırsız olan ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl
dağıttıklarının incelenmesidir.
1-iktisat bir sosyal bilimdir, 2-iktisat analitiktir, 3-iktisat,
insan davranışının sadece iktisadi yönünü seçip inceler,
4-iktisat, malların tüketimi ile olduğu kadar üretimi ve
dağıtımıyla da ilgilenir.
Betimleyici İktisat
: Belirli bir ekonomik sorunla ilgili tüm gerçeklerin
araştırılıp toplanmasıdır.
İktisat politikası :
Belirli ekonomik sorunların çözümüne veya bu sorunların ortaya
çıkmasını önlemeye dönük politikaların oluşturulması sürecidir.
İktisatçılarca kullanılan araştırma yöntemleri; 1-gerçekleri
toplama, 2-teori oluşturma ve test etme, 3-iktisat politikaları
oluşturma biçiminde formüle edebiliriz.
İstihdam:
Bir ulusal ekonomide, mal ve hizmet üretiminde görev almak üzere
çalıştırılmaya hazır nüfusa istihdam denmektedir. Neo-klasik
iktisatçılar ulusal ekonominin her zaman Tam İstihdam
seviyesinde, yani tüm üretim faktörlerinin en optimal ölçülerde
üretimde kullanıldığı varsayımını kabul etmişlerdir. Oysa, 1929
Buhranı sonrası, Keynesyen İktisatçılar ekonominin eksik
istihdam koşullarında da çalışabileceğini ve dengede
olabileceğini öne sürmüşlerdir
-----------------------
Kalkınma:
Ekonomik büyüme ülkenin üretim hacmindeki bir artıştır.
Dolayısıyla ekonomik büyüme sadece sayısal bir kavram olarak ele
alınmaktadır. Oysa ekonomik kalkınma ekonomideki niteliksel
gelişmelerdir. Ekonomik kalkınma toplumun yaşam standartlarında,
üretilen malların kalitesinde veya üretim organizasyonunda
iyileşmeler yaşanan bir ortamı ifade etmektedir.
Kalite Farklılaştırması:
Firmalar
kendilerine rakiplerinden farklı bir konum oluşturmak için,
aralarında kalite farkı olmayan malları farklıymış gibi
göstermeye çalışırlar. Buna kalite farklılaştırması denilir.
Bazı mallarda kalite farklılaştırması yapmak mümkün olmayabilir
(akaryakıt, bankacılık, seyahat vb.) bu durumda firmalar
hizmetlerinin farklı olduğu iddasında bulunurlar buna hizmet
farklılaştırması denilir.
Kapitalizm: Özel
mülkiyet,insan ve doğa tarafından yaratılan sermayenin özel kar
için kullanılmasıyla belirlenen ekonomik bir örgütlenme
düzenidir.
Karar birimleri:
a) Ev halkı
(Aile), b) Firma c) Devlet
Kardinal fayda:
Ölçülebilir fayda
Karlılık(rantabilite):
kar ile bu karı sağlamak için kullanılan sermayeye olan oranı
ifade eder.Kar/sermaye
Kartel:
Aynı konuda faaliyet gösteren firmaların hukuki varlıklarını
yitirmeden biraraya gelmeleri.
Kartel
Cinsleri;
Miktar Kartelleri, Bölge Kartelleri, Fiyat Kartelleri,
Alış Kartelleri
Kıtlık:
Bulunabilen kolay veya güç elde edilebilen,fakat insanların
bütün gereksinimlerini karşılayabilecek kadar çok sayıda olmayan
her mal için kullanılır.
King
yasasın:
Tarımsal ürünlerde arzın az olması; üreticinin eline daha çok
para geçmesi sonucu doğmuştur.
Kayıtsızlık Eğrileri: Birbirini hiçbir zaman kesmezler,
Eğimleri negatiftir, Orjine göre dış bükey eğrilerdir, Sonsuz
sayıda kayıtsızlık eğrisi çizilebilir.
------------------
Lüks mal: gelir
esnekliği birden büyük olan mallara denir
------------------
Makro iktisat :
İktisadın, bir bütün olarak ekonomiyi ve toplulaştırılmış
ekonomik davranışı inceleyen bölümüdür.
Mal :
İhtiyaçları tatmin etme özelliği taşıyan fiziksel varlıklardır.
-Ekonomik mal : Elde edebilmek için
mutlaka belli bir çaba harcanması veya bir bedel ödenmesi
gereken maldır.
-Serbest mallar : Doğada her
istendiğinde bulunabilen ve çaba sarf etmeden elde edilebilen
mallardır.
-Tüketici malları : Tüketicinin
ihtiyaçlarını doğrudan karşılayan mallardır.
-Üretici malları : Diğer üretici
malları ya da tüketici malları üretiminde kullanılan mallardır.
-Dayanıklı mallar : Elde edildikten
sonra uzun süre fayda sağlayan mallardır.
-Dayanıksız mallar : Fayda
sağladığında yok olan , biten mallardır.
Marjinal Analiz :
Mevcut koşullar değiştiği zaman ne olacağının incelenmesidir.
Marjinal fayda: son tüketilen birimin bize sağladığı yarar.
Mübadele(değişim):
Bir mal veya hizmetin başka bir mal ve hizmet ile yada para ile
değiştirilmesine denir.
Marjinal
Maliyet: Üretimdeki bir birimlik artışın toplam maliyette
meydana getireceği artışa marjinal maliyet denir
Marjinal tasarruf:
bir önceki toplam tasarruf ile bir sonraki toplam tasarruf
arasındaki farktır.
Mikro iktisat :
İktisadın , mevcut durumu inceleyerek insan davranışı ve
insanların piyasa, endüstri, firma ve birey gibi nispeten küçük
birimlerle ilişkili tercihlerini İnceleyen bölümüdür.
Milli Gelir:
Ekonomi Bilimi'nin tanımladığı dört üretim faktörü olan doğal
kaynaklar, emek, sermaye ve giri ll im üretim faktörlerine
dağıtılan rant, ücret, faiz ve kar gelirlerinin toplamı Milli
Gelir'i verir. Mii Gelir, GSMH değerinden Amortismanlar ve
Dolaylı Vergiler düşürüldükten sonra bulunan bir değerdir. Milli
Gelir, üretim faktörleri arasında, her bir üretim faktörünün mal
ve hizmet üretimine kattığı ve hakettiği pay kadar
dağıtılabiliyorsa, yani bir haksızlık söz konusu değilse, bu
duruma Adaletli Gelir Dağılımı diyoruz. Eğer, bir veya birden
fazla üretim faktörü milli gelirden hakettiğinden daha fazla pay
alıyor ise, bu duruma Gelir Dağılımı Adaletsizliği diyoruz.
-----------------
Nominal gelir:
Memurun aldığı belli miktardaki para
Normatif iktisat :
Toplumsal refahın en üst düzeyde sağlanabilmesi için ne olması
gerektiğini inceler.
Nokta esnekliği:
Talep doğrusu üzerindeki herhangi bir noktanın esnekliği.
-----------------
Ordinal fayda:
Karşılaştırılabilir fayda
Özel mülkiyet:
Üretim araç ve faktörlerine sahip olma.
Ölçeğe
göre getiri:
Üretimin ölçeği arttıkça bu artışa bağlı olarak üründe nasıl
değişiklik olduğunu açıklamak için kullanılan bir kavramdır.
-----------------
Para: İş bölümü ve
uzmanlaşmanın doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan bir ölçü
birimidir.
Philips Eğrisi:
A. William Phillips'in ortaya koyduğu bir yaklaşım olması
nedeniyle, onun soyadı ile anılan bu analiz, bir anlamda içinde
enflasyonun şişkinliğini barındıran nominal ücretler ile
istihdam seviyesi arasındaki ters orantılı ilişkiyi
tanımlamaktadır. Pek çok ekonomist bu ilişkiyi, bir ölçüde
enflasyon ile işsizlik arasındaki ters orantılı ilişkiyi
tanımlayan bir analiz olarak ele almayı tercih etmiştir. Yani,
her ulusal ekonomi bir miktar işsizliği azaltmak için bir miktar
enflasyona, bir miktar enflasyonu azaltmak için bir miktar
işsizliğe katlanmak zorundadır.
Piyasa ekonomisi:
girişim özgürlüğü + özel mülkiyet
Piyasa: Gerek mal
ve hizmetlerin ,gerekse üretim öğelerinin alıcı ve satıcılarının
karşı karşıya geldiği ve ekonomik kararların verildiği ortamdır.
Piyasa Dengesi:
Piyasa dengesi, bir malın talep edilen miktarının arz edilen
miktarına eşit olması durumudur. Piyasanın dengede olması için
satıcıların satmak istedikleri, veya satmayı planladıkları,
miktarın fiilen sattıkları miktara ve alıcıların satın almak
istedikleri veya satın almayı planladıkları miktarın, fiilen
satın aldıkları miktara eşit olması gerekir.
Piyasa Ekonomisi:
Üreticilerin ve tüketicilerin, arz ve talep koşullarına bağlı
olarak aldıkları ekonomik kararlara uygun kaynak dağılımının
gerçekleştiği ekonomik yapı için kullandığımız bir tanımlamadır.
Pozitif iktisat :
İktisadın, mevcut durumu inceleyerek ne olduğunu belirmeye
çalışan ve değer yargısı içermeyen bölümüdür.
-----------------
Rasyonel Davranış :
Tercih yapmak veya karar almak durumunda olan bir iktisadi
birimin kendi hedefine uygun biçimde hareket etmesidir.
Reel gelir: Gerçek
satın alma gücüdür.
Rekabet kurumu: Birden çok kişinin bir amaca ulaşmak için
yaptıkları yarışa denir.
---------------------
Servet: Herhangi
bir anda varolan mal-mülk,varlık,zenginlik veya ekonomik mal
stokudur.
Sosyalizm:
Üretim,dağıtım ve değişim araçlarının ulusallaştırılmasıdır.
Stagflasyon:
İngilizce durgunluk (stagnation) ve enflasyon (inflation)
kelimelerinin birleştirilmesinden üretilmiş olan stagflasyon,
ekonominin durgunluğun yaşandığı bir ortamda yüksek bir
enflasyon ve işsizliği de beraber yaşaması sürecidir. Yani, üç
ekonomik sorun bir arada ya l anmaktadır. Bu durum, Phillips
Eğrisi yaklaşımının da artık 1970'li yılların dünyasında geçerli
omadığını göstermiştir. Özellikle, Vietnam Savaşı ile birlikte
ABD ekonomisinde görülen sorunlar ve Petrol Krizi ile birlikte
dünyanın önde gelen ekonomilerinde 1970'li yıllarda gözlemlenmiş
bir özel ekonomik dengesizlik sürecidir.
Talep şedülü:
Bir malın
farklı fiyatları ile bu fiyatlardan talep edilen farklı
miktarları göstermekte, talebin yapısını ve özelliklerini ortaya
koymaktadır.
Tamamlayıcı
mallar:
biri
olmadan diğeri kullanılamayan (şeker ve çay, otomobil ve benzin)
Tasarruf:
Kullanılabilir Gelir'den tüketim harcamaların karşılanmasından
sonra, bireyler ve kurumlar tarafından halen harcanmamış bir
artık değer kalır ise, bu değer tasarruf olarak adlandırılır.
Makro ekonomide Toplam Yurtiçi Tasarruflar ifadesi ile geçer.
Tasarruf Paradoksu ise, halkın daha yüksek oranda tasarruf
etmesi ile tüketim harcamalarının azalmasının, yatırım
harcamalarında da daralmaya neden olması nedeniyle, ekonomik
büyümenin yavaşlaması ve tasarrufların azalmasıdır. Yani,
tasarruf eğiliminin artması uizun vadede toplam tasarrufların
azalmasına yol açmaktadır. Bu durum bir paradokstur.
Tekeller Nasıl Doğar:
Doğal kaynaklara tek başına sahip olunabilir, En güçlü tekeller
yasalarla oluşturulur, Fiili bir durumdan yararlanılır,Tekeller
anlaşmalar yoluyla (imtiyaz sözleşmeleri) ortaya çıkabilir.
Tüketici: Mal ve
hizmetleri doğrudan doğruya kullanarak gereksinmeleri tatmin
eden insana denir
Tüketici Dengesi:
Tüketicinin mal ve hizmetleri kullanarak fayda sağladığını
biliyoruz. Tüketicinin amacı ise, belli şartlar altında
ulaşabileceği en yüksek faydaya ulaşmaktır. Bu amaca ulaştığında
tüketici dengededir. Bu durumda tüketici dengesi; tüketicinin
belli şartlarda en yüksek tatmini elde ettiği durumdur.
Tüketim: Gelirin
harcanmayan kısmıdır.
Tümdengelim :
Teoriden hareket ederek gerçeklerin incelenmesi, yani genelden
özele gidilmesidir.
Tasarruf: Bugünkü
tüketimden vazgeçme yada ileriki bir tarihe atma,harcanmayan
gelir.
Talep: Satın alma
gücü ile desteklenen isteğe denir.
Talep miktarındaki değişim:
Diğer değişkenler sabit iken sadece fiyatın değişmesi.
Talep değişimi:
Fiyat sabit iken diğer değişkenlerin değişmesiyle talepteki
değişim.
Talep kanunu: Bir
malın fiyatı düştükçe alıcıların ondan talep edecekleri
miktarların artması, fiyatı yükseldikçe bu miktarların
azalmasıdır. Yüksek fiyat düzeyinde talep edilen miktarların
azalması iki etkiye bağlıdır. Bunlar ikame ve gelir etkileridir.
-İkame
etkisi: Diğer tüm değişkenler sabit iken (ceteris paribus) bir
malın fiyatı yükseldiğinde, öteki malların fiyatlarına oranla,
bu malın göreceli fiyatının artması.
Talebin fiyat esnekliği:
Bir malın fiyatındaki göreli bir değişme karşısında o malın
talebinde meydana gelen göreli değişmeye denir.
Talepteki kayma (azalır-tersi artar):
Tüketicinin azalışı-tüketicinin zevkinin o malın aleyhine
değişmesi-tüketicinin gelirinin düşmesi-ikame malın fiyatının
düşmesi-tamamlayıcı malın fiyatının yükselmesi.
Tröst:
Aynı konuda faaliyet gösteren firmaların hukuki varlıklarını ve
bağımsızlıklarını çeşitli derecelerde kaybetmeleri ile ortaya
çıkarlar.
Voting Tröst (hissedarlık yetkilerinin devri), Füzyon
(Firmalar kendilerini fesheder ve tek bir firma çatısı altında
toplanırlar), Holding (Hukuki olarak firmalar korunmakta
ancak ana teşebbbüs her şeye hakim olmaktadır)
Kozern:
Rekabetin engellenmesi yerine büyümenin maliyetleri düşürücü
etkilerini kullanma amaçlı birleşme şeklidir. Korner:
Spekülatif (haksız kazanç) amaçlı birleşmelerdir. Önce mal
piyasadan toplanır, yapay olarak fiyat yükseltilir, ardından
yüksek karlarla satış yapılır. Ring: Yine spekülatif
amaçlıdır, menkul kıymetler borsasında görülür. Hisse senedi
(aksiyon) ile borç senetlerinin (obligasyon) alım satımında
rekabeti ortadan kaldırmayı hedefler.
Tümleme yanılgısı :
Birey için doğru olanın grup için de doğru olacağı şeklinde
hatalı bir sonuca ulaşılmasıdır.
-------------------
Üretim: Fayda
yaratma faaliyetidir. iki şekilde olmaktadır.
1-üretim faktörü kullanarak nesnelerin miktarının
arttırılmasıyla yapılan üretim
2-yaratılmış değerlerin faydasını arttırarak yapılan üretim
----------------------
Yatırım: Ekonomide
belli bir dönemde sermayeye yapılan net eklenti veya stoklardaki
değişim
------------------
Verimlilik (prodüktivite):
Üretilen mal ve hizmet miktarıyla üretimde kullanılan kaynaklar
arasındaki oran.çıktı/girdi
Veraset kurumu:
Hayatta iken sahip olduklarını öldükten sonra geride kalanlara
bırakabilme.
------------------
Zorunlu İhtiyaçlar :
İnsanın yaşamını devam
ettirebilmesi için gerekli olan ve karşılanması zorunlu olan
gereksinimlerdir.
Zorunlu olmayan ihtiyaçlar :
Karşılanmaları yaşamsal olmayan, ancak tatmin edildikçe
insanlara haz veren ihtiyaçlardır.
|
|