Avrupa Parasal Birliği ve EURO
Maastricht Anlaşması, Avrupa Birliği
için aşamalı biçimde ekonomik ve parasal birlik
kurulmasını öngörmekteydi. Ekonomik ve parasal
birlik Avrupa için, serbest mal, hizmet, emek ve
sermayenin dolaşımı ile birlikte tek paranın kabulü
anlamına gelmekteydi.
Bu amaçlara ulaşmak için, ortak para politikası uygulanması,
ekonomi ve maliye politikalarının uyumlaştırılması
gerekmektedir.
Avrupa Birliği'nin tek para birimini oluşturacak EURO 1 Ocak 1999
tarihinde uygulamaya girmiştir. Bu tarihte parasal
birliğe katılan ülkelerin para birimleri, geri
dönülmez biçimde EURO'ya dönüştürülürken, 31.12.1998
tarihindeki kurlar esas alınmış ve 1 ECU = 1 EURO
olarak değerlenmiştir.
Avrupa birliği ortak para
EURO 1.1.1999 'dan 1.1.2002'ye kadar sadece bankacılık ve finans
işlemlerinde kullanılacak bir kaydi para olarak
kullanılacak fiziki olarak bir varlığa sahip
olmayacaktır. 1.1.2002 tarihinden sonra 6 ay daha
ulusal paralar EURO ile birlikte tedavülde kalanlar,
1 Temmuz 2002 tarihinden sonra, EURO Avrupa
Birliği'nin tek resmi parası haline gelmiştir.
EURO I 1 AB ülkesinin katılımı ile uygulamaya girmiştir. EURO'ya
sahip olabilmek için üye ülkelerin yerine getirmek
zorunda oldukları kriterler şunlardır:
1- Fiyat İstikrarı: Her üye ülkenin yıllık ortalama enflasyon
oranı, bu alanda en iyi sonuç elde eden üç üye ülke
ortalamasının 1,5 puan fazlasını geçmeyecektir.
2- Kamu Açığı: Üye ülkenin bütçe açığı, o ülke GSYİH'sının yüzde
3'ünü aşmamalıdır.
3- Kamu Borçları: Üye ülkenin kamu borçlarının
GSYİH'sına oranı yüzde 60'ı geçmemelidir.
4- Faiz Oranlan: Her üyenin ortalama faiz oranı istikrarı konusunda
en iyi sonucu elde eden üç ülke ortalamasını iki
puandan fazla aşmamalıdır.
Ayrıca tek para sisteminin uygulamaya konması ile üye ülkelerin
parasal alandaki yetkileri Avrupa Merkez Bankası'na
devredilmiş olmaktadır. AMB'sı 1998 yılında
Frankfurt'ta faaliyete geçmiştir. AMB'nin temel
hedefi EURO bölgesinde fiyat istikrarını
sağlamaktır. AMB aynı zamanda birlik içinde optimal
bir politika bileşimi oluşturmada önemli görev
üstlenecektir.
Tek para birimine geçmenin avantajları şunlar olabilir:
1- Tek para birimine geçiş ile döviz kurlarındaki ani ve
öngörülemeyen dalgalanmalar ortadan kalkacak, bu da
bölgeye yönelik ticaret ve sermaye akımlarını
hızlandırıcı etki yapacaktır.
2- Ulusla paraların birbirlerine dönüştürülmesi için gerekli
masraflar ortadan kalkacak, finans ve bankacılık
işlemleri ucuzlayacak, aynı para birimini kullanan
birleşik ve daha güçlü sermaye piyasaları olacaktır.
3- EURO, birlik ülkelerinde fiyatlara saydamlık getirecektir.
Böylece tüketiciler fiyatları doğrudan
karşılaştırabilirle imkanına kavuşacaklar, bu da
firmalar arası rekabeti artıracak ve verimliliği
yükseltecektir.
4- Tek para biriminin uygulanması bölge içinde finansmanı
kolaylaştırıp, yatırımları artırırken, bölge
dışından dolaysız yabancı sermaye yatırımlarını
özendirecek, böylece de ekonomik büyümeyi
hızlandıracaktır.
5- Ekonomik büyümenin hızlanması vergi gelirlerini artırıp
kamunun borçlanma gereğini azaltarak kamunun faizler
üzerindeki baskısını da hafifletebilir.
Avrupa Para Birliği
AB'de EURO'nun uluslararası rezerv olarak tutulan bir dünya parası
olacağı beklentisi vardır. EURO daha ilk baştan,
uluslararası para alanında ABD Dolarına rakip olarak
hazırlanmış olan bir paradır. Kuşkusuz EURO'nun
AB'ııin bu beklentilerini ne derce karşılayacağı
gelişmelere bağlıdır. Gerekçe olarak ta birleşik bir
piyasanın Dünya ekonomisinde sinerji etkisinden
dolayı daha büyük bir ekonomik gücü temsil edeceği
gösterilmektedir.
AB'nde EURO'ya katılan ülkelerde oluşabilecek politika
aykırılıkları doğal olarak EURO'yu da
etkileyecektir. EURO'nun ilk başta değer kazanması
diğer gelişmekte olan ülkeleri olumlu
etkileyecektir. Çünkü EURO değer kazanırken nların
paraları değer kaybedecektir. Bu ise onların
ödemeler bilançolarını olumlu etkiler. İhracat
artarken ithalat azalır.
Avrupa Parasal Birliği'ne Varan Gelişmeler
AET ilk kurulduğunda, topluluğun başarısının her
alanda ortak izlenecek politikalarla sağlanabileceği
konusunda anlaştılar. Ancak bir lakım konularda
ortak hareket topluluğun kuruluşunun ilk yıllarında
zor gerçekleşebilecek bir durumdu. Zamanla
gelinebilecek bir noktaydı. Parasal birlik
konusunu gerçekleştirebilmek için
topluluğun bayağı bir yol almış
olması gerekmekteydi. Parasal birlik konusundaki
gelişmeler aşağıda özetlenmiştir.
Tüneldeki Yılan, Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği
18 Aralık 1971'de Dolar diğer paralara göre %9 devalüe edilmiş,
ulusal paraların Dolar etrafındaki hareket marjı ise
toplam + %4,5'e (%2,25'e) çıkarılmıştı. Bu ise Dolar
dışındaki iki ülke parası arasındaki dalgalanma
marjları toplamının %9'a ulaşması demekti. Oysa AET
ülkeleri bu kadar büyük bir dalgalanmayı ilerideki
parasal birlik amaçları için uygun bulmuyorlardı. O
nedenle de 1972 yılında aldıkları bir kararla,
ulusal paralar arasında olabilecek dalgalanmanın
toplam sınırlarını %2,25'e düşürdüler. Diğer yandan
da Smitsonian Anlaşması gereği paralarının Dolara
karşı bağımlılığını daha geniş sınırlar içerisinde
devam ettirdiler.
Avrupa para yılanı, üye ülkelerin birbirlerine göre dar sınırlarla
dalgalanan ulusal paralarının ABD Doları karşısında
daha geniş aralıklarla içinde dalgalanmasından
oluşuyordu. Daha somut bir ifade ile, iki topluluk
üyesinin paraları, birbirlerine karşı en fazla %2,5
oranında değişebilirken, bunlardan her biri Dolar
karşısında %4,5 oranında değişebilecekti. 2,5'luk
sınır yılanı; 4,5 'hık sınır ise tünelin genişliğini
ifade ediyordu. Böylece yılan tünelde hareket
edebilecekti.
Tünelsiz Yılan
Smithsonian Anlaşmasından sonra piyasalar durulmadı. 1973 yılında
Doların bir kez daha %5'lik devalüasyonundan sonra
da piyasalar durulmadı. 1973 Mart başında Avrupa
Döviz Piyasaları iki hafta süreyle kapatıldı.
16 Mart'ta piyasalar yeniden açılırken Topluluk üyeleri yeni bir
para sitemi uygulayacaklarını tüm dünyaya
duyııruyorlardı.
Ulusal paraların Dolar karşısındaki dalgalanmasındaki sınır
(%4,5'lik) kaldırılıyor ve serbest bırakılıyordu.
Daha önce alınan kararlardan, ulusal paraların kendi
aralarındaki dalgalanma marjı %2,5 ise
değiştirilmiyordu. Bunun anlamı Yılanın tünelin
dışına çıktığı yani "Tünelsiz Yılan" idi.
|