Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Dolar Kıtlığı ve Dolar Bolluğu Dönemleri 

1945-1958 yılları arasında Dolar Kıtlığı Dönemi yaşandı. Sorun, dünyada uluslararası likidite yetersizliği biçiminde yaşanmıştır. ABD buna önlem alabilmek için, 1940 yılında Marshall Planı olarak bilinen Planı uygulamaya koyarak, rezerv çıkıntısı çeken ülkelere, öncelikli olarak 30 Milyar Dolardan oluşan bir paketle dış yardım programı başlatmıştır. 

Ancak bu yardım da yeterli olmamış, bir çok ülkenin ödemeler dengesi açıklan sisteme rağmen büyümeye devam etmiştir. Bu durum karşısında 1949 yılında Avrupa ülkeleri paralarını Dolar karşısında %30 devalüe etmek zorunda kaldılar. 

ABD'de 1950 yılından sonra dış ödemeler dengesi açığı vermeye başladı. Bu açıklar, 1958 yılından itibaren Avrupa ve Japonya ödemeler dengesi fazlası olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple, 1958-1971 dönemine Dolar Bolluğu Dönemi denilmektedir.

Bu duruma sebep olan Dolar arzındaki artışların sebepleri şöyle sıralanabilir: 

1-   1940 yılında başlayan ABD'nin dış ekonomik yardımlarını içeren Marshal Planı'nm az gelişmiş ülkeleri de içerecek şekilde genişletilmesi,

2-  1950'li yıllarda Kore Savaşı'nın finansmanı,

3-  Türkiye'de dahil gelişmekte olan ülkelere yapılan askeri yardımlar ve ABD'nin savunma harcamalarının artması,

4-  1960 yılında Vietnam Savaşı'nın finansmanı.

Dolar bolluğu döneminde, Dolar arzı artarken altın rezervleri aynı oranda artmamıştır. Allın üretimindeki yetersizlikler, altının kıt bir mal olması, altın doğal rezervlerinin araştırılması konusundaki eksiklikler ve altının elektronik ve dişçilikte yaygın bir şekilde kullanılmaya ve insanların ziynet eşyası alabilecek gelir seviyelerine ulaşması gibi nedenlerle FED'in altın rezervleri yetersiz kalmaya başlamıştır. 

Ve 1 Ons Altın: 35$ eşitliğinin sağlanması konusunda sıkıntılar çekilmeye başlamıştır. Hükümetlerin ellerindeki fazla Dolarları altına çevirme paniğine girmeleri sonucunda ABD, 1968 yılında resmi fiyattan altın satışlarının sadece merkez bankaları arasında yapılabileceğini ilan etmek zorunda kalmıştır. Ancak özel piyasada altın fiyatları arz ve talep koşullarına bırakılıyordu. 

Doların Devalüasyonu ve Sistemin Çöküşü 

18 Aralık 1971 tarihli Smitshonian Institute'de toplanan Onlar grubu üyeleri, paralarının değerini belirli oranlarda yükseltmeyi kabul ettiler. Smitssonian Kur Ayarlamaları ile Dolar öteki ulusal paralar karşısında ortalama %9 oranında devalüe edildi. Altının resmi fiyatı da 1 Ons Altın 35$ dan   38$'a yükseltildi. Altın penceresinin kapatılması onaylandı. Diğer bir değişiklik de ulusal paraların Dolar karşısındaki dalgalanma marjının %1'den %2,5'a çıkartılmasıdır. 

1971'deki ayarlama, uluslararası piyasalarda Dolardan kaçışı durduramadı. Dolar 1973 Şubat'ında yeniden spekülatif bir baskı altına girdi ve %5 oranında bir devalüasyon daha yapıldı. Bu ikinci devalüasyonla altının resmi fiyatı 1 Ons Altın 38 Dolardan 42.2 Dolara yükseltildi. 

Spekülasyonun yine de durmaması üzerine Avrupa döviz piyasaları iki hafta süreyle kapatıldı. 16 Mart 1973'e borsalar açıldığında Avrupa Topluluğu ülkeleri yeni aldıkları kararları bütün dünyaya duyuruyorlardı. Bundan böyle bu ülkeler paralarını sabit kurdan birbirinin paralarına bağlıyorlar ve dolar karşısında dalgalanmaya bırakıyorlardı. Bretton Woods Sistemi'de bu tarihte yıkılmış oluyordu.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Sağlık Bilgileri

Since 2005